101.
düşmesin bizimle yola:
evinde ağlayanların
                            göz yaşlarını
                                        boynunda ağır bir
                                                                zincir
                                                                    gibi taşıyanlar!
bıraksın peşimizi
            kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar!

işte:
        şu güneşten
                        düşen
                               ateşte
                                    milyonlarla kırmızı yürek yanıyor!

sen de çıkar
göğsünün kafesinden yüreğini;
şu güneşten
                düşen
                        ateşe fırlat;
yüreğini yüreklerimizin yanına at!
 

                          akın var
                                  güneşe akın!
                          güneşi zaaptedeceğiz
                                  güneşin zaptı yakın!

demiş,muazzam bir şairdir.
devamını gör...
102.
çok sevdiğim bir şiirini bırakmak istediğim bence türkiye'nin en büyük şairlerinden biridir.

"ey benim iyimser hallerim,
çabuk aldanışlarım,
hep inanışlarım,
alttan alışlarım,
hatayı hep kendimde buluşlarım,
değmeyecekleri kafama takışlarım,
yoktan yere, akıp giden gözyaşlarım,
herkesi, insan yerine koyuşlarım,
hepinize elveda...
artık ben kimsenin,
hiç kimsesi olmayacağım !"
devamını gör...
103.
bu coğrafyanın dününü, bugününü ve yarınını en doğru şekilde tahlil ettiğini düşündüğüm, aslında hepimizin hikayesini ve derdini epik bir anlatımla sunarak nice okura gönülden dokunmayı başarmış olağanüstü şair, yazar.

nazım hikmet denilince aklıma giderek daha sık gelmeye başayan tanım ise zarafettir. elbette şiiri son derece ayakları yere basan, sokaktaki insanın aynası ve bir o kadar da çarpıcıdır. fakat bütün bunların yanında, her seferinde yeniden fark ettiğim üzere, ince ince işlenmiş bir mücevher kadar zarif bir şekilde kendini ifade etmiştir.
devamını gör...
104.
nedense sözlükte her gece, "geceye" kendisinden bir şiir bıraktığımız şair.
devamını gör...
105.
kuva-i milliye destanını ne zaman okusam ürperdiğim şair.

karayılan

vatanını tereddütsüz seven biri olarak şöyle güzel anlatanı bulamadım, nice milliyetçi şair içinde memleketin insanının mücadelesini.buradan ya da şuradan
devamını gör...
106.
aşk alanındaki karaktersizliklerini bir türlü aşamadığım büyük şair.
devamını gör...
107.
yaşamının 17 yılı hapishanelerde, sonrası ise gurbette geçen türk edebiyatının usta şairlerinden biri.

"...yazılarım otuz kırk dilde basılır/ türkiye'mde türkçemle yasak" dediği şiirleri ancak ölümünden sonra basılır ülkesinde...
[[/alıntı]]
devamını gör...
108.
yani tahiri zühre sevmeseydi artık
yahut hiç sevmeseydi
tahir ne kaybederdi tahirliğinden?
devamını gör...
109.
türk halkını çok iyi tanıyan, komünist şairimiz

koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
devamını gör...
110.
bir süre önce hakkında şu anekdotu okuduğum ekmek kadar temiz, su gibi aydın şairimizdir.

"cezaevi denetimine adalet bakanlığı'ndan bir müfettiş gelir. birkaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:
- nazım (hikmet) da buradaymış, çağır da görelim nasıl biridir, der. nazım'ı odaya getirirler. müdür koltuğuna iyice kurulan müfettiş nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve:
- demek nazım hikmet sensin, der.
nazım'a oturması için yer göstermez. kısa bir konuşma sonrası "gidebilirsiniz," der. nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:
- ömer hayyam adını duydunuz mu?
der.
müfettiş hemen atılır:
- kim bilmez ki hayyam'ı?
nazım devam eder:
- hayyam zamanında iran hükümdarı kimdi?
diye sorar. müfettiş şaşırır. nazım konuşmasını sürdürür:
- görüyorsunuz, sanatçıyı hatırladınız ama hükümdarı anımsamadınız. yıllar sonra beni dünya anımsayacak ama dönemin adalet bakanını ve sizi kimse anımsamayacak.
der ve çıkar. *
ilgili post
devamını gör...
111.
capkinligiyla taninan, cok saygideger komunist sair.
devamını gör...
112.
kıymeti bilinemeyen şairimizdir. aklıma gelmişken, buyrunuz belki dinlersiniz
devamını gör...
113.
kan konuşmaz (her ne kadar şiir türünde bir eser olmasa da) eseriyle tanıştığım, yazma şekline aşık olduğum şairdir.
devamını gör...
114.
özel birinin en sevdiği şair. karmaşık aşk hayatı olup mükemmel şiirler yazmıştır. rusyada borzecki soyadını almıştır. komünizm görüşünü savunmuştur. mavi gözlü dev, yaşamaya dair, hoş geldin kadınım, tahir ile zühre meselesi en bilindik şiirlerindendir.

-yaşamaya dair 1-
yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
yani bütün işin gücün yaşamak olacak.
yaşamayı ciddiye alacaksın,
yani o derecede, öylesine ki,
mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,
yahut kocaman gözlüklerin,
beyaz gömleğinle bir laboratuvarda
insanlar için ölebileceksin,
hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,
hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,
hem de en güzel en gerçek şeyin
yaşamak olduğunu bildiğin halde.
yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,
yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,
hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,
ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,
yaşamak yanı ağır bastığından.
devamını gör...
115.
“nasıl etmeli de ağlayabilmeli
farkına bile varmadan?
nasıl etmeli de ağlayabilmeli
ayıpsız,
aşikare,
yağmur misali?”
devamını gör...
116.
biz ince bel, ela göz, sütun bacak için sevmedik güzelim
gümbür gümbür bir yürek diledik kavgamızda
ateşin yanında barut, barutun yanında ateş olasın diye!.. .
rakı sofralarında söylenip, acı tütün çiğnercesine sevdik
anlayamadılar…”
nazım hikmet ran
devamını gör...
117.
...
fedakârlığımı anlıyorsun :
vazgeçtim toprak olmaktan,
vazgeçtim çiçek olmaktan
senin yanında kalabilmek için.
ve toz oluyorum
yaşıyorum yanında senin.
sonra, sende ölünce
kavanozuma gelirsin.
ve orada beraber yatarız
külümün içinde külün
ta ki bir savruk gelin
yahut vefasız bir torun
bizi ordan atana kadar…”
devamını gör...
118.
...
gözlerine bakarken,
güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma.
bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde,
kayboluyorum…
devamını gör...
119.
yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
belini sarmayalı,
gözünün içinde durmayalı,
aklının aydınlığına sorular sorular sormayalı,
dokunmayalı sıcaklığına karnının.
yüz yıldır bekliyor beni
bir şehirde bir kadın.
devamını gör...
120.
...
mâziye karışıp sevda yeminim,
bir anda unuttum seni, eminim
kalbimde kalbine yok bile kinim
bence artık sen de herkes gibisin.”
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"nazım hikmet ran" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim