“allah’ım bana da bu yazarın çaresizliklerinden ver!” diye dua edesim geldi ama, onu zaten ayda bilmem kaç defa yaşıyorum. birkaç defa yol ortasında bayılıp, gözlerimi açtığımda kendimi hastanede bulmuşluğum bile var. ama kendimi o anlarda bile hiç çaresiz hissetmedim. artık nasıl dibi gördüysem.* en iyisi ben kendi çaresiz anlarımdan hiç bahsetmeyeyim burada…

(bkz: ne güzel hayatlar var)
devamını gör...
kripto para işlerine bulaştıktan sonra elon musk denen boynuzlunun tweetlerine göz atmaktır.
devamını gör...
öleceğini bile bile gözlerine bakıp hala umut olduğunu söylemek.
öleceğini bile bile onu yaşatmak için bırak senin, dünyadaki hiçkimse ya da hiçbir şeyin elinden birşey gelmemesi.
öleceğini bile bile dönüp sana "ben de seni bırakmak istemezdim" diye sessizce ağlayışını dinlemek.
öleceğini bile bile yaşamasını istemek.
öleceğini bildiğin için tanrıya küfürler etmek.
öldüğü için azraile canını alması için yalvarmak.
ve öldüğüne alışmak.
hayata devam etmek.
bırakın kokusunu, sesinin tonunu, yüzünün nasıl göründüğünü bile fotoğraflara bakmadan artık hatırlayamamak.
ve gönder tuşuna basıp, birkaç komik başlığın altında tekrar neşelenmeyi beklemek.
devamını gör...
son 5-6 gündür tamda bu andayım! cennet ülkem cayır cayır yanıyor… söz bitti!
devamını gör...
ameliyathane önünde beklediğin andır. net.
devamını gör...
askerlik, hastane, mezarlık. yapabileceğin birşey yoktur sadece beklersin, bitmesini beklersin.
devamını gör...
kendim için konuşayım baba evinde uyandığım her günün tüm saniyeleri artık kendi hayatımı yaşamak istiyorum
devamını gör...
değer verdiğin bir insanın seni en hassas noktandan vurması ve bunu anlatacak başka birinin hayatında olmaması. insana berbat hissettirir, kendi kendinize iyileşmeye çalışırsınız.
devamını gör...
o dönem işsizdim. mesleğimden de çok soğumuştum. önüm de içim de kapkaranlıktı. bu dönemde kız arkadaşım "işin sonu ya evlilik ya ayrılık" demişti.
devamını gör...
geçen gece (saat 5.30 falan artık sabaha karşı oluyor) evime metrobüsle gitmekteydim son iki - üç durak kalmış. metrobüste haliyle herkes sızmış durumda çünkü çoğu insan ya işten çıkıyor ya sarhoş. son iki durak kala bir tip bindi. insanları dış görünüşüne göre yargılamam fakat yaptığı hareketler çok garipti. “ sanırım uyuşturucu kullanmış eleman dedim “ ama sürekli yer falan değiştiriyordu bende haliyle camın yansımasından kesiyorum merakımdan.

eleman kafasını falan sağa sola sürekli sallıyor bana bakıyor benim baktığımı bilmiyor. 2 li karşılıklı koltukların olduğu kısıma iki tane zil zurna olmuş çiftin karşısına oturdu. bu çiftimiz kış uykusu modundaydı. dışardan bakınca zaten baya kendilerini kaybetmişler uyurken. neyse. ben indim durakta kapı kapandı hemen arkamı döndüm baktım eleman eğilmiş bu iki arkadaşın çantasını kurcalıyor aldı bir şeyler ben tabi tıkladım mıkladım cama ama nafile. büyük ihtimal ile şöför de gördü benimle ama onlar pek karışmaz etliye sütlüye.

çok çaresiz hissettim bu olay yüzünden iki gündür matrix sahnesi gibi sahneler kurguluyorum beynimde… hüzüwn…
devamını gör...
sevdiğin birini morgta beklerken geçen dakikalar...
devamını gör...
parayı bastırıp hizmeti alamadığın her saniye, çaresizlikte başı çeker.

milyon para verip araba alıyorsun,; canın istiyor, 18 yaşında bakire kübalı hanımkızlarımızın bacaklarında sardıkları püronu tüttüresin geliyor, bir bakmışsın yanında zippo yok. bırak zippo'yu, çakar çakmaz çakan çakmak bile yok. arabaya yelteniyorsun, eskiden çakmaklık olan yerde dandirik şarj kapağı var. reno broadway'den aldığın hazzı, lexus'dan alamıyorsun.

sonra gel, çaresizliği anlat.

neymiş efendim, mesajına dönmemiş de çaresizlikten yastığı salya sümük etmiş. tey tey.
devamını gör...
hayallerinin çöpe atılması gerektiğini, umutsuzluğun ve karamsarlığın sinsice ruhunu ele geçirdiğini, bir şeyleri değiştirmeye gücünün, imkanının ve zamanının artık yetmeyeceğini ; anladığın ve kendine bunları açıkca itiraf etme dürüstlüğünü gösterebildiğin farkındalık anlarıdır.
devamını gör...
geçenlerde spora gidiyorum,yaptığım işten ziyade spor salonunda özel dersler de veriyorum,derse yetişmem gerek fakat çok açım,dışarıda yerim diyerek çıktım. yolda arkadaşımı görünce hadi birlikte yiyelim dedik,hesap ödeme vakti gelince arkadaşım ‘ya ben cüzdanı evde unutmuşum sen ödesen olur mu’ dedi dedim söylemene bile gerek yok,neyse çantamda cüzdanı arıyorum cüzdan yok,belli de etmemeye çalışıyorum restorant sahibi de tip tip suratıma bakıyor,o baktıkça ben iyice terliyorum. en son ‘müsait bir yer var mı ? ben şu çantamı boşaltsam cüzdan aşağıya düşmüş büyük ihtimalle’ dedim (spor çantası olduğu için büyük)tabi abi şu ileriki masada boşaltabilirsin dedi, neyse geçtim ileriye çantayı döktüm baktım adam arkamdan geliyor ‘abi yoksa sorun değil’ dedi, olur mu öyle şey cüzdan içeri düşmüş dedim, döktüm çantayı ve cüzdanı buldum. yani bulamazsam en kötü sonra bırakırdım sürekli gittiğim mekan ama o stres beni baya gerdi.
devamını gör...
hesapta olmayan ve gelirin 5 katını aşan zorunlu ödemeyle karşılaşılan an.kimse yanınızda değildir.
devamını gör...
her yere koşamayacağını, herkesi iyileştiremeyeceğini anladığın anlar.
bazı acılar çekilmeli ve bazı insanlar gitmeliymiş.
devamını gör...
intihar eden insanlar , onlara yardım edememek gerçekten çaresiz hissettiriyor.
devamını gör...
birini bir daha göremeyeceğini anladığında. ikisi de hayatta olsa da.
devamını gör...
sevdiğin insanların senden ayrılışını izlemen..
devamını gör...
100.
zor durumda olan, sokakta uyuyan, aç olan bir sürü insan olduğunu bilip, hepsini kurtarmanın imkansız olması.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"insanın kendini çaresiz hissettiği anlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim