541.
ilahi dinleyerek kendimden geçmeyi çok seviyorum.
tek sıkıntı orada allah, muhammed'den bahsedilirken ben onu kendime uyarlıyorum.
olmayan inancımla anca buraya kadar yani.

bir de minik dualar diye bir ilahi söyleyen minnak çocuklardan oluşan bi grup vardı.
hah işte oradaki en kısa boylu çocuk benim çocukluk aşkımdı, ilk platonik olduğum yakışıklı.
kıvır kıvır saçları vardı, dua ederken ellerini yumardı.
ve sırf o çocuğa olan aşkımdan minik dualar'ın cd'sini aldırmıştım bizimkilere.
her gün, her saat dinleyip kendimden geçerdim, dua ediyormuş gibi yapsam da amacım kıvırcıklı çocuktu tabii.
ilahilerin her anında çocuğu düşünürdüm.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bakınız en baştaki..

hatta hemen ilahilerini de bırakıyorum :d


ikimizin şarkısıydı, 13 yıl oldu ben hâlâ dinliyorum. sen yüksek sesle dinleme, çocukların uyanır...*

edit: şu an fark ettim ki ben minik dualar grubunun söylediği tüm ilahilerini ezbere biliyormuşum fkjslgb
işte hepsi o çocuk sayesinde
devamını gör...
542.
sahip olduklarımla duygusal bağ kurarım.
devamını gör...
543.
sabah sabah bir aydınlanma yaşadım.

mesele herhangi bir insan tarafından sevilip sevilmemem değil bana karşı tutarlı davranılıp davranılmamasıymış. benim zihnim tamamen böyle işliyormuş.

şimdi çocukluğuma ineceğim, şöyle uzanayım.
şunu düşünerek buna vardım: çocukken sesi çıkan ve istemeden de olsa ön planda olan bir çocuktum. istemeden derken bir şey yapmıyordum bunun için ve bunun güzellik, zenginlik, popülerlik gibi gibi hususi bir sebebi de yoktu. dahil olduğum insanlar içerisinde zamanla öyle bir noktada buluyordum kendimi.
görece adil davranırdım. sebepsiz yere sevmediğim insanları yanımda istemesem de dışarıda bırakmaz ve dışlamazdım. grup içinde kavgaları da çözüme ulaştırırdım çünkü kavga sinir bozucu bir şey gerçekten ve neyi paylaşamamış olabilirsiniz?
her neyse, baya arabuluculuk müessesini ülke topraklarına sokmuşum.
bunlar iyi özelliklerim mesela, kötüleri anlatmıyorum şimdi,
yani demem o ki süper olduğuma dair bir iddiam da yok.
bu konumum okulda da böyleydi, mahallede de böyleydi.
bu durumun en sıkıntılı yanı sesim çok çıkıyor diye ağlayarak eve giden herkesin velisi işi benden bilir ve benimle kavga etmeye okula veya evime gelirdi ama sonradan olayın benimle ilgisi olmadığını anlayıp bu sefer çocuklarını bana emanet ederlerdi.
yani ne alaka mesela biz aynı yaştayız ve emanet ne demek? he o mu demek? tamam da beni ilgilendirmez ki ve çok komik.
her neyse
o zaman da saçma gelirdi ama sorumluluk da hissederdim-bu başka bir mevzudur ve çok da iyi bir şey değil bence.

bin tane şey yazdım hala anlatamadım anasını

bu sesi çıkan insan olma durumunun diğer kötü yanı sesi çıkan insan olma isteğiyle yanıp tutuşan ve beni dışlamak için her türlü hile ve hurda ile çocukları galeyana getiren insanların hedefi durumunda olmaktı.
ben bu insanları anlarım yani hedefi var ve ilerliyor ki zaten sinyallerini çoktan vermiş oluyor ama ben galeyana gelenleri asla anlayamam çünkü sorun neyse gelip bana söylesenize belki kavga edip küseceğiz ama bileceğim de aynı zamanda artık neden benimle konuşmadığınızı
ayrıca herkese aynı anda ne yapmış olabilirim?

sonra işte bir gün geliyordu ve bu insanlar beni dışarıda bırakıyor, yüzüme yüzüme ghostluyordu. ben de ne olduğunu anlamadan eve dönüp balkondan onları izleyerek bunun sebebini anlamaya çalışıyordum ama kimseye eyvallah da etmiyordum. çünkü bir şey yapmadım yahut yapılan şeyin hiçbir aşaması olmadı ve birdenbire dışlandım ve beni sevip sevmemeniz hiç mi hiç önemli değil ki zaten insan sevdiğine de kızar veya sevmediğiyle de oynar
mesele sevgi değil
beni herhangi bir şeyde yanlış anladıklarını düşünürdüm sadece ama konuyu da bilmiyorum ki
ve açık açık da sorarım derim ki neden böyle davranıyorsunuz ama sebebi olmayan da bana ne sebep sunsun mesela koyunum mu desin? bir tane mimik yapıyor hepsi hani 'valla ben bilmem ağbey' der gibi
keşke gösterebilsem.... yine de en benzeri şudur
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


neyse

bir hafta on gün sonra bu insanlar yana yakıla beni oynamaya çağırıyorlardı ve hiçbir şey olmamış gibi eski düzene geri dönüyorduk ki o insanları dolduran kişi de artık daha sakin, biraz mahcup ve beni izler vaziyette gruptaki yerini alıyordu

şimdi günümüze dönüyorum, uzanmayayım ve biraz oturayım artık.
mantıklı mantıksız o kadar çok şeyin kaygısını yaşadım ki bugüne kadar, kimisi geçti kimisi ise hala devam etmekte ama kaygısını yaşamadığım tek şeyin yalnız kalma ve sevilmeme gibi şeyler olduğunu farkettim.

hayır teoman değilim
hayır burası kaybedenler kulübü de değil
kastettiğim şey varsa bir hatam veya istemediğim bir durum, o zaman yalnız kalma veya sevilmeme halimi kolayca kabul eder ve üzülüyorsam üzülürüm. fakat ortada hiçbir şey yokken dengesiz insanların dengesiz davranışları ile ne olduğumu şaşırma halimi ne kabul edebiliyorum ne de olaydan kopabiliyorum veya bu çok zaman alıyor. sudan çıkmış balık gibi oluyorum öyle durumlarda.
çocuklukta yaşadığım bu şeyler ve biraz da yapım ile temkinli olmayı öğrenmiş olsam da çok çeşit insan var ve her şeyi de bilemeyiz.
devamını gör...
544.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
545.
capri-sun safari fruits seviyorum.

lazım olur bu bilgi bak söylüyorum.

görünce dayanamam hiç.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
546.
son zamanlarda öğün olarak naneli şeker tüketiyorum ve naneli şekerlere* olan gereksiz bir bağlılığım var.
çantamda birkaç paket mentos ya da polo olmazsa eksik hissediyorum, sigaradan ya da bir şeyler yiyip içtikten sonra tüketmezsem de eksik hissediyorum.

toplu taşımaya bindikten hemen sonra ve inmeden beş dk önce de yine aynı şekilde o naneli şekeri tüketmem gerekiyor ve özellikle içi yuvarlak olan polo şekerlerin bana şans getireceğine inanıyorum.
çantamda o şekerden bulunduğunda toplu taşımada yer bulabiliyorum mesela. benim için büyük bir şans, evet.

bu bilgiyle napıyorsanız yapın.
devamını gör...
547.
3 sene evvel 113 kilodan 65 kiloya düşmüştüm 4 ayda. öyle inanılmaz bi diyet de yapmamıştım aslında, biraz yürüdüm, bir de düşünceler falan.
şimdilerde yine 90 küsur oldum. yine bi overthink dönemine girersem yine veririm muhtemelen.
devamını gör...
548.
-tırnak kesmekten ve sonrasında da düzeltmekten ve etrafına onu bunu yapmaktan hiç hoşlanmıyorum keşke yılda 2 kere yapılan bir şey olsa
bununla birlikte uzun tırnak kullanmayı da hiç sevmiyorum ve bu da demektir ki normalden daha sık kesiyorum tırnaklarımı allahim yardı met

-saç yapmakla uğraşma işini hiç sevmiyorum ki zaten bir saç 3 şekilde iyi olabilir
1)çok uğraşmak gerek
2)yaptığın şeyde pratikleşmek gerek
3) saç iyi olmak istemiştir

işte böyle böyle kısa saç batağına düştüm
batak da değil aslında seviyorum seni ekmeği tuza banıp
banıp yer gibi
bi şey bi şey ateşler içinde uyandım bilmem ne
uzunsa da kıskaçlı tokayla topuzumu yapar geçerim böyle bir şeyler

-2 yüzyıl gördüm ama hayatımda hiç burnum kanamadı foşur foşur bir şekilde

-sürekli çok enerjik olan insanların deli olduklarını ancak henüz bununla yüzleşemediklerini düşünüyorum

-güldür güldür izlemeyi severim komik olup olmaması beni ilgilendirmez bence komik
devamını gör...
549.
önüme gelene köpürmemin nedeni çırpınmamdan kaynaklıdır.
devamını gör...
550.
#3703729 yaşadığım yerde açık mavi renk polo sıkıntısı var. 30 senelik bağımlı olarak mağdurum.
devamını gör...
551.
bazenleri her seyi sahsi algılayabiyorum
gereksiz yere tribe girip rollenebiliyorum
her seyi her duyguyu derinden ve de cok hissedebiliyorum
ucan kusla bile empati yapabiliyorum
insanların yaptıgı kötü seylerin bile altında cocukluk travması arayabiliyorum
benim yaptıgım seyi baskası bana yapınca sinirlenebiliyorum
bi ortamda ölüm ya da hastalıklardan konusulunca o konusmaya daha fazla dayanamıyorum
ya cok umursuyorum ya da hic umursamıyorum

bilgi ayagına psikolojik rahatsızlıklarımı falan yazmadım hayır yok öyle bisi
devamını gör...
552.
hayatım boyunca hiç arı sokması yaşamadım. hatta baya arıları uçarlarken rahatsız etsem bile yaşamadım…**
devamını gör...
553.
küçükken solakmışım ve sonra beni zorla sağ elimi kullanmaya alıştırmışlar. bunun sonucunda da şu an sağım solum hep birbirine karışıyor…
devamını gör...
554.
'bağ bozumu' geldi de etrafımdaki üzümleri salkım salkım keserek yer oldum. böylece iki aydır hunharca tükettiğim karpuzdan kurtulabildim.

karpuz harika bir #3688373 meyve tamam da yeter gari... hem taşıması hem doğranması hem kalın kabuğu ayrı tartışma konusu. üzümün bıdıcık çöpü dışında hiç yükü yok. sağolsun.

günde 4-5 şalkımı mınık mınık yiyorum. karpuzu bir anda bitirince iki saat sonra yine istiyordum. üzümün salkımına yarım saat ayırırsam tane tane daha az kalori daha uzun meşgale... iyi işte. tişikirler sipirmen.
devamını gör...
555.
pişme bitimine yakın baloncuk olmaya başlayan pudinge bakamıyorum. sanki derimde de öyle baloncuk hareketlenmeleri oluyor gibi hissettiğim için içim bir garip oluyor.

noktasız, virgülsüz, uzun ve çok konuşan insanların yanında gerçek anlamda içim çekiliyor. yeterli miktarda nöronum da olmayabilir gerçi... odaklanamıyorum. bir kere böyle biri karşısında bayılmışlığım var. bu sebeple olduğunu düşünüyorum * o yüzden emrah safa gürkan'ı da bazen izlerken youtube'da yavaşlatıyorum. keşke gerçekte de yavaşlatabilsem.

normalde sigara içsem de sokakta beklerken veya yürürken sigara içemiyorum. çocuklar bakınca aşırı rahatsız hissediyorum. * yanımdakini de gıcık gibi "oturunca içersin" diyerek ikna odalarına kapatmaya çalışıyorum. **
devamını gör...
556.
t: yazarların kendileri hakkında gereksizce bilgi dağıttığı başlık.

bazı yazarlarda ciddi dehb belirtisi var, bir yazarda da tripofobi sezdim. hadi hayırlısı.*
ben yanımda ketya olmadan rahat hissedemiyorum. uzun süre kullanmayacak dahi olsam güvende hissetmek adına o uyku ilacını kenarda köşede bir yerde tutuyorum. bağımlılığım yok ama güvende hissetmeye ihtiyacım var maalesef.

bir de ben de kaynamaya başlayan puding gibi çoğu şeye bakamam, iğreti olurum. duvarlardaki o göz göz, kabarcıklı şeyler bile korkutucu ve... güzel koku bağımlısıyım. ne derece olduğunu asla sormayın.

edit: cümle ekleme.
devamını gör...
557.
zifiri karanlıkta uyuyamam, koridorda mutlaka gece lambası takılı olmalı.
devamını gör...
558.
en ufak bir ışıkta uyuyamam. içerisi yedikule zindanları gibi aydınlığa hasret, zifiri olacak.
devamını gör...
559.
ruhumu yalnızlıkla eğittim. sonra sınadı tanrı, kaldım.
devamını gör...
560.
yaz, kış, sıcak, soğuk fark etmeden boxer ve kolsuz üst ile yatağa girerim. bacaklarıma ve kollarıma bir şey dolanırsa uyuyamam.

ışık ve ses uykumu etkilemez. yeter ki uykum olsın. ama vücudum sıcak ise uyuyamam. yazın duştan çıkıp tamamen kurumadan yatağa girerim. kışın bile bazen bacaklarıma su tutar öyle yatağa girerim. ısınmaya çalışarak uyumayı aşırı seviyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarlar hakkında gereksiz bilgiler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim