yazarlar hakkında gereksiz bilgiler

çok fazla gereksiz bilgiye sahibimdir. bunları önemliymiş gibi anlatmayı severim…*

- uyurken dişlerimi sıkıyorum. dişçi 'kim söyledi sana bunu?' dediğinde kendim farkettim demiştim. o da 'aşınma yok, belki sana öyle geliyordur' dedi. bir insana böyle bir şey nasıl gelir ki yani bana nasıl öyle gelebilir ki? çeneme cin mi oturuyor geceleri?
-bir pideci açıp ismini instant kıraş pide salonu koymak isterdim. <tüm haklarim saklıdır>
-bazı insanlarla dalga geçmek istiyorum ama vicdan yapıp vazgeçiyorum. yapacağım kötülüğümün önüne geçmek beni iyi mi yapar?
-serseri tipli olamayacak kadar düzgün duruyorum. düzgün derken olması gerektiği gibi değil de serseriliğe gitmeyecek bir düzlük. ama masum da değil yani seri katil çıkmaz benden-ama- sessiz olduğum için çıkabilir de. yine de kendimi gorillaz karakteri gibi hissediyorum, sıfır bilgi iledir.

arz ederim

hayatımda 3-5 kişi hariç herkesi gönül rahatlığı ile hayatımdan çıkartırım canımın istemesi bile bunun için geçerli bir sebep.

-en ufak bir durumda moralim bozulabilir ya da en ufak durumda tekrardan moralim düzelebilir. bir olay olmasına bile gerek yok, o an düşündüğüm şeyler buna etki edebilir.

-tavsiye vermekte çok kötüyüm. söyleyeceğim şeylerin daha kötü etki edebilmesi kaygısıyla bir şey söyleyemem çoğu zaman.

-burcumun hiçbir özelliğini taşımam ve burçlarla alakalı şeylerin birçoğuna inanmam.

-sohbetim sarmaz, muhabbet etme konusunu sadece kendi kendime konuşurken iyi bir şekilde yapabiliyorum.

-espriden de anlamam, komik bir insan değilim ne yazık ki. ve her zaman kendiliğinden komik insanlara fazla imrenmişimdir.

-önemli konulara karşı fazla umursamaz ve önemsiz konulara karşı fazla umursayıcı takılırım.

-gerçeklerin farkında olarak kendi hayal dünyamda yaşamayı severim.

-naneli şekerlere bağımlıyım.

-kaynar suyla duş almayı severim.

-bomboş olan her şeye bile anlam yükleyerek kendimi anlık olarak kandırmayı da severim.

-günlük hayatımda insanlara bir şeyleri anlatma ya da kendi fikrimi kabul ettirme çabası çok ekstra uğraştırıcı geldiği için bir bok anlatmayarak yanlış anlaşılmayı tercih ederim.

--burada ise her şeyi uzun uzun açıklayıp detaylandırabilirim çünkü kendi kendime konuşuyormuşum gibi hissettiren bir ortam.
ve tabii ki kendime bir şeyleri açıklamayı, anlatmayı da severim çünkü diğer insanlara bir şeyler anlatmaktan daha kolay.
-çünkü kendimi daha iyi tanıyorum ve cümleleri kendime göre seçebiliyorum.

-yine günlük hayatımda insanların benim hakkımda bu kadar detaylı bilgilere sahip olmaları beni çok geren bir şey olsa da burada umrumda olan bir konu değil.
-kendi kendime konuştuğum, çoğunlukla günlük olarak kullandığım ve birkaç npc karakterden oluşan bir platform gibi bir yer.

-bu sebepten ötürü anonimlik konuları da umrumda değil.

bu bilgilerle ne yapıyorsanız yapın, daha ne anlatayım bee
bir sonraki gereksiz bilgiler başlığında anamın kızlık soyadı konusuna da girişeceğim.

aslında o kadar uyuz değilim.
size de beni tanıma şansını verdiğimde anlarsınız*

duş alırken sigara içmeye bayılıyorum. herkesin böyle saçma sapan zevkleri olmalı bence, sevgiler.

naruto dayı aranızdaki en aklı selim yazardır.

diş takıntım var, diş dediğin beyaz olur.
boyum da çok uzun ,79 boyum var. kısa erkeklerle konuşamıyorum!
yeterlidir bu kadar gereksiz bilgi

hep evcil bir timsahın olsun istemişimdir ama malum ekonomi et fiyatları olamadı...

ben uykudan uyanınca sinirli oluyorum, yemek yemeyince sinirli oluyorum, gerizekalı insanlara zaten sinir oluyorum dedi kırk küp kırkının da kulpu kırık küp . sonra bir süre düşündü ama bunlar gereksiz bilgiler diye ekledi. çünkü ne kadar sinirlense de kimse umurunda değildi. dünya, sinir katsayısını ölçen bir laboratuvar değildi, sadece patlamaya hazır insanların sessizce mayalandığı bir toplu taşıma aracına benziyordu.

içimde küçük bir abuzer kömürcü yatıyor. bu aralar en çok kullandığım sevgi sözcüğü; lan it. sesimi abuzer reyiz gibi yapmaya çalışarak dolu dolu ne gülüyon lan it, nabıyon lan it falan demeğe bayılıyorum.

rüyamda sertap erener'le insan yemiştik. yüzünü görmediğim ve cinsiyetini anlamadığım birisi vardı masada. çiğ çiğ yedik garibimi. nasıl tiksindiysem o gündem beri insan yiyemiyorum.

kimseye kahve yapmamak için sabahtan beri çay içiyorum. aslında kahve yapmak zor bir şey değil ancak makine başında durduğum süreyi böyle uzun tutmak istemiyorum.

vakti zamanında yaptigim bir kaza sonucu suratımı feci dağıttım. -belli oluyordur bu kadar toplandı-
üst çenemde neredeyse burnuma kadar uzanan titanyum bir destek var.

-serpme kahvaltı bana pis hissettiriyor. kafelerde koltuk olunca onlar da pis hissettiriyor. mümkünse kumaş içermeyen sandalyeler bir numaralı tercihimdir.
-bir iki yeri sevdim mi hep oralara giderim. sürekli yeni yerleri bulmak bana kaygı verir.
-kahve içmeyi sevip sevmediğimi düşünüyorum bazen. kokusunu sevdiğim için içiyor olabilirim. çamaşır suyunun kokusunu da severim ama onu hiç içmedim.
-bu yıl en çok metroda kitap okudum. geçen yıl ise iş yerinde okumuştum.
-birkaç ay önce arkadaşsız kaldım sanmıştım çünkü bana anlattıkları şeyleri sindirmem uzun zaman aldı.
-stres direkt mideme vurur. midem benim canım midem benden çok çektin ama bana da çektirdin.
- gökyüzü fotoğrafı çekme fikrini ilk kez lisede bir arkadaşım sayesinde edinmiştim. etrafın fotoğrafını çekmek ayrı bir anlama sahip değildi. sonra da zaten çok fotoğraf çekmek dünyanın en normal şeyi haline geldi zamanla.
-eski başarılarım diye bir şey vardır muhakkak fakat en büyük başarımı kişiselleşebilmem-birey olmam şeklinde düşünüyorum.
-bu aralar ekran sürem çok arttı ve buna dair bir şey yapasım gelmiyor açıkçası. bakasım varmış bakmışım gibi düşünüyorum.

22 yaşında huzurlu, mutlu, nişanlı bir adam olacağım okurken halen mis gibi erkenden sevdiceğine kavuşan mutlu adam olmak ne güzel diye hava atacağım.

solağım, pilavı çatalla yiyorum.
kelebeklerden ödüm kopuyor.
pazar günü eskişehir’de olucam.
gezmeyi severim.
teşekkürler.

kumarbaz bir adamın
işçi bir kadından oğluyum

solcuyum

tatlıyı çok severim

kedilerle konuşur
ağaçlara dokunurum

çabuk aşık olur
çabuk ayrılır
hiç unutamam

yüzüm güler
kalbim ağlar

yazmayı çok severim
okumaktan nefret ederim

en sevdiğim şair orhan velidir
yaşasaydı onun en sevdiği okuyucusu da ben olurdum

yarın masa tenisi turnuvam var.