(bkz: hem hayattan hem ölümden) yaşadığım bu his bana teoman’ın bir şarkısını hatırlatıyor. hem hayattan hem ölümden korkarak son sefer de geçti bu son durak…

kendi adıma konuşmak gerekirse varoluşsal sancıların kalıcı mı gecici mi olduğundan asla emin olamamak ve etrafınızdaki insanların sizinle aynı durumda olmadığını görünce sanki bunun bir çözümü varmış da henüz siz bulamamışsınız gibi hissetmek.
devamını gör...
yok oluş kaygısındandır.
devamını gör...
bilinmemezlik.
değil cennetin sadece cehennemin var olduğunu bile bilse gidecek insanlar var.
devamını gör...
(bkz: dehşet yönetim kuramı)

devamını gör...
manevi olarak insanlara bağlanmaktan kaynaklı bir tür duygusal insan hatası.
devamını gör...
hayatımın birçok döneminde varoluş sancısı çektim. fakat hayatımda süregelen pek bir sorun yoktu hiçbir zaman, tamamen felsefi düşüncelere kapılmaktan dolayıydı. o kadar kafayı yemiştim ki akıl sağlığımı tamamen yitirme noktasına gelmiştim, ne yemek yiyebiliyordum ne yataktan kalkabiliyor, ne sokağa adım atabiliyordum. az kalsın ruh hastalıkları hastanesine yatırılacaktım fakat uzun süreli ilaç tedavisi ile kendime geldim. şu son 1 ayda ise üniversite için başka şehire geldim 2 sene sonra ve o kadar etkileyici, o kadar şaşırtıcı ve beni yıkan olaylar geldi ki başıma ne olduğumu şaşırdım. 3 senedir sigara içmiyordum geri başladım, 2 senedir alkol içmiyordum geri başladım. tedavim bitmemesine rağmen tüm ilaçlarımı camdan aşağı fırlattım bıraktım. alkole verdim kendimi evden çıkmıyorum sadece içiyorum. bugün tekele gittim alkol almak için, kartı bir uzattım tekelci yetersiz bakiye dedi bir baktım 9 tl var sadece. cebimde son 20 lira vardı bir paket sigara aldım çıktım. ayın 1 ine kadar da ailemden para isteyemem. babamı aradım memlekete dönmek istiyorum sizleri özledim dedim, tüm aile olarak covit karantinasındayız gelemezsin dedi. bana oku diye verdiğin tüm parayı sefalet içerisinde bitirdim diyemedim. şu an ne yapsam bilemiyorum oturdum havaya bakıyorum, nerede hata yaptım diye düşünüyorum. acaba intihar cidden çözüm mü diyorum bilemiyorum. zor durumdayım sözlük, çok zor. bunca cümleyi neden buraya yazdım bilemiyorum açıkçası. oğuz atay diyor ya ben kitap değilim, yaşarken anlaşılmaya mecburum tarzı bir söz, belki o tarz bir şeydir. bilemedim.
devamını gör...
benim için pideli köftedir.

ne zaman entel feridun moduna bürünsem gider kayhan çarşısı'nda kendime 1.5 porsiyon yaptırıp bi güzel gömer, üstüne de keyif çayımı içer yoluma bakarım.

don't worry, be happy.
devamını gör...
varolmayı başaranların içerisinde kendisine yer bulamaması. kısaca para.
devamını gör...
nereye gideceğini bilmiyor olmak.
devamını gör...
sancının bir gün geçeceği umudunu taşıması
devamını gör...
belki de sözünü ettiğimiz insan kişisi bir mazoşisttir? ya da böyle zamanların kendisini en iyi olgunlaştıran ve hayata karşı en iyi tutumları sergilemesini, en gerçekçi tutumları sergilemesini sağlayan dönem olarak gören bir insan kişisidir. (ben gibi).
devamını gör...
can tatlıdır, ölmek muhakkak ki acılı olacaktır, gitmeye korkuyoruz.
devamını gör...
(bkz: cehennem korkusu)
devamını gör...
küçükken kimse uyumadan uyumazdım. 'ya uyuduğumda güzel bir şey olursa ve ben uyuduğum için bundan mahrum kalırsam...' diye düşündüğüm için. hayat da böyle işte. aslında uykun var, yorgunsun da epey fakat içindeki o çocuğu susturamıyorsun.
devamını gör...
ölüm ve ötesine dair bilinmezlik korkusu olabilir. hayatta da yarın ne olacağını, başımıza ne geleceğini bilemiyoruz tabi ama en azından yaşamın ne demek olduğunu biliyoruz.
devamını gör...
belki içinde besleyip büyütülmeyi beklediği umudu vardır.
devamını gör...
burada dans edebiliyoruz.
devamını gör...
"hiçbir şeyi büyütmeyelim. bir insanın yaşama bağlanışında dünyanın tüm düşkünlüklerinden daha güçlü bir şey vardır. bedenin yargısı, aklın yargısından hiç de aşağı değildir, beden de yok oluş karşısında geriler."

albert camus, sisifos söylemi, can yayınları, 36. baskı, mayıs 2017, s.25
devamını gör...
yaşadığım her an varoluş sancısı çekmiş biri olarak artık sağlam delirdiğimi söyleyebilirim.
umrumda değil dünya.
ben çokça oldurmaya çalıştım, bundan sonrası dünyanın kıyametine doğru yaşayacağım ömrümün kalanında sadec izlemek ve kendi dünyamdan dışarı çıkmamak olacaktır.
ben veri topluyorum benim amacım bu.
uzaylılar, tanrılar bakabilir ben sadece görüyor bakıyor anlıyor yorumluyorum. yorumlamama da yer yer buralara yazıyorum yani konuştuğum da yok kimseyle.
siz hastalıklarınızla boğuşun, doğayı kirletin, bol bol çoğalın ve birbirinizi öldürün efendiler.
ben sadece oturup izliyorum...
sanki bir alman gibiyim nazi döneminde. komşularımın hepsi yahudiydi. birini bile kurtaramadım.
anca anılarıyla para kazanırız. ya da saklar maklar sonra ifşa eder yine üstünde prim yaparız.
ya da kıbrıs gibi anladın mı ?
mahallemizde türkler ölürken içimizde biriken kini ve öfkeyi artık bastırmamak için senin de katılman, zorba olman gibi.

duygularımızı yitirdiğimiz şu günlerde, robotlar da insanlaşırken kendinize iyi bakın derim.
nostaljik yaşamlardan zarar gelmez. arada izleyin eski filmleri.
utanmayı, şerefi falan hatırlatır.
teşekkürler..
devamını gör...
mücadeleci yaratılış...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"varoluş sancısı çektiği halde insanın bu dünyadan gitmek istememesinin sebebi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim