tebessüm ettiren sözlük nickleri
(bkz: yüzyüzeyken de konuşamadık)
acının tatlı tebessümü...
acının tatlı tebessümü...
devamını gör...
yalnızlığın en çok dokunduğu an
ağlarken kendi göz yaşını silmek..
devamını gör...
sınav kağıdına devamı arkada yazan öğrenci
bildikleri sayfaya sığmayan akıl küpü öğrencidir. bir de sayfa yetmeyince ekstra kağıt isteyen modeli vardır ki mübarek adeta bir meydan larousse, adeta bir ana brittanica gibi öğrencidir.
ben mi? ben ilk sayfayı hayal gücümle bir şekilde doldurup, arka sayfaya da kocaman bir gülen surat çizer, önce allah'a, sonra öğretmenimin insafına sığınırdım.
öğretmenim de genelde tek haneli notumu yuvarlak içine alıp yanına da notunun devamı arkada yazardı.
ben mi? ben ilk sayfayı hayal gücümle bir şekilde doldurup, arka sayfaya da kocaman bir gülen surat çizer, önce allah'a, sonra öğretmenimin insafına sığınırdım.
öğretmenim de genelde tek haneli notumu yuvarlak içine alıp yanına da notunun devamı arkada yazardı.
devamını gör...
isviçre çakısı
ilk yapımı 1880'lere kadar uzanan, üzerinde birçok aletin birlikte yer aldığı, isviçre ordusunun ismi ile özdeşleşmiş çakı.
devamını gör...
calisthenics
calisthenics yunanca kökenli bir kelimedir. güzellik anlamına gelen kalos ve güç anlamına gelen sthenos kelimelerinden türemiştir.
jimnastik ile büyük oranda benzerliği vardır. tamamen vücut ağırlığı ile yapılan bir spor türüdür. dayanıklılığınızı ve vücut hareketliliğinizi güçlendirmeyi sağlar. uygun bir alan var ise her yerde yapılabilir. bazı kişiler kas geliştirmediğini düşünse de onların o önyargılı düşüncelerinden öpüyorum. aynı zamanda egzersiz ve hareket skalası geniş bir spor türüdür. başlangıç hareketleri tamamlanıp belli bir süre atladıktan ve istikrar sağlandıktan sonra biraz daha ileri harekelere de geçilebilir. ileri seviye hareketleri, başlangıç hareketlerini yapmadan ve onlarda ustalaşamadan yapmak mümkün değildir.
peki calisthenics kişiye ne sağlar ?
- kendi vücut ağırlığınızı kullandığınızdan herhangi bir ekipmana ihtiyaç duymuyorsunuz. bu spor salonuna veya belirli bir yere gitmeniz gerekmediği anlamına gelir; herhangi bir güçlük çekmeden her yerde yapılabilir.
- bu sporda sadece vücudun bir kısmı değil tüm vücut hedef alınır. başlangıç, orta, zor ve daha zor diye ayrıştırılabilecek hareketler barındırdığından kendinizi ilerletebilir ve hep aynı hareketleri yapmanın monotonluğuna uğramazsınız.
-belirli bir süre sonra gözle görünür bir şekilde fazla kilolarınız azalmış ve vücut duruşunuz daha düzgün bir hale gelmiş olur. gerçekten fit bir görünüm elde etmek mümkün.
bu sporda 4 temel egzersiz vardır:
- pull up

- push up

- dips

- squat

4 temel hareket nasıl doğru yapılır:
www.youtube.com/playlist?li...
bu sporun doğada yapılabilirliği hakkında bir antrenman videosu:
chris heria'nın kurduğu thenx uygulamasından calisthenics programı ve antrenmanlar:
thenx.com/programs
uygulama play store ve app store'da da mevcut.
bu sporun yakın zamanda bilinen öncülerinden olan frank medrano'dan başlangıç çalışması:
30 dakikalık full vücut çalışması:
yine başka bir youtube kanalından başlangıç çalışmaları:
ve yine bir başlangıç çalışmaları daha:
bu sporun sokakta yapılması (ukrayna'da baya popüler):
mesela parklarda bu tip yerler görürüz:

işte bu yerler calisthenics alanlarıdır.
durmayın spor yapın.
sağlıklı, zinde kalın ve hoşça kalın.*
jimnastik ile büyük oranda benzerliği vardır. tamamen vücut ağırlığı ile yapılan bir spor türüdür. dayanıklılığınızı ve vücut hareketliliğinizi güçlendirmeyi sağlar. uygun bir alan var ise her yerde yapılabilir. bazı kişiler kas geliştirmediğini düşünse de onların o önyargılı düşüncelerinden öpüyorum. aynı zamanda egzersiz ve hareket skalası geniş bir spor türüdür. başlangıç hareketleri tamamlanıp belli bir süre atladıktan ve istikrar sağlandıktan sonra biraz daha ileri harekelere de geçilebilir. ileri seviye hareketleri, başlangıç hareketlerini yapmadan ve onlarda ustalaşamadan yapmak mümkün değildir.
peki calisthenics kişiye ne sağlar ?
- kendi vücut ağırlığınızı kullandığınızdan herhangi bir ekipmana ihtiyaç duymuyorsunuz. bu spor salonuna veya belirli bir yere gitmeniz gerekmediği anlamına gelir; herhangi bir güçlük çekmeden her yerde yapılabilir.
- bu sporda sadece vücudun bir kısmı değil tüm vücut hedef alınır. başlangıç, orta, zor ve daha zor diye ayrıştırılabilecek hareketler barındırdığından kendinizi ilerletebilir ve hep aynı hareketleri yapmanın monotonluğuna uğramazsınız.
-belirli bir süre sonra gözle görünür bir şekilde fazla kilolarınız azalmış ve vücut duruşunuz daha düzgün bir hale gelmiş olur. gerçekten fit bir görünüm elde etmek mümkün.
bu sporda 4 temel egzersiz vardır:
- pull up

- push up

- dips

- squat

4 temel hareket nasıl doğru yapılır:
www.youtube.com/playlist?li...
bu sporun doğada yapılabilirliği hakkında bir antrenman videosu:
chris heria'nın kurduğu thenx uygulamasından calisthenics programı ve antrenmanlar:
thenx.com/programs
uygulama play store ve app store'da da mevcut.
bu sporun yakın zamanda bilinen öncülerinden olan frank medrano'dan başlangıç çalışması:
30 dakikalık full vücut çalışması:
yine başka bir youtube kanalından başlangıç çalışmaları:
ve yine bir başlangıç çalışmaları daha:
bu sporun sokakta yapılması (ukrayna'da baya popüler):
mesela parklarda bu tip yerler görürüz:

işte bu yerler calisthenics alanlarıdır.
durmayın spor yapın.
sağlıklı, zinde kalın ve hoşça kalın.*
devamını