türkiye’de eğitim sistemini düzeltme yöntemleri
başlık "namistumiru" tarafından 13.12.2020 13:22 tarihinde açılmıştır.
61.
dışarıdan model alınacaksa, dünyanın en iyi eğitimini veren ülke neresiyse oradan model almak, amerika gibi bütün sistemleri birilerinin mutlaka kaybetmesi üzerine kurulu bir ülkeden almamak mesela...
devamını gör...
62.
ilk önce yapılması gereken şey sınıfta kalmanın geri getirilmesidir. bir ara öğretim görevlisi olarak çalıştım, maalesef dört işlem yapamayan öğrencilerim bile oldu.
ikincisi de kaynaştırma öğrencisi için kriter belirlenmesidir. özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine gitmesi gereken öğrenciler, kaynaştırma öğrencisi olarak okullara kabul ediliyor ve problemler meydana geliyor. şımarık velileri düşünerek yazmıyorum bunu. en çok o çocuk sıkıntı çekiyor. doğal olarak öğrenemiyor, hem başarısız oluyor hem de biraz iletişim problemi de varsa akran zorbalığına maruz kalıyor.
evrim biyoloji dersinin müfredatına mutlaka alınmalı.
daha çoook yazacak şey var ama bunları da oturup eğitimciler düşünsün, ben o işten elimi ayağımı çektim artık.
ikincisi de kaynaştırma öğrencisi için kriter belirlenmesidir. özel eğitim ve rehabilitasyon merkezine gitmesi gereken öğrenciler, kaynaştırma öğrencisi olarak okullara kabul ediliyor ve problemler meydana geliyor. şımarık velileri düşünerek yazmıyorum bunu. en çok o çocuk sıkıntı çekiyor. doğal olarak öğrenemiyor, hem başarısız oluyor hem de biraz iletişim problemi de varsa akran zorbalığına maruz kalıyor.
evrim biyoloji dersinin müfredatına mutlaka alınmalı.
daha çoook yazacak şey var ama bunları da oturup eğitimciler düşünsün, ben o işten elimi ayağımı çektim artık.
devamını gör...
63.
o ya da bu müfredatı taşıyınca ya da başarılı ülkelerin eğitim modellerini uygulayınca eğitim sistemimizin aydınlığa çıkacağına dair yayılan bir görüş var. bu oldukça hazırcı ve tepeden inme bir görüş.
dünyada eğitimde tepe ülkelerin benimsediği iki eğitim modeli var. finlandiya ve singapur / kore sistemleri. birbirine neredeyse tamamen zıt olduklarından bunları seçtim. evet, bu modeller birbirine taban tabana zıt. birinin ak dediğine öbürü kara diyor ve ikisi de zirvede eğitim sağlyor. peki bu nasıl oluyor olay modelde ve müfredatta bitiyorsa? cevabı basit: bunda bitmiyor. bu modeler son derece başarılı halkı analiz çalışmalarının ürünü. başarının nedeni değil, sonucu.
bu ülkelerin başarıları bu modelleri dayatmaları değil; kendi toplumlarına, ekonomik, kültürel gerçeklerine göre eğitim modelleri oluşturmuş olmaları. modele karar vermek için kitle çalışmaları yapmışlar. ülkelerindeki öğrencilerin gerçeklerini en ufak detayına kadar belirleyip sonra bu manzarada ne yapacaklarını sormuşlar. adamlar binlerce öğrencinin evine kadar gitmiş. evlerde çalışma masası var mı? öğrencilerin ayrı çalışma ortamları var mı? anne babanın eğitim seviyesi ne? nasıl anne baba nasıl bir gelecek umuyor? çocuklar okula nasıl gidiyor? kahvaltı ediyor mu? evde yazı panosu olup olmadığından, buzdolabının üzerine resim- not yapıştırılıp yapıştırılmadığına kadar toplamış. karşılarına bir "öğrenci" çıkmış.
yani gördüğünüz gibi karşılarında bir doğruyu öğretecekleri eğitim nesnesi değil, "ne sunabiliriz" dedikleri özneler çıkmış. "sınıfta disiplini nasıl sağlayabiliriz, güvenliği nasıl arttırırız, okula duyulan isteği nasıl varederiz, çocuğun evde bulamadığı huzuru ve amacı okulda bulmasını nasıl sağlarız diye dertler edinmişler. müfredattır, ölçme yöntemidir bunların hepsi sonra, doğal ürün olarak gelir.
eğitim bir grup cin fikirlinin, sabit amaçlarla, kendini kurtarıcı ilan etmesiyle kurtulmaz. bunu kuzey amerika "common core" denilen eğitim dönüşümü ile denedi, deniyor. sonuç rezalet. durum o kadar umutsuz hale geldi ki, öğrencilerin döküldüğünü gösteren sınavları değiştirip, sonuçları manüple ederek manzarayı kurtarmayı deniyorlar. sonra "neden artık bizden mühendis çıkmıyor?" diye ağlayarak eğitimli göçmen talep ediyorlar. 10 sene önce pisa derecelerinde ilk onda olan bu tip ülkeleri bir sonraki değerlendirmede takip edin. matematik iyice dibe vurunca doğrudan matematiğe savaş açtılar. evet, 2+2=4 demeyi yasaklamak üzereler. abarttığımı düşünenler olacaktır, o konuda ayrıca yazacağım. sebebi bill gates sponsorlu 3-5 sjw kahramanın öğrenciyi ve bilimi umursamadan dünyayı kurtarmak istemesi. eyaletlere rüşvet vererek temelsiz modellerini yayması, çocukları harcaması.
bizde de, 3. pararafta anlattığım çalışmalar yapılmadan bu iş düzelmez. parası olan, "meraklı adımlar anaokulu"na akıl almaz paralar dökerek bebesini kurtarır. kalanı kaplanı, aslanın dişisi zannederek üniversite bitirir.
bu yüzyılın başındaki koşullar ve zorunlukluklar nedeniyle oluşturulmuş, tarihte ve gelecekte pek yeri olmayan "40 dakika ders, hoca tahtaya yazsın, öğrenci deftere çeksin" halk eğitim anlayışının da ömrü bitti aslında. o da başka yazının konusu.
dünyada eğitimde tepe ülkelerin benimsediği iki eğitim modeli var. finlandiya ve singapur / kore sistemleri. birbirine neredeyse tamamen zıt olduklarından bunları seçtim. evet, bu modeller birbirine taban tabana zıt. birinin ak dediğine öbürü kara diyor ve ikisi de zirvede eğitim sağlyor. peki bu nasıl oluyor olay modelde ve müfredatta bitiyorsa? cevabı basit: bunda bitmiyor. bu modeler son derece başarılı halkı analiz çalışmalarının ürünü. başarının nedeni değil, sonucu.
bu ülkelerin başarıları bu modelleri dayatmaları değil; kendi toplumlarına, ekonomik, kültürel gerçeklerine göre eğitim modelleri oluşturmuş olmaları. modele karar vermek için kitle çalışmaları yapmışlar. ülkelerindeki öğrencilerin gerçeklerini en ufak detayına kadar belirleyip sonra bu manzarada ne yapacaklarını sormuşlar. adamlar binlerce öğrencinin evine kadar gitmiş. evlerde çalışma masası var mı? öğrencilerin ayrı çalışma ortamları var mı? anne babanın eğitim seviyesi ne? nasıl anne baba nasıl bir gelecek umuyor? çocuklar okula nasıl gidiyor? kahvaltı ediyor mu? evde yazı panosu olup olmadığından, buzdolabının üzerine resim- not yapıştırılıp yapıştırılmadığına kadar toplamış. karşılarına bir "öğrenci" çıkmış.
yani gördüğünüz gibi karşılarında bir doğruyu öğretecekleri eğitim nesnesi değil, "ne sunabiliriz" dedikleri özneler çıkmış. "sınıfta disiplini nasıl sağlayabiliriz, güvenliği nasıl arttırırız, okula duyulan isteği nasıl varederiz, çocuğun evde bulamadığı huzuru ve amacı okulda bulmasını nasıl sağlarız diye dertler edinmişler. müfredattır, ölçme yöntemidir bunların hepsi sonra, doğal ürün olarak gelir.
eğitim bir grup cin fikirlinin, sabit amaçlarla, kendini kurtarıcı ilan etmesiyle kurtulmaz. bunu kuzey amerika "common core" denilen eğitim dönüşümü ile denedi, deniyor. sonuç rezalet. durum o kadar umutsuz hale geldi ki, öğrencilerin döküldüğünü gösteren sınavları değiştirip, sonuçları manüple ederek manzarayı kurtarmayı deniyorlar. sonra "neden artık bizden mühendis çıkmıyor?" diye ağlayarak eğitimli göçmen talep ediyorlar. 10 sene önce pisa derecelerinde ilk onda olan bu tip ülkeleri bir sonraki değerlendirmede takip edin. matematik iyice dibe vurunca doğrudan matematiğe savaş açtılar. evet, 2+2=4 demeyi yasaklamak üzereler. abarttığımı düşünenler olacaktır, o konuda ayrıca yazacağım. sebebi bill gates sponsorlu 3-5 sjw kahramanın öğrenciyi ve bilimi umursamadan dünyayı kurtarmak istemesi. eyaletlere rüşvet vererek temelsiz modellerini yayması, çocukları harcaması.
bizde de, 3. pararafta anlattığım çalışmalar yapılmadan bu iş düzelmez. parası olan, "meraklı adımlar anaokulu"na akıl almaz paralar dökerek bebesini kurtarır. kalanı kaplanı, aslanın dişisi zannederek üniversite bitirir.
bu yüzyılın başındaki koşullar ve zorunlukluklar nedeniyle oluşturulmuş, tarihte ve gelecekte pek yeri olmayan "40 dakika ders, hoca tahtaya yazsın, öğrenci deftere çeksin" halk eğitim anlayışının da ömrü bitti aslında. o da başka yazının konusu.
devamını gör...
64.
dersler otuz dakika olmalı, ders sayısı azaltılmalı, öğrenciler istediği derse girmeli, dil öğrenme konusunda ciddi adımlar atılmalı, din dersi kaldırılmalı.
devamını gör...
65.
devlet tekelinden kurtulmalı. eğitim devletin kontrolüne verilemeyecek kadar önemlidir. avrupa'da bilim, eğitim kilise tekelinden kurtulmaya başlayınca fırladı.
ve şu sosyalist kafadan da çıkmalıyız, herkes eğitim almak zorunda değildir. herkes başarılı olmak zorunda değildir. bu sebeple eğitimi tamamen özel sektöre devretmeliyiz ki başarılı öğrenci sıyrılır, başarısız öğrenci ise devam edemez ve sistemden elenir. bu sayede gelecek vaad eden öğrenciye daha çok kaynak harcanırken başarısızlara kaynak harcanmaz. ve toplum giderek mükemmelleşir.
ve şu sosyalist kafadan da çıkmalıyız, herkes eğitim almak zorunda değildir. herkes başarılı olmak zorunda değildir. bu sebeple eğitimi tamamen özel sektöre devretmeliyiz ki başarılı öğrenci sıyrılır, başarısız öğrenci ise devam edemez ve sistemden elenir. bu sayede gelecek vaad eden öğrenciye daha çok kaynak harcanırken başarısızlara kaynak harcanmaz. ve toplum giderek mükemmelleşir.
devamını gör...
66.
özgür demirtaş, emin çapa mode on
2 yıl önce yazdıklarıma #213999 bir de;
-eğitim yatırımlarının arttırılması.
yani parlak öğrencilere daha çok destek
eğitimde kullanılan materyal artırımı falan
bunlar eklenmeli.
haa ama ülkemizde eğitime önem pek verilmez
bunun sebebi;
eğitim harcamalarının meyvesini minimum 10 yıl sonra vermesi.
özgür demirtaş, emin çapa mode off
2 yıl önce yazdıklarıma #213999 bir de;
-eğitim yatırımlarının arttırılması.
yani parlak öğrencilere daha çok destek
eğitimde kullanılan materyal artırımı falan
bunlar eklenmeli.
haa ama ülkemizde eğitime önem pek verilmez
bunun sebebi;
eğitim harcamalarının meyvesini minimum 10 yıl sonra vermesi.
özgür demirtaş, emin çapa mode off
devamını gör...
67.
senelerdir söylüyorum.
çok sağlam ve politik olarak manipüle edilmeyecek bir beyin takımı kurulmalı ve en az 1 sene bir yere kapatılmalı; yani zamanlarının çoğunu burada geçirmeli bu kişiler. bu süreçte de muhtelif çalışmalarla, araştırmalarla ve birbirleriyle ve diğer uzman ve yetkililerle istişarelerle çok sağlam bir eğitim sistemi yaratmalılar. eğitim bilimlerinde inovasyonlar olmadığı sürece de, bu yarattıkları eğitim sistemine dokunulmamalı. böylece kuşak farkı problemi de büyük oranda giderilir.
başımızdaki yönetimle veya şimdiki muhalefetle ve hatta öngörülebilen gelecekte önümüze seçenek olarak gelebilecek herhangi bir iktidarla böyle bir şeyin gerçekleşmesini pek olası görmüyorum ama keşke yanılsam!
çok sağlam ve politik olarak manipüle edilmeyecek bir beyin takımı kurulmalı ve en az 1 sene bir yere kapatılmalı; yani zamanlarının çoğunu burada geçirmeli bu kişiler. bu süreçte de muhtelif çalışmalarla, araştırmalarla ve birbirleriyle ve diğer uzman ve yetkililerle istişarelerle çok sağlam bir eğitim sistemi yaratmalılar. eğitim bilimlerinde inovasyonlar olmadığı sürece de, bu yarattıkları eğitim sistemine dokunulmamalı. böylece kuşak farkı problemi de büyük oranda giderilir.
başımızdaki yönetimle veya şimdiki muhalefetle ve hatta öngörülebilen gelecekte önümüze seçenek olarak gelebilecek herhangi bir iktidarla böyle bir şeyin gerçekleşmesini pek olası görmüyorum ama keşke yanılsam!
devamını gör...
68.
ülkenin coğrafi yapısı ve iklim şartları da göz önüne alınmalı. yaz tatili neden haziran - eylül arası diye sorduğunuzda buğdayların hasat sürecinde çocukların tarlada çalışacak işçi olarak görüldüğünü öğrendim.
bireylerin minimum geliri yokken çocuklarını okula yollamak yerine çalıştırmak istemeleri de sistemdeki büyük bir sorun.
bireylerin minimum geliri yokken çocuklarını okula yollamak yerine çalıştırmak istemeleri de sistemdeki büyük bir sorun.
devamını gör...
69.
teorik olarak en iyi sistem bile kötü idarecilerin eliyle uygulanırsa çalışamaz ve olumlu sonuçlar üretmez.
idarecilerin de görece iyi yetişmiş ve vizyon sahibi olması önemli zira en başarılı lise öğrencilerinin kazandığı ve okurken ömründen eksilen tıp fakültesi mezunu yetişmiş insan kaynağını bile değerlendirmekten aciz bir ülkede eğitimin düzelmesi için gençlere okursam toplumda üst basamağa geçebilirim hissiyatını vermeniz gerekiyor.
çoban sülü teknik üniversiteye gidip baraj kralı olmasa cumhurbaşkanı da olamazdı ama siz bu gibi efsanelerin içini boşaltırsanız herkes ya youtuber veya onlyfansçı olma ya da illegal hayatlara özenir.
(bkz: milyonlarca takipçili kara para aklamacılar)
idarecilerin de görece iyi yetişmiş ve vizyon sahibi olması önemli zira en başarılı lise öğrencilerinin kazandığı ve okurken ömründen eksilen tıp fakültesi mezunu yetişmiş insan kaynağını bile değerlendirmekten aciz bir ülkede eğitimin düzelmesi için gençlere okursam toplumda üst basamağa geçebilirim hissiyatını vermeniz gerekiyor.
çoban sülü teknik üniversiteye gidip baraj kralı olmasa cumhurbaşkanı da olamazdı ama siz bu gibi efsanelerin içini boşaltırsanız herkes ya youtuber veya onlyfansçı olma ya da illegal hayatlara özenir.
(bkz: milyonlarca takipçili kara para aklamacılar)
devamını gör...
70.
yükseköğretim kurum sınavı saçmalığının tamamen kaldırılması ve olası özel okul torpillerinin bir şekilde önüne geçilmesinden sonra öğrenciyi dört senelik lise diploma notu ile üniversiteye yerleştirmek çözüm olabilir.
bunun haricinde köy enstitülerinin yeniden açılması sadece yarar sağlayacaktır.
(bkz: köy enstitüleri)
bunun haricinde köy enstitülerinin yeniden açılması sadece yarar sağlayacaktır.
(bkz: köy enstitüleri)
devamını gör...
71.
eğitim ailede başladığına göre önce toplumu düzeltmek,onun için de hukuk sistemini düzeltmek gerekir.
devamını gör...
72.
önlük yaptırmak. öğretmenlere önlük verilse herşey düzelir.
eğitim sistemini düzeltmek için toplumu düzeltmeyle başlayabiliriz. bu eğitim sistemini getirenler bu toplumun seçtikleri. ve her müfredat değiştirsiklerinde kendilerini şakşaklatarak şov yaptılar. ne düzeldi? reformasyon değil deformasyon oluştu. 20 yıl önce zayıf öğrenci denilen insanlar, bugün iyi öğrenci denilenden daha iyiymiş. türkiye de 20 yıl önceki sayısal veya sözel zeka var mı? sanmam.
sorgulamanın, neredeyse bin yıldır yasak olduğu toplumda hiç bir şey düzelmez hep birlikte sürünmeye devam ederiz.
hele ki günümüzde eğitimin, medeniyetin, demokrasinin kırıntısına tahammülü olmayan zihniyetle eğitim falan düzelmez. anca kravatlı, ceketli 50-60 yaşında adamları eğitim hakkında konuştukça alkışlarız.
yöneticileri bir kenara bırak, toplumun da eğitim, öğretim, sorgulama talebi yok. bakın bakalım velilerin okullardan, bakanlıktan, öğretmenden beklentileri var mı? anca sosyal medyada z kuşağı kötü diye ağlarlar. ( sanki sen çok iyisin).
velilere anket yapın, en son okuldan talebiniz ne oldu? bakanlığa mail atıp birşey istediniz mi? velilerle organize olup, il mem den bir talepte bulundunuz mu vb sorular sorun...neredeyse %100 bir talep olmadığını görürsünüz. (inşallah yanılıyorumdur)
rönesans benzeri bir aydınlanma yaşamamışsın, tanzimat döneminde, cumhuriyet döneminde yenilikçilere hala düşmansın. bilmeye, öğrenmeye düşmansın. nasıl olacak eğitimde yenilik? bu iş bilginin derinleştirilmesi veya yeni bilgilerin keşfi değil mi? bu toplumla nasıl olacak? bu zihniyetle nasıl olacak?
cumhuriyet döneminde john dewey(eğitim konusunda en yetkili abilerdensir) i bu memlekete davet ettiler. darülfinun(ist üniversitesi) ni oradaki eğitimi inceledi, rapor yazdı. adam verdiği raporda, siz burda ortaçağ eğitimi yapıyorsunuz dedi.
uzatmayayım,sistemi mistemi boşverin toplumu ve kendinizi değiştirin dönüştürün.
akılla, bilimle kavga eden adamlara sırtınızı dönün!
eyyorlamam bu kadar...
eğitim sistemini düzeltmek için toplumu düzeltmeyle başlayabiliriz. bu eğitim sistemini getirenler bu toplumun seçtikleri. ve her müfredat değiştirsiklerinde kendilerini şakşaklatarak şov yaptılar. ne düzeldi? reformasyon değil deformasyon oluştu. 20 yıl önce zayıf öğrenci denilen insanlar, bugün iyi öğrenci denilenden daha iyiymiş. türkiye de 20 yıl önceki sayısal veya sözel zeka var mı? sanmam.
sorgulamanın, neredeyse bin yıldır yasak olduğu toplumda hiç bir şey düzelmez hep birlikte sürünmeye devam ederiz.
hele ki günümüzde eğitimin, medeniyetin, demokrasinin kırıntısına tahammülü olmayan zihniyetle eğitim falan düzelmez. anca kravatlı, ceketli 50-60 yaşında adamları eğitim hakkında konuştukça alkışlarız.
yöneticileri bir kenara bırak, toplumun da eğitim, öğretim, sorgulama talebi yok. bakın bakalım velilerin okullardan, bakanlıktan, öğretmenden beklentileri var mı? anca sosyal medyada z kuşağı kötü diye ağlarlar. ( sanki sen çok iyisin).
