61.
çocukken allah'ı bastonlu ve fötr şapka takan kocaman bir bulut sanırdım.
devamını gör...
62.
63.
annemlerin düğün kasetini izlediğimde , kendimi bulmaya çalışıyordum. e tabi ki bulamayınca da ben burada yokum , beni neden götürmediniz diyerek ağlıyordum. benden yaşça büyük kuzenim de seni hep bize bırakıyorlardı derdi. inanıp daha çok ağlıyordum.
devamını gör...
64.
dizi ve filmlerde ölen insanların gerçekten öldüğünü düşünmek.
devamını gör...
65.
büyüyünce mutlu olacağımı sanırdım. bir abla vardı tanıdığım, içten içe onun kadar olursam
tüm sorunlarla başa çıkacağımı düşünürdüm.
şimdi çocukken bile bu kadar dertli olduğuma
mı üzülsem? fikrimin toz duman olmasına mı,
yoksa böyle düşündüğüm için tam olarak yaşayamadığım çocukluğuma mı?
tüm sorunlarla başa çıkacağımı düşünürdüm.
şimdi çocukken bile bu kadar dertli olduğuma
mı üzülsem? fikrimin toz duman olmasına mı,
yoksa böyle düşündüğüm için tam olarak yaşayamadığım çocukluğuma mı?
devamını gör...
66.
odamda yatarken perde/camdan ara sıra gelen çıtlama seslerini, "apartmancı" dediğim kapıcı amcanın cama taş atmasına yorardım.
çünkü 5. katta olmamıza rağmen tırmanıp odama girmek isteyen canavarları taş atarak savuşturduğunu düşünürdüm.
çıtlama sesi varsa, apartmancı görevinin başındaydı. yoksa?
gel de uyu.
çünkü 5. katta olmamıza rağmen tırmanıp odama girmek isteyen canavarları taş atarak savuşturduğunu düşünürdüm.
çıtlama sesi varsa, apartmancı görevinin başındaydı. yoksa?
gel de uyu.
devamını gör...
67.
allah'ı uzun beyaz elbiseli beyaz sakallı yaşlı nur yüzlü bir dede zannediyordum. ayakları da yoktu elbise alt taraflarda bulanıklaşıyordu. o zamanlar allah, dumbledore'un daha nur yüzlü tatlı hali gibi bir şeydi benim için.
devamını gör...
68.
ay ve güneşin bizi takip ettiğini düşünmeyen çok az kişi vardır herhalde. bir de nedense ay dede derdim ay'a ama aklımda tontonluktan çok çocukları sevmeyen bir imajı vardı.
devamını gör...
69.
benim için allah gökyüzünde içerisi duman dolu hogwarts binası gibi ama altı bulanık olan, içinden ses gelen ama yüzünü göstermeyen bir varlık olarak geliyordu.
devamını gör...
70.
dizi ya da filmlerde "onun gerçek yüzünü ortaya çıkaracağım." gibisinden cümleler kurulduğunda o kişi yüzüne maske takıyor, maskenin altında da gerçek hayatta kullandığı yüzü varmış sanardım hep.*
devamını gör...
71.
oruç tutarken tuvaletimizi yapınca bozuluyor sanıyordum.
devamını gör...
72.
biri birinin kulağına bir şey söylerken dinleyen kişinin diğer kulağına kulağımı dayadığımda söyleneni duyabileceğimi sanıyordum
(bkz: nasıl ya bir kulaktan giren diğer kulaktan çıkmıyor muymuş?)
(bkz: nasıl ya bir kulaktan giren diğer kulaktan çıkmıyor muymuş?)
devamını gör...
73.
yağmur saçlarıma değerse saçlarım uzar sanırdım.*
devamını gör...
74.
-aydede'nin bir gün sakallarının çıkacağını,
-uçaktan atlayınca bulutların bizi tutacağını ve
-gökkuşağının ucuna gidebileceğimizi düşünürdüm.
-uçaktan atlayınca bulutların bizi tutacağını ve
-gökkuşağının ucuna gidebileceğimizi düşünürdüm.
devamını gör...
75.
1 kg demirle 1 kg pamuk eşit sanırdım. sonradan öğrendim ki demir daha ağırmış...
devamını gör...
76.
milli bayrağımızın sadece yaşadığım şehre ait olduğunu sanıyordum :s
devamını gör...
77.
sanrılar çıldırmış olmalı!
devamını gör...
78.
mesela uykuya daldığın ya da odayı terkettiği an, senin yokluğunu fırsat bilenlerin aralarında çılgınlar gibi oyunlar oynayarak eğlendiğini düşünüp onları kıskanmak. televizyonun içerisindeki adamların birgün odada kimse yokken seni kaçıracağından korkmak. karıncaların konuştuğuna emin olup dillerini çözebileceğini ummak. her gece uyuyup sabah uyanmayı ölüm sanmak. ve hayatımın bir dizi film olduğunu; duvarların ardında her anımızı çeken gizli kameralar olduğuna inanmak.
devamını gör...
79.
hayatımı televizyonda izlediğim uyduruk dizi filmlerden biri sanıyordum. duvarların içerisine saklanmış gizli kameralar var ve hepsi beni izliyor diye düşünürdüm. yayınlanan kanal da başka bir ülkede olmalıydı. bazan iyi rol yapma fikriyle ekstra şımarıklaşır ve sorun çıkartarak dizide heyecan yaratmaya çalışırdım. tuvalete ve banyoya gittiğimde de sahneleri kesip reklam koyduklarını düşünerek kendimi avutuyordum. acı gerçeği öğrendiğimde epey bir dalga geçilmişti benimle.
yıllar sonra truman show’u sinemada izlediğimde insanlar tebessüm ederken ben salya sümük ağlamıştım.
yıllar sonra truman show’u sinemada izlediğimde insanlar tebessüm ederken ben salya sümük ağlamıştım.
devamını gör...
80.
sadece benim bildiğim geceleri ortaya çıkan özel güçlerim var sanardım.birgün gökyüzündeki dolunayı bahçemize indirmeyi başarmıştım.çok parlaktı, düşününce arada sanri gibi gözümün önüne geliyor.
devamını gör...