481.
1 kg pirzolaya taktım abi. tıkıntılı sinir nalet biriyim.
devamını gör...
482.
her gece kokoreç aşeriyorum ve istisnasız her gece gidip yiyorum. bok gibi alışkanlık*
kanka ben bi boklar yedim derken bunu kastediyordum...
kanka ben bi boklar yedim derken bunu kastediyordum...
devamını gör...
483.
sakal kesmiyorum,
cilt kırışmalarının neredeyse en önemli nedeni olan güneş ışınları.
bir kısım surat alanımı güneşten koruyor sakallar, altta onlar üstte de şapka siperliği öyle korunmaya çalışıyoz solar fotonlardan
kışa keserim, kış ola hayrola
cilt kırışmalarının neredeyse en önemli nedeni olan güneş ışınları.
bir kısım surat alanımı güneşten koruyor sakallar, altta onlar üstte de şapka siperliği öyle korunmaya çalışıyoz solar fotonlardan
kışa keserim, kış ola hayrola
devamını gör...
484.
tüm yaptığım her şeyi es geçiyorum... fazla bilinmeyen bir şeyimi söyleyeceğim...
makrome bileklik yapmayı seviyorum... hippi ruhumu özledim...
makrome bileklik yapmayı seviyorum... hippi ruhumu özledim...
devamını gör...
485.
çok sakarım. başıma bir iş gelsin diye kimsenin bana beddua etmesine gerek yok. ben kendimi mütemadiyen yaralıyorum.
devamını gör...
486.
iki tane doğum izi taşıyorum, abimde de birebir aynı yerde aynı izlerin olması bana garip gelse de gereksiz bir bilgi tabi.*
devamını gör...
487.
yaklaşık yarım saat içerisinde üç tane filme başlayıp üçünü de yarım bırakarak birkaç gün önce yarım bıraktığım filmi izlemeye başladım.
her an bunu da yarım bırakabilirim.
yarıda bırakmalarda ve yarım kalmalarda bir numarayımdır.
her an bunu da yarım bırakabilirim.
yarıda bırakmalarda ve yarım kalmalarda bir numarayımdır.
devamını gör...
488.
sabaha kadar mototo.
devamını gör...
489.
devamını gör...
490.
hala tünel çaktıramadım
devamını gör...
491.
kaçak, karadeniz karışık çay demliyorum.
devamını gör...
492.
polat alemdar halt etmiş bi başladım mı on kere hapşuruyorum.
devamını gör...
493.
akşam yemeği yerken yeşilçam filmleri (çoğunlukla kemal sunal baba) izlemeyi severim.
arada bir araya burhan altıntop videoları da sıkıştırıyorum.
arada bir araya burhan altıntop videoları da sıkıştırıyorum.
devamını gör...
494.
devamını gör...
495.
tablet çocuklardan beter durumdayım, bir şey izlemeden yemek yiyemiyorum. izleyecek bir şey bulana kadar yemek soğuyor.
bu arada yemek yerken bir şey izlemek ve bir şey izlerken yemek yemek farklı şeyler. birinciyi yapıyorum, ikinciyi yapamıyorum.
bu arada yemek yerken bir şey izlemek ve bir şey izlerken yemek yemek farklı şeyler. birinciyi yapıyorum, ikinciyi yapamıyorum.
devamını gör...
496.
bir yere hafif temas edince huylanıyorum. mesela kolum çok hafif duvara sürtünsün, döner oraya iyice sürter öyle giderim. veya mümkün değilse elimle orayı silerim.
devamını gör...
497.
-toplu taşımalarda boş yer bulduğumda büyük bir zafer kazanmış gibi hissediyorum ve o günün benim için şanslı geçeceğine inanıyorum.
- düşen her insana gülesim gelir ama ayıp olmasın diye gülemem, bazen kendimi tutamam gerçi.
dört yıl kadar önce tek başıma düz yolda yürürken düştüğüm için kendi kendime gülüp tam kalkacakken aşırı kahkahadan ötürü tekrardan yere kapaklanmıştım.
umarım kimse görmemiştir.
-lisedeki arkadaş grubumun saçmalığından ötürü lise hayatım boyunca eşcinsel zannedildim.
o zamanki müdürümüz de ailemi bu konuda uyardığı için ailem tarafından da eşcinsel zannedildim.
hetero olduğumu açıklama gereksinimde de bulunmamıştım ergenken.
sadece karşı cinsteki özellikleri çekici bulamayan biriydim , ne yani..
- düşen her insana gülesim gelir ama ayıp olmasın diye gülemem, bazen kendimi tutamam gerçi.
dört yıl kadar önce tek başıma düz yolda yürürken düştüğüm için kendi kendime gülüp tam kalkacakken aşırı kahkahadan ötürü tekrardan yere kapaklanmıştım.
umarım kimse görmemiştir.
-lisedeki arkadaş grubumun saçmalığından ötürü lise hayatım boyunca eşcinsel zannedildim.
o zamanki müdürümüz de ailemi bu konuda uyardığı için ailem tarafından da eşcinsel zannedildim.
hetero olduğumu açıklama gereksinimde de bulunmamıştım ergenken.
sadece karşı cinsteki özellikleri çekici bulamayan biriydim , ne yani..
devamını gör...
498.
otobüste müzik dinlemek yerine etrafı izlemek müthiş bir keyif veriyor bana.
radyoda 90lar şarkısı çıkınca aşırı sevindirik oluyorum.
internet alışverişi yapınca kargocu beklerken aşırı heyecanlaşıyorum. sürekli kargo takibi yapıyorum. birşeyi beklemek bana haz veriyor resmen.
radyoda 90lar şarkısı çıkınca aşırı sevindirik oluyorum.
internet alışverişi yapınca kargocu beklerken aşırı heyecanlaşıyorum. sürekli kargo takibi yapıyorum. birşeyi beklemek bana haz veriyor resmen.
devamını gör...
499.
ıtalo calvino'nun belki de en ilginç ve karakteristik özelliklerinden biri, edebiyatta sayısal ve matematiksel yapıları kullanmaya olan düşkünlüğüydü. eserlerinde sıkça labirentler, olasılıklar, kombinasyonlar ve hatta bilimsel teorilerden ilham alan örgütsel prensipler kullanmıştır.
özellikle "görünmez kentler" (le città invisibili) adlı eseri bu duruma mükemmel bir örnektir. bu romanda, marco polo'nun kubilay han'a anlattığı kentler, gerçek dışı ve hayali olmalarına rağmen, her biri belirli bir mantık, kural veya soyut bir fikir üzerine inşa edilmiştir. calvino, bu kentleri anlatırken, okuyucuyu adeta bir matematiksel problem çözer gibi düşünmeye teşvik eder; her kent, farklı bir kombinasyonun veya olasılığın sonucudur.
bu yaklaşım, onun edebiyatı sadece bir hikaye anlatma aracı olarak değil, aynı zamanda düşüncenin ve yapının bir oyunu olarak gördüğünü ortaya koyar. eserlerinde kullandığı bu "matematiksel" titizlik, onun post-modern edebiyatın önemli figürlerinden biri olarak kabul edilmesinin temel nedenlerinden biridir.
özellikle "görünmez kentler" (le città invisibili) adlı eseri bu duruma mükemmel bir örnektir. bu romanda, marco polo'nun kubilay han'a anlattığı kentler, gerçek dışı ve hayali olmalarına rağmen, her biri belirli bir mantık, kural veya soyut bir fikir üzerine inşa edilmiştir. calvino, bu kentleri anlatırken, okuyucuyu adeta bir matematiksel problem çözer gibi düşünmeye teşvik eder; her kent, farklı bir kombinasyonun veya olasılığın sonucudur.
bu yaklaşım, onun edebiyatı sadece bir hikaye anlatma aracı olarak değil, aynı zamanda düşüncenin ve yapının bir oyunu olarak gördüğünü ortaya koyar. eserlerinde kullandığı bu "matematiksel" titizlik, onun post-modern edebiyatın önemli figürlerinden biri olarak kabul edilmesinin temel nedenlerinden biridir.
devamını gör...
500.
kimse sevmiyor lan beni.
devamını gör...