yaş ilerledikçe insanı yoran şeyler
başlık "la woman" tarafından 16.03.2021 22:09 tarihinde açılmıştır.
121.
bırakın yapsınlar teorisi buraya çok uygun. biri senin hakkında mı konuşuyor. konuşsun. arkadaşların sensiz plan mı yapıyor. bırak yapsın. kısacası kendini anlatma ya da bir şeylere dahil etme mücadelesine girmemek
devamını gör...
122.
benim yaşımın ilerlemesiyle ilgili değil de yaşıtlarımın yaşının ilerlemesiyle doğan bir yorgunluk bu.
bir yaştan sonra her yer düşünmeye üşenen insanlarla dolu hale geliyor. şaka şaka onların kafası gençliklerinde de samanla doluydu. yaşla ilgisi yok. babadan oğula nesil bunlar. fakat insan gençken cahilliğin getirisi bir meraka sahip oluyor en azından. yani en azından iki kelam etmeye açık halde olabiliyor. ama işte bu ruhsuz pezemenklerde o merak da gitmiş. geriye kurumuş bir ağaç misali gereksiz var oluşları kalmış bir tek.
bu vasat, memur zihinli, sistem robotu insanlar; içinden hiçbir düşünce akışı geçmeyen ve hiçbir zaman da geçmemiş olan sığ kafalarını da "aman bir ton derdim var, aman bunca iş güç arasında, aman biz mi düşüneceğiz, bize mi kaldı, bizden geçti" vs vs gibi nice ruh çürüten söylemin ardında eritmeye çalışıyorlar.
o derin ve ahmakça boşvermişliklerinin, teslimiyetçi inançsızlıklarının ardında günlük silindirik sohbetleriyle standarta uyarak iyi bir bok yaptıklarını sanıyorlar. veya herkes gibi davranabilmenin getirisi olan haksız huzuru yaşama ucuzluğuyla tatmin bulabiliyorlar. işte bunların hepsini teker teker... yani işte bunlardan biriyle denk gelmek çok büyük bir yorgunluk.
mesela geçenlerde abi dediğim birinin benden 1 yaş küçük olduğunu öğrendim. sonra da öğrendim ki herkes adama abi diyormuş. herif o kadar ihtiyar ki ihtiyarlığı bakışlarına işlemiş. sözlerine ve ses tonuna kadar işlemiş. zihni ihtiyar çünkü. benimle tanıştığında "sen kimlerdensin?" diyen bir yaşıtın a.k. sana amca demediğimize şükret.
ruhunu sildiklerim.
bir yaştan sonra her yer düşünmeye üşenen insanlarla dolu hale geliyor. şaka şaka onların kafası gençliklerinde de samanla doluydu. yaşla ilgisi yok. babadan oğula nesil bunlar. fakat insan gençken cahilliğin getirisi bir meraka sahip oluyor en azından. yani en azından iki kelam etmeye açık halde olabiliyor. ama işte bu ruhsuz pezemenklerde o merak da gitmiş. geriye kurumuş bir ağaç misali gereksiz var oluşları kalmış bir tek.
bu vasat, memur zihinli, sistem robotu insanlar; içinden hiçbir düşünce akışı geçmeyen ve hiçbir zaman da geçmemiş olan sığ kafalarını da "aman bir ton derdim var, aman bunca iş güç arasında, aman biz mi düşüneceğiz, bize mi kaldı, bizden geçti" vs vs gibi nice ruh çürüten söylemin ardında eritmeye çalışıyorlar.
o derin ve ahmakça boşvermişliklerinin, teslimiyetçi inançsızlıklarının ardında günlük silindirik sohbetleriyle standarta uyarak iyi bir bok yaptıklarını sanıyorlar. veya herkes gibi davranabilmenin getirisi olan haksız huzuru yaşama ucuzluğuyla tatmin bulabiliyorlar. işte bunların hepsini teker teker... yani işte bunlardan biriyle denk gelmek çok büyük bir yorgunluk.
mesela geçenlerde abi dediğim birinin benden 1 yaş küçük olduğunu öğrendim. sonra da öğrendim ki herkes adama abi diyormuş. herif o kadar ihtiyar ki ihtiyarlığı bakışlarına işlemiş. sözlerine ve ses tonuna kadar işlemiş. zihni ihtiyar çünkü. benimle tanıştığında "sen kimlerdensin?" diyen bir yaşıtın a.k. sana amca demediğimize şükret.
ruhunu sildiklerim.
devamını gör...
