141.
(bkz: 404 not found)

film yok ama zamanında 13 saatlik farc gerillalarının yaptığı işkence videosu bulmuştum onda bir kaç mimik oynamıştır.
devamını gör...
142.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu filmi izledim, ki izlemez olaydım, lanetler yağdırarak bitirdim. ekşi’ye girip yorumlarına bakayım dedim. lanetler yağdırarak okudum. güya politik eleştiriymiş. ulan böyle politik eleştiri mi olur? kim, hangi kafayla, hangi amaçla böyle bir film çekmeyi düşünebilir?
devamını gör...
143.
(bkz: japon işi)
bu filmden sonra ben nasıl yapay zekaya emir kipi ile konuşayım? *
devamını gör...
144.
the pianist.
devamını gör...
145.
begotten fenadır beyler.
devamını gör...
146.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
147.
(bkz: jaws)
biri ayrı bela ikisi ayrı üçü ayrı. allah onların evlerine ateşler salsın.
devamını gör...
148.
(bkz: işkence odası) )*
görselliği veya vahseti değil olay. inanışın sapkınlığı ve bu sapkınlığı mantıkla açıklamaya çalışmaları sıkıntılıydı.

" en çok acı çeken en günahsızdır".

(bkz: yeni fransız aşırılığı)
devamını gör...
149.
srpski film üzerine tanımam. hatta psikolojimi bozan tek film.

filmlerden etkilenmeyen biri olarak psikolojimi "skib bıraktı"

bu filmi yapanların sülalesine victor osimhen'in karamambası girsin.
devamını gör...
150.
irreversible (bkz: dönüş yok) filminden sonra alt geçit fobisi sahibi olmayan da ne bileyim...
devamını gör...
151.
valla bu konuda uzun bir tanım girmem gerekiyor ama olabildiğince kısa tutmaya çalışacağım.

batman (1989), sinemada ilk izlediğim filmdi ve ilkokul 2'm yeni bitmişti galiba izlediğimde veya ilkokul 3'e yeni başlamıştım. yanımda yetişkin biri de yoktu, ilkokul 4'ü yeni bitmiş veya ilkokul 5'e yeni başlamış abimle izlemiştik. jack nicholson'ın the joker'ı bende devasa bir travma yaratmıştı. söke'deki tarihi bir binada yer alan efes sineması'nda izlemiştim ki böyle gotik, tavanı çok yüksel bir salondu. bir de sinema kültürümüz henüz olmadığından en önden bilet almıştık abimle, daha iyidir diye. valla 1 sene falan hemen her gece joker kabusları gördüm. öyle bir psikoloji kayması... michael keaton'ın batman'i ise tabii ki kahramanımdı o zamanlar.

başka da yok galiba. yani the fly'daki bilek güreşi sahnesinde dehşete düşmüştüm misal, ufakken. ama psikolojim kaymıştı da diyemem.

the spider labyrinth'in sonunda inanılmaz şok olmuştum çocukken ama onun için de psikolojimi kaydırdı diyemem. yine onun gibi çocukken vhs kasetinden izlediğim, türkçe ismi şehir baskını olan nightmare city filmi de beni epey sarsmıştı bilhassa sonuyla ki o da bir italyan filmi. bunun sonunda bir şey olmuyor aslında da işte o belirsizlik, o uğursuz aynılık falan... yoksa kabus yeni mi başlıyor?.. spoiler'sız nasıl anlatabilirim bilemedim ama o son da beni çok etkilemişti işte. sonu gene manyak olan en iyi teklif de italyan filmi. demek ki italyan filmlerinin sonları beni hep şok ediyor. hahahaha.

candyman [şeker adamın laneti] de vardı sahi. yani buna da tam bir psikoloji kaydırma diyemesem de bundan da çok etkilenmiştim ufakken.

bir de elm sokağında kabus filmlerinin birini çok küçükken vhs kasetten izlemiştim, bir teyzemlerdeydi galiba. sansürsüzdü elbette ve ben çok küçüktüm. serinin hangi filmiydi hatırlamasam da freddy böyle yok ediliyor gibiydi son anda bir sürü örümceğe dönüşüyordu ve kahraman o örümcekleri ayaklarıyla eziyordu, biri de kurtuluyordu ve freddy kabusu devam ediyordu. ama işte buna da tam psikolojimi kaydırdı diyemem.

jaws filmleri... öyle çocukken psikolojimi kaydırmasalar da bende ergenlik sonları gibi selakofobi oluştu ve bunun müsebbibi de bu filmlerdir. hatta ergenlik sonları gibi başladı ve sonra ilerledi de bu fobim. bu yüzden buna salakofobi diyorum ben. yani yüzdüğüm hiçbir denizde köpek balığı saldırısı olmasa da öyle bir fobim var maalesef. ahaha.

martyrs'i [işkence odası] 30'lu yaşlarımda izledim ve o yaşta bile psikolojimi teste tabi tutmuştu film ama kaydıramamıştı.

irreversible'ı [dönüş yok] sinemada izlemedim. izlesem o da "tehlikeli" olabilirdi hakikaten.

the texas chain saw massacre izlediğim en korkunç film olsa da onu da ilk 18 yaşımda falan izledim. daha erken izlesem psikolojim kesin kayardı. haha.

necronos: tower of doom'u ise 5 sene kadar önce izledim galiba. bayağı ekstrem gore... ama işte ben de 40 yaşında falandım o zaman. yani bir yerden sonra psikolojiniz öyle pek de kolay kaymıyor. hahaha.
devamını gör...
152.
(gbkz: jaws). yaz döneminde izlememeye özen gösteriyorum.
devamını gör...
153.
(bkz: incendies)
devamını gör...
154.
(bkz: çöküş)
kendimi o zamanlarda çaresizce hayatta kalan biri gibi hissetmemi sağlayan bir filmdir. uzun süre boyunca o psikolojiden çıkamadım, insan hayatının inanılmaz derecede değersiz olduğunu iliklerime kadar hissettim. belki de hislerimin ölmesine katkıda bulunan etmenlerden biridir bu film.
devamını gör...
155.
psikolojimi bozmadı fakat vay anasını arvadını dediğim film (bkz: insan kırkayak)
devamını gör...
156.
2 girls 1...
devamını gör...
157.
psikolojimi bozmadı ama (bkz: barda) filmi oldukça huzursuz etmişti, hoş gerçi çekilme amacı da o ,nasıl bir mayın tarlasında yaşadığımızı hatırlatmak.
devamını gör...
158.
159.
doktorumu endişelendirecek bana veya yakınıma ait bir tıbbi film olmasın yeter, öteki hiç bir film psikolojimi etkilemez.
devamını gör...
160.
şey işte bu yaa neydi

boş ver lars von trier filmleri direkt
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların psikolojisini bozan filmler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim