bitirdiklerim ya bitmediyse, aştıklarım yoluma yapıştıysa ve dünyamın gökyüzü çamurlarla kaplıysa? kim kurtarabilir ki beni kendimden? neden sadece baktığımı göremiyorum ki? her şeyin özü beynimde yankılanıyor, tüm o görünmeyenlerin anlaşılıp tamamlandığı bir yapboz var kafamda. bir şeyleri birleştirebiliyorsam, bir yerlerde bir şeyleri tamamladığımı biliyorum ama elimde bir hiç var. sadece müzik biraz bulunmuş hissettiriyor ve yazmak beni, hiç görülmemiş bir yapbozun parçası yapıyor.*
devamını gör...
sevenler için en rahatlatan şey.
devamını gör...
heyecandan kalbim ağzımdayken yazdığım şeylerin artık bir çöpten ibaret olması ve kalbime batması pıf
devamını gör...
harf, kelime, cümle örüntüleri ile aynı anda kavga edip aynı anda sevişebilmek, doğurmak, doğmak, ölmek ve öldürmek için elzem olan insanlar arası ulaşım aracı.
devamını gör...
sonu olmayan bir kuyudur.
sen yazmayı seçmezsin, yazmak seni seçer.
bazen zehir, bazen panzehirdir.
devamını gör...
zor zanaat. a'lardan biri şapkalı, belki de ikisi de.
devamını gör...
bir çeşit kendini tanıma uğraşı. yıllar içinde yazmayı sebat ile sürdürdükçe fark ediliyor... tabii kasıt yalnızca sözlük yazmak değil, daha uğraşılmış üzerine düşünülmüş içerikler ortaya koymak.
devamını gör...
yeni başladığım ve hoşuma giden aktivite.
devamını gör...
herkes seni dinliyormuş gibi hissettirir. ciddiye alındığını düşünürsün. gelen her like'ta bu düşünce iki katına çıkar, bir de favori varsa tadından yenmez durumdur.
devamını gör...
bazen sığınak olur içini döküp rahatlarsın bazen itiraftır insanın kendine itiraf edemedikleri kaleminden süzülür kağıda bazen bir kaçış insanlardan kaçıp kendine yakalanıştır bazen de sadece bir ihtiyaçtır ruhun istediği.
devamını gör...
gilles deleuze, evcilleştirilmiş bir hayvandansa, bir keneye olan hayranlığını dile getirdiği konuşmasında ilkel diyeceğimiz birkaç dürtü ile yaşamını sürdüren bu canlının ağacın üzerinde uzun süreli bekleyişinin ardından sıcaklığı algılayarak bir hayvanın üzerine kendini bırakıp da tüysüz deriye ulaşana dek geçen süredeki tetikte olma hali ile bir yazarın da benzer bir durumu deneyimlediği üzerine ilginç düşünceleri ile ilgimi çekmişti. hakkında biraz düşününce de evet bir yazar da bu körlüğe benzer bir durumda, bir denize açılmış da bir balıkçı ağına takılma ihtimalini veya ummadığı bir kıyıya sürükleneceğini bilerek yol alır. bu bakımdan her kitap bir mezar taşıdır, kıyılar ise canlılığın belirtisini gösteren bir resim sunmaz. yazı, yazanı için ölümün yani sonun-başlangıcın mükemmel bir hatırlatıcısı olur.
devamını gör...
benim terapim. zaman zaman kendimle kavga etsem de yazmak ruhuma dokunuyor.
devamını gör...
sebebi ödev olunca sövdüren iç dökme olunca güldüren dünyanın en tuhaf işi.
devamını gör...
bir ihtiyaç. temel bir ihtiyaç. yalnız olduğun şu dünyada sesini kendi kendine duyurmak için bir yol. ne olduğunu sorduğunda cevap almak için eline kağıt kalem almalı insan. ve fütursuzca yazmalı. cevapları ya da yolları ancak böyle keşfedebilir. insan önce kendi için yazar.
devamını gör...
(bkz: nefes almak)
devamını gör...
bir çeşit rahatsız olma hâli. "bu böyle olmamalı bence " yada "allah kahretsin ki bu da böyle" deme hâli.
devamını gör...
okumayı bilmeden yazmak. okudukça yazmamayı öğrenmek. öğrendikçe cahilliği kabullenmek.
devamını gör...
düşürdüğümüz 'iç' imizi: aramak için: için için kıvranıpduran bir kalem ve kağıtlar...
ateş hattında harf müfrezeleri/nuri pakdil
devamını gör...
yalnızca içinden geldiğince yazan birisi olmak için başvurulan rahatlatıcı eylem.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim