beklentileri azaltarak yaşamak

akıl sağlığınız için yapmanızı tavsiye ettiğimdir, eskiden hep bir beklenti içerindeydim, kesin şu olacak, kesin şunu yapacağım, şu iş bitecek vs vs

ne şu oldu, ne şunu yapabildim, ne de şu iş bitti. nedeni ise çevresel, ailesel, mesafesel ve parasal. tabiki de büyük bir hata payı da bende.

oluyorsa olsun olmuyorsa önümüzdeki maçlara bakacağız modudur bir nevi.

beklentiler üzer. azaltılması, üzüntülerinizi de azaltır. belki mutlu etmez ama, daha az üzülürsünüz. iyidir iyi.

beklentisiz yaşamak kadar verimli olmasa da beklentinin azaltılması insan sağlığında önem arz eder.

beklentiler insan ömrü ile ters orantılıdır.

mutsuzluklarımızın çoğu, beklentilerimizin fazlalığından kaynaklanmaktadır. beklentilerimizi azalttığımızda hayatın yükünün de hafiflediğini göreceğiz. beklenti dert, beklentisizlik dermandır. kendimize yapacağımız en büyük iyiliklerden biri de, taşıyabileceğimiz kadar beklenti içerisinde olmaktır.

bir insanın kendi için istediği isteklerde oluşuyor, bu istekler genelde olamayacak şeyler olduğu için beklenti oluyor yoksa plan olurdu herhalde.

daha ne kadar azaltılabilir ki en az olan ?

2022 türkiye simülasyonuna uymanın ilk şartıdır.
ekmek ve su ile karın doyurmak,
tuşlu telefon ile haberleşmek,
tatile gitmemek,
meyve-sebze almamak.
bir de nefes almak parasız olduğu sürece yaşamak son derece kolay.
buyrun deneyin.

doğru olandır. beklentiyi geniş düşünmek gerekir diye düşünüyorum.

günümüz şartlarında, istemesen de yapmak zorunda kalınan yasam şekildir. yanlış mi tabiki değil lakin mecbur olmaktır ağıra giden.

müthiş plan. soluksuz bir yolculuk.

günümüz şartlarında yapılması gerekendir. beklentileriniz ne kadar yüksek olursa hayal kırıklıklarınız o kadar fazla olur.

başarması zor ama olması gereken. en azından elinin yetişmediği yerde beklentiyi minimuma çekmek elzem. onun dışında çabayla halledilebilecek şeylere karşı beklenti içine girmemiz elbette gerekir.

çok faydalı bir meziyet. yaş aldıkça gelişir. en basitinden filmleri beklentisiz izlemek. of o nasıl bir zevk var ya anlatamam. şöyle hafif kafa da güzel olacak. enfes olur öyle. terapi resmen terapi.

kendinize yapacağınız en büyük iyiliklerden birisidir. fazla beklenti, hayal kırıklığı doğurur.

"bu ülkeye ve bu hayata dair hiçbir şeyin, hiçbir zaman benim dilediğim gibi olmayacağını biliyor, artık bundan acı duymuyorum"
(bkz: zeki demirkubuz)

siz her ne kadar beklentileri azaltmak istemeseniz de hayat bir süre sonra seve seve azalttırır. "ne görüyoruz ki ne beklentimiz olsun" eşiği hayattaki dönüm noktanız oluyor bir süre sonra. en azından benim için böyle. rastgele ve beklentisiz yaşıyorum, en azından hayat böyle yapmamı söylüyor

huzurlu bir hayatın anahtarıdır.

umutsuzluk

tamam da azalt azalt nereye kadar? ilk vazgeçilen mucizevi bir şeyler olması yönündeki beklentiler. sonra insanlardan beklentilerimiz. sonra? işte son olarak kendimizden beklentilerimiz geliyor. iyi peki, hepsini minimum seviyeye çekelim. miss gibi oldu değil mi? yooo.

yaşamımız bunun üzerine kurulu. beklemek, ümit etmek, bir şeylerin iyiye gitmesine olan inancımız. beklemezsem kabullenirim. risk almamış olurum. bu beni mutlu eder mi? etmez. etmiyor.

her yeni gün bir öncekinin aynısı olmaya başladığında düş kırıklıklarını bile özlüyor insan. beklentileri azaltmak demek aynı zamanda yaşam alanını daraltmaktır. hayır abartmıyorum. var olanla yetinmek, gözü ileriye dikmemek ne büyük acımasızlık.

bekleyin, gelmesin. bekleyin, olmasın. bekleyin, nefret edin beklemekten.