41.
ikinizin de onu sevdiğini fark ettiğiniz an
devamını gör...
42.
artık konuşulacak hiçbir şeyin kalmadığı durum
devamını gör...
43.
darladığını hissettiğin an
devamını gör...
44.
45.
aşk anlamaya çalışmaktır. anladığın anda aşk biter...
yalın alpay hocanın dediği gibi aşk yanılsamadır.
yalın alpay hocanın dediği gibi aşk yanılsamadır.
devamını gör...
46.
varlığını bana hissettirmiş eşik. yıllarımı alan bir platonik aşkım vardı, geniş ve kalabalık sayılabilecek bir ortak sosyal ağın mensubuyduk. o herkesin tanıyıp sevdiği ileri gelen popüler bir adamdı, ben kazara dıdımın dıdısı olmak münasebetiyle ayda yılda bir aralarında boy gösteriyordum. karşılaştığımız her seferinde beni hatırlıyor olmasını "kesin o da benden etkileniyor" nidalarıyla karşılayıp kendi kendime gelin ve dahi güvey oluyordum. bu tesadüf etmelerin birkaçında çok içip boyvermişliğim, dalıp boğulayazmışlığım bile var okur. o dönem akademik nedenlerle uzak mesafe açık ilişki yaşadığı bir kız arkadaşı olduğunu bile bile birkaç saatliğine delicesine ümitlenip, her seferinde de haftalarca bir dahaki görüşmemize dek hayalkırıklıkları ve hezeyanlara gark oluyordum. zavallılığım milletin diline düşmek üzereydi ki kendimi o sosyal ağdan çekip çıkardım.
aylarca uğramadım, dıdım haricinde kimseleri arayıp sormadım. aylar sonra bambaşka bir kalabalığın içinde elimde kameramla neşeyle gezerken adam gelip beni buldu. uzak mesafeden dönmüş olan kız arkadaşını koluna takmış bana sataşıyordu; şipşakçı çeksene bizi de bu tarihi devrim anına romantik bir izimiz kalsın bizim de.
başımdan aşağı kaynar sular döküldü. naber nasılsınlar, görünmüyorsun ne zamandırlar, bak bu kız arkadaşım bahsetmiştim sanalar gırla havada uçuştu, ben savruldum. hala mı aşıktım bilemiyorum ama sinirle bir titreme geldi bana, ağzımı gere gere gülümsemeye çalışırken yanaklarım ve çeneme giren krampları unutamıyorum hala.
gerçekten bir fotoğraf istiyorlardı.
bunları aldım önüme, fonda devrim, yüzüm eşek kadar kameranın arkasında artık ferah feza somurtuyorum. gözüm hafifçe yükselen yaşla mı buğulandı yoksa netlik ayarım mı kötüydü bilemiyorum, umursamadan vizördeki manzarayı üstünkörü süzdüm. güzelce elele sırıttılar. ben deklanşöre bastım, o shutter kapandı.
o anlık kara delik her şeyi tüm kederimi ve öfkemi yuttu sanki. derin bir nefes verip gevşedim, elimi de kameradan çektim. shutter açıldı. her şey netleşti. eşiği geçmiştim. bitmişti.
o fotoğrafları içten ve dürüst iyi dileklerimle ilettim kendilerine. bir müddet haberleri gelmeye devam etti ama şimdi nerdeler ne yapıyorlar bilmiyorum. ayrıldılar, adam üstüne iki kez evlendi boşandı falan hatta.
ben iyiyim. o kara delik çok anlamlıydı.
aylarca uğramadım, dıdım haricinde kimseleri arayıp sormadım. aylar sonra bambaşka bir kalabalığın içinde elimde kameramla neşeyle gezerken adam gelip beni buldu. uzak mesafeden dönmüş olan kız arkadaşını koluna takmış bana sataşıyordu; şipşakçı çeksene bizi de bu tarihi devrim anına romantik bir izimiz kalsın bizim de.
başımdan aşağı kaynar sular döküldü. naber nasılsınlar, görünmüyorsun ne zamandırlar, bak bu kız arkadaşım bahsetmiştim sanalar gırla havada uçuştu, ben savruldum. hala mı aşıktım bilemiyorum ama sinirle bir titreme geldi bana, ağzımı gere gere gülümsemeye çalışırken yanaklarım ve çeneme giren krampları unutamıyorum hala.
gerçekten bir fotoğraf istiyorlardı.
bunları aldım önüme, fonda devrim, yüzüm eşek kadar kameranın arkasında artık ferah feza somurtuyorum. gözüm hafifçe yükselen yaşla mı buğulandı yoksa netlik ayarım mı kötüydü bilemiyorum, umursamadan vizördeki manzarayı üstünkörü süzdüm. güzelce elele sırıttılar. ben deklanşöre bastım, o shutter kapandı.
o anlık kara delik her şeyi tüm kederimi ve öfkemi yuttu sanki. derin bir nefes verip gevşedim, elimi de kameradan çektim. shutter açıldı. her şey netleşti. eşiği geçmiştim. bitmişti.
o fotoğrafları içten ve dürüst iyi dileklerimle ilettim kendilerine. bir müddet haberleri gelmeye devam etti ama şimdi nerdeler ne yapıyorlar bilmiyorum. ayrıldılar, adam üstüne iki kez evlendi boşandı falan hatta.
ben iyiyim. o kara delik çok anlamlıydı.
devamını gör...
47.
affedemeğini anladığın an vazgeçilir.
devamını gör...
48.
"kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden sen olduğun için vazgeçtim.
bencil olduğun için vazgeçtim.
bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim."
frida kahlo'nun eşi diego'ya yazdığı mektup.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden sen olduğun için vazgeçtim.
bencil olduğun için vazgeçtim.
bunlardan sadece bir tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim."
frida kahlo'nun eşi diego'ya yazdığı mektup.
devamını gör...
49.
gerçek kişiliğini görmeyi kabul ettiğin an.
öyle biri değil diye kendinizi kandırmayın arkadaşlar. yıllarca tanımadığınız sürece yaptıklarına da kefil olup arkasında durmayın. kesinlikle değmiyor. bu dediğim sadece sevgili kişişi için geçerli değil, arkadaş kişileri için de geçerlidir.
öyle biri değil diye kendinizi kandırmayın arkadaşlar. yıllarca tanımadığınız sürece yaptıklarına da kefil olup arkasında durmayın. kesinlikle değmiyor. bu dediğim sadece sevgili kişişi için geçerli değil, arkadaş kişileri için de geçerlidir.
devamını gör...
50.
deprem olduğunda iyi misin diye aramadı. çok bozuldum sözlük. ahanda eşik.
devamını gör...
51.
sevdiğin kişinin sürekli sana acı verdiğini hissetmen ve ondan ayrılıp ayrılmayacağına karar verme sürecidir.
devamını gör...
52.
çok yüksek bir eşiktir. geçmesi hayli zordur. geçtiğin zaman ise dönme imkanın yoktur.
devamını gör...
53.
hiç bir şekilde yazarak, söylerek veya başka bir şekilde belli edilen duyguları umursamaması.
maalesef vazgeçmek vuku buluyor, her ne kadar kalbe saplanan bir hançer misali olsa da.
maalesef vazgeçmek vuku buluyor, her ne kadar kalbe saplanan bir hançer misali olsa da.
devamını gör...
54.
kalbinizi kırması ve geç özür dilemesi tamam affettim deyip bir süre sonra aynı kişinin yine aynı hatayı yapması, iflah olmaması, kırmızı çizgilerinize dikkat etmemesi şeklinde tezahür eden durumdur.
seven sevdiğine empati yapsın.
seven sevdiğine empati yapsın.
devamını gör...
55.
tahammülün kalmaması.
devamını gör...
56.
eğer artık mutlu değilseniz, iki çift lafın belini kıramıyorsanız, artık onu görünce heyecanlanmıyor ya da mutlu olmuyorsanız, konuşmamak için bahanelere sığınıyorsanız en önemlisi onunla bir gelecek düşünemiyorsanız ve en geçerli sebep artık savaşmaktan yorulduysanız. bırakın gitsin ne onu yorun ne de kendinizi... çünkü sevgi başlı başına çok büyük bir eylem olsa da sevginin gücünün yetemeyeceği şeyler de vardır.
devamını gör...
57.
ne eşiği ? bakkala diye çıkar ortalıktan kaybolurum.
devamını gör...
58.
bazen o eşikte takılı kalırsın, gitmen gerekir bilirsin ama gidersen dönüş yoktur.
devamını gör...
59.
sadece seviyorsan eşik falan vız topuklarsın da aşıkdıysan koy göte vazgeçişler vazgeçişlerden vazgeçer
devamını gör...
60.
artık merak etmemek.
devamını gör...