241.
köyde gerekli her işten anlıyorum. bir tek veterinerlik mevuuları pirine emanet ederim. harici yapayım ne varsa....
devamını gör...
242.
elle balık yakalamak, arazide uyumak.
devamını gör...
243.
sessiz konuşamıyorum, fısıldama yeteneğim yok.
devamını gör...
244.
fırsatını buldum mu bağdaşımı kurarım.
devamını gör...
245.
gülerken yanımdaki insanı dövüyorum.
devamını gör...
246.
koyde bi evimiz var. ara ara gider geliriz.
orda odun kesmek mesela.
ve daha neler neler.
orda odun kesmek mesela.
ve daha neler neler.
devamını gör...
247.
köyde büyümüş olmam. yeterli.
devamını gör...
248.
yoğurdumu kendim mayalarım, kaymağını biriktirip tereyağımı yaparım.mis gibi.serde yörüklük var ne de olsa.
devamını gör...
249.
elde dikilmiş yün yorgan kullanıyorum..
devamını gör...
250.
köyde yaşamak
devamını gör...
251.
hasta olunca tarhana istiyorum.
bir de tamirat tadilat işlerini insanın kendisinin yapması gerektiğini düşünüyorum.
bir de tamirat tadilat işlerini insanın kendisinin yapması gerektiğini düşünüyorum.
devamını gör...
252.
nahcivan'da dogdum ben koyluyum. evet.
devamını gör...
253.
ağız.
devamını gör...
254.
corbaya ekmek dograrim
salataya ekmek banarim
patik neyin giyiyom
sandalyede bi ayagimi kendime cekip otururum
bazen yerde oturmak hatta boylu boyunca yatmak koltuklarda oturmaktan daha cazip falan geliyor
oyle iste koyluyuk biz ogul
salataya ekmek banarim
patik neyin giyiyom
sandalyede bi ayagimi kendime cekip otururum
bazen yerde oturmak hatta boylu boyunca yatmak koltuklarda oturmaktan daha cazip falan geliyor
oyle iste koyluyuk biz ogul
devamını gör...
255.
yer sofrasında yemek yemeyi masada yemek yemekten daha çok sevşyorum.
devamını gör...
256.
yer sofrasında yediğim yemeğin sıcaklığını hiçbir şeyde bulamıyorum.
annemin yaptığı mis gibi yün yorganını kullanıyorum onun verdiği sıcaklığı hiçbir şeyde hissetmiyorum.
patik de giyerim çünkü çok güzeller. keşke hepsi benim olsa.
köyle bağlantımız kopmuş değil.
yolda yürürken her gördüğümle sohbet etmeyi, esnafı ile iç içe olmayı o samimiyeti seviyorum.
annemin yaptığı mis gibi yün yorganını kullanıyorum onun verdiği sıcaklığı hiçbir şeyde hissetmiyorum.
patik de giyerim çünkü çok güzeller. keşke hepsi benim olsa.
köyle bağlantımız kopmuş değil.
yolda yürürken her gördüğümle sohbet etmeyi, esnafı ile iç içe olmayı o samimiyeti seviyorum.
devamını gör...
257.
yer sofrasında yemek, yer sofrasında yemediğim zamanlarda da bir alışkanlık olarak dizimi kırıp oturmak, şalvar giymek, leğene ilaağaaan demek falan.
devamını gör...
258.
yemeği mutfakta masada yiyoruz ama sandalyeye bacaklarımı toplayıp oturuyorum, sabahları uyanınca sırtıma yelek geçiriyorum ve hepsinde illa iç cep var, tarhana çorbasının içine ekşimik ya da lor koyuyorum, patik ve terlik giymeden gezemiyorum, benden küçük bir tanıdık selam verirsen sen kimin çocuğusun diye soruyorum, bazen halı altına para saklıyorum, evde şalvarla geziyorum, temizlik veya mutfakta bir iş yapacaksam illa başıma yemeni takıyorum, yoğurda yurt, leğene ileen, domatese domat, ablaya abu diyor çoğu cumlemde mari, mare, aboo şeklinde anlamsız şeyler söylüyorum bu saydığım kelimeleri genelde köyde vakit geçirdikten sonra kullanıyorum çünkü bazen yaşlılar bizim şehirde kullandığımız kelimeleri anlamadıkları için mecbur onların anlayacağı şekilde konuşmak zorunda kalıyoruz normal hayata dönünce de hemen dil dönmüyor haliyle.
devamını gör...
259.
260.
köylü olduğumdan mütevellit her şey olabilir.
soba gerisi severim mesela. yer sofrası severim. babaanne yeleği giyerim. şalvar severim. kapının önüne yalınayak çıkabilmeyi severim. yer yatağı da severim.
ben köylü olayı severim. ötesi fasa fiso.
soba gerisi severim mesela. yer sofrası severim. babaanne yeleği giyerim. şalvar severim. kapının önüne yalınayak çıkabilmeyi severim. yer yatağı da severim.
ben köylü olayı severim. ötesi fasa fiso.
devamını gör...