21.
pandemiden önce sosyal medyadan edindiğim bir arkadaş vardı. sürekli birbirimizin beynini mıncırırdık.
tanım: günümüzde işkence gibi olan arkadaşlık.
tanım: günümüzde işkence gibi olan arkadaşlık.
devamını gör...
22.
uzak olmadığım durumdu. küçüklüğümde insanlara mektup yazmaya bayılırdım. yüzlerine söylemeye utandığım duygularımı kağıda aktarırdım, anneme, kuzenime, arkadaşlarıma o zamanki küçük dünyamdaki herkese. sonra ilkokuldan ortaokula geçerken okul değiştirdim en sevdiğim arkadaşımdan uzakta ilk aklıma gelen bu olmuştu. arkadaşımın kuzeniyle aynı okuldaydık ve onlar da aynı apartmanda oturuyordu. küçük ardıç tabiki bu fırsatı değerlendirecekti. yıllarca mektup yazdım hiç yüzyüze görüşemiyorduk ayda yılda bir telefonla konuşuyorduk. ben bazen bir ay boyunca her gün yazdığım mektupları biriktirip topluca yolluyordum. o hep kısa yazardı ben de şikayet ederdim sayfalarca yaz ben okurum diye. sonra 4 sene geçti ve lisenin ilk günü aynı okulda olduğumuzu öğrendim 4+4 yılımın tek dostu, her türlü sırrımı bilen, benim kalbimi dinleyen arkadaşımla sonunda mektup arkadaşlığımız bitecek diye hayal ederken durumun hiç de öyle olmadığını anladım. kağıtlarla sınırlı benim fazlaca anlam yüklediğim biriymiş sadece. ya da artık büyümüştük.eskisi gibi olamadık, ben yine devam ettim mektup yazmaya.. bu sefer gönderilmeyecek olan mektuplar defterimde birikiyorlardı, hiç okunmamak üzere.
devamını gör...
23.
lisedeki en yakın arkadaşımla üniversitede ayrı şehirleri kazanmıştık. 4 yıl boyunca neredeyse haftada 2 kez yazdık durduk birbirimize.
öyle iki-üç satırlık mektuplar değil sayfalar dolusu yazardık. rengarenk mektup kağıtlarına şık zarflarla da gönderdik, saman kağıdına, ders notlarının arasına da yazdık.
buluştuğumuz zamanlarda hiç ayrı değilmiş gibi her şeyi bilirdik. tüm arkadaşlarım istikrarlı mektuplaşmalarıma şaşırırdı.
elimde 100den fazla mektup var. bir gün vaktim olursa mektupları sıraya dizip üniversite hayatımın bir anlamdaki günlüğünü başkasının gözünden okumak istiyorum.
kim bilir ne dertlerim ne sevinçlerim vardı o yıllarda. keşke kapanmada aklıma gelseydi.
öyle iki-üç satırlık mektuplar değil sayfalar dolusu yazardık. rengarenk mektup kağıtlarına şık zarflarla da gönderdik, saman kağıdına, ders notlarının arasına da yazdık.
buluştuğumuz zamanlarda hiç ayrı değilmiş gibi her şeyi bilirdik. tüm arkadaşlarım istikrarlı mektuplaşmalarıma şaşırırdı.
elimde 100den fazla mektup var. bir gün vaktim olursa mektupları sıraya dizip üniversite hayatımın bir anlamdaki günlüğünü başkasının gözünden okumak istiyorum.
kim bilir ne dertlerim ne sevinçlerim vardı o yıllarda. keşke kapanmada aklıma gelseydi.
devamını gör...
24.
olması son derece keyifli bir kavramdır. özenerek yazılan kağıtlar, postacının getirdiği renkli zarflar, bazen bir koku bazen bir tutam saç, ama en çok da yazılanların heyecanını barındıran muhteşem bir olay...
devamını gör...
25.
birkaç yıl öncesine kadar severek kullanığım iletişim şeklidir. hala benim gibi nostalji severler tarafından kullanılmaktadır. hatırladığım kadarıyla norveç, almanya, avusturalya, abd, iran ve birkaç yerden daha mektup arkadaşlarım vardı. bence inanılmaz güzel bir olay.
benim tercih ettiğim sistem şöyleydi; mektup instagram gibi hesaplardan mektup arkadaşı aradığını beyan eden, tanımadığın biri ile sadece adres, ad-soy ad gibi gerekli bilgileri alıp mektuplaşmaya başlıyorsun. kimisi önce sosyal medyadan konuşup sonra mektuplaşmaya başlar ama bu bana çok saçma geliyor, ne anlamı kaldı yani şimdi diyorum. renkli kağıtlar, cicili bicili stickerlar, süsler kullanabilir, kağıdınıza parfüm sıkabilirsiniz hatta küçük hediyeler de sıkıştırabilirsiniz tabi gramaja göre ücretlendirildiğini unutmamak gerek (bu konuya aşağıda döneceğim.). ben bal mumu ve damga da kullanıyordum hatta bazen o lif iplerle bağlayıp öyle damgalıyordum. sevdiğim kişilere yazıyorsam divit kullanıyordum.
mektup arkadaşlığının tek sıkıntılı yanı şu olabilir, özellikle fazla kişiyle mektuplaşıyorsanız ki benim yirmiye yakındı. kime ne yazdığını unutuyorsun. bir de cevap çok uzun sürede geldiyse eyvah. bana en uzun sürede gelen cevap tam bir yıl sonra gelmişti ben mektup arkadaşlığını bırakmıştım belki yazan kişi de ölmüştü ya da çoluk çocuğa karışmıştı.
bırakma nedenim ise içler acısı. güzel ülkemin güzel mektubuna bile fahiş şekilde zam geliyor. tabi içine koyduğunuz sticker vsnin de gramaja etkisini düşürseniz hemen hemen iki haftada bir en az elli lira vermeye canım ve cebim dayanmadı. şimdi arada mektup kutumu açıp okur duygulanırım efenim ne günler ne günler.
benim tercih ettiğim sistem şöyleydi; mektup instagram gibi hesaplardan mektup arkadaşı aradığını beyan eden, tanımadığın biri ile sadece adres, ad-soy ad gibi gerekli bilgileri alıp mektuplaşmaya başlıyorsun. kimisi önce sosyal medyadan konuşup sonra mektuplaşmaya başlar ama bu bana çok saçma geliyor, ne anlamı kaldı yani şimdi diyorum. renkli kağıtlar, cicili bicili stickerlar, süsler kullanabilir, kağıdınıza parfüm sıkabilirsiniz hatta küçük hediyeler de sıkıştırabilirsiniz tabi gramaja göre ücretlendirildiğini unutmamak gerek (bu konuya aşağıda döneceğim.). ben bal mumu ve damga da kullanıyordum hatta bazen o lif iplerle bağlayıp öyle damgalıyordum. sevdiğim kişilere yazıyorsam divit kullanıyordum.
mektup arkadaşlığının tek sıkıntılı yanı şu olabilir, özellikle fazla kişiyle mektuplaşıyorsanız ki benim yirmiye yakındı. kime ne yazdığını unutuyorsun. bir de cevap çok uzun sürede geldiyse eyvah. bana en uzun sürede gelen cevap tam bir yıl sonra gelmişti ben mektup arkadaşlığını bırakmıştım belki yazan kişi de ölmüştü ya da çoluk çocuğa karışmıştı.
bırakma nedenim ise içler acısı. güzel ülkemin güzel mektubuna bile fahiş şekilde zam geliyor. tabi içine koyduğunuz sticker vsnin de gramaja etkisini düşürseniz hemen hemen iki haftada bir en az elli lira vermeye canım ve cebim dayanmadı. şimdi arada mektup kutumu açıp okur duygulanırım efenim ne günler ne günler.
devamını gör...
26.
tekrar başlamasını istediğim akımdır. bu yalan dünyada belki içimizdeki birkaç doğruyu yazabiliriz.
devamını gör...
27.
usul ekonomisine aykırı olan, sevenlerince popülizm içeren faaliyet.
devamını gör...
28.
hevesim kalmadı yoksa isterdim.
devamını gör...
29.
aslında bakıldığında güzel uğraş. fakat insan erinir bir yerde. şahsen bir mektup arkadaşım olsa fena olmazdı. ama onun içinde eş, dost edinmek lazım. diyorum ya hep uğraş hep uğraş, erinirim ben... üşengecim ben...
mektubu yazacaksın da güzel bi kırmızı rujla konduracaksin da o dudişi oraya. hooop bir de zarfla, götür bir de postalat onu. zor iş ağam zor iş. onun yerine mailleşebilirdik. mail arkadaşlığı başlığı açılsın lütfen çünkü istiyorum.
t: öyle bir zamandayız ki.milena ve kafka'nın bile erinip mailleştiği, kafka'nın milena'nın hikayesine ateş emojisi attığı, milena'nin kafka'nın başka bir kadının kafasını ütüleceğini farkettigi anda profil fotosunun gittiği (günümüz) eski haberleşme yöntemi.
benimle kalan son internet paketin arasında kalırsan, onu seç milena!
neden?
çünkü beni gerçekten sevseydin internet paketini başkaları için harcamazdın...
mektubu yazacaksın da güzel bi kırmızı rujla konduracaksin da o dudişi oraya. hooop bir de zarfla, götür bir de postalat onu. zor iş ağam zor iş. onun yerine mailleşebilirdik. mail arkadaşlığı başlığı açılsın lütfen çünkü istiyorum.
t: öyle bir zamandayız ki.milena ve kafka'nın bile erinip mailleştiği, kafka'nın milena'nın hikayesine ateş emojisi attığı, milena'nin kafka'nın başka bir kadının kafasını ütüleceğini farkettigi anda profil fotosunun gittiği (günümüz) eski haberleşme yöntemi.
benimle kalan son internet paketin arasında kalırsan, onu seç milena!
neden?
çünkü beni gerçekten sevseydin internet paketini başkaları için harcamazdın...
devamını gör...
30.
güzel aktivite aslında hatta minik minik hediyelerle ayy cok tontişss.
devamını gör...
31.
bir ara vardı sonra ne olduysa iyi şeylerin gittiği yere gitti. yapan var mı? sanmam.
devamını gör...
32.
internet piyasa çıkmadan evvel çoğumuzun kıyısından köşesinden yaptığı, heyecanla beklediğimiz en güzel olaylardan bir tanesiydi. başta yakınlarımız olmak üzere; arkadaşlarımızla, yabancılarla yaptığımız eski tip mesajlaşma veya haberleşme şeklidir. mektup gönderdikten sonra, ''acaba ne zaman varacak, ne zaman cevap verecek'' ? diye dört gözle beklerdik. o bekleme anlarının verdiği heyecan ve mutluluğu artık pek de yaşayamıyoruz. her şey çabucak tükeniyor, hızla tüketiyoruz.
devamını gör...
33.
bir mektup arkadaşım olsun isterdim.. renkli zarflara, güzel kokulu çiçekler yerleştirip göndermek isterdim.. sonra ona özel mühürler alıp, koşturarak postane kapanışından önce yollamak isterdim.. günlerce pencerede postacının ondan haber getirmesini çocuk heyecanı ile beklemek isterdim.. ya da ahmed arif'in leylâ erbil'e yazdığı gibi karşılıksız hislerimi yazıp yollamak isterdim.. isterdim işte sadece... gerçekleşmeyen hayallerin ülkesinde bunları yapmak isterdim..
devamını gör...
34.
günümüzde popülerliğini yitirdiğine en çok üzüldüğüm olaydır. ama kendim gibi üç beş kişi bulup mektup arkadaşlığı kurmaya başladım son dönemlerde. araştırınca bizim gibi nostaljik kafaya sahip olanlar bulunuyor.
devamını gör...
35.
günümüz koşullarında soyu tükenmekte olan arkadaşlık türüdür. dostoyevskinin ilk romanı olan "insancıklar" adlı mektuplardan oluşan eserini okuduğumda benim de varvara'm olsun istemiştim. tabii dostoyveskinin elinden çıkmış bir rus edebiyatı olduğu için varvara'mın daha mutlu olmasını temenni ederim. e ben de makar devushkin olmak için daha çok gencim. benim istediğim şey bu iki roman karakteri arasındaki sevgi bağı ve birbirlerine yazdıkları anlamlı, mütevazi, çekingen, heyecanlı mektuplardı. bu kitabı okuduktan sonra biraz mektup arkadaşı aradım kendime fakat bulamadım. onun yerine "(bkz: slowly)" adında bir uygulama buldum. bir dijital mektuplaşma uygulaması ve mantığının işleyişiyle beraber kullanması da çok keyifli. daha fazla uygulamayı anlatıp reklam yapmak istemiyorum*. sadede gelmek gerekirse orada çok güzel mektuplaştığım mektup arkadaşlarım oldu. yazdığımız mektuplara şiirler, fotoğraflar eklerdik. gelen mektupları saatlerce heyecanla beklediğim bile oldu. tabii ki uygulamadaki herkes mektup bağına saygılı değil. selam naber diye mektup atan insanlar da var. işin üzücü tarafı günümüzün hızlı, tüketici ve yorucu çağda olmasından dolayı mektup arkadaşlığı sonsuza kadar sürmüyor. yine de arada birbirimize aylar sonra mektup attığımız oluyor. bu uygulamayı denemek ve mektup arkadaşı arayan birisi olursa gönüllü olduğumu söylemek isterim. gerçek bir mektup arkadaşı olmak isteyen yazarlara da mesaj kısmından slowly id'mi paylaşmaktan mutluluk duyarım.
devamını gör...
36.
bi ara arkadaşımla denediğim lakin b*k gibi yazdığını görünce ilk mektuplaşmada sonlandırdığım arkadaşlık (mektuplusunu sonlandırdım). bir insanın bir gram edebi yönü olmaz mı ya abv, halamgiller nasıl tadında bir mektup yazmıştı bana, mektup köy peyniri kokuyordu resmen. olmaz, olamaz.
devamını gör...
37.
bu tanıma uyabilecek bir kitap önermek istiyorum.
aziz nesin - şimdiki çocuklar harika
aziz nesin - şimdiki çocuklar harika
devamını gör...
38.
12-13 yaşlarındayken pek merak sarmıştım bu olaya. yurtdışından baya bir insan bulup mail yoluyla mektup arkadaşlığı yapıyordum. mesajlaşmak gibi değildi, uzun ve emekli olurdu bu mektuplar. hayatınıza ait detayları ince ince anlatırdınız, resimlerle de süslenirdi. şimdi başlığı görünce yine içime bir heves gelse de artık benden geçti, şimdi nereden kimi bulayım diye düşündürdü.*
devamını gör...
39.
yıllaaar yıllar önce, 10. sınıftayken almanca öğretmenimizin aracılığıyla dahil olduğumuz arkadaşlık. belki bileniniz vardır, letternet diye bir alman dergisine üye yapmıştı hepimizi ve her birimiz dünyanın çeşitli yerlerinden mektup arkadaşları bulmuştuk. benimki almanya’dan nettie adında bir kızdı. kızla yıllarca mektuplaştık. mektubun birbirimize ulaşması en az bir ay sürerdi. dolayısıyla her 2-3 ayda bir bir mektup gelirdi elime. kız bir ara amerika’ya gitmişti değişim programıyla ve oradayken de mektuplaşmaya devam etmiştik. sonrasında üniversiteye başlamamla mektuplaşmayı bırakıp mailleşmeye başlamıştık ve o da azalarak bitti. mektupları hala elimde. çok güzel bir duygudur, tavsiye ederim.
devamını gör...
40.
çocukluk hayalimdi mektupların samimiyetine inanıyorum ama malesef hiç mektup arkadaşım olmadı
devamını gör...