61.
toplumdaki bugünkü anlam ve öneminin büyük çoğunluğunu cumhuriyet kurucularına borçlu olan içecektir.
söz konusu kadro bolca tüketilen ancak hem pahalı hem saklaması zor (tersini ifade etmek gerekirse çabuk bayatlayan) ve ülke topraklarında yetişmesi zor olan ancak tüm bunlara rağmen toplumda oldukça karşılık gören kahveye alternatif bir içecek arayışına girmişlerdir.
bunun sonucunda:
-gerek yağış ve toprak rejiminden dolayı ülke içerisinde üretilerek çiftçiye destek olacak,
-gerek modern ülkelerde de tüketilen (modernizasyona + değer kattı),
-gerekse de yılda birden fazla ürün verebilecek,
-gerekse de milli ekonomi projeleriyle uyumlaşacak,
-son olarak kahveye kıyasla daha geç bayatlayan
bu ürünü keşfetti.. ilk çalışmalar doğu karadeniz'de başladı ve hali hazırda karadeniz iklim+yağış+toprak anlamında çaya uygunken aynı zamanda doğu karadenizde görece yeterli ürün fazlası elde edilemiyordu. cumhuriyet kadrosunun ise hedefi bölgesel kalkınmaydı.. dolayısıyla çay meselesi bir taşla binbir kuş vurma gibi bir şeydi..
neyse başlayan pilot fide yetiştirmeler neticesinde bölge halkına karşılıksız fidan ve devlet eliyle alım garantisi verildi. (dikkat kamu özel ortalığı ile verilen mesele orada köylüye verildi). sonucunda ucuz ve dayanıklı olması neticesinde toplumda karşılık buldu ve kültüre yerleşti..
söylence odur ki ilk fideler/tohumlar resmi olarak çin'den istendi ancak çin tarafından verilmedi. dönemin hindistan'ı da ingiltere hakimiyeti altından olmasından dolayı çin'deki elçiye bir şekilde tohumları getirmesi ankara'dan emredildi. bunun üzerine elçi bey o dönemin modası/iktidar ikonu sayılan bastonuna bir bölme yaptırarak başından-sopası ayrılan bir hale getirttiği ve baş-sopası arasına 3-5cm'lik bir boşluk bırakarak o aralığa karaborsadan/el altından tohum alarak sotelediği rivayet edilir.. sonrasında ise ankara'ya bir ziyaret/tatil dönüş vb. bişi ile yurda sokar ve bugünkü adı ankara ziraat olan o günkü artık neyse oradaki tarım hocalarına emaneti devreder..
bugün parkta-bahçe de vatandaşa çay atanlara duyrulur.. onlar her çay attığında "iki ayyaş ankara'da" kendisine gülmektedir.. ^^
namus gereği ekleyelim... wiki'de farklı bir varyansta anlatılmaktadır hikaye..:
ı. dünya savaşı'nın getirdiği ekonomik buhranı takiben, yöredeki işsizliğin giderilmesi ve ekonomik refah sağlanması amacıyla doğu karadeniz bölgesinde çaycılık faaliyetleri başlatılmıştır. tbmm tarafılan 1924 yılında çıkarılan 407 sayılı kanun ile çay tarımı yasal güvence altına alınmıştır. ziraat umum müfettişi zihni derin tarafından yürütülen çay üretme çalışmalarının başarılı olması sonucu 1937 ve 1940 yıllarında batum'dan getirtilen tohumlarla çay bahçeleri kurulmuştur.[1]
çay üreticiliği takip eden yıllarda da türkiye cumhuriyeti devleti tarafından desteklenmiştir. 1938'de ilk çay mahsülü alınmış, 1947'de ilk çay fabrikası !! geçersiz url !!
söz konusu kadro bolca tüketilen ancak hem pahalı hem saklaması zor (tersini ifade etmek gerekirse çabuk bayatlayan) ve ülke topraklarında yetişmesi zor olan ancak tüm bunlara rağmen toplumda oldukça karşılık gören kahveye alternatif bir içecek arayışına girmişlerdir.