123.
psikolojik problemleri olan insanlar.
"bu hepimizi yorar" demeyin. gerçekten aslında çoğu insanın psikolojisi öyle ya da böyle bozuk. bazı insanların inanılmaz yüksek boyutlarda takıntıları ve bireysel tedavi gerektirecek şekilde saplantıları var. dolayısıyla, bu tarz insanlarla asla iletişim kuramıyor üstüne sürekli onları motive etmeye zaman ayırmak zorunda bırakılıyorsunuz.
genel perspektifte, psikolojisi bozuk insanlar sürekli olarak karşılarında var olan kişilerin desteğini talep ederler ve bunu iletişimin "içtenliği ve gerçekciliği" açısından bir çıta olarak karşılarındaki insanlara sunarlar. günün sonunda sadece başka insanların problemleri ile uğraşmaya başlamış, bir ağlama duvarı olduğunuzu fark edersiniz. siz bu insanları 7/24 dinlersiniz fakat kendi problemlerinizi konuşamazsınız çünkü daima odak kendi hayatlarıdır. zor zamanlarınızda, yanlarınızda olmalarını istersiniz, cogu asla orada olmaz. kısacası hep "almayı" hedefledikleri bir iletişimleri vardır.
hep iyi çözümler sunan, insanları kırmadan dinleyen, yol gösteren ve onları seçecekleri kötü opsiyonlardan döndüren biri olarak, yukarıdaki kitle ile itinayla uğraştım. çünkü insanlar sevgi ve değerle değişebilir sanıyordum ama yanılmışım. insanlar değişmez. narsist, suistimalci karakterler asla iflah olmazlar. siz olduklarını sanarsınız ama sadece tekniklerini değiştirip, düzenlerini sürdürmenin farklı bir yolunu bulurlar. eskiden bu insanları tolere ederdim ama artık etmiyorum. daha yeni bir arkadaşımı tam bu yüzden hayatımdan net bir sınır çizerek çıkarttım.
öyle bir tavır çizdim ki, kendi kendisine anlayarak yazmayı/ aramayı kesti. kimsenin kafasının içi ile savaşmak veya kimsenin psikoloğu olmak zorunda değilsiniz. bunlar için ücretli servisler var. bir zahmet bütçe ayırıp, gitsinler.
toksik insanlar, hayatınızdan aldığınız zevke engel olurlar. hayatınızdan eleyin, pişman olmuyorsunuz çünkü hayatınızı kazanıyorsunuz. üstüne, başkalarını avutmakla geçirmediğiniz, tonlarca boş vaktiniz oluyor- şişmeyen kafanızda cabası.
"bu hepimizi yorar" demeyin. gerçekten aslında çoğu insanın psikolojisi öyle ya da böyle bozuk. bazı insanların inanılmaz yüksek boyutlarda takıntıları ve bireysel tedavi gerektirecek şekilde saplantıları var. dolayısıyla, bu tarz insanlarla asla iletişim kuramıyor üstüne sürekli onları motive etmeye zaman ayırmak zorunda bırakılıyorsunuz.
genel perspektifte, psikolojisi bozuk insanlar sürekli olarak karşılarında var olan kişilerin desteğini talep ederler ve bunu iletişimin "içtenliği ve gerçekciliği" açısından bir çıta olarak karşılarındaki insanlara sunarlar. günün sonunda sadece başka insanların problemleri ile uğraşmaya başlamış, bir ağlama duvarı olduğunuzu fark edersiniz. siz bu insanları 7/24 dinlersiniz fakat kendi problemlerinizi konuşamazsınız çünkü daima odak kendi hayatlarıdır. zor zamanlarınızda, yanlarınızda olmalarını istersiniz, cogu asla orada olmaz. kısacası hep "almayı" hedefledikleri bir iletişimleri vardır.
hep iyi çözümler sunan, insanları kırmadan dinleyen, yol gösteren ve onları seçecekleri kötü opsiyonlardan döndüren biri olarak, yukarıdaki kitle ile itinayla uğraştım. çünkü insanlar sevgi ve değerle değişebilir sanıyordum ama yanılmışım. insanlar değişmez. narsist, suistimalci karakterler asla iflah olmazlar. siz olduklarını sanarsınız ama sadece tekniklerini değiştirip, düzenlerini sürdürmenin farklı bir yolunu bulurlar. eskiden bu insanları tolere ederdim ama artık etmiyorum. daha yeni bir arkadaşımı tam bu yüzden hayatımdan net bir sınır çizerek çıkarttım.
öyle bir tavır çizdim ki, kendi kendisine anlayarak yazmayı/ aramayı kesti. kimsenin kafasının içi ile savaşmak veya kimsenin psikoloğu olmak zorunda değilsiniz. bunlar için ücretli servisler var. bir zahmet bütçe ayırıp, gitsinler.
toksik insanlar, hayatınızdan aldığınız zevke engel olurlar. hayatınızdan eleyin, pişman olmuyorsunuz çünkü hayatınızı kazanıyorsunuz. üstüne, başkalarını avutmakla geçirmediğiniz, tonlarca boş vaktiniz oluyor- şişmeyen kafanızda cabası.
devamını gör...
124.
diğer insanlar.
delirttiniz beni.
delirttiniz beni.
devamını gör...
125.
para kazanma çabasının gereksizliği ve hala kazanmaya çalışmak zorunda olmak
devamını gör...
126.
benim içinden geldiğim kuşak derinlikli düşünmeye daha fazla önem atfediyordu.
ekran kullanımı bizim kuşakta görece geç başladığı için etkilenen daha az etkilendi.
bana bugün söylenen açık açık söylenen şu. bizim kuşak 3 cümleden fazlasını takip edemiyor.
seni takip edemiyorum. lütfen bizimle uzun uzun konuşma bize uzun yazma. uzun uzun anlatma.
şunu istiyorlar aslında. daltonlar kaçtı stop. bankayı soydular stop. acil olarak kasabaya dön stop.
ben böyle iletişim kurmayı başaramıyorum ve bu beni yoruyor. yorduğu işin dış dünyayı azaltıp iç dünyaya döndüm.
tuşlu telefonla sms yazmak zor olduğu için sms atıyorum. her harfe 3 kere basarak yazınca mesajlar genelde geliyorum, yoldayım tamam gibi oluyor.
sorun görünüşte çözüldü ama ben mutsuz ve yorgunum. iyi ki böyle bir evladım yok. gözüm açık giderdim.
ekran kullanımı bizim kuşakta görece geç başladığı için etkilenen daha az etkilendi.
bana bugün söylenen açık açık söylenen şu. bizim kuşak 3 cümleden fazlasını takip edemiyor.
seni takip edemiyorum. lütfen bizimle uzun uzun konuşma bize uzun yazma. uzun uzun anlatma.
şunu istiyorlar aslında. daltonlar kaçtı stop. bankayı soydular stop. acil olarak kasabaya dön stop.
ben böyle iletişim kurmayı başaramıyorum ve bu beni yoruyor. yorduğu işin dış dünyayı azaltıp iç dünyaya döndüm.
tuşlu telefonla sms yazmak zor olduğu için sms atıyorum. her harfe 3 kere basarak yazınca mesajlar genelde geliyorum, yoldayım tamam gibi oluyor.
sorun görünüşte çözüldü ama ben mutsuz ve yorgunum. iyi ki böyle bir evladım yok. gözüm açık giderdim.
devamını gör...
"yaş ilerledikçe insanı yoran şeyler" ile benzer başlıklar
insanı yoran şeyler
1165