üniversite tercihi yapacaklara tavsiyeler

kendi şehrinizde okuyun. daha ekonomik olmasının dışında, hele istanbul'da yaşıyorsanız hiç şehir dışı düşünmeyin bence, düşünüyorsanız da büyük şehirleri düşünün. ilk başta özgürlük gibi gelse de, sonradan aslında öyle olmadığını anladım. anadolu'nun küçük bir ilçesinde okuduğum için istanbul'un hareketine, büyük şehir hayatına alışkın biri olarak şehre alışmak çok zor oldu.

hayalleriniz ve arzunuz daha doğrusu en çok mutlu olacağınızı nerede düşünüyorsanız o alanda bir bölüm okumanızı tavsiye ederim.

bölüm önemli olduğu gibi ekonomik koşullarınız çok da iyi değil ise şehir de önemli. bu yüzden daha öğrenci dostu şehirleri tercih etmenizi tavsiye ederim. pek tabii bölüm zaten çok önemli gerçektende ama gerçekten sevdiğiniz ve onun yanında kesinlikle o bölüm sonrası iş hayatına atılacak iseniz üniversite sonrası iş hayatına atılabilecek bir bölüm tercih etmeniz bence çok mantıklı olacaktır.

gönül isterdi ki ülkemizde en azından geleceğin nesli olan öğrenci kitlesinin ekonomik koşullarla imtihanı olmasaydı ancak maalesef var, zaten ülkede bu sebepten para kaygısı ile insanlar sevdiği mesleklere değil de parası iyi olan mesleği seçiyor ve bu da mesleğini sevmeyen yeni bir gelecek oluşturuyor ne yazık ki.

işte para temelli bir ekonomi, yönetim modeli bu tarz problemlere gebedir. ben demiyorum ki üniversitede zorluk çeken insanlar, mezun olunca az maaş alsınlar, elbette ki iyi bir miktar alsınlar. ancak şöyle daha önceden de belirttim amaç para olmamalı hayat kalitesi olmalı, herkes benzer maaşları kazansa herkes istediklerine daha rahat, huzur içinde erişirse, bu da insanların seveceği işlere yöneleceği anlamına gelir.

bu da tıpla alakası olmayan insanların doktor, öğretmenlikte alakası olmayan insanların öğretmen, hukukla alakası olmayan insanların hukukçu olmasını engeller, ülke gerçek anlamda işini seven doktor, öğretmen ve hukukçulara dolar.

eğer sosyal bilim okuyacaksaniz ve puaniniz istanbula tutmuyorsa uzaktan okuyun.gercekten dünya kadar masraf yapmaya hic gerek yok.auzef var fıstık gibi.müfredati da oldukça iyi !

sözel bölüm okumayin.eşit ağırlıktan da sadece hukuk,pdr ve sinif öğretmenliğini yazin.bn etrafimda gördüklerimden dolayı buraya bunlari yaziorum.saygilar.

not:eşit ağırlıkçıyım

tercihlerinizi kendi isteklerinize göre yapın. başka insanların zorlamalarını dinlemeyin. sonra istemediğiniz bir şehirde, istemediğiniz bir bölüm okumak zorunda kalırsınız. *

çukurova mimarlık ömür törpüsü hocalara sahip 3 kez düşünün derim.

yabmayın.

avrupa'ya gidip siyasi siginmaci olun daha iyi

15 yıllık türkologum egitimciyim 15 yıldır dünya insanlarına dilimi ,kulturumu,tarihimi ögretiyorum her seyden once ulusunu seven yurdunu seven bir türk'üm bunu soylemekten utanıyorum ama gerçek bu

paşa gönlünüze göre seçin

tercih yaparken ani kararlar almayın. ekonomiyi, olasılıkları, okulun imkanlarını, mümkünse hocalarını göz önünde bulundurun. bölümünüze göre de okulun şartlarını kontrol edin.

ilçe ya da küçük bir şehire gitmeyin. tercih edeceğiniz bölümün yaz okulu var mı araştırın. okul bitene kadar maliyet ne olur işe başlayınca kaç senede amorti eder hesap edin. yerleşkeden ayrı branşlar olabiliyor dağ başında mı tarla içinde mi araştırın. geri ödemesi olmayan burslar tercih edin. öğrenci işlerini kesinlikle aramayın ama rektörün kapısını çalabilirsiniz.

mimarlık yazmayın ve yazdırmayın.

açılın ben lise örtmeniyim
şimdi bu böyle havadan tavsiye verilecek bir konu değil o yüzden bi tık bölümlere ayırıcam
herkes için;
--bu yaştaki çocuklara bunu demek ne kadar doğru tartışılır ama lütfen kendinizi tanıyın. yukarıda birkaç arkadaş daha yazmış bunu ve çok haklılar. topluluk önünde konuşamayan öğretmen olamaz, öfke problemleri olan doktor olamaz, ani problemler karşısında sakin kalamayan mühendis olamaz vs vs. bölümü seçerken olabilecek en kötü iş ortamını düşünün ve yine de yapabilir miyim bunu sorun kendinize.

sıralaması iyi olan arkadaşlar;
--2008den önce kurulmuş bir üniversite tercih edin. odtü, boğaziçi, itü vs. gelmiyorsa bile anadolu üni, atatürk üni ne bileyim katü vs. kendini kanıtlamış üniversitelerin eğitim kadrosu her zaman daha iyidir.
--memur olmak gibi bi amacınız varsa (olmasın) 5 sene sonra ataması olabilecek bölümleri tercih edin.
--eğitim fakültesi düşünüyorsanız ingilizce, sınıf ve dkab, özel eğitim harici bir şey seçmeyin, diğer bölümlerde işsiz kalma ya da özel kurumlarda kölelik yapma ihtimaliniz %90
--doktor olmak isteyenlere bir lafım yok fakat sırf sıralamanız iyi diye doktor olmayın. bir sürü güzel mühendislik bölümü vs. var psikolojik olarak doktorluk kadar sarsmayacak. seçenekleri değerlendirin.

sıralaması çok da iyi olmayan arkadaşlar;
--meslek edindirecek bir bölüm seçin. şunu okurum üstüne bunu yapar böyle olurum planları gerçekçi değil. gerçekleştiren oranı çok az ayrıca başınıza ne geleceğinizi bilemezsiniz.
--ön lisans bölümlerini değerlendirin. aklınıza gelebilecek her iş için bölüm var artık. eğitimlisi olmayan mesleklerde öne çıkmanızı sağlayacak, yönetici konumuna getirecek bi bölüm olabilir. ülkemizin ara eleman eksikliğinden faydalanın.
--bir sene daha hazırlanmaktan korkmayın. elzem bir durum yoksa (ailem manyak evden kaçmak zorundayım gibi) 18 yaşınızda 1 sene sınava hazırlanmak 25 yaşınızdan sonra işsizlik ve benlik algısı problemleri ile uğraşmaktan daha kolaydır.


çok genel şeyler yazmak durumunda kaldım ama özellikle dilden tercih yapacaklar mesaj atarsa daha iyi yardımcı olabilirim

tutkunuz.. önce iyice düşünün sizin tutkunuz nedir?
tutku duymadığınız, gerçekten sizi heyecanlandırmayan ve başkasının zorlaması ile tercih ettiğiniz bölümlerde ömür boyu tutunamazsınız çünkü hayat çok zor bir yer. mezuniyetten sonra, mesleğinizle alakalı çalışmaya başladığınızda (sahaya çıktığınızda), o kadar zorluklarla karşılaşıyorsunuz ki mesleğinizde iyi olabilmeniz için bunların hepsini yenmeniz lazım. kompleksli tipler, hakkınızı yemeye çalışanlar, mobing yapanlar ve daha niceleri... bunlarla baş edebilmeniz için, mesleğinizi çok sevmeniz gerekiyor. bu yüzden aile baskılarına kulak asmayın, kendi istediğiniz alanı yazın. dünyanın öbür ucunda bile okumanız gerekiyorsa, yazın.

" aman ben o şehirde okuyamam, şu şehirde kalamam" demeyin. eğer hayalinizde olan bölüme o şehirde giriyorsanız, yazın gitsin. kalıcı değilsiniz. 4 yılın sonunda eve döneceksiniz .

önemli olan hayalleriniz ve kişisel tutkularınız unutmayın.


en büyük hatalardan bazıları;

1)arkadaşlarınıza uyup, tercih yapmak.

sakın sevdiğiniz arkadaşlarınızla beraber üniversite okuyabilmek için abuk subuk bölümleri/ şehirleri yazmayın. ortalık sırf arkadaşlarıyla okuyabilmek için abuk subuk tercih yapıp, saçma sapan bölümlere yerleşen adaylarla dolu. bu tek atışlık bir kurşun. geleceğinizi seçiyorsunuz. bu arkadaşlarınıza heba edebileceğiniz bir karar değil. oldu ki arkadaşlarınızla aranız bozuldu? artık konuşmuyorsunuz? aldığınız karara? yaptığınız hataya değecek mi? hiç bir arkadaş böyle bir fedakarlığa değmez. önce geleceğiniz.


2) istediğim bölüme, istediğim okulda giremedim. 1 yıl daha deneyeceğim...

en büyük hatalardan biridir. üniversite sınavına bence 1 kez girilir ve puanınız neye yetiyorsa, ona yerleşirsiniz. evet! üstte tutkunuzun peşinden gidin dedim doğru fakat eğer tutkunuza puanınız yetmiyorsa, puanınızın yettiği alanlar arasından size en çok hitap edeni seçmelisiniz. neden?

normalde, "ölünüz çıkana kadar deneyin" derim fakat türkiye'nin eğitim sistemi buna müsait değil. öğrenciler zaten üniversite kazanamasın diye çabalayan bir sistem var. her sene kurallar, kontenjanlar ve sıramalar değişiyor. bu sebeple 1 yıl sonra denemeniz demek hayatınızı %70 oranında riske atmak demek çünkü 1 yıl sonra, bugün aldığınız puandan daha düşük bir puan'da alabilirsiniz. üstelik tekrar girdiğiniz için, sizden belirli bir puan'da düşürülüyor. kaybettiğiniz yıl'da havaya gidiyor. ben hayatta bazı şeyleri ikinci defa denememek taraftarıyım. üniversite sınavı bence tek seferlik bir kurşun. ilk seferde girin ve tercih yapın ki hayata geç atılmayın. en kötü, sevdiğiniz alan ile çap yaparsınız vs vs. türkiye'de eğitim bir rulet. alınacak risk değil. her sene vakıf üniversitelerinin bile fiyatları %400 uçuyor. bu sene yerleşmeniz her açıdan kâr'dır.

stratejik oynayın.

arkadaşlar ben biraz realist yaklaşılması gerektiğini düşünenlerdenim. açıkçası evet istediğiniz mesleği yapmak çok önemli ama türkiye şartlarında iş bulamayacağınız bir meslek sizi ileride mutsuz edeceketir. tabii ki insan kendini geliştirirse olmayacak şey yok ama şu şartlarda maddi konuları göz önüne almak durumundayız. eğer devlete atanmak istiyorsanız iki yıllık bir bölüm daha kolay atanacaktır herhangi bir lisans bölümüne göre. onun dışında eğitim fakültesi temelli hiçbir öğretmenliği önermiyorum. daha ne kadar önünü kapatabiliriz diye durup düşünen bir bakanımız var. geleceğin mesleği olabilecek yazılım mühendisliği işte iki yıllık versiyonu var bunun bir de okumuştu bir arkadaşım. size daha kolay iş buldurabilecek mesleklere yönelmenizi öneririm.
koca bir işsizler ordusu var bu ülkede ve üniversite kazanmak bir şeyin sonu değil tam tersi başlangıcı umarım hepiniz çok mutlu olursunuz. ekstra olarak pdr bölümü hakkında bilgi almak isteyen olursa yazabilir.

okumaniza gerek yok .
direk yurtdışına ( almanya, isviçre, belçika,hollanda ) bir şekilde gidin.

tıp gibi garanti bir bölüm değilse gidin sevdiğiniz bölümü okuyun. okurken iş yapabileceğiniz alanlarlarda da kendinizi geliştirin. mezun olunca hem iş bulma olasılığınız yüksek olur hem de okuduğunuzda pişman olmazsınız. şayet üniversite okuma amacınız çok para kazanma ise yıllarınızı doktor olacam diye harcamayın, gidin esnaf olun, sanayiye, inşaata gidin. bir kaç sene eziyet sonrası usta olunca uzman doktordan fazla alırsınız. muhtemelen bir kere okuyacaksınız, bari zevk alarak okuyun.

tercihlerinde edebiyat bölümü yazacaklar için alejandro zambra’nın eve dönmenin yolları kitabındaki şu cümleler bir yol gösterici olabilir: “yurtlarda ya da küçük odalarda yaşadım, üniversitedeyken türlü çeşit işte çalıştım. üniversiteyi bitirdikten sonra da türlü çeşit işte çalışmayı sürdürdüm, çünkü edebiyat okudum, sonunda türlü çeşit işte çalışmaya mahkûm olanların okuduğu bölüm.”

tavsiye almak için uğradığım başlık

halihazırda kamuda çalışan biri var. bu kişi meslekte yükselmek için 4 yıllık herhangi bir bölüm mezunu olmaya çalışıyor. açıktan özellikle anadolu üniversitesi gibi bi okulda hangi bölüm vardır bilginiz var mı arkadaşlar maksat okumak için okumak zaten.

bu konularda cidden bilgim yok hızlıca yardımcı olabilecek var mı?

yengem maliyede memurdu uzun zamandır. yengemin açıktan iktisat bitirmesi sonrası yanlış hatırlamıyorsam müdür ya da muavini gibi bir pozisyon için önü açılmıştı.

açık bile olsa ama iktisat öyle hadi bakalım diyip bitirilebilecek bir bölüm mü? onu matematik bilir.

işletme bölümü herhalde en kolay bitirilebileni olsa gerek. ben de bu konuda yetersiz bilgiliyim.

www.instagram.com/reel/C-DR...