bunun sonucunda:
-gerek yağış ve toprak rejiminden dolayı ülke içerisinde üretilerek çiftçiye destek olacak,
-gerek modern ülkelerde de tüketilen (modernizasyona + değer kattı),
-gerekse de yılda birden fazla ürün verebilecek,
-gerekse de milli ekonomi projeleriyle uyumlaşacak,
-son olarak kahveye kıyasla daha geç bayatlayan
bu ürünü keşfetti.. ilk çalışmalar doğu karadeniz'de başladı ve hali hazırda karadeniz iklim+yağış+toprak anlamında çaya uygunken aynı zamanda doğu karadenizde görece yeterli ürün fazlası elde edilemiyordu. cumhuriyet kadrosunun ise hedefi bölgesel kalkınmaydı.. dolayısıyla çay meselesi bir taşla binbir kuş vurma gibi bir şeydi..
neyse başlayan pilot fide yetiştirmeler neticesinde bölge halkına karşılıksız fidan ve devlet eliyle alım garantisi verildi. (dikkat kamu özel ortalığı ile verilen mesele orada köylüye verildi). sonucunda ucuz ve dayanıklı olması neticesinde toplumda karşılık buldu ve kültüre yerleşti..
söylence odur ki ilk fideler/tohumlar resmi olarak çin'den istendi ancak çin tarafından verilmedi. dönemin hindistan'ı da ingiltere hakimiyeti altından olmasından dolayı çin'deki elçiye bir şekilde tohumları getirmesi ankara'dan emredildi. bunun üzerine elçi bey o dönemin modası/iktidar ikonu sayılan bastonuna bir bölme yaptırarak başından-sopası ayrılan bir hale getirttiği ve baş-sopası arasına 3-5cm'lik bir boşluk bırakarak o aralığa karaborsadan/el altından tohum alarak sotelediği rivayet edilir.. sonrasında ise ankara'ya bir ziyaret/tatil dönüş vb. bişi ile yurda sokar ve bugünkü adı ankara ziraat olan o günkü artık neyse oradaki tarım hocalarına emaneti devreder..
bugün parkta-bahçe de vatandaşa çay atanlara duyrulur.. onlar her çay attığında "iki ayyaş ankara'da" kendisine gülmektedir.. ^^
namus gereği ekleyelim... wiki'de farklı bir varyansta anlatılmaktadır hikaye..:
ı. dünya savaşı'nın getirdiği ekonomik buhranı takiben, yöredeki işsizliğin giderilmesi ve ekonomik refah sağlanması amacıyla doğu karadeniz bölgesinde çaycılık faaliyetleri başlatılmıştır. tbmm tarafılan 1924 yılında çıkarılan 407 sayılı kanun ile çay tarımı yasal güvence altına alınmıştır. ziraat umum müfettişi zihni derin tarafından yürütülen çay üretme çalışmalarının başarılı olması sonucu 1937 ve 1940 yıllarında batum'dan getirtilen tohumlarla çay bahçeleri kurulmuştur.[1]
çay üreticiliği takip eden yıllarda da türkiye cumhuriyeti devleti tarafından desteklenmiştir. 1938'de ilk çay mahsülü alınmış, 1947'de ilk çay fabrikası !! geçersiz url !!
devamını gör...
62.
şu saatte ihtiyacım olan şeydir. her saatte olur önemli değil. ama şu an çok makbule geçecektir.
devamını gör...
63.
çay olmuştur artık, her sabah temizlikçi abla aynı saatte demler.
ben bir çay alıp geliyorum.
ben bir çay alıp geliyorum.
devamını gör...
64.
simitle çok iyi giden ülkemizin en sevilen içeceği.
devamını gör...
65.
7/24 içilebilecek bir sıvıdır kendileri. çoğunlukla kahvaltıda yahut akşam yemeğinden sonra, rahatlamak ve gevşemek için içilir.
çay bir günlük rutindir.
çay bir günlük rutindir.
devamını gör...
66.
üzerinden boş edebiyat yapılan sıcak içecek türü.
devamını gör...
67.
olmazsa olmazım, sigarayla vazgeçilmezim... siyah olanından... demli mi demli...
devamını gör...
68.
3 harfli bir kelime. evet.
devamını gör...
