öyle güzeldir ki...yazarların içinden dökülür. sammidir. yeraltı edebiyatı kitaplarını okumadan önce varoluşçu yazarları ya da diğer bir çok türü okumak da fayda vardır. saplantı haline getirip, paso böyle kitaplar okuyup, başka bir bok bilmeyen fularlı tavırlarına gerek yoktur. güzeldir bu edebiyat. tavırdır. duruştur.
bir de sanki yazarla hep akrabaymış gibi geliyor bana. öyle bir samimilik, cümlelerde benzerlik, bir okadar da kendine özgülük.
bu edebiyatın;
babası john fante
oğlu charles bukowski
anası sylvia plath
kızı tezer özlü
dedesi marquis de sade
büyük babası ola bauer
teyze çocukları jean genet ve denis johnson
ataları ya da komşuları da nietzsche, albert camus, jean paul sartre, kafka olabilir.
devamını gör...
olmayan türdür. özü transgresyonel kurgudur.

transgresyonel kurgu, norm dışına taşan, toplumsal sapma örnekleri sergileyen karakterler barındırır. bu tür eserlerde aykırı duygu, düşünce ve fiiller rahatlıkla dile getirilir. genel geçer edebiyatta karşılaşılmayacak ya da üstü kapalı değinilecek unsurlar en olağan haliyle kaleme alınır.

aslında türün günümüze ulaşmış ilk örneklerinden biri bariz bir şekilde suç ve ceza olsa da sıklıkla charles bukowski, chuck palahniuk, william s. burroughs gibi isimlerle anılır. bu tür niş kitlesinden sıyrılıp daha çok okuyucuya ulaştıkça yani "yeryüzünde" görünür oldukça, ironik olarak "yeraltı" edebiyatı olarak anılmaya başladı. bu beni bir süredir george carlin şakalarından daha çok güldürüyor.

her ne kadar toplumla arasında bir sorun veya kopukluk bulunan karakter ya da karakterler, düzenin çatlakları üzerinde vals yapsa da bu tür kitapların özünde verdiği hiçbir mesaj yoktur. türe ya da karakterin yaşam tarzına hakim olmayan "yüzey" okuyucusu, içeriğindeki anarşist, düzen karşıtı söylevlerden fazlaca etkilendiği bu mesajı çıkarmıştır.

bir başka deyişle olay bir jenerasyonun benzin ya da marla singer'ı pompalamasıyla ilgili değil, beyaz yakalı bir çalışanın düzen içerisinde yitip giderek akli dengesini kaybetmesi üzerinedir. ne kadar çok okuyucuya ulaşırsa saflığı ve dik duruşundan taviz verir böyle kitaplar. topluma karşı bir işin toplumun desteğini alması övgü değil acımadır.

"ne güzel eleştirdin bizi kovboy, aynen böyle s*çmaya devam et ağzımıza. yap ki, ege'ye yerleşmek ve köy hayatı güzellemesi üzerine konuştuğumuz kahve molalarımızda, laf arasında bu tür kitaplardan bahsedip ne kadar marjinal olduğumuzu gösterelim! bunu hepimiz, tek bir ağız olarak yapalım!"

bu ülke sınırlarında, gerçekten bu türe ait bir kitap yayınevlerinin kapısından bumerang gibi yazarına döner, basılmaz arkadaşlar. içinde "siyasiler ve misyonerler arasındaki ilişki, ikisinden birinin adında saklıdır." yazan bir kitap taslağı için bilinen bir yayınevinde çalışan editör "sağlam avukatın yoksa bu ifadeyi değiştirmeni öneririm spy." dedi, oradan biliyorum.
devamını gör...
suyu sıkıla sıkıla posası kalmış kavramları işleyen edebi eser kategorisi
devamını gör...
hakan günday kitapları için bu terimi kullanıyorlar. öyle mi bilemem ama çok severek tarih sıralı olarak okudum tüm kitaplarını. tanıdığım insanlara da okuttum.
iyi bir şey bence (hakan günday'ı kastettim)
devamını gör...


ne bileyim yarım kalan bir kitap
ya da
tamamlanmış bir hayat
devamını gör...
otomatik portakal ve dövüş kulübü romanları ile hafızalar da derin iz bırakmış ve seçkinlik güden yüksek tabaka edebiyata tepkisel bir biçimcilik ile alternatif yaratmış olan sokak edebiyatına verilen addır.
devamını gör...
betty blue dönüşümü çok çarpıcı bir biçimde işleyen örneklerinden biridir.
devamını gör...
bana, varoluşçuluk akımını referans göstererek, kendi kısır bakış açısı ile ele aldığı konuları, dili, illegali mesrulastırmayı, argoyu yerli yersiz kullanmayı ve "ezilmişlik" iması gibi birçok hususta, lezsetsiz bir biçimde, her hangi bir kurala tâbi olmamak ve gelişine yazmak, edebiyat türünde de belirli bir başlığa bağlı kalmamak için uydurulmuş bir tanım gibi geliyor. illa ki talihsizce bu başlık altında değerlendirilen iyi kitaplar da vardır ama bu, baştaki bahsettiğim güruhun önüne geçmeye yetmez. ıslak rüyasını kitap olarak yazanların olduğu bir dünyada yaşıyoruz sonuçta.
devamını gör...
yeraltı edebiyatı, genellikle toplumun kabul etmediği veya dışladığı, marjinal karakterlerin, alt sınıfların ve bozulmuş dünyaların anlatıldığı bir edebiyat türüdür. yeraltı edebiyatı, geleneksel edebiyat anlayışlarından saparak, bireyin içsel çalkantılarını, toplumsal eleştirileri ve varoluşsal yalnızlıklarını cesurca işler. bu tür, çoğu zaman çarpıcı, provokatif bir dil kullanır ve tabulara, ahlaki normlara, düzenin kendisine karşı çıkar.

yeraltı edebiyatı; genellikle bireylerin içsel mücadelelerine, toplumla olan çatışmalarına ve kimlik arayışlarına odaklanır. karakterler sıklıkla bir çıkmazın içinde olan, kendi hayatlarında belirli bir yer edinmiş, genellikle umutsuzluk içinde debelenen kişilerdir. bu türün başlıca temaları arasında uyuşturucu kullanımı, şiddet, intihar, yalnızlık, bozuk toplum düzeni, anarşi ve bireysel özgürlük arayışı yer alır.

kendimce yorumlamak gerekirse, yeraltı edebiyatı, toplumun görünmeyen yüzünü, öteki olmanın acılarını ve başkaldırıyı işler. bu türde yazanlar, sıradan insanlardan farklı bir dünyada yaşayan ama aslında herkesin içinde var olabilecek bir tür "karanlık ruh hali"ni ve çıkmazları sergilerler. bu anlamda, yeraltı edebiyatı, hem bir karşı kültürdür hem de insanın en derin, bazen acımasız ve çaresiz yönlerini ortaya koyar. bu türde edebiyat, edebiyatın ne kadar özgürleştirici ve iyileştirici olabileceğini de gösterirken, aynı zamanda estetik ve etik sınırları zorlar.

dostoyevski'nin "yeraltından notlar"ı, chuck palahniuk'un "dövüş kulübü" gibi eserler bu türün klasik örneklerinden sayılabilir.
devamını gör...
uydurma bir tür. edebiyatta böyle bir tarz yoktur. ucuz kurguların varoşluk övgüsüyle sunulan tematik işler hepsi.

peki nasıl oldu da bu sahte tür popülerleşebildi? basit. bu zırlaklığın çıkış noktası abd. gettoların, evsizlerin, kültürsüzlerin kaynağı. oradaki çeşitli mağduriyetlerin abartılı bir dışavurumundan ibaretti. türk yazarlar da durur mu ithal ettiler hemen.

ancak sosyolojik olarak bir fark vardı. türkiye ne büyük gettolar bakımından ne de toplum yapısı bakımından abd'ye benzemiyordu.(bugün git gide bu sorunları ithal ediyoruz)

bunun üzerine bu saçmalık doğdu. hemen uyarlamalar yapıldı. abd'de bronx'ta acı çeken zenci çocuk, türkiye'de travesti oldu. günde 2 dolara kaçak çalışan meksikalı kadın, türkiye'de fahişe oldu. peki neden saçmalıktı bu? çünkü ithal edilen ülkenin unsurları bir hikayeye sahipti. bir fahişenin, travestinin hikayesinden ne olacak? yalancı bir bilgelik zerk edildi bu düşkün karakterlere. böylece okunmaya hazırdı. dramı da bolca yedirdiler ki kriminal hayatları sempatik gözükebilsin.

literatürde böyle bir tür yok. bu isimle çıkan kitapları okuyacağınıza uygulamaların "kullanıcı sözleşmeleri" kısmını okuyun. hiç değilse hukukî birkaç terminoloji edinirsiniz.
devamını gör...
#3674793
yazara katılmakla beraber en başarılı örneklerini nick cave vermiştir kanımca. eşek meleği gördü ve buny munro'nun ölümü bu uydurma tür içine girer mi bilmem ama güzellerdi. belki onlarda boktur ama ben nick amcayı sevdiğimden sevmişimdir.

bizdekiler of kaybettim, hiçi bol kalabalıklarda yalnızım, aforizma, küfür, aforizma hep kaybediyorum aama özümde iyi biriyim eksenlerinde dönen şeyler gibi geliyor bana, sevmiyorum.
devamını gör...
'hiperrealizm akımı' dır.

edebiyatta, resimde, sinema da karşılığı vardır.
devamını gör...
hiperrealizm akımı falan değildir. sert gerçekçiliği sürrealizmi dışlamadığı için zaten, yeraltı edebiyatı kendine has bir türdür. bunu iddia eden arkadaşları ginsberg'in şiirlerini ve burroughs öykülerini, romanlarını okumaya davet ediyorum.

yeraltı edebiyatının en başat yazarlarını okumadan böyle tespitler yapmayın bir zahmet.
devamını gör...
bir travestinin, fahişenin hayat hikayesi, namuslu geçinen toplumun pek çok üyesinin hayat hikayesinden daha değerlidir.
orta sınıf ahlakı ile yeraltı edebiyatı eleştirisi yapmak işin esprisini anlamamaktır.
devamını gör...
haydaa... fahişenin, travestinin hayatı çok değerliymiş. bugün de bunu öğrendim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yeraltı edebiyatı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim