dini inancın zayıflama nedenleri

müslümanım diyenlerin ebu cehille yarışması.

dinine ait akaid ilmini, şer’i hükümleri, ilmihal bilgilerini öğrenmediği ve ilim olmaksızın zayıf kalan inanç esasları kalbin de zayıflamasına sebep olmaktadır.

islam dini oku emrini verirken, insan ilim yolundan uzak kalmakta ve bu emire uymadığı için dininden uzaklasmakta ve üniversitelerde ne kadar makam mevki ünvan alsa da yine de cahildir.

modern dünyanın getirdiği zırvalıklardan kaynaklıdır özellikle ateizm, deizm ve agnostik düşünce son derece yaygın bir duruş haline geldi çağdaş dünyada hatta öyle ki insanlar bunları ağız dolusu özgüvenle, böbürlenerek ifade ediyor.

mutlak tek tanrının varlığına dair bir sürü delil varken, insanların ''mutlak tanrı inancını'' red etmesi bana müthiş bir psikolojik bunalım gibi geliyor. bunu yapan insanlara, insani olarak saygı duyuyorum sonuçta kimseye kendi inancına olan zayıflığı sebebiyle kötü davranamayız. kimseyi yargılama - cezalandırma haddi bize ait değil. bu hak sadece tanrı'ya aittir. ayrıca, herkesin, rabbi ile iletişimi bireyseldir. dolayısıyla bunun sorumluluğu, bunu yapan kişiye aittir ama yinede modern dünyanın yarattığı bir kaos olarak görüyorum bunu.

insanlar kuralsız yaşama heveslerinden kaynaklı, kuralları net belirli olan dini inançları red etme amacı güdüyor. şehvete ve özellikle kötü alışkanlıklara olan eğilim bunun bence temelde en güçlü nedeni. 4 kutsal kitaptan birini okuyan ve tanrı ile ilgili bilgi edinen insan, hareketlerine dikkat ederek yaşar çünkü tanımlanmış mutlak gerçeği ve çerçevesi net çizilmiş günahları öğrenir. kimse bunları öğrenmek istemiyor çünkü biliyorlar ki yanlışa olan düşkünlükleri sebebiyle vicdani olarak rahatları bozulacak.

umarım herkesin ölmeden önce yaptığı bu hatayı anlama ve rabbinden af dileme şansı olur.

kuran'dan uzaklaşma ve siyasal islamdır

akape ve akapeliler
daha mensubunu adam edememiş bir dinin bana hayrı olacak.

"ben çok iyi bir müslümanım.bakın böyle namaz kılıyorum, şöyle kur'an okuyorum." deyip müslümanlıkla alakası olmayan herşeyi yapanlardır. yalan, hırsızlık, yolsuzluk, israf, küfür, aşağılama, ikiyüzlülük, kibir, vs.
aynı zamanda kur'an'ı sadece arapça okuyup meal-tefsirin yüzüne bakmayanların ona buna dinî ahkâm kesmeleri.

diyete girmişlerdir.

bilimdeki gelişmeler.

dini inancının kuvvetli olduğunu ve buna uygun olarak yaşadığını iddia eden, mutaassıp / muhafazakar yöneticilerin, hırsızlıkları, ahlaksızlıkları, ayrımcılıkları dolayısıyla insanlarda dinlerini sorgulama, hatta tamamen terk etme eğilimi göstermelerine neden olmalarındandır.

internet ve siyasal islam. sağolsun akp insanların gözünü açtı..

körü körüne veyahut kör kütük bir şeylere bağlanmıyorsun, mantık süzgeçinden geçiriyorsun ki haliyle seni bazı standart durumlara yaklaşımını etkiliyor.

din adı altında yapılmış insan eylemlerinin infaz ipinin dinin kendisine geçirilmesi. dine hüküm sürme gücünü insanlar verdiği gibi onu daha etkisiz hale getiren de insanlardır. fakat bu, dinin kendisini zayıflatmaz ve yok edemez. toplumlar var oldukça dini inanç da var olacaktır, yüz yıl sonra dini inancın yok olmasını beklemek pek sosyolojik değildir. insan, inanmaya muhtaçtır. tıpkı dinlerin özünde de belirttiği gibi, yaratıcının bizim inanmamıza ya da ibadet etmemize ihtiyacı yok; bizim ona ihtiyacımız var. bu ince çizgi anlaşılamadığında da dini inançta zayıflama hatta kopma gerçekleşir. insan varlığı, kendi mucizesinden kendine pay çıkardığı için özündeki acizliğe yüreğini kapatır.
bilginin artması, dini inancı zayıflatmaz. sahip olduğunuz bilgiyi, yüce konuma getirip yalnızca aklınızla bir şeyleri bulabileceğinizi düşünme gafletine düşmeniz, özünüzü madde ile sınırlandırmanız dini inancı zayıflatır. zaten böylelikle fark etmeden aklınıza pranga vurmuş olursunuz. biraz düşünürseniz, bilim de kendisine tapar.
biliyorum, inancı bu çağa rağmen diri tutmak çok zor. fakat yine de sorgulayın, dinler aklınızı kullanmanıza engel değildir. dini taklit etmeyin, çünkü taklitler birçok yanılsama oluşturur ve inanç yanılgıya yenik düşer. sorgulayın ki inancınız gerçeğine kavuşsun. dini inancınız zayıflayacaksa zayıflasın, gerekirse inceldiği yerden kopsun; kopmadan, kaybolmadan öze ulaşılmaz. kendimizi bulmamız dileğiyle...

bunu yaptığımda 16 yaşındaydım. önce sorgularsam cehenneme giderim korkusunu yendim. elmalılı hamdi yazır'ın türkçe kuran mealini her ayeti anlayana kadar tekrar tekrar okudum. fakat en önemli etken o yaşa gelinceye kadar markasist teori yi çok iyi bilmemdi bence.

dinin gereklerini yerine getirmek nefislerine zor geldiği için dini işine geldiği gibi anlayıp öyle anlatanlar.
siyasal islamcılar.
sahtekar dinciler(!).
dini kullanarak insanları sömürenler.
din adı altına gizlenen düzenbazlar.

çok spor yapması. diyet yapması.

bir dini, o dinin mensupları üzerinden yorumlamak.

"içinde bulunduğumuz çağ islam’ı arayanların onu ancak kitaplarda, müslümanları arayanların onları ancak mezarlarda bulabildiği bir çağdır."
— ismet özel, toparlanın gitmiyoruz 3

öbür dünya ile bir hukukunuzun olmaması.
bu hayattaki yaşantımı başka dünyalar üzerinden anlamlandırmak gibi bir mentalitem olmadı hiç.

yaşıyorsak, nefes alıyorsak, idrak edebiliyorsak, duygulanabiliyorsak, iş üretebiliyorsak, birilerine dokunabiliyorsak, iyilikle bakabiliyor, olgun düşünebiliyorsak, kırıcı olmaktan kaçınabiliyor, gönül alabiliyorsak, haklıyken bile sevgimizi üstün tutup alttan alan taraf olabiliyorsak ve sevebiliyorsak yeterince anlamlıyız demektir.

çok günah işlemek ve bu günahlarında ısrarla devam etmek. zaten bir zaman sonra pişman ola ola yaptığı bu günah normalleşecek, sızısı da kalmayacak:

kul, bir hata işlediğinde kalbinde siyah bir nokta belirir. şayet o, günahı terk eder, bağışlanma diler, tövbe edip allah’a dönerse kalbi cilâlanır. eğer bunları yapmaz, günah ve hataya devam ederse siyah nokta büyür ve neticede bütün kalbini kaplar.

- hadis i şerif-

marx'ı okumak.