101.

sen istanbul'da yaşıyorsun diye istanbul güzeldir. seni seviyorum diye ben sanatkârım.
sensiz ne istanbul'un güzelliği kalır,
ne benim sanatkârlığım.

(bkz: nazım hikmet)
devamını gör...
102.
rüzgâr,
yıldızlar
ve su.
bir afrika rüyasının uykusu
düşmüş dalgalara.
ışıltılı, kara
bir yelken gibi ince
direğinde geminin.
geçmekteyiz içinden
bir sayısız
bir uçsuz bucaksız yıldızlar âleminin.

yıldızlar
rüzgâr
ve su.
başüstünde bir gemici korosu
su gibi, rüzgâr gibi, yıldızlar gibi bir türkü söylüyor,
yıldızlar gibi
rüzgâr gibi
su gibi bir türkü.
bu türkü diyor ki, «korkumuz yok!
inmedi bir gün bile gözlerimize
bir kış akşamı gibi karanlığı korkunun.»
bu türkü
diyor ki,
«bir gülüşün ateşiyle yakmasını biliriz
ölümün önünde sigaramızı.»
bu türkü
diyor ki,
«çizmişiz rotamızı
dostların alkışlarıyla değil
gıcırtısıyla düşmanın
dişlerinin.»
bu türkü diyor ki, «dövüşmek..»
bu türkü diyor ki, «ışıklı büyük
ışıklı geniş ve sınırsız bir limana
dümen suyumuzda sürüklemek denizi..»
bu türkü diyor ki, «yıldızlar
rüzgâr
ve su...»

başüstünde bir gemici korosu
bir türkü söylüyor;
yıldızlar gibi
rüzgâr gibi,
su gibi bir türkü..
devamını gör...
103.
umut
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken çöp kamyonları
ölüleri toplar kaldırımlardan
işsiz ölüleri aç ölüleri
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken köylü aile
erkek kadın eşek ve karasaban
saban koşulu eşekle kadın
toprağı sürerler toprak bir avuç
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ölür bir çocuk
bir japon çocuğu hiroşima'da
on iki yaşında ve numaralı
ve ne boğmacadan ne menenjitten
ölür 1958'de
ölür bir japon çocuğu hiroşima'da
945'te doğduğu için
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken tombul bir adam
yatağından çıkar dalgın giyinir
bugün kimi kime gammazlamalı
amirin gözüne nasıl girmeli
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken zenci şoförü
ağaca asarlar yol kıyısında
gaz yağına bulayarak yakarlar
sonra kimi kahve içmeye gider
kimi saç tıraşı olur berberde
kimi dükkanını açar erkenden
kimi genç kızını öper alnından
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar doğar güneş doğarken
ve güneş doğarken güneş doğarken
ve güneş doğarken mahpus kadını
kayışla masaya bağlı sırtüstü
çıplak memeleri al kan içinde
sorguya çekerler bir bodrumda
sorguya çekenler sigara içer
biri yirmisinde altmışlık biri
gömlekleri terli kollar sıvalı
ve kum torbaları elektrodlar
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken gül yaprağına
uçak alanından sessiz pilotlar
h bombası yükler tepkililere
ve güneş doğarken güneş doğarken
otomatik silahlarla biçilir üniversitelilerle işçiler
ve akasya ağaçları bulvarın
pencereler balkondaki saksılar
ve güneş doğarken devlet adamı
konağına döner bir ziyafetten
ve güneş doğarken kuşlar ötüşür
ve güneş doğarken güneş doğarken
genç bir ana bebesini emzirir
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken ben bir geceyi
bir uzun geceyi gene uykusuz
ağrılar içinde geçirmişimdir
düşünmüşüm hasretliği ölümü
seni memleketi düşünmüşümdür
seni memleketi ve dünyamızı
işler atom reaktörleri işler
yapma aylar geçer güneş doğarken
ve güneş doğarken hiç umut yok mu
umut umut umut
umut insanda
devamını gör...
104.
"seninle konuşabilecek kadar heybetli değildi belki kelimelerim
ama senin ruhunu yerinden sallayacak kadar derindi hislerim."
devamını gör...
105.
bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma…
köküm sağlamdır, sarsılsam da kopmam dalımdan…
öyle kolay değil, rüzgarın önüne kapılıp gitmem…
son ana kadar vazgeçmem yaşamaktan…
ne fırtınalar koptu, benim hayat dallarımda…
hiç birinde vazgeçmedim umutlarımdan…
içimde kıyametler kopsa da.
ben baharıyım yarınlarımın,
çiçek açarım her kışın ardından! !
nazım hikmet.
devamını gör...
106.
nazım hikmet’ten bir şiir paylaşayım diye girdiğimde tam karşıma çıkan başlık.
nazım hikmet-hasret

yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli
belini sarmayalı
gözünün içinde durmayalı
aklının aydınlığına sorular sormayalı
dokunmayalı sıcaklığına karnının
yüz yıldır bekler beni
bir şehirde bir kadın
aynı daldaydık aynı daldaydık
aynı daldan düşüp ayrıldık
aramızda yüz yıllık zaman
yol yüz yıllık
yüz yıldır alacakaranlıkta
koşuyorum ardından
devamını gör...
107.
"ey, benim iyimser hallerim!
çabuk aldanışlarım..
hep inanışlarım…
alttan alışlarım
hatayı hep kendimde buluşlarım…
değmeyecekleri kafaya takışlarım…
yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım…
herkesi, insan yerine koyuşlarım…
hepinize elveda!
artık ben hiç kimsenin, hiç kimsesi olmayacağım!…"
devamını gör...
108.
devamını gör...
109.
bu memlekette nazım hikmet, sabahattin ali, necip fazıl, hüseyin nihal atsız vb'den başka şair yazar yok mu ya? allah için yok mu? bıktım bu isimleri görmekten.
devamını gör...
110.
nazım’ın ilk yayımalanan şiiri ile geceye katılıyorum.yaş onaltı, yeni mecmua.

hala servilerde ağlıyorlar mı?

bir inilti duydum serviliklerde
dedim: burada da ağlayan var mı?
yoksa tek başına bu kuytu yerde,
eski bir sevgiyi anan rüzgâr mı?

gözlere inerken siyah örtüler,
umardım ki artık ölenler güler,
yoksa hayatında sevmiş ölüler,
hala servilerde ağlıyorlar mı?
devamını gör...
111.
“nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?”
devamını gör...
112.
bir ona yürüyorum bir buna,
şairim ben, yürürüm her bir türk’e rus’a,
kim verirse aşkını şiir yazarım ona,
şairim ben saygı gösterin bana.
devamını gör...
113.
nazım'ın kendisi koca bir şiir zaten

"bir ekmeği son lokmasına dek yemeyi,bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman."

beni unutmayın! kaçtım!
devamını gör...
114.
güzel günler göreceğiz çocuklar
güneşli günler göreceğiz.
motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
ışıklı maviliklere süreceğiz…

açtık mıydı hele bir son vitesi,
adedi devir, motorun sesi.
uuuuuuuy! çocuklar kim bilir
ne harikûlâdedir
160 kilometre giderken öpüşmesi.

hani şimdi bize,
cumaları, pazarları çiçekli bahçeler vardır.
yalnız cumaları, yalnız pazarları…

hani şimdi biz,
bir peri masalı dinler gibi seyrederiz
ışıklı caddelerde mağazaları.
hani bunlar,
77 katlı yekpare camdan mağazalardır.

hani şimdi biz haykırırız
cevap:
açılır kara kaplı kitap; zindan.

kayış kapar kolumuzu
kırılan kemik, kan.

hani şimdi bizim soframıza
haftada bir et gelir
ve çocuklarımız işten eve
sapsarı iskelet gelir.

hani şimdi biz;
inanın güzel günler göreceğiz çocuklar
güneşli günler göreceğiz.

motorları maviliklere süreceğiz çocuklar
ışıklı maviliklere süreceğiz…
devamını gör...
115.
''küçük bir mutluluk istiyorum o kadar küçük olsun ki istemesin kimse benden onu.''
devamını gör...
116.
delikanlım yıldızlara iyi bak
belki onları bir daha göremezsin.
deniz gezmiş' e özlemle..
devamını gör...
117.
erkek kadına dedi ki:
- seni seviyorum,
ama nasıl?
kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
yüzde hudutsuz kere yüz...
devamını gör...
118.
sevgilim, yeşil eriğim benim!
ben içine hapsolmuş çekirdeğinim senin

hapiste günler ağır geçer diyorlar;
olsun, ben vazgeçtim bile hürriyetimden.
yeter ki yetim bir çocuk gibi bırakma yüreğimi.
zira sensiz bu can bir yüktür yüreğime
kaldır öpülesi alnını ve bak bana
gördün mü gülüm bir tek gözlerin değişmedi yine; bir tek gözlerin!
benim en büyük kudretim,
senin sahiden şehrimde olduğunu bilmek.
hatta şuan ıslak şehrimde geceliğinle balkondasın.
ben dokunmaya çalışıyorum ince parmaklı ellerine…
kaldır öpülesi alnını ve bak bana, yoroz değil kararan…
yüzümde ışığından ayrılmanın kederi biraz da
“işte geldik gidiyoruzun” hüznü var…
ama gördün mü gülüm bir tek gözlerin değişmedi yine
bir tek gözlerin..
devamını gör...
119.
büyük insanlığın toprağında gölge yok
sokağında fener
penceresinde cam
ama umudu var büyük insanlığın
umutsuz yaşanmıyor.


tamamı
devamını gör...
120.
tam da eski sevgiliye veda ettiğim bu saatlerde gördüm bu başlığı en güzel bu şiir olabilir ruhuma eş.
gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
onlardan kalbime sevda geçmiyor
ben yordum ruhumu biraz da sen yor
çünkü bence şimdi herkes gibisin
yolunu beklerken daha dün gece
kaçıyorum bugün senden gizlice
kalbime baktım da işte iyice
anladım ki sen de herkes gibisin
büsbütün unuttum seni eminim
maziye karıştı şimdi yeminim
kalbimde senin için yok bile kinim
bence sen de şimdi herkes gibisin.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye nazım hikmet'ten bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim