ilginç etimolojik bağlantılar
başlık "ışıkhüzmesindegezendoga" tarafından 09.11.2020 00:21 tarihinde açılmıştır.
81.
ağaç kelimesi ağ dan köken alır. ağ yükselmek anlamına gelir. ağa yükselen insan ağaç ise yükselen bitki demektir.
devamını gör...
82.
ahlat ahların ağacı, cezayir cezaların ülkesi ve ve etimoloji eti’lerden kalma bir zaman birimidir.
devamını gör...
83.
lahm(arapça): et
acin (arapça): hamur
lahm-acin veya günümüzde kullandığımız şekliyle "lahmacun" hamurlu et demektir.
acin (arapça): hamur
lahm-acin veya günümüzde kullandığımız şekliyle "lahmacun" hamurlu et demektir.
devamını gör...
84.
sevda,müsvedde sözcükleri sevad yani kara kökünden gelmektedir. müsvedde karalama demektir. sevda ile karanın bağlantısı ise eskiden aşık olunduğunda kalpte gelinciğin ortasına benzer bir kan pıhtısı olduğuna inanılırmış. siyah,yoğun ve acı veren.
devamını gör...
85.
"ganyan" sözcüğü aslında fransızca "gagnant" yani kazanan/ kazandıran kelimesinden gelir. aynı şekilde "meydey" de "m'aidez" yani bana yardım edin demektir ama fransızca telaffuz edilemediğinden meydeye dönüşmüştür. hepimizin duyduğu marş marş da aslında "marche marche" yani yürüyün demektir ve fransızcadan gelir.
devamını gör...
86.
"ulan, lan" kelimelerinin kökü "evlat, erkek evlat" manasındaki "oğlan" sözüne dayanır.
kelimenin başındaki "o" sesi, zamanla "u"ya dönüşmüş, sonra da "ulan" ve "lan" şeklinde aşınmaya uğrayarak varlığını sürdürmüştür. (bkz: ali akar) (bkz: düşünen türkçe)
kelimenin başındaki "o" sesi, zamanla "u"ya dönüşmüş, sonra da "ulan" ve "lan" şeklinde aşınmaya uğrayarak varlığını sürdürmüştür. (bkz: ali akar) (bkz: düşünen türkçe)
devamını gör...
87.
alfa - elif
ayyaş - maaş
barbunya - berber
cahil - meçhul
cellat - mücellit
matiz - meyhane
ayyaş - maaş
barbunya - berber
cahil - meçhul
cellat - mücellit
matiz - meyhane
devamını gör...
88.
kaldırım kelimesi türkçe kaldırmak fiilinden gelmez. kelime rumca kallidrómos "düzgün döşenmiş yol" kelimesinden bozulmuştur.
devamını gör...
89.
hakaret için kullanılan, kavga çıkartan, ankaralıların azında "la" ya dönüşen kelimenin yıllar içindeki değişimi aşağıdadır.
la<lan<ulan<u:lan<oulan<oğlan
ayrıca oğlan sanıldığı gibi sadece erkek çocuklar için kullanılan bir kelime değildir. bütün çocukları kapsar. tıpkı trakya daki "kızan" kelimesinin kız çocukları ile sınırlı olmadığı gibi.
la<lan<ulan<u:lan<oulan<oğlan
ayrıca oğlan sanıldığı gibi sadece erkek çocuklar için kullanılan bir kelime değildir. bütün çocukları kapsar. tıpkı trakya daki "kızan" kelimesinin kız çocukları ile sınırlı olmadığı gibi.
devamını gör...
90.
sırpsındığı savaşının adı ilginizi çekti mi? eski türkçede sımak "kırmak" demekti. sırpsındığı da "sırpların kırıldığı savaş" anlamına geliyor. hatta anadoluda, halk ağzında hala makas yerine "sındı" deniyor. halk tıbbının en bilirkişileri olan sınıkçılar da kırık çıkık tedavisi yaparlar.
devamını gör...
91.
kalabalık kelimesi isveççeye kalabalik olarak geçmiştir. ilginç olansa kala isveççede balık anlamına gelir.
devamını gör...
92.
hafta:
türkçede sıkça kullanılan hafta sözcüğü farsça heft sözcüğünden gelmektedir. heft farsça'da 7 anlamındadır yani haftanın 7 gününü temsil etmektedir.
pençe:
farsça'daki beş yani "penç" sözcüğünden gelmektedir. bir eldeki 5 parmağı ifade eder ve pençe sözcüğü 5 sayısından türemiştir.
türkçede sıkça kullanılan hafta sözcüğü farsça heft sözcüğünden gelmektedir. heft farsça'da 7 anlamındadır yani haftanın 7 gününü temsil etmektedir.
pençe:
farsça'daki beş yani "penç" sözcüğünden gelmektedir. bir eldeki 5 parmağı ifade eder ve pençe sözcüğü 5 sayısından türemiştir.
devamını gör...
93.
"baz" eki, farsça işin ehli, o işin piri anlamı katar kelimeye. kumarbaz, canbaz, hilebaz, madrabaz gibi.
ama bir istisna vardır, "düzenbaz"... bu kelime tahmin edildiği gibi hileci, düzenci, aldatıcı gibi anlamlara gelmez aslında.
"dü" 2 demektir farsça da, "zen" kadın demektir. yani asıl anlamı, 2 kadını aynı anda idare eden, edebilen kişi demektir. (bende şaşırmıştım)
dip: düzmek ayrı bir mevzu, iyi düzen anlamlarına çekmeye de çalıştım ama olmuyor.
ama bir istisna vardır, "düzenbaz"... bu kelime tahmin edildiği gibi hileci, düzenci, aldatıcı gibi anlamlara gelmez aslında.
"dü" 2 demektir farsça da, "zen" kadın demektir. yani asıl anlamı, 2 kadını aynı anda idare eden, edebilen kişi demektir. (bende şaşırmıştım)
dip: düzmek ayrı bir mevzu, iyi düzen anlamlarına çekmeye de çalıştım ama olmuyor.
devamını gör...
94.
marcel pagnol'un ''jean de florette'' ve''manon'' romanlarında geçen bir kelimedir une dame-jeanne (leydi jeanne). bu kelimenin bizdeki karşılığı damacana'dır. damacana kelimesi ise italyanca kökenli damigiana kelimesinden gelmektedir.
devamını gör...
95.
dilimizde yanlış yer edinmiş fransızca kökenli kelimelerden biridir ''restoran''.* bu kelime birçok yerde ne yazık ki ''restaurant'' olarak kullanılmaktadır. kökü latince olan ''restaurare'' kelimesine dayanmaktadır; bu kelime, re- “tekrardan” anlamında ön ek ile –staurare “kurmak, yenilemek, onarmak” kökünün birleşimiyle oluşmaktadır. kelimenin tarihine göz atarsak bu yanlış kullanımın önüne geçebiliriz kanısındayım. paris'te, kaynaklardaki bilgiye göre 1765 yılında m. boulanger* mahlaslı biri tarafından çorba hatta daha doğrusu et suyu satılan bir dükkan açılıyor. açmış olduğu dükkanın önüne ise ''boulanger débite des restaurants divins”* yazılı bir tabela asmış. çevirisini not düşmüş olduğum tabeladan da anlaşıldığı üzere o zamanlar restoran kelimesi aslında et suyu çorbalarına deniliyormuş. 18. yüzyıl fransasında ise o dönemler halk tarafından zayıf, zarif ve tabiri caizse çıtkırıldım olmaya özeniliyordu ve bu sebeple de boulanger, bu kişilerin güçlerini yeniden toplamalarına yarayan, onları ''onaran'' et suyu çorbaları satmaya başlamış. bir zaman sonra bu tarz yerler açanlara restoran sahibi denilmeye başlandığından olsa gerek, kelime artık bir ürünün değil mekânın adına dönüşüvermiş. türkçe'de ilk kullanımı ise abdülhak hamid tarafından 1878 yılında kullanıldığı iddia ediliyor. günümüzde türkçe karşılığı ''restoran'' olarak bilinse de aslında ''lokanta'' veya ''aşevi'' daha doğru kullanımlardır.
devamını gör...