69.
tiryakisiyim . sabah öğlen aksam durmadan içerim
fazlası kabızlık ve sinir yapar .
azı huzursuzluk ve özlem içerir
her demlenen çay çay değildir ayrıca
közde olsa iyi gider ama şart değil tüp de olur çaydanlık ve demleme olsun da
ha birde kesinlikle cam bardak
bardak yoksa bulana kadar beklesin boşa götürmeyin.
fazlası kabızlık ve sinir yapar .
azı huzursuzluk ve özlem içerir
her demlenen çay çay değildir ayrıca
közde olsa iyi gider ama şart değil tüp de olur çaydanlık ve demleme olsun da
ha birde kesinlikle cam bardak
bardak yoksa bulana kadar beklesin boşa götürmeyin.
devamını gör...
70.
ben de çok severim limonlusu,karanfillisi,tarçınlısi en son sütlü çayı da denedim harika kekle ve kurabiyeyle müthiş yakışıyor.
devamını gör...
71.
günde ortalama 8-10 bardak içtiğim mana tazeleyici.
devamını gör...
72.
zihni derin isimli bir ziraatçinin
rusya'daki bitkileri inceleyip
türkiye'de yetiştirilmesinin uygun olduğunu düşündüğü,
6 şubat 1924 tarih ve 407 sayıyla kanunlaşan ve "rize vilayeti ile borçka kazasında; fındık, portakal, limon, mandalina, çay yetiştirilmesi hakkındaki kanun" da adından bahsedilen bitkilerden biri.
rusya'daki bitkileri inceleyip
türkiye'de yetiştirilmesinin uygun olduğunu düşündüğü,
6 şubat 1924 tarih ve 407 sayıyla kanunlaşan ve "rize vilayeti ile borçka kazasında; fındık, portakal, limon, mandalina, çay yetiştirilmesi hakkındaki kanun" da adından bahsedilen bitkilerden biri.
devamını gör...
73.
kurutulmuş çiçek, meyve veya bitki yapraklarında bulunan aromatiklerin, sıcak su ile ekstraksiyonu sonucu oluşan karışımların genel adı.
devamını gör...
74.
o bir bardak çay bir şeyler söylemek için kazanılan zamanın adıdır. demlemesi bir güzel, doldurması başka güzel, karıştırması daha başka güzel. bardağı ince belli, içimi az şekerli, muhabbeti gırla gider. sabah ayılmaya, gece bayılmaya birebirdir.
devamını gör...
75.
kahvaltının sofrasının muhtarı.
yemeklerden sonra içilen sindirme asistanı.
sigaranın yanında içilen sigara ahbabı.
yemeklerden sonra içilen sindirme asistanı.
sigaranın yanında içilen sigara ahbabı.
devamını gör...
76.
hakkında türkiye'deki çay tarımının cumhuriyetle birlikte başlayışını anlatan "bir yeşilin peşinde" adında tübitak yayınlarından çıkan bir kitabın bulunduğu bitki. bu öyle bir kitaptır ki, doğrudan ziraat mühendisi zihni derin'in serüvenine dalabilir, çay tadımlarının kitaptaki gerçekçi tasvirleri sayesinde çayı şekersiz içmeye ve tadını daha iyi almaya başlayabilirsiniz. *
ayrıca türk usulü olanı üşütmüş mideye ve yemek sonrası sindirime çok iyi geliyor.
ayrıca türk usulü olanı üşütmüş mideye ve yemek sonrası sindirime çok iyi geliyor.
devamını gör...
77.
kalabalık ile içilmesi münasip olan fakat bana hatırlattığı adam sayesinde yalnızken içtiğim ve içimde oluşan hislerle kalabalıklaştığım içecektir.
devamını gör...
78.
rizede çokça yetiştirildiği bilinir. yazın hararet almak için kışın ise içi ısıtmak için tüketilir. edebiyatla güzel gider. çay iyidir.
devamını gör...
79.
olsada içsek.
devamını gör...
80.
(bkz: güne iyi başlatan şeyler)
devamını gör...
"çay" ile benzer başlıklar
çay demlemek
101
çay kaşığı
15