şato sahibi olunsa yapılacak ilk şey

saçım olabildiğince uzatmak.

saçım uzayana kadar üç beş sene kafam rahat takılırım şatomda diye düşünüyorum. yan gel yatarım bir o yana bir bu yana.
saçım uzayınca evlilik çağımın geldiğine kanaat getirirdim sanırım.

karşımıza ilk çıkan prensle kaçacaz napacaz.
yok olsun ya. yine de halimize şükür sonuçta kırmızı başlıklı kız ya da pamuk prenses de olabilirdim.

(bkz: doğalgaz bağlatmak). öyle eski ve taştan binaları ısıtmak zor olsa gerek, uğraşamam odun kömür falan. şato içine doğalgaz, banyoya ihlas şöfben bağlatmak ilk işim olur. sonrasını düşünürük.

içinde kuyruklu piyano olmalı akustiği çok güzel olur oranın bayağı iyi müzik yapılır şatoda

pencerelere uzaktan kumandayla açılır kapanır demir, tel ve perde taktırmak. şato dediğin dağ başı olur. sinek, sivrisinek, börtü böcek, yarasa uğraşamam ben.

şatonun havuzuna 3-5 tane timsah almak.

timsahsız şato olmaz.

salonun ortasına salıncak yaptırmak. parktakilere her zaman sığamıyorum.

derhal bir uşak edinirdim. ardından aşçı, bahçevan, murebbiye, seyis gibi emekçileri istihdam eder mutlu mesut yaşardık (doğru yazım da bahçıvan mis bu arada ama diğeri daha guzel).

köpek alıp adını taci koymak.

bir ara mersin-mezitli'de satıyorlardı,4 adet konik çatılı silindir kulesi vardı ,galiba kuyuluk mahallesinde idi.
pahalıda değildi . mersin'de emlak ucuzdu o zamanlar ,deniz mahallesinde sahil caddesinde daire fiyatı idi.
al , 2-3 roman aileye de beleş oturun de ,stress 0(sıfır) ,benim karşımda ki dairede romanlar oturdu 2 aile ,vallahi arıyorum .sırf çocukların şamatası yeter.
dert gam 0..

bahçeye büryan kuyusu kazdırmak her türlü hayvanı çevirme yapabileceğim bir mekanizma kurmak, büyük bir mangal koymak.

büyük katılımlı, gürültülü, girenin çıkanın belli olmadığı bir parti yaparım. şanımız yürüsün. etrafta komşu varsa onları da rahatsız etmiş oluruz. tam görgüsüz zengin hareketi. win - win.

partiden sonra airbnb de iyi iş yapar. sahibinden kiralık şato odası. mis gibi. hem bir dünya değişik deli tanırım hem de para kazanırım. tertemiz.

öncelikle şato sahibi olmaya asla hayır demem. hem çılgın kalabalıktan uzakta olmak hem de gerçekten sadece sevdiğin insanlara zaman ayırmak açısından mükemmel olurdu bence. bu durumda da bran şatosu gibi bir şato benim için çok isabetli bir tercih olurdu. üstadım bram stoker kusura bakmasın artık.

şato sahibi olunca ilk iş olarak kadastrocuları şatomdan uzak tutardım. hele bunların arasında biri var ki şatolardan uzak. kadastrocu k. denilen bir adam hatırlıyorum. şatoyu yok etme hevesinde olan. zaten bu caniyi başımıza salan da çok hırlı bir adam değildi.

şatomun adını da güzel seçmem gerekir. otranto şatosu gibi bir isim beni kesik bir elle devasa bir savaşa sokabilir. bunu istemem. aşiyan gibi bir isim ise şatoyu paylaşacağım muhteşem insanın hoşuna gitse de fazla özenti bir isim olur. neverland ise tarafımızdan denendi ve hezimetle sonuçlandı. insan olun biraz şatosu uygundur bence. fazla yaratıcı olmaya gerek yok.

komşularla aramı iyi tutmak gibi bir derdim yok asla. enis batur'la uğraşamam ama arada bir kitap ödünç almak için kapısını çalabilirim. horace walpole ile ise muhtemelen isim konusunda bir anlaşmazlık yaşarız ve zaten o adamdan korkuyorum biraz. sir arthur conan doyle ve oğlunun intikamını almak için almanları bekleyen arkadaşı ise hiç bana göre insanlar değiller. elinde bir kehanet kitabı ile dolanan ve almanlar ile japonların savaşı kazandığını iddia eden * ile belki çok samimi olmayan bir sohbetimiz olabilir ama onun şatosu da çok yüksekte zaten. bilemiyorum.

sanırım şato sahibi olunca ilk iş kendimi korumaya alacağım ve komşunun külüne muhtaç olmayacağım.

hemen şatomu tam gösterecek şekilde resim çektiririm. her an balkabağına dönüşebilir.

tam şu işaretliğim yere sallanan bir koltuk koyup, manzaraya karşı sol elimle tuttuğum kahvemi yudumlamak.

sahibindene kiralık şato ilanı vermek.

satmak. başka sorunuz olursa çekinmeyin, sorun.

masqurade sahnesini canlandırmak.
operadaki hayaleti yaşayacağımız bir gün yapardım sabahtan akşama şov.
tiyatrolu müzikalli entrikalı vahşetli.
severiz.

bu ülke insanının düşleri: şato da olsa mutfağı salona katmak eksenlidir.(onlarca salon ve mutfakta olsa.)
o mutfak o salona katılacak, balkonlar kapatılacak.. dinimiz amin.

pimapen pencereleri söktürüp vitray ve ahşap pencereler yaptırırım. bu ülkede olan tarihî eser kesin saçma sapan bir şekilde restore edilmiştir.

home parti. sonra temizletir satarım faiz yerim. hiç uğraşamam girişimcilik vs.