geceye nazım hikmet'ten bir şiir bırak
başlık "1barfilozofu" tarafından 22.11.2020 21:53 tarihinde açılmıştır.
241.
seni düşünmek güzel şey, ümitli şey...
devamını gör...
242.
243.
"nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ"
bir ankara gazetesinde çıktı bunlar,
üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında
amerikan amirali
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz,
siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim
vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın
vatan, mızraklı ilmühalse
vatan, polis copuysa
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim
yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ"
bir ankara gazetesinde çıktı bunlar,
üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında
amerikan amirali
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi hikmet
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz,
siz yurtseverseniz, ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim
vatan çiftliklerinizse, kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın
vatan, mızraklı ilmühalse
vatan, polis copuysa
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, amerikan üsleri, amerikan bombası, amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan, ben vatan hainiyim
yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ
devamını gör...
244.
iyi ki bir nazım hikmet gelmiş geçmiş bu topraklardan diyerek
delikanlım!.
iyi bak yıldızlara,
onları belki bir daha göremezsin.
belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
delikanlım!.
senin kafanın içi
yıldızlı karanlıklar
kadar
güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
yıldızlar ve senin kafan
kâinatın en mükemmel şeyidir.
delikanlım!.
sen ki, ya bir köşe başında
kan sızarak kaşından
gebereceksin,
ya da bir darağacında can vereceksin.
iyi bak yıldızlara
onları göremezsin belki bir daha…
delikanlım!.
iyi bak yıldızlara,
onları belki bir daha göremezsin.
belki bir daha
yıldızların ışığında
kollarını ufuklar gibi açıp geremezsin..
delikanlım!.
senin kafanın içi
yıldızlı karanlıklar
kadar
güzel, korkunç, kudretli ve iyidir.
yıldızlar ve senin kafan
kâinatın en mükemmel şeyidir.
delikanlım!.
sen ki, ya bir köşe başında
kan sızarak kaşından
gebereceksin,
ya da bir darağacında can vereceksin.
iyi bak yıldızlara
onları göremezsin belki bir daha…
devamını gör...
245.
'çok alâmetler belirdi, vakit tamamdır.
haram sevaboldu, sevap haramdır.
haram sevaboldu, sevap haramdır.
devamını gör...
246.
biz de bilirdik yâre çiçek yollamasını.
ama arkadaşlar aç'tı.
yedik menekşe parasını!
ama arkadaşlar aç'tı.
yedik menekşe parasını!
devamını gör...
247.
akşamdı adı bahar mı gül mü güz mü ilk görüşte gülmeye başlamıştı biraz dalgın sesi titrek selam vermemiştim oysa belki de kırdım istemeyerek hızlı hızlı yürüyordu kaşını almış dudağını boyamıştı yüzü sonbahar hüznü güneşe benziyordu gülüşü birden bire geldi beklemiyordum keskin bir bıçak gibi saplandı aklıma hep böyle cana yakın mı bakar acaba? akşamdı uzak bir deniz kenarında oturmuş efkar yakıyordum karanlık tutmuştu yolları kimbilir kimin boynundaydı kolları gecelerdir kötümserdim sakallarımı uzatmış durup durup uzakları dinlemiştim belki de bir zehirli göz tarafından zehirlenmiştim telefonu geldi aniden dilinde kelimeler bi şeyler söylüyordu dilinde kelimeler bilerek bilmeyerek bi şeyler söylüyordu gülerek yaz geçti kış geçti benden bir bahar geçti ben bahardan geçmedim akşamdı uyanıktım yatağımda oturuyordum istanbul mışıl mışıl uyuyordu şimdi ne yapıyordu ne yemiş ne içmişti nerede dans etmişti gözleri dolu muydu yoksa düşleri dolu muydu neyse neyse bunları düşünmek istemiyordum kanıma girmişti bir kere sanki başı göğsümde eli elimdeydi yaşamak sevmekten geçer diyerek belki de sevdim isteyerek sabahtı o yoktu ben yıkılıp gitmiştim bir daha ne zaman nerede ne olacağımızı ikimizde bilmiyorduk belki yeni başlayacaktık belki hiç başlamayacaktık belki de başlayıp bitirmiştik belki de belki de..
devamını gör...
248.
"...insanın yurdu bir kat daha kendinin olur
toprağına, suyuna karıştıkça kanı.
yaşanmış sayılmaz zaten
yurdu için ölmesini bilmeyen millet..."
toprağına, suyuna karıştıkça kanı.
yaşanmış sayılmaz zaten
yurdu için ölmesini bilmeyen millet..."
devamını gör...
249.
biz de bilirdik yâre çiçek yollamasını
ama arkadaşlar açtı
yedik menekşe parasını...
ama arkadaşlar açtı
yedik menekşe parasını...
devamını gör...
250.
"sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" *dizelerini hatrıma getirdi bu başlık. kerem gibi idi şiirin adı. güzel şiirdir, tanımı gören varsa eğer bu gece bu şiiri okuyup uyuyunuz uykunuz yoksa bu şiirden sonra bir de necip fazıldan mehmedim şiirini okuyunuz
nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" *dizelerini hatrıma getirdi bu başlık. kerem gibi idi şiirin adı. güzel şiirdir, tanımı gören varsa eğer bu gece bu şiiri okuyup uyuyunuz uykunuz yoksa bu şiirden sonra bir de necip fazıldan mehmedim şiirini okuyunuz
devamını gör...
251.
252.
*
çok yorgunum
beni bekleme kaptan
seyir defterini başkası yazsın
kubbeli, çınarlı mavi bir liman
beni o limana çıkaramazsın
ed: neticede gece de bitti.
çok yorgunum
beni bekleme kaptan
seyir defterini başkası yazsın
kubbeli, çınarlı mavi bir liman
beni o limana çıkaramazsın
ed: neticede gece de bitti.
devamını gör...
253.
aşağı yukarı şu şekilde olur.
kadınım, geç böyle
ülke ne halde
seks var bu gece
seks demem çayır çimen derim
kırk beş yıllık, balkon falan
rusya'da bir sevgili
türkiye'de bekleyen bir karı
idare ederim sürgünde
paris çok tatlı, moskov gurbet
vay işçi kardeşlerim
ben vodka içerim
siz madende
duygusal hikayeler, yaşanmışlıklar. beton, çimen oldu bak şimdi.
kadınım, geç böyle
ülke ne halde
seks var bu gece
seks demem çayır çimen derim
kırk beş yıllık, balkon falan
rusya'da bir sevgili
türkiye'de bekleyen bir karı
idare ederim sürgünde
paris çok tatlı, moskov gurbet
vay işçi kardeşlerim
ben vodka içerim
siz madende
duygusal hikayeler, yaşanmışlıklar. beton, çimen oldu bak şimdi.
devamını gör...
254.
karlı kayın ormanında
yürüyorum geceleyin
efkarlıyım efkarlıyım
elini ver nerde elin
memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
kayınların arasında
bir pencelere sarı sıcak
ben ordan geçerken biri
amca dese gir içeri
girip yerden selamlasam
hane içindekileri
yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü
ne ölümden korkmak ayıp
ne de düşünmek ölümü
yürüyorum geceleyin
efkarlıyım efkarlıyım
elini ver nerde elin
memleket mi, yıldızlar mı,
gençliğim mi daha uzak?
kayınların arasında
bir pencelere sarı sıcak
ben ordan geçerken biri
amca dese gir içeri
girip yerden selamlasam
hane içindekileri
yedi tepeli şehrimde
bıraktım gonca gülümü
ne ölümden korkmak ayıp
ne de düşünmek ölümü
devamını gör...
255.
son günlerde gerçekliğine daha da bağlandığım o muhteşem şiiri .
bütün taşlar gibi vekarlı,
hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli,
bütün yük hayvanları gibi battal,
ağır ve aç çocukların dargın yüzlerine benziyen elleriniz.
arılar gibi hünerli hafif, sütlü memeler gibi yüklü,
tabiat gibi cesur
ve dost yumuşaklıklarını haşin derilerinin altında gizliyen
elleriniz.
bu dünya öküzün boynuzunda değil,
bu dünya ellerinizin üstünde duruyor.
ve insanlar,
ah, benim insanlarım,
yalanla besliyorlar sizi, halbuki açsınız, etle, ekmekle beslenmeğe muhtaçsınız.
ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden
doyasıya,
göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan.
ı̇nsanlar, ah, benim insanlarım,
hele asyadakiler, afrikadakiler,
yakın doğu, orta doğu, pasifik adaları
ve benim memleketlilerim,
yani bütün insanların yüzde yetmişinden çoğu,
elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız,
elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz.
ı̇nsanlarım, ah, benim insanlarım,
avrupalım, amerikalım benim,
uyanık, atak ve unutkansın ellerin gibi,
ellerin gibi tez kandırılır,
kolay atlatılırsın...
ı̇nsanlarım, ah, benim insanlarım,
antenler yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa rotatifler,
kitaplar yalan söylüyorsa,
duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,
beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,
dua yalan söylüyorsa,
ninni yalan söylüyorsa,
rüya yalan söylüyorsa,
meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,
ses yalan söylüyorsa,
söz yalan söylüyorsa,
ellerinizden başka herşey
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balçık gibi itaatli,
elleriniz karanlık gibi kör,
elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir.
ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız
bu ölümlü, bu yaşanası dünyada
bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.
bütün taşlar gibi vekarlı,
hapiste söylenen bütün türküler gibi kederli,
bütün yük hayvanları gibi battal,
ağır ve aç çocukların dargın yüzlerine benziyen elleriniz.
arılar gibi hünerli hafif, sütlü memeler gibi yüklü,
tabiat gibi cesur
ve dost yumuşaklıklarını haşin derilerinin altında gizliyen
elleriniz.
bu dünya öküzün boynuzunda değil,
bu dünya ellerinizin üstünde duruyor.
ve insanlar,
ah, benim insanlarım,
yalanla besliyorlar sizi, halbuki açsınız, etle, ekmekle beslenmeğe muhtaçsınız.
ve beyaz bir sofrada bir kere bile yemek yemeden
doyasıya,
göçüp gidersiniz bu her dalı yemiş dolu dünyadan.
ı̇nsanlar, ah, benim insanlarım,
hele asyadakiler, afrikadakiler,
yakın doğu, orta doğu, pasifik adaları
ve benim memleketlilerim,
yani bütün insanların yüzde yetmişinden çoğu,
elleriniz gibi ihtiyar ve dalgınsınız,
elleriniz gibi meraklı, hayran ve gençsiniz.
ı̇nsanlarım, ah, benim insanlarım,
avrupalım, amerikalım benim,
uyanık, atak ve unutkansın ellerin gibi,
ellerin gibi tez kandırılır,
kolay atlatılırsın...
ı̇nsanlarım, ah, benim insanlarım,
antenler yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa rotatifler,
kitaplar yalan söylüyorsa,
duvarda afiş, sütunda ilan yalan söylüyorsa,
beyaz perdede yalan söylüyorsa çıplak baldırları kızların,
dua yalan söylüyorsa,
ninni yalan söylüyorsa,
rüya yalan söylüyorsa,
meyhanede keman çalan yalan söylüyorsa,
yalan söylüyorsa umutsuz günlerin gecelerinde ayışığı,
ses yalan söylüyorsa,
söz yalan söylüyorsa,
ellerinizden başka herşey
herkes yalan söylüyorsa,
elleriniz balçık gibi itaatli,
elleriniz karanlık gibi kör,
elleriniz çoban köpekleri gibi aptal olsun,
elleriniz isyan etmesin diyedir.
ve zaten bu kadar az misafir kaldığımız
bu ölümlü, bu yaşanası dünyada
bu bezirgan saltanatı, bu zulüm bitmesin diyedir.
devamını gör...
256.
!. alıntı .!
gözlerin gözlerin gözlerin,
ister hapisaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,
şu mayıs ayı sonlarında öyledir işte
antalya tarafında ekinler seher vakti.
nazım hikmet ran
gözlerin gözlerin gözlerin,
ister hapisaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,
şu mayıs ayı sonlarında öyledir işte
antalya tarafında ekinler seher vakti.
nazım hikmet ran
devamını gör...
257.
"ben senden önce ölmek isterim."
sevdiklerim için tek dileğim. bunu arapçada karşılayan bir kelime var "ya aburnee" beni göm demek. her ikisi de ben senin toprağınla avunamam, arkanda bıraktığın boşluğa da dayanamam sen beni gömüver sonra ne halin varsa gör, demek gibi.
sevdiklerim için tek dileğim. bunu arapçada karşılayan bir kelime var "ya aburnee" beni göm demek. her ikisi de ben senin toprağınla avunamam, arkanda bıraktığın boşluğa da dayanamam sen beni gömüver sonra ne halin varsa gör, demek gibi.
devamını gör...
258.
ve benim,birdenbire
yüzünü değil,
gözünü değil,
senin sesini göresim geldi.
nazım (dan başkası da böyle yazamaz)
yüzünü değil,
gözünü değil,
senin sesini göresim geldi.
nazım (dan başkası da böyle yazamaz)
devamını gör...
259.
260.
baba!
her yılbaşında
sana söyleyecek
bir tek
sözüm var:
‘seni ne kadar çok seversem
o kadar
çok olsun ömründen geçen yıllar…’
baba!
babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!
ne zulüm, ne ölüm, ne korku
başımı eğemez!
yalnız senin elini öpmek için
eğilir başım.”
her yılbaşında
sana söyleyecek
bir tek
sözüm var:
‘seni ne kadar çok seversem
o kadar
çok olsun ömründen geçen yıllar…’
baba!
babam, ağabeyim, kardeşim, arkadaşım!
ne zulüm, ne ölüm, ne korku
başımı eğemez!
yalnız senin elini öpmek için
eğilir başım.”
devamını gör...
"geceye nazım hikmet'ten bir şiir bırak" ile benzer başlıklar
nazım hikmet ran
373