yazarların an itibarıyla düşündüğü şey
başlık "daddy" tarafından 30.01.2021 00:32 tarihinde açılmıştır.
301.
kanımızı emmişler, nefesimizi emmişler, yaşama hakkımızı elimizden almışlar, yarınımızı emmişler, ümitlerimizi, özgürlüğümüzü emmişler ama sözlükte bütün başlıklar muhalefetle dalga geçen ya da nefret içeren başlıklar. hayret ediyorum. evet eleştirilcek, alay konusu olacak çok yönleri var fakat bizi bu hallere getirenlerden bahsetmek varken nedir bu haller anlamış değilim. belki de tam olarak budur hak ettiğimiz ve işte görünen de öyle gibi. hayırlısı olsun. dikkatimi çekti, yazmak istedim.
devamını gör...
302.
bir arama bekliyorum görüşmemi yapayım ve bitsin.
devamını gör...
303.
şu hastalık çabuk geçse bari.
devamını gör...
304.
akşama ne yesem
devamını gör...
305.
mailleri karıştırıp sadece yönetime atmam gereken mailin cc’sine cumhurbaşkanı hariç herkesi etiketlemişim. kendime küfür etmekle meşgulüm.
devamını gör...
306.
inşallah bu sefer botoksum tutar da çenemde dozer taşıyormuş hissinden kurtulurum.
devamını gör...
307.
anlamsız ve kimsenin işine yaramayacak tanımım için daha iyi bir başlık olamazdı.
aslında hiç dişe dokunur bir şey yazmayı hedeflemedim.
birazdan gidip kendime kahve yapacağım . sonra da (bu şimdi karar verdiğim bir şey) tanıma devam edeceğim.
şimdi taslağa atıyorum.
biraz fazla uzun sürdü kahve yapıp gelmem biliyorum ama zaten söylemesem farkında bile olmazdınız.
benim sohbetim çok iyidir aslında. tanısan çok seversin der gibi oldu.
işten eve gelirken kafamda o kadar düşünce vardı . şimdi hepsi gitti. e tıkış pıkış otobüste yazamıyorsun ki.
ben sözlüğe girerken işsizdim. hasbel kader işte bir iş buldum. mutlu muyum yani mutluluk denemez ama zaman geçiyor işte. kafa tipler katlanılıyor.
aslında bir nevi kendini oyalıyorsun çalışırken. tabi para lazım ama çalışmasam da zorluk çekmem. bir süre en azından.
bundan size ne değil mi?
ben de öylesine yazdım zaten. çünkü saçma sapan sürdürmeye çalışıyorum bu yazıyı. çok uzun yazmak istedim ama yazacak bir şey bulamadım.
ben eskiden sosyal bir kelebektim bu ortamlarda. şimdi ise kendimi (bunu 100 kere söylemişimdir) uzak tutuyorum. belki de bir savunma mekanizması. neye karşı savunuyorsa manyak. kendi kendine kararlar alıp hayatıma hükmediyor.
bir de bugün birkaç tanım girdim. kimse beğenmedi neredeyse. eh madem öyle, okumuyorlar istediğimce yazarım dedim.
ama bu biraz fazla istediğimce oldu. şu an dizi izliyor veya kitap okuyor olabilirdim. ya da örgü örebilirdim. bir nihayete ermese de arada örgü örerim. sonra parçaları birleştirmem gerektiğinde bırakırım.
parça derken çok da kazak gibi giysiler hayal etmeyin. en fazla atkı ördüm şimdiye kadar. ama sonunu getirmedim.
hani nette dolaşan bırakmayı bilmelisin diye bir animasyon var. görmediyseniz de anlatacağım zaten.
kadın örgü örüyor. aşağıdan da malın biri çekiyor. uçurumun kenarından düşüyor sonunda çünkü örmeye devam ediyor. emeğini heba etmek istemiyor.
örgüde bırakabiliyorum ama hayatta pek bırakamıyorum. yani ben de o uçurumdan düşen kadın gibi her düşüşümde bir canımı kaybediyorum.
kaybederdim. eğer kedi olsaydım.
kedilere neden dokuz canlı derler? her söylemin arkasında bir hikaye veya anlam vardır ya. durun bakıp geleyim.
tamam ben okudum. link bırakacağım anlatmaya gücüm yok şu an.
www.webtekno.com/kedilere-n...
bu arada yazmaya var. ama bir metni okuyup analiz etmeye gücüm yok. bu da yanlış anlaşılmasın.
anlaşılsa da ne olacak ki. hiç. yanlış anlamayla başlayan her şey ne kadar da kalp kırıyor.
ama bu kırmaz çünkü içinde kedi var. kediler kalp kırmaz. cırmıklar, ısırır en fazla.
ee sen nasılsın? hayat nasıl gidiyor?
son zamanlarda biraz herkesi mutsuz görüyorum. bir arkadaşım var o hariç.
o aşırı mutlu salak.
yanlış anlamayın yüzüne de salak dedim.
kendi kendime gönderme yaptım. acaba şu an paylaşsam bu yazıyı, ne kadar uzunluktadır.
aslında şu an uzun gibi görünüyor ama bence çok da değil.
boş konuşmanın klavyeli halini sürdürürsem daha da uzayabilir.
konu da konuyu açıyor he. valla insan kendi kendine konu açabiliyorsa herkesle açar bence. düşünsene karşılık vermeyen biriyle sohbet.
ona da monolog denir biliyorum.
çok üzgünüm ama daha fazla yazasım yok.
var da yazacak bir şeyim yok.
aslında hiç dişe dokunur bir şey yazmayı hedeflemedim.
birazdan gidip kendime kahve yapacağım . sonra da (bu şimdi karar verdiğim bir şey) tanıma devam edeceğim.
şimdi taslağa atıyorum.
biraz fazla uzun sürdü kahve yapıp gelmem biliyorum ama zaten söylemesem farkında bile olmazdınız.
benim sohbetim çok iyidir aslında. tanısan çok seversin der gibi oldu.
işten eve gelirken kafamda o kadar düşünce vardı . şimdi hepsi gitti. e tıkış pıkış otobüste yazamıyorsun ki.
ben sözlüğe girerken işsizdim. hasbel kader işte bir iş buldum. mutlu muyum yani mutluluk denemez ama zaman geçiyor işte. kafa tipler katlanılıyor.
aslında bir nevi kendini oyalıyorsun çalışırken. tabi para lazım ama çalışmasam da zorluk çekmem. bir süre en azından.
bundan size ne değil mi?
ben de öylesine yazdım zaten. çünkü saçma sapan sürdürmeye çalışıyorum bu yazıyı. çok uzun yazmak istedim ama yazacak bir şey bulamadım.
ben eskiden sosyal bir kelebektim bu ortamlarda. şimdi ise kendimi (bunu 100 kere söylemişimdir) uzak tutuyorum. belki de bir savunma mekanizması. neye karşı savunuyorsa manyak. kendi kendine kararlar alıp hayatıma hükmediyor.
bir de bugün birkaç tanım girdim. kimse beğenmedi neredeyse. eh madem öyle, okumuyorlar istediğimce yazarım dedim.
ama bu biraz fazla istediğimce oldu. şu an dizi izliyor veya kitap okuyor olabilirdim. ya da örgü örebilirdim. bir nihayete ermese de arada örgü örerim. sonra parçaları birleştirmem gerektiğinde bırakırım.
parça derken çok da kazak gibi giysiler hayal etmeyin. en fazla atkı ördüm şimdiye kadar. ama sonunu getirmedim.
hani nette dolaşan bırakmayı bilmelisin diye bir animasyon var. görmediyseniz de anlatacağım zaten.
kadın örgü örüyor. aşağıdan da malın biri çekiyor. uçurumun kenarından düşüyor sonunda çünkü örmeye devam ediyor. emeğini heba etmek istemiyor.
örgüde bırakabiliyorum ama hayatta pek bırakamıyorum. yani ben de o uçurumdan düşen kadın gibi her düşüşümde bir canımı kaybediyorum.
kaybederdim. eğer kedi olsaydım.
kedilere neden dokuz canlı derler? her söylemin arkasında bir hikaye veya anlam vardır ya. durun bakıp geleyim.
tamam ben okudum. link bırakacağım anlatmaya gücüm yok şu an.
www.webtekno.com/kedilere-n...
bu arada yazmaya var. ama bir metni okuyup analiz etmeye gücüm yok. bu da yanlış anlaşılmasın.
anlaşılsa da ne olacak ki. hiç. yanlış anlamayla başlayan her şey ne kadar da kalp kırıyor.
ama bu kırmaz çünkü içinde kedi var. kediler kalp kırmaz. cırmıklar, ısırır en fazla.
ee sen nasılsın? hayat nasıl gidiyor?
son zamanlarda biraz herkesi mutsuz görüyorum. bir arkadaşım var o hariç.
o aşırı mutlu salak.
yanlış anlamayın yüzüne de salak dedim.
kendi kendime gönderme yaptım. acaba şu an paylaşsam bu yazıyı, ne kadar uzunluktadır.
aslında şu an uzun gibi görünüyor ama bence çok da değil.
boş konuşmanın klavyeli halini sürdürürsem daha da uzayabilir.
konu da konuyu açıyor he. valla insan kendi kendine konu açabiliyorsa herkesle açar bence. düşünsene karşılık vermeyen biriyle sohbet.
ona da monolog denir biliyorum.
çok üzgünüm ama daha fazla yazasım yok.
var da yazacak bir şeyim yok.
devamını gör...
308.
iki gündür bir sorunun alternatifini bulamadım. gece gündüz öööylece takıntılı bir şekilde araştırmada yapıyordum. çok şükür kavağa çıkan balığa. şimdi bu soruna bir çözüm yolu bulunduğuna göre sırada yeni sorunlara çözüm üretmek var. ha gayret pisi.
devamını gör...
309.
kahve içmemeliyim yarappi sen bana dayanma gücü ver iki dakika daha düşünürsem kuru kahveci mehmet efendi' ye dönüşebilirim imdat
devamını gör...
310.
rusça dersini ne yapacagim ben ya.
devamını gör...
311.
bu makyajı nasıl temizleyeceğim?
devamını gör...
312.
fc 25'de talisca'yı fenere alsam mı? yoksa transfer sezonu bitip kadrolar güncellenene kadar şimanski ile idare mi etsem? şimanski de fena değil oyunda. gerçek hayattaki hayalet futbolu gibi değil.
devamını gör...
313.
ben artık anıları birer zaaf ve bizi yavaşlatan bir şey olarak görüyorum. geleceğe odaklan şu saniye dahi geride kaldı evet geçmişten iyi, kötü ders al ama duygularını verme. şu ana ve geleceğe bak hayallerine yapacaklarına bak. onlar da geride kalacak sonra ne olacak. öleceğiz işte anasını satim her şey yine geride kalacak.
devamını gör...
314.
saat 1 olsa da dükkanı kapatıp gitsem.
devamını gör...