velilere anket yapın, en son okuldan talebiniz ne oldu? bakanlığa mail atıp birşey istediniz mi? velilerle organize olup, il mem den bir talepte bulundunuz mu vb sorular sorun...neredeyse %100 bir talep olmadığını görürsünüz. (inşallah yanılıyorumdur)
rönesans benzeri bir aydınlanma yaşamamışsın, tanzimat döneminde, cumhuriyet döneminde yenilikçilere hala düşmansın. bilmeye, öğrenmeye düşmansın. nasıl olacak eğitimde yenilik? bu iş bilginin derinleştirilmesi veya yeni bilgilerin keşfi değil mi? bu toplumla nasıl olacak? bu zihniyetle nasıl olacak?
cumhuriyet döneminde john dewey(eğitim konusunda en yetkili abilerdensir) i bu memlekete davet ettiler. darülfinun(ist üniversitesi) ni oradaki eğitimi inceledi, rapor yazdı. adam verdiği raporda, siz burda ortaçağ eğitimi yapıyorsunuz dedi.
uzatmayayım,sistemi mistemi boşverin toplumu ve kendinizi değiştirin dönüştürün.
akılla, bilimle kavga eden adamlara sırtınızı dönün!
eyyorlamam bu kadar...
devamını gör...
73.
74.
eğitim; okulda, sırada, kara tahtanın karşısında, öğretmen huzurunda olmuyor, olsaydı hapishaneler tıka basa dolu olmaz ve ya savaşlar devam etmezdi. türkiye değil de global çapta verebileceğim anket sorusuna cevabım, ilk olarak basın yayın ile başlanması ve gazete, dergi, televizyon, radyo, demokrasinin patronlarının eğitilmesi gerektiğini düşünüyorum, ondan sonra bizler insan olmayı başarırız.
devamını gör...
75.
on dokuzuncu yüzyıldan kalma yöntemlerle eğitim olmaz. bunun için ilk olarak müfredatı tamamen değiştirmek gerekir. ne kadar boş, milliyetçi, dinci, tek tip insan yaratmaya yönelik ders varsa hepsi kaldırılmalıdır. tek tip, renksiz, düşünmeyi bilmeyen öğrenci yetiştiren sisteme eğitim sistemi denmez. okullar kışla ve/veya medrese olmaktan çıkartılmalıdır.
devamını gör...
76.
öğretmenler, yazın 3 ay yatmasınlarfsdfsf
düzelmez. eğitime milletçe yatkın değiliz. kabul etmek lazım ufaktan.
arada parlayanları memlekette tutmak lazım. 30 yıl önce de eğitim sisteminden bi cacık olduğu yoktu. millet bu kadar kolay kaçamıyordu ülkeden.
o değil de, öğretmenler iyi yatıyoo yhaa sısısıısııs
düzelmez. eğitime milletçe yatkın değiliz. kabul etmek lazım ufaktan.
arada parlayanları memlekette tutmak lazım. 30 yıl önce de eğitim sisteminden bi cacık olduğu yoktu. millet bu kadar kolay kaçamıyordu ülkeden.
o değil de, öğretmenler iyi yatıyoo yhaa sısısıısııs
devamını gör...
77.
zorunlu eğitim kalkmalı.
sadece ortaokul zorunlu olmalı ve liseye sadece başarılı öğrenciler girebilmeli, başarılı olmadığı halde lise okumak isteyen varsa parasını kendi vermeli.
öğretmenlik bölümü kontenjanı ciddi şekilde azaltılıp maaşları artırılmalı ki üniversite sınavında başarılı olan kişiler de öğretmenlik tercih etsin,zeki insan öğretmen olsun.
sınıftan atılma (ders başarısızlığı ve devamsızlık gibi durumlarda) geri gelmeli.
sadece ortaokul zorunlu olmalı ve liseye sadece başarılı öğrenciler girebilmeli, başarılı olmadığı halde lise okumak isteyen varsa parasını kendi vermeli.
öğretmenlik bölümü kontenjanı ciddi şekilde azaltılıp maaşları artırılmalı ki üniversite sınavında başarılı olan kişiler de öğretmenlik tercih etsin,zeki insan öğretmen olsun.
sınıftan atılma (ders başarısızlığı ve devamsızlık gibi durumlarda) geri gelmeli.
devamını gör...