hayat pahalılığı

şu an içinde bulunduğumuz durumun ta kendisi

günleri sayılı olmasının doğal bir sonucudur.

ben böyle bir şey görmedim yav. fiyat şeyi kalmadı bizde. tahmini mi. algısı mı. 3 tl'ye aldığımız tuz 12 tl. bu nasıl olur. 25 tl dese alacaz mecbur. insanlar alışveriş yapmıyor sanki. her zaman gittiğimiz yerler bomboşdu.
üzücü.

aşağıdaki fişten güncel 2.5 lt kola, kolonya ve sigaranın fiyatıyla anlaşılabilecek durum.

yani alışverişe çıktık çıkmaz olsaydık.
domates şu mevsimde 15 tl olur mu. biber 18 tl.
ya her şey ateş pahası. bu insanlar nasıl geçiniyor valla allah yardım etsin.

uyandım, kaskatı kesilmişim, havalar soğudu. allahtan üzerimde kalın battaniyem var, geçen sene çaydanlık yakmasaydı, kocaman bir delik olmaz ben de daha iyi ısınabilirdim. ama olsundu en azından ayda maaşımın 3'te 2'sini verdiğim kira da olsa bir evim var. bir de dışarıda olanlar var. insan şükretmeyi bilmeli.

açtım televizyonu, en sevdiğimdir sabah haberleri. avrupa yine bizi kıskanıyordu. rusya gazı kesmiş. bu kış donacaklarmış. battaniyeme sımsıkı sarılı güldüm hallerine. biraz da acıdım, kış boyu doğal gazsız ne yapacaklardı ki. hele çocukları falan varsa. benim yok. tek yaşıyorum allahtan. ama bir kişi daha olsa o da çalışsa belki doğal gazı açardım. neyse şimdilik daha erkendi, kar yağarsa belki en düşükte açarım.

gittim fırına bir simit alacaktım, tereyağlı mı olsun dedi fırıncı. o ne kadar dedim 7,5 tl imiş. öbürünü sordum o da 6,5 tl dedi. o zaman bana 1 ekmek dedim. o da 4 tl imiş. neyse yapacak bir şey yok.

evde de yiyecek bir şey yok. kuru ekmeği kemirdim televizyon karşısında. düşündüm, almanya'da olsam ne yapardım bu pahalılıkta. orada ekmek 1 euro imiş. nereden baksan 18-19 tl ediyor. kiralar desen 500 - 600 euro imiş. benim maaşımdan bile fazla. iyi ki türkiyede yaşıyorum...

ilk seçimlerde çok siyasinin canını yakacaktır.

en azından ben öyle umuyorum.

hayat pahalılığı diye bir şey yok. toplumda üretilen maddi ve manevi tüm artı değerlerin adaletsiz dağılımı var.

şimdi kalkıp dünyanın yüzde 5'nin geliri , yüzde 95 lik kesimin toplam gelirine eşit bu adaletsizlik dediğimizde "ya doğru ama işte napalım iyi kötü bir işimiz var şükür çalışıyoruz " diye cevap verilirse adaletsizlik ortadan kalkmaz.

velhasıl kimimiz köyde , kimimiz şehirde yaşıyoruz ama esasen hepimiz kapitalizmin köle kamplarında işçiyiz. patron da olsak , işçi de olsak fark etmiyor hepimiz bu çarkın dişlileriyiz.

belimizi bükmüş, saçımızı ellerine dolayıp kulak arkamıza doğru yaklaşmıştır.

olsun arkadaşlar, halep türk'tür. lütfen ödemelerinizi ve alışverişlerinizi yaparken bunu unutmayın. şimdi sırada menbiç var. ileri.

hayat pahalılığı timbuktu da vardır belki ama kesinlikle türkiye de yok. herkesin elinde en pahalı tlfon var, bütün kebapçılar dolu, yollarda en lüks araçlar...hala devletimizi kötülemek için bu layikçi kesim hayat pahalılığından bahsediyo... yok öyle bişey.

geldiği nokta itibari ile vatandaşın ters fırlatılıp düz s..ldiği bir hale gelmiştir.

mesela 2 kişi bir mekanda yemek yeseniz, hesap 1000 tl de gelse normal karşılıyor artık insanlar 500 tl gelse de. veya bir mont almak için 5000 tl de normal geliyor 10000 tl de.

insanların fiyat algısı kapandı. ulan bir simit bir su 45 tl olur mu ya?

şundan 1 sene önce sigara alınıyordu bir paket o paraya.

ha bir de şu var, ülke resmen isviçre pahalılığını ama hindistan ın çalışma ve kazanç standartlarını yaşıyor.

geçen hafta aynı pazar yerinde aynı satıcıdan aynı salı günü kilosuna 55 lira verdiğim çeri domatesini bugün öğlen 70 liraya aldım. soğanın kilosu 25-30 falan bazı tezgahlarda.

önü alınmaz bir noktaya gitti. ortalama bir işte, sakin bir hayat sürmek isteyenleri silip süpürdü son birkaç yıllık süreç. mesleğinin yanı sıra birtakım ek gelirlere sahip insanlar biraz daha az sarsılarak götürüyor bu süreci. kimisi ek işler yapıyor, bazı ticari faaliyetlerle daha az zarar görerek bu süreci atlatmaya çalışıyorlar ve bu çok güzel bir şey. saygı duyulası bir ekstra efor, buna sözüm yok ancak öyle bir noktaya geldik ki, sanki bu ekstra çabayı göstermeyenler suçlularmış gibi bir algı ortaya çıkmaya başladı. ben sadece ve sadece yıllardır çalıştığım işte çalışmaya devam edip, kalan vakti de kendi hayatımı biraz daha çekilir kılacak uğraşlara ayırarak hayatımı idame ettirebilmek istiyorum. sıradan ve ortalama eforlu bir hayat, haktır. bu hakkı da elimizden çekip alma derdinde bir sistem var karşıda.

sorumlusu zenginlerdir. fakirler zenginleri öldürüp mal varlıklarına el koyarsa pahalılık diye bir şey kalmaz.