121.
+ muharrem..
-efendim salim
+yok bişey kanka....
ve açılamamak..
-efendim salim
+yok bişey kanka....
ve açılamamak..
devamını gör...
122.
aşkın ne boktan bir sey oldugunun en gercek kaniti.
he basimiza gelmedi cok sukur.
ama gelirse utancimdan yerin dibine girerim heralde.
he basimiza gelmedi cok sukur.
ama gelirse utancimdan yerin dibine girerim heralde.
devamını gör...
123.
bazen dünyadaki en güzel şey bazense bir cehennemdir. bilmiyorum sözlük . gerçekten emin değilim. hangisi acaba
devamını gör...
124.
hiç yaşamadım. ama şahsen yaşamak da istemem büyük ihtimalle. çünkü en yakın erkek arkadaşımla dile kolay 9 senedir beraberiz aslında bu sene 10. senemiz filan oluyor. yani o benim çocukluğumu filan biliyor. tam bi rezillik ortamı. ama ben de onunkini biliyorum. karşlıklı atışırız artık öyle bişey olursa da.
devamını gör...
125.
sonu hüsran ile biter.
devamını gör...
126.
en iyi arkadaşı kaybetmektir.
devamını gör...
127.
adam/kadın mı kalmadı? işsizlik örneği. zaten olsa olurdu...
devamını gör...
128.
ben sadece karşı cinse aşık olabiliyorum ve karşı cinsten en yakın arkadaşım diyebileceğim hatta arkadaşım diyebileceğim kimse yok. ben niyeti bozuk adamım, inanmıyorum haliyle kadınla erkeğin arkadaş olabileceğine.
devamını gör...
129.
bu bana itici geliyor. arkadaşlık yarı kardeşlik gibi bir şey sonuçta. o yüzden yan gözle bakmaya girer. bu da ihanete.
abartı gibi gelirse sizinki de bana abartı. arkadaş olmayı bilmiyorsunuz.
bu tarz insanlar yüzünden "arkadaşım olma kriterleri"ne bunu eklemiştim. "böyle bir şey olursa silinirsin. saklamaya da çalışma ben anlarım." diyorum açıkça.
seviyesiz insanların ilişkisini çekemem. ya doğru düzgün bağ kurmayı öğrenin ya da yeltenmeyin yani.
yakın arkadaşlıktan sevgililiğe ilerleme olayını kim çıkarmışsa da ona bol bol sövdüm. bu normal değil. ayrıca arkadaşlığın değerini azaltıyor. "söz de arkadaş ama sevgili de olabilir." der gibi. kurduğum arkadaşlık bağlarına okkalı küfürden farksız. o yüzden nefret ederim bu durumlardan. bir de "sadece arkadaşım." deniliyor bunlar yüzünden. "arkadaşım derken başka neyin olabilir veya ben ne diye düşünebilirim ki?" bu şeylerde düz mantığım ben. arkadaş arkadaştır, bu kadar...
abartı gibi gelirse sizinki de bana abartı. arkadaş olmayı bilmiyorsunuz.
bu tarz insanlar yüzünden "arkadaşım olma kriterleri"ne bunu eklemiştim. "böyle bir şey olursa silinirsin. saklamaya da çalışma ben anlarım." diyorum açıkça.
seviyesiz insanların ilişkisini çekemem. ya doğru düzgün bağ kurmayı öğrenin ya da yeltenmeyin yani.
yakın arkadaşlıktan sevgililiğe ilerleme olayını kim çıkarmışsa da ona bol bol sövdüm. bu normal değil. ayrıca arkadaşlığın değerini azaltıyor. "söz de arkadaş ama sevgili de olabilir." der gibi. kurduğum arkadaşlık bağlarına okkalı küfürden farksız. o yüzden nefret ederim bu durumlardan. bir de "sadece arkadaşım." deniliyor bunlar yüzünden. "arkadaşım derken başka neyin olabilir veya ben ne diye düşünebilirim ki?" bu şeylerde düz mantığım ben. arkadaş arkadaştır, bu kadar...
devamını gör...
130.
arkadaşlığın içine eder. varsa böyle bir olay içinizde tutun, limon sıkmayın. eweeed.
devamını gör...
131.
aşk değildir o, sadece hormonların yükselmiştir.
devamını gör...
132.
düşman başına.
en yakın (erkek) arkadaşıma aşık olarak dostluğumu zebil edemem valla.
zaten bütün mesele bu, insan sadece gerektiği zaman harcayabileceği, üstünü çizebileceği insanlara aşık olmalı.
en yakın (erkek) arkadaşıma aşık olarak dostluğumu zebil edemem valla.
zaten bütün mesele bu, insan sadece gerektiği zaman harcayabileceği, üstünü çizebileceği insanlara aşık olmalı.
devamını gör...
133.
olunmasa daha iyi olacak bir durum. tatsızdır.
dimyat' a pirince giderken evdeki bulgurdan olunabilir.
dimyat' a pirince giderken evdeki bulgurdan olunabilir.
devamını gör...
134.
bı insanın başına gelebilecek hem iyi hem de en kötü şey. kötü giderse arkadaşlığını da kaybedebilirsin. ama şanslıysanız çok mutlu olursunuz.
devamını gör...
135.
finalde elinizdeki en iyi tek arkadaştan da olacağınız eylemdir. bırakın, içine etmediğiniz bir şeyler kalsın hayatta.
devamını gör...
136.
karşı cinsle arkadaşlık kurmayın.
devamını gör...
137.
korkak erkek taktiğidir.
önce arkadaşlık edeyim, sonra yavaş yavaş yürüyüp açılayım derseniz geçmiş olsun sıçtınız. gidin direkt dateye çıkın flörtleşin kardeşim kızın sana ilgisi varsa zaten atlayarak kabul eder. öyle zamanla, tanıdıkça sevmeymiş falan yok böyle bir şey.
he arkadaş olacaksanız da delikanlı gibi arkadaş kalın. sırtlanlık yapmayın.
önce arkadaşlık edeyim, sonra yavaş yavaş yürüyüp açılayım derseniz geçmiş olsun sıçtınız. gidin direkt dateye çıkın flörtleşin kardeşim kızın sana ilgisi varsa zaten atlayarak kabul eder. öyle zamanla, tanıdıkça sevmeymiş falan yok böyle bir şey.
he arkadaş olacaksanız da delikanlı gibi arkadaş kalın. sırtlanlık yapmayın.
devamını gör...
138.
önce açıldı. ben hayır deyince küstü falan. sonra özür kıyamet tekrar arkadaş olduk. ardından bu benim tanıştırdığım en yakın kız arkadaşımla sevgili oldu.
neden olduğunu anlamadığım bir şekilde ikisi de birden bana manas destanı gibi devasa mesajlar atarak hayatımdan defoldular. aradan çok geçmedi bizimki bana yazmaya başladı "o dediği için yaptım" diye. görmezden geldim.
birkac hafta sonra bunlar birbirine girip bana ayrı ayrı geri dönüş yaptılar. ikisini birden miktir ettim.
geçenlerde yeni numaradan mesaj atmış. youtube'da benim sevdiğim şarkıları söyleyip yüklediği kanalının linkiydi. o an yanımda olsa o gitarını alıp bir tarafına...
ölü numarası yaptım, engel bile atmadım adam olsaydın. mal ali.
neden olduğunu anlamadığım bir şekilde ikisi de birden bana manas destanı gibi devasa mesajlar atarak hayatımdan defoldular. aradan çok geçmedi bizimki bana yazmaya başladı "o dediği için yaptım" diye. görmezden geldim.
birkac hafta sonra bunlar birbirine girip bana ayrı ayrı geri dönüş yaptılar. ikisini birden miktir ettim.
geçenlerde yeni numaradan mesaj atmış. youtube'da benim sevdiğim şarkıları söyleyip yüklediği kanalının linkiydi. o an yanımda olsa o gitarını alıp bir tarafına...
ölü numarası yaptım, engel bile atmadım adam olsaydın. mal ali.
devamını gör...
139.
aşık olmanın insanın elinde olmayan bir durum olduğu bilgisinden yola çıkılırsa gayet normal bir durumdur bana göre.
en iyi arkadaş çok iyi tanıdığın insandır.
en iyi arkadaşına aşık olan insanları şöyle anlayabilirim ve yargılayamam:
biraz irdelersek bir insanın hiç tanımadığı birisine aşık olması mı, yoksa en yakın arkadaşına aşık olması mı daha akla yatkın gelir?
yargılamadan ve olumsuz yönleri şimdilik düşünmeden yalnızca olumlu yönlere odaklanalım ve buraya sonra değinelim.
hiç tanımadığı bir insana aşık olan kişi neye aşık olmuş olur?
tanımadığı için o neleri sever, ne kadar ahlaklıdır, geçmişinde neler yaşamıştır, kimdir vesair... bunları bilemez değil mi?
neye aşık olmuştur söyleyeyim. muhtemelen ilk bakışta dış görünüşüne, hareketlerine, belki kendisine karşı olan ilgili davranışlarına... bu durumda onu tanımak sonraki aşamadır çünkü.
asla olamaz diyemem, olur, aşk bu. ilk bakışta hiç tanımadığı birine aşık oldu, pekala. hikaye oldukça güzel devam edebilir.
diğer tarafta durum ne şekilde?
en yakın arkadaşına aşık olan kişi öncelikle her şeyin farkındadır. onu kaybedebileceği riskinin olduğunu bilir.
ama onu daha iyi kim anlayabilir ki bu dünyada ona göre?
kalbi başka kim için öyle deli gibi çarpmayı hak edebilir?
bu kalbin çırpınışını hak eden bir bağ vardır ortada bir kere.
kim demiş o gözler ona bir aşığın gözünden bakamaz diye? kim koymuş bu kuralı?
vefasızlık mıdır bu, yoksa arkadaşlığa edilen bir ihanet mi?
ihtimaller üzerine kurulu olan bu düzende belki aşık olduğu en yakın arkadaşının karşısına çıkabilecek herhangi bir insanın onu çok üzebileceği düşüncesi cereyan etmiştir zihninde? onu yalnızca kendisinin çok çok fazla sevebileceğine inanmıştır.
olur ya, elinde değildir. hangisi daha mantığa yatkındır?
başına türlü türlü şeylerin gelebileceği o uzun yola hiç tanımadığın bir insan ile çıkmak mı, yoksa en çok tanıdığın insan ile birlikte çıkmak mı?
olumsuz yönleri nelerdir peki?
ya o ona hiç o gözle bakmamıştır, ya bakmış, sentezlemiş, olmayacağına karar vermiştir.
ya da gerçekten yalnızca salt arkadaşlık bağı ile bağlıdır ona.
olumsuz taraf üzücü. yıkım var maalesef.
ama aşk da bir yıkım değil midir aynı zamanda?
sonunda ne olduğunu herkes biliyor aşkın.
en iyi arkadaş çok iyi tanıdığın insandır.
en iyi arkadaşına aşık olan insanları şöyle anlayabilirim ve yargılayamam:
biraz irdelersek bir insanın hiç tanımadığı birisine aşık olması mı, yoksa en yakın arkadaşına aşık olması mı daha akla yatkın gelir?
yargılamadan ve olumsuz yönleri şimdilik düşünmeden yalnızca olumlu yönlere odaklanalım ve buraya sonra değinelim.
hiç tanımadığı bir insana aşık olan kişi neye aşık olmuş olur?
tanımadığı için o neleri sever, ne kadar ahlaklıdır, geçmişinde neler yaşamıştır, kimdir vesair... bunları bilemez değil mi?
neye aşık olmuştur söyleyeyim. muhtemelen ilk bakışta dış görünüşüne, hareketlerine, belki kendisine karşı olan ilgili davranışlarına... bu durumda onu tanımak sonraki aşamadır çünkü.
asla olamaz diyemem, olur, aşk bu. ilk bakışta hiç tanımadığı birine aşık oldu, pekala. hikaye oldukça güzel devam edebilir.
diğer tarafta durum ne şekilde?
en yakın arkadaşına aşık olan kişi öncelikle her şeyin farkındadır. onu kaybedebileceği riskinin olduğunu bilir.
ama onu daha iyi kim anlayabilir ki bu dünyada ona göre?
kalbi başka kim için öyle deli gibi çarpmayı hak edebilir?
bu kalbin çırpınışını hak eden bir bağ vardır ortada bir kere.
kim demiş o gözler ona bir aşığın gözünden bakamaz diye? kim koymuş bu kuralı?
vefasızlık mıdır bu, yoksa arkadaşlığa edilen bir ihanet mi?
ihtimaller üzerine kurulu olan bu düzende belki aşık olduğu en yakın arkadaşının karşısına çıkabilecek herhangi bir insanın onu çok üzebileceği düşüncesi cereyan etmiştir zihninde? onu yalnızca kendisinin çok çok fazla sevebileceğine inanmıştır.
olur ya, elinde değildir. hangisi daha mantığa yatkındır?
başına türlü türlü şeylerin gelebileceği o uzun yola hiç tanımadığın bir insan ile çıkmak mı, yoksa en çok tanıdığın insan ile birlikte çıkmak mı?
olumsuz yönleri nelerdir peki?
ya o ona hiç o gözle bakmamıştır, ya bakmış, sentezlemiş, olmayacağına karar vermiştir.
ya da gerçekten yalnızca salt arkadaşlık bağı ile bağlıdır ona.
olumsuz taraf üzücü. yıkım var maalesef.
ama aşk da bir yıkım değil midir aynı zamanda?
sonunda ne olduğunu herkes biliyor aşkın.
devamını gör...
140.
en iyisi, en kötüsü fark etmez. et, kan, kemikten ve irinden oluşmuş, tırnaklarının arası pislikle dolu birine aşık olmanın sırtında ceset taşımaktan farkı yoktur. sırtında cesetle gezen adamın da leşten farkı yoktur.
devamını gör...