41.
gereksiz şekilde aşırı romantizm kasılan yerler.
devamını gör...
42.
d&r kadar olmasa da terapi etkisi yapacak dükkanlardır
devamını gör...
43.
kitapçıların her türlüsünü gezmeyi seven biri olarak, genel anlamda severim. fakat bazı dükkanlara girdiğinizde, çok okumuşluğun etkisi mi çiğ karakterden mi bilmiyorum ama gereksiz bir yüksekten bakış hissedersiniz. hee güzel bir hatunsanız ilgilenirler. çay bile ısmarlarlar.
ben çirkinim hep yerdiler küçümsediler, beğenmediler beni. ötekileştirdiler.
*
ya yok tabi böyle bir şey değil ama genelde tedirgin oluyorum girerken, önce kitabı kendim ararım. sabrım tükendiği noktada sorarım.
bilemiyorum belki hepsi harika insanlardır. benim öz güvenim yoktur.
*
ben çirkinim hep yerdiler küçümsediler, beğenmediler beni. ötekileştirdiler.
*
ya yok tabi böyle bir şey değil ama genelde tedirgin oluyorum girerken, önce kitabı kendim ararım. sabrım tükendiği noktada sorarım.
bilemiyorum belki hepsi harika insanlardır. benim öz güvenim yoktur.
*
devamını gör...
44.
içindeyken, sıcak bir yaz günü dahi olsa tuhaf bir ürpertiyle karışık üşüme gelen mekanlardır.
devamını gör...
45.
çok sevdiğim eski kitap satış yerleridir. ancak üzerine çok düşünmemeliyim. kesinlikle düşünmemeliyim. yoksa ve yoksa her şey öyle basit olamıyor ne yazık ki. içimdeki sesler öyle dış yüzeyinden bakamıyor olaylara...
işin özü şu: benim astımım olduğu için, bir de, başka birinin dokunduğu...... gerisini getiremeyeceğim, çünkü kitap sayfaları arasında görmek istemediğim anılar arasındadır mesela; saç kılları, deriler ve daha bir sürü akla hayale gelmedik, görünür (!) görünmez canlı ve cansızlar....
bana romantizmden çok: ayyyyh gülbeeeeeeenn ne getirdin o pis şeyi salonun ortasına, ayy bunun içinde ne dinazorlar ölmüştür şimdi.. ıiiyyy ıiiy. götür götür.. nidalarını canlandırıyor. zihnime yeniden bu formatı yükleyenlere de aşk olsun, bünyeme de aşk olsun, olaylara dış yüzeyinden pasaklıca bakmayan beynime de aşk olsun, bunu bana hatırlatanlara da aşk olsun. niye yapıyorsunuz bunu? niye niye?.. .*
işin özü şu: benim astımım olduğu için, bir de, başka birinin dokunduğu...... gerisini getiremeyeceğim, çünkü kitap sayfaları arasında görmek istemediğim anılar arasındadır mesela; saç kılları, deriler ve daha bir sürü akla hayale gelmedik, görünür (!) görünmez canlı ve cansızlar....
bana romantizmden çok: ayyyyh gülbeeeeeeenn ne getirdin o pis şeyi salonun ortasına, ayy bunun içinde ne dinazorlar ölmüştür şimdi.. ıiiyyy ıiiy. götür götür.. nidalarını canlandırıyor. zihnime yeniden bu formatı yükleyenlere de aşk olsun, bünyeme de aşk olsun, olaylara dış yüzeyinden pasaklıca bakmayan beynime de aşk olsun, bunu bana hatırlatanlara da aşk olsun. niye yapıyorsunuz bunu? niye niye?.. .*
devamını gör...
46.
keriz silkeleyen yerlerin başında gelen işletme.
devamını gör...
47.
güncel basımı olmayan ve yenisinin 50-60 liraya satıldığı kitapları 5-10 liraya alabildiğim ve şimdiye kadar çok güzel kitaplar edindiğim yerler. dahası sahafa gelen kitaplar çoğu zaman kapanan kütüphanelerden veya ölen kişilerin kütüphanelerinin satılmasıyla geldiği için kapağı bir kere bile açılmamış kitaplara rast gelmeniz çok olası. her zaman uğradığınız bir sahafınız varsa ve sizi tanıyorsa sizin beğeneceğinizi düşündüğü kitapları masanın altına ayırması da ayrı bir güzellik.
devamını gör...
48.
kitabı, bir kütüphaneden başka bir kütüphaneye, hikayesi ile birlikte taşıyan kişi veya işyerine sahaf denir.
ölmüş insanların kitaplarını, dirilere satan kişilere sahaf denir.
bir depoda veya bir kütüphanenin tozlu raflarında unutulmuş kitapları bulan, yeni okuyuculara ileten kişiye sahaf denir.
sahaflığın bir okulu, kursu yoktur. yalnız kitaplarla yaşıyarak, yaşlanarak öğrenilir.
ölmüş insanların kitaplarını, dirilere satan kişilere sahaf denir.
bir depoda veya bir kütüphanenin tozlu raflarında unutulmuş kitapları bulan, yeni okuyuculara ileten kişiye sahaf denir.
sahaflığın bir okulu, kursu yoktur. yalnız kitaplarla yaşıyarak, yaşlanarak öğrenilir.
devamını gör...
49.
gezmeyi tek sevdiğim kitapçılardır. girdiğim anda sevdiğim isimlerin dergilerini arar, içinde kaybolurum. kaset, kitap, kartpostal toplar eve dönerim. her girdiğim sahafta muhakkak 2 yazarı sorarım. (bkz: muazzez tahsin berkand, kerime nadir) yeşilçam filmlerinin (genelde salon filmleri) bir çoğu bu yazarların kalemlerinden çıkan senaryolardır. özellikle filmini de izlediysem, kitabını okumak ayrı zevk verir bana. replikleri oyuncuların ses tonuyla okur, gözümde canlandırırım.
devamını gör...
50.
genel olarak eski , yıpranmış , nostaljik kitapların bulunduğu basımının genelde olmadığı , eğer rastlarsanız çok iyi setleri , ansiklopedi cildilerini bulabileceğiniz ve ucuza satın alabileceğiniz kitapçılardır. daha bugün girmiş biri olarak o ucuz kitapların hepsini keşke okuyabilsem de hemen toplasam dediğim nostaljik yerlerdir. ama tek sinir olduğum nokta: abi 2017 de anayasa değişikliği olmuş kurban olayım 2011 kitabını kim niye alsın sevgili abim.
devamını gör...
51.
pahalıdırlar zira kitap satmak amacında görüseler de esasen bana göre
tarihi yahut edebi eserleri ulaşılabilir kılmak
koleksiyonerlere hizmet sunmak.
basımda/ yayımda kalmamış kitapları ellerinde bulundurmak. * genelde satın alınabilir öğrenci dostu fiyatları yoktur.
tarihi yahut edebi eserleri ulaşılabilir kılmak
koleksiyonerlere hizmet sunmak.
basımda/ yayımda kalmamış kitapları ellerinde bulundurmak. * genelde satın alınabilir öğrenci dostu fiyatları yoktur.
devamını gör...
52.
bir an dedim ki, sahaf nasıl olunur?
evet sorarım size, nasıl sahaf olunur? elif şafak kitapları alarak mı? belki o da vardır sahaflarda, elif şafak kitapları, neydi o güzel, şemsiyeli bir kapağı vardı sanki bir kitabının. neyse.
benim ömrüm pek yok da, ne diyeceğim size, 1 cümle bilgi için çok enteresan kitaplar ısmarlıyorum. o bir cümle için, mevcut kitabı çok karıştırıyorum, sonra kitaba bakıyorum, bunu kim ne yapar? diyorum. fakat kitap kıymetli kitap. ve de ne güzel.
geçen gün ıstanbul'un çeşmelerini anlatan bir kitap aldım. belki de bir sahafın benden talep edeceği türde, garip ve nadir kitaplarım oldu-oluyor, birikti bugüne kadar.
gelin, normalsözlük sahaf açalım. nadide kitaplar bulalım, kitapların izinden gidelim, güzel kitaplarımızı birleştirelim.
evet sorarım size, nasıl sahaf olunur? elif şafak kitapları alarak mı? belki o da vardır sahaflarda, elif şafak kitapları, neydi o güzel, şemsiyeli bir kapağı vardı sanki bir kitabının. neyse.
benim ömrüm pek yok da, ne diyeceğim size, 1 cümle bilgi için çok enteresan kitaplar ısmarlıyorum. o bir cümle için, mevcut kitabı çok karıştırıyorum, sonra kitaba bakıyorum, bunu kim ne yapar? diyorum. fakat kitap kıymetli kitap. ve de ne güzel.
geçen gün ıstanbul'un çeşmelerini anlatan bir kitap aldım. belki de bir sahafın benden talep edeceği türde, garip ve nadir kitaplarım oldu-oluyor, birikti bugüne kadar.
gelin, normalsözlük sahaf açalım. nadide kitaplar bulalım, kitapların izinden gidelim, güzel kitaplarımızı birleştirelim.
devamını gör...