96.
birinin ardılı olmak, yerine geçmek mealindeki anlamları ve etimolojik kökenleri açısından halife ve kalfa sözcükleri aynıdır. arapça xlf kökünden gelirler.
devamını gör...
97.
cehennem, ibranice gei hinnom/ ge hennam dan gelmiştir.
gei ibranice de vadi anlamındadır , hinnom ise gözyaşı , yani gözyaşı vadisi
bugün kudüs'ün güneyinde hala varlığını koruyan vadi, yahudilik öncesi pagan inancındaki ibranilerin tanrı moloh adına inşa ettirdikleri tapınma alanları ve sunakların yeridir. yahudilik öncesi ibrani inancında öte dünya fikri pek yaygın olmadığından ayrıca vadi, büyük suçlar işleyip idam edilen suçluların cesetlerinin atıldığı çöplüktür. zamanla vadiye atılan cesetlerin kokusu dayanılmaz boyutlara ulaşanca , bölge halkı dönem dönem vadiye kükürt döküp ateşe vermesi ile sönmeyen cehennem ateşi ortaya çıkar. tabiki zamanla bir dinden diğerine geçen kavram; suçluların ruhlarının yandıgı sonsuz ateş kabul edilen cehennem olarak ideolojik yerini almıştır oysa sadece eski bir çöplüğün adıdır.
gei ibranice de vadi anlamındadır , hinnom ise gözyaşı , yani gözyaşı vadisi
bugün kudüs'ün güneyinde hala varlığını koruyan vadi, yahudilik öncesi pagan inancındaki ibranilerin tanrı moloh adına inşa ettirdikleri tapınma alanları ve sunakların yeridir. yahudilik öncesi ibrani inancında öte dünya fikri pek yaygın olmadığından ayrıca vadi, büyük suçlar işleyip idam edilen suçluların cesetlerinin atıldığı çöplüktür. zamanla vadiye atılan cesetlerin kokusu dayanılmaz boyutlara ulaşanca , bölge halkı dönem dönem vadiye kükürt döküp ateşe vermesi ile sönmeyen cehennem ateşi ortaya çıkar. tabiki zamanla bir dinden diğerine geçen kavram; suçluların ruhlarının yandıgı sonsuz ateş kabul edilen cehennem olarak ideolojik yerini almıştır oysa sadece eski bir çöplüğün adıdır.
devamını gör...
98.
doğu afrika'da bulunan zangibar ülkesinin ismindeki zangi sözcüğünün karşılığı zenci oluyor. afrika'ya gemilerle gelen köle ticareti yapan ummanlı araplar, sahilde siyahilerle karşılaşınca buraya zangi bar, yani zenci sahili demişler. ataları afrika'dan kaçırılıp köleleştirilen insanlara zangi denildiği için, bu sözcük siyahilerde kölelik çağrışımı yapıyor.
devamını gör...
99.
masa kelimesinin kökeni, latince aynı anlamda olan "mensa" kelimesidir (halbuki masa ne kadar da türkçe duruyor değil mi?). hatta yine latince kökenli olan ispanyolcada masanın karşılığı "mesa"dır.
devamını gör...
100.
ingilizcede, latincede "s" ekinin çoğul anlam vermesine benzer bir işlev türkçede de "z" ekiyle görülüyor. siz, biz, göz, omuz, diz sözcüklerinin sonunun z harfiyle bitmesi bu sebepten. tarihin eski dönemlerinde latince ve türkçenin aynı kaynaktan kökler aldığı düşünülüyormuş.
devamını gör...