121.
kendini görmeni sağlayan terapidir. yazarken sen bisey yazmak istersin ama başladığında hissettiklerini çeker yazı. başka bir gün dönüp okuduğunda o an ki kendini görürsün.
devamını gör...
122.
ben yaşıyorum demenin en kolay yolu.
devamını gör...
123.
bazen hiç kimseye söyleyemediğiniz bütün duygularınızı döktüğünüz bir çığlıktır.
devamını gör...
124.
hayattan aldıklarını hayata yazarak geri verme sanatı olsa gerek.
devamını gör...
125.
beyin orgazmı
devamını gör...
126.
"yazın, yazdıklarınıza aşık olmayın ama yazın!"

devamını gör...
127.
eskiden zihnimde sıralanırdı sözcükler yazmak , daha çok yazmak isterdim. bir şarkı , bir çiçeğin kokusu veya bir anı yazmak için bahanem olurdu. yazmak , yeni bir dünya keşfetmekti. şimdi olmuyor zihnim durmuş sözcüklerim mi düğümlendi, ruhum mu zehirlendi ? yazmak için saatlerce çırpınıyorum. yazmak , kendini bulmak, kendin olabilmekti. neredeyim ben ? kendime ulaşamayacak kadar uzaklaşmışım kendimden. yeniden yazmak ve kendimi bulmak. kendim olabilmek gerek bana.
devamını gör...
128.
yapamadığımdır hatta bir ara buradan da temelli gidecektim. yazacak bir şey de kalmadı galiba.
devamını gör...
129.
mutluyken de mutsuzken de rahatlatan eylem. en az okumak kadar dost canlısı.
devamını gör...
130.
(bkz: kod yazmak)
devamını gör...
131.
sanıldığı kadar zor olmayan eylem.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
132.
yaşanmayan hayattan intikam almaktır.
devamını gör...
133.
belli bir birikime ve hayal gücüne sahip olmak gerekir. iyi yazı yazanlar genelde mutsuz insanlardır. mutsuzluk, yazma eylemine farklı bir boyut kazandırır. bu boyut öylesine derindir ki yazdığınız her kelime sizden hesap sorar. ne mutlu yazabilenlere diyeceğim ama pek mutlu bir tarafı maalesef yok.
devamını gör...
134.
yazmak içimi boşaltmak gibi, kalbimin yükünü kelimelere akıtmak biraz da terapi gibi geliyor bana. acının, hayal kırıklığının, mutluluğun, üzüntünün elle tutunur hale gelişi
devamını gör...
135.
çoğu zaman sesli düşünmek gibi. kelimeler zihninde beliriyor sen de yazıyorsun. dünya insanlığına bir faydası yok ama beni rahatlatıyor.
devamını gör...
136.
çok süper bişey olm yazmak. valla bak.

ben olsam beni okumayı hiç sevmezdim. sonuna gelince başını unuttuğum cümleler kuruyorum çoğu zaman çünkü. virgülden, bağlam kuran eklentiden, devriklikten benim bile başım dönüyor bazen. bir de kasıntı bir dili var benim anlatımımın. süslü desen süslü değil de işte tam karşılığı kasıntı. böyle gelişine yazamıyorum ben. duruyorum, düşünüyorum, bol bol düzeltiyorum, aynı cümleyi başka kelimelerle baştan kuruyorum daha karmaşık olursa daha güzel olurmuş gibi sanki. alakasız bir yerinde yazının en başından başlıyorum okumaya, iki kelime daha yazıp tekrar dönüyorum, falan. bir şekilde salamıyorum tam. velhasılı okumayı sevdiğim türde yazamıyorum. ama yine de, bu haliyle bile yazmaya ba-yı-lı-yo-rum.

düşündüm ben bunun üzerinde. iflah olmaz bir dışavurumcu olduğum için bunun beni bu kadar rahatlattığı sonucuna vardım. hafifliyorum yazdıkça, konuşsan çünkü kaç kişiye konuşacaksın? benim mesela bazı scriptlerim var. işimi anlatırken, ailemden söz ederken, arkadaşlık ilişkilerimi, bir takım sosyal klişelerdeki algılayışlarımı açıklarken kullandığım. her defasında bunları sözel ifade ederken bir noktada, sonlara doğru bir yerlerde ama, sıkıldığımı fark ediyorum. yazarken öyle mi halbuki. yazarken scripte bağlı kalamazsın. kelimeleri ezberden sıralamak gibi güvenli bir iletişim kanalı değil yazmak. tehlikeli aslında bir bakıma ama şimdi o konuya girmeyelim. duygu durumuna göre hanya'ya da gidebiliyorsun konya'ya da. hanya'ya gideceğim bu yaz bitmeden. vallahi de billahi de gideceğim. bak gördün mü? ohoo nerelerdeyim.

ben bile bu kadar salamazken bu kadar savrulabiliyorken yazarken yazmanın güzelliğini ifade etmek için başka argümanlar sıralamama gerek var mı cidden? neyse yapalım; bazen duyurursun kendini sayısını bilmediğin kadar insana, bazen alıcısına teslim yazarsın, bazen kendine bile itiraf edemediklerini somutlaştırırsın, bazen sadece rehabilite olmak için yazarsın, bazen düşünmek için bazense gerçekten hiçbir şey düşünmemek zorunda olduğunu bildiğin için oyalanmak üzere yazarsın. bakınız henüz varlığının uzay/zamandaki karşılığı sadece benim için, bana kadar olan, dijital verisi karşıya aktarılmamış bu entryde olduğu gibi. sen bu satırları okurken değişmiş olacak bu gerçeklik elbette. ayyy ay ne şakalar ne şakalar!

ayh ne güzel saçmaladım. yazmadan olur mu lan. idk.
devamını gör...
137.
durdurulamaz bir eylem. kişi sadece kendini durdurabilir ancak pek tabii durdurduğunu zanneder. duruyorsa eğer belli ki daha fazla yazmak için depara hazırlıyordur hayat onu. bir de yazmak, düşünceleri aktarmaktır diye bilinir hatta bilirdim fakat düşünceleri aktarmaktan ziyade yazarken bir düşünceyi kabul etmek, fark etmek olarak nitelendiriyorum bu eylemi.
devamını gör...
138.
kalakalmanın bir adım öncesidir
devamını gör...
139.
ölümlü olmanın koşullandırdığı eylemlerden biri olduğu söylenebilir.

ölümsüz olmadığını kabullenen kişi iz bırakmak ister ve yazı ruhuna ayna tutar, yazar yazdığı her kelimede kendini görmek ister, yansıtabildiğine emin olmak ister.

salt yazmak değil, sanatın bütün dalları bu amaca hizmet eder.
yazmak ölümlü olanın işidir.
ölümsüz olan iz bırakma çabasına girmez. çünkü zamandan muaftır.
devamını gör...
140.
ruhumdaki kara rezervi işliyorum, yazmak diyorlar. fışkırıyor kelimeler, kazmak diyorlar.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim