21.
22.
(bkz: kanat güner)
devamını gör...
23.
gazapizm'in dinlerken ağıtlar yaktığım, muhteşemlik ile harikalık arasında gidip gelen, sebepsizce çok severek dinlediğim biraz trap ve arabesk rap karışımı şarkısı.
şöyle bir söz geçiyor orada; "ölüme giden yolun asfalt olmasını dilemek; ne bileyim yarım kalan bir kitap ya da tamamlanmış bir hayat!"
beni benden alıyor sözlük.
şöyle bir söz geçiyor orada; "ölüme giden yolun asfalt olmasını dilemek; ne bileyim yarım kalan bir kitap ya da tamamlanmış bir hayat!"
beni benden alıyor sözlük.
devamını gör...
24.
şey değil mi ya bu? hakan günday?
devamını gör...
25.
kıçınızdan element uydurmayın. yoktur böyle bir edebiyat türü. yeraltından notlar vardır ve bir kitaptır. dostoyevski yazmıştır.
tanım; olmayan edebiyat türüne tanım mı olur sorunsalı meselesinin dış yüzü.
tanım; olmayan edebiyat türüne tanım mı olur sorunsalı meselesinin dış yüzü.
devamını gör...
26.
ayrıntı yayınlarının bolca yer ayırdığı edebiyat. her zaman okunmaz. tarif edemediğim bir ruh hali gerektirir keyifli okuyamak için. bugün okuduklarımı mecburen satışa çıkardım (5-8 tl.ye orijinalleri satıyorum meraklısı varsa diyim). ama betty blue ve beyaz zenciler'e kıyamadım. kitaplığımda kalacaklar.
devamını gör...
27.
devamını gör...
28.
''asilerin, kaybedenlerin, hayalperestlerin, küfürbazların, günahkarların, beyaz zencilerin, aşağı tırmananların, yola çıkmaktan çekinmeyenlerin, uçurumdan atlayanların... dili, sesi''
devamını gör...
29.
iftiharla sunulanlar.
devamını gör...
30.
ülkemizde yarısından çoğunu ayrıntı yayınları üzerinden edinebileceğiniz yapıtlardır. benim için en güzide isim, tabi ki chuck palahniuk! beat kuşağının mühim isimleri de mevcuttur: jack kerouac, allen gingsberg, williams burroghs gibi. ayrıca irwine wels, anthony burgess, bukowski, metin kaçan, küçük iskender, kanat güner, tristan hawkins de örnek verilebilir. dostoyevski zaten kilometre taşıdır.
yeraltı edebiyatı aslında gerçekliğin korkutucu tarafını anlatıyor. yazar, suç aletlerini doğrudan ruhunuza saplıyor, hayatın bağımlılık yapan ve kaçınılmaz trajedisini bir uyuşturucu gibi zihninize enjekte ediyor ve intiharınızı kolaylaştırıyor. körü körüne umut etmenize, hayal kurmanıza, aldanmanıza izin vermez ve tıpkı bazı sentetikler gibi ucuz ve kısa süreli mutlulukları anlık zevklerle yutmanıza ve sonra irtifa kaybetmenize ve aptal olmanıza neden olmaz. düşüşünüze zemin hazırlamaz. sizi asla yükseltmez ve asla çökme tehlikesiyle karşı karşıya değilsiniz. en diptesin. bu karamsarlık değil, farkındalıktır. evdeysen sokağı özlüyor, dışarıdaysan eve kapanmak istiyorsun. sahte bir arkadaş gibi tüm çirkin yollarını güzelleştirmez. samimidir, çirkinsen ve berbatsan tam yüzüne vurur. amacı kınamak değil, sizi sizlere doğrudan aktarmaktır. uyanış, farkındalık, bir kendine geliştir
yeraltı edebiyatı aslında gerçekliğin korkutucu tarafını anlatıyor. yazar, suç aletlerini doğrudan ruhunuza saplıyor, hayatın bağımlılık yapan ve kaçınılmaz trajedisini bir uyuşturucu gibi zihninize enjekte ediyor ve intiharınızı kolaylaştırıyor. körü körüne umut etmenize, hayal kurmanıza, aldanmanıza izin vermez ve tıpkı bazı sentetikler gibi ucuz ve kısa süreli mutlulukları anlık zevklerle yutmanıza ve sonra irtifa kaybetmenize ve aptal olmanıza neden olmaz. düşüşünüze zemin hazırlamaz. sizi asla yükseltmez ve asla çökme tehlikesiyle karşı karşıya değilsiniz. en diptesin. bu karamsarlık değil, farkındalıktır. evdeysen sokağı özlüyor, dışarıdaysan eve kapanmak istiyorsun. sahte bir arkadaş gibi tüm çirkin yollarını güzelleştirmez. samimidir, çirkinsen ve berbatsan tam yüzüne vurur. amacı kınamak değil, sizi sizlere doğrudan aktarmaktır. uyanış, farkındalık, bir kendine geliştir
devamını gör...
31.
türkiye'nin ruhu isimli kitap örneği olacaktı eğer tamaml'anabilseydi' ne kitap tam'anlanabildi' ne de oğuzcuğum. biz buradayız sevgili yazarım sen neredesin?
devamını gör...
32.
yeraltına beton temeller döküyorlar gökdelenlerin. kalmadı.
devamını gör...
33.
(bkz: jean genet)
devamını gör...
34.
bence antonin artaud ile yeraltının dibini kazıyan fakat bbg türü programlar vs. sayesinde artık pek de yeraltında kalamayan, yazmak isteyenler için her geçen gün daha da cesaret isteyen, daha bi karanlık odalara girmesini gerektiren edebiyat türüdür. şuan iş yerinde ve molada olduğum için beat kuşağı'ından falan girmiyorum meseleye. şahsen, hiç haz etmediğini söylese de ben yeraltı edebiyatına bukowski ile sürüklenmeye başlayan biriyim. şu sıralar da başka bir tür okuyamıyorum, zevk vermiyor. bir tek murat menteş iyi geliyor arada. uzun lafın sonu; tavsiye ederim.
devamını gör...
35.
havalı değil bence. gerçeklerle tanıştıktan sonra bu gibi edebiyat ürünleri çocuk kitabı gibi gelmeye başladı, hakikat bir tane. bırak sen şimdi yeraltını, onun üstü de altı da bende.
devamını gör...
36.
bodrum katlarında ya da metro yolculugunda yazılan kitaplar. o yüzden biraz karamsar biraz tekinsiz olurlar.
devamını gör...
37.
"yeraltı edebiyatı" tanımının doğru olmadığı düşünülse de bu tanıma girebilecek kitaplar bana her zaman daha fazla haz veriyor. bir kitabın beni bir seylerden soyutlaması, beni karamsarlaştırması, kötü anlamda etkilemesi o kitabın ne kadar iyi yazılmış olduğunun bir kanıtıdır bence. ve yeraltı edebiyatı kitaplarının çoğunda bununla karşılaşıyorum.
bir süredir bu tarz bir kitap okumadığım için açlığını çekiyorum biraz ama hakan günday beklesin . koşa koşa geleceğim ve tüm kitaplarını 3. kez daha okuyacağım ki daha da karamsarlaşayım.
bir süredir bu tarz bir kitap okumadığım için açlığını çekiyorum biraz ama hakan günday beklesin . koşa koşa geleceğim ve tüm kitaplarını 3. kez daha okuyacağım ki daha da karamsarlaşayım.
devamını gör...
38.
teknik olarak arz-talep ilişkisinden bağımsız, tamamen üreticisinin kendi tasarruf derinliğine göre şekillenen, görünür olmayan saklı nitelikli edebiyat türüdür. öte yandan piyasa ve arz-talep koşullarına göre oluşturulan sanatsal ürünler de "kitsch kültürü" kapsamıında değerlendirilir. söz gelimi klasik müzik eğitimi alan bergen'in sonradan arabeskçi olması gibi. fakat son dönemlerde bu edebiyattan çok illüstrasyon yapan, bir şekilde nitelikli okur kitlesine göz diken sözde edebiyat dergilerince de çokça istismar edildiğini düşünüyorum.
devamını gör...
39.
metroda yolculuk ederken yazılan metinlerden oluşur. ana akımdan tek farkı bu. türün yazarlarına indirimli paso verilir. aradaki farkı kültür bakanlığı öder. tüm hayatları eksi rakımda geçtiğinden zayıf ve sağlıksız olurlar. metroda grev olduğunda 6.45'i bırakıp doğan kitaba çalışırlar. liderleri çevirmen avi pardo. finansör emir kusturica.
devamını gör...
40.
(bkz: chuck palahniuk) isimli meşhur yazarın (bkz: uydurma bir şeyler) adlı kitabını okumaya çalışmıştım. boşa uğraşmışım, bir daha yeraltı edebiyatı mıdır nedir elime bile almam. kitabın çevirisi de kötüydü, evet, ama içindeki öykülere öykü diyemiyorum maalesef. "kurgusu, dili altında ezilmiş ve anlamayı zorlaştırmış" diye açıklayabileceğim bir kitaptı benim için. yeraltı edebiyatı denen şey böyle oluyorsa yerin dibine batsın valla.
devamını gör...
"yeraltı edebiyatı" ile benzer başlıklar
yeraltı
7