41.
günün büyük bir bölümü iç sesimle muhabbet edebiliyorum
devamını gör...
42.
bir de olay şeyle çok ilgili, kim ne derse desin, artık kaderin sırrı mıdır, allah'ın hikmeti midir(ki öyle) ne istiyorsan oluyor hayatta, şaka gibi vallahi. cidden insanın ruhunda çok ilahi bir şey var. o ilahi şey dile gelmez, avuca sığmaz. yeri gelir öyle daralırsın ki ama yeri de gelir okyanuslardan daha geniş, daha ferah, daha rahat olursun. halbuki küçücük bir nehir gibi bile hissedemezken. su akar, hep akar durur. bir sürü insan (kadın ve erkek) bir sürü lisan, bir sürü yüz, güzel, temiz, ilgi çekici, yaşam dolu, samimi ve sevecen; ama bir bakıyorsun aslında hepsi senin içinde varmış zaten, çağlayan misali taşarcasına fışkırıyor ruhundan. biri olmasa hiç eksiklik hissetmezcesine ama olursa da sadece iyilik hâlini artirircasina hissedecekmissin gibi kendini.
rüyamızda yalnız kalsak diyelim, fakat biliriz ki uyandığımızda (farz ediyorum sevgilimiz olsun) sevgilimizi bulacağımızı biliriz. o yalnızlığın gerçek olmadığını biliriz; gerçek olmayan şey acı verebilir mi?
işte şimdi de gerçek hayattayız. aslında yalnız değiliz; yalnız hissediyoruz sadece ve bu da bizi üzüyor daraltiyor. aslında bakarsanız biz hepimiz ayrı ayrı tastamamız.
ruh eşi diye bir şey var bence. ama ruhunun bir eşi varsa ve sen de onu bulmak istiyorsan; önce kendi ruhunu bul, kendi ruhunu bulunca bu ruh eşinin sana gelmesi için otomatik bir çağrı mekanizması oluşturacaktır evrende.
inanin ki oralarda bir yerde o. gözlerini görseniz anlayacaksiniz aslında; ama ilk kendi ruhumuzun penceresi olan ve şu dış dünyaya açılan gözlerimizi görmemiz gerek.
ruhumuzun temaşa etmesi gerek kendini ve varlığı.
sonra bir bakmışsınız o güzel insan gelmiş, hayal değil rüya da değil; gerçeklerden bir gerçek.
rüyamızda yalnız kalsak diyelim, fakat biliriz ki uyandığımızda (farz ediyorum sevgilimiz olsun) sevgilimizi bulacağımızı biliriz. o yalnızlığın gerçek olmadığını biliriz; gerçek olmayan şey acı verebilir mi?
işte şimdi de gerçek hayattayız. aslında yalnız değiliz; yalnız hissediyoruz sadece ve bu da bizi üzüyor daraltiyor. aslında bakarsanız biz hepimiz ayrı ayrı tastamamız.
ruh eşi diye bir şey var bence. ama ruhunun bir eşi varsa ve sen de onu bulmak istiyorsan; önce kendi ruhunu bul, kendi ruhunu bulunca bu ruh eşinin sana gelmesi için otomatik bir çağrı mekanizması oluşturacaktır evrende.
inanin ki oralarda bir yerde o. gözlerini görseniz anlayacaksiniz aslında; ama ilk kendi ruhumuzun penceresi olan ve şu dış dünyaya açılan gözlerimizi görmemiz gerek.
ruhumuzun temaşa etmesi gerek kendini ve varlığı.
sonra bir bakmışsınız o güzel insan gelmiş, hayal değil rüya da değil; gerçeklerden bir gerçek.
devamını gör...
43.
ilkokulda annemin aldığı peluş ayıyla dertlesiyoruz şuan:)
devamını gör...
44.
kuduz bir köpek kadar yalnızım.
devamını gör...
45.
kafka dan rainer maria rilkeye ondan ise oguz ataya oguz ataydan kinyas ve kayradaki alpin yalnizligina ordan ise diger buyuk buyuk ruhlarin yalnizligina dogru seker durur da huc birinde de kalamaz yalmizlik seviyem
devamını gör...
46.
yazarların girdiği tanımları görünce cahit zarifoğlu'nun şu sözü aklıma geldi;
"bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı."
"bir şehir kadar kalabalıktır bazılarının yalnızlığı."
devamını gör...
47.
yaptığım yemeği günlerce yiyorum çoğu zaman. bazen birilerini çağırıyorum yemeğe ama gelmedikleri de oluyor, bazıları aynı yemekten sıkılıp artık çöpe döküyorum.
devamını gör...
48.
her kapının bir ismi var. koltukların lakabı.
devamını gör...
49.
ukdelerimi kendim dolduruyorum...
devamını gör...
50.
ağlayarak 31
devamını gör...
51.
düşünsel dengimi asla bulamamış olmam ,bulamama ihtimalimin yüksek olması. beyin fırtınasından yoksun kalmak. fikir ikizini bulmak çok zor bu hayatta.
devamını gör...
52.
53.
54.
yalnızca kişisel alanlarımda yalnız kalabilmek beni bir tık üzdü. daha fazla olmalıydı. özellikle bu kişisel alanımı bir araba süslemeliydi.
devamını gör...
55.
az önce gidip amcama ve halama sarılıp hıçkıra hıçkıra ağladım, çok korktular, benim gibi yıkılmaz, yanaşılmaz, dev kelenderis....ağlıyor...hem de ne ağlamak...ilk defa gördüler...anama söylemeseler bari...
devamını gör...
56.
kimse en sevdigim yemegi bilmez rengi bilmez nelerden hoslanabilecegimi en cok neyden korktugumu neye ne tepki verebilecegimi bilmez. beni tanimazlar ama etrafimda bissuru insan var. kimseye kotu bi gun gecirdigimde gidip anlatamam. sorsan yalniz degilim. ama kimse bilmez
devamını gör...
57.
az önce hapşırdım, dedim çok yaşayayım, sonra ekledim dedim ben de görim.
işte böyle bir yalnızlık. köpek bile geçmiyor sokaktan nerede bu millet alo.
işte böyle bir yalnızlık. köpek bile geçmiyor sokaktan nerede bu millet alo.
devamını gör...
58.
tuvaletin kapısı hep açık, hole bakıyor 2 buçuk yıldır.
sanki normali oymuş gibi geliyor artık bana.
sanki normali oymuş gibi geliyor artık bana.
devamını gör...
59.
kendi düşüncelerimde boğuluyorum, arada bir beyni meşgul edecek başka kimse olmadığı için. o derece...
devamını gör...
60.
ekmek almaya sen gidersin. kahvaltıyı sen hazırlarsın.bulaşığı sen yıkarsın. evi sen temizlersin. sifonu sen çekersin. halayı tek çekersin. daha nice şey. en azından sifonu ben çekmeyeyim demi.*
devamını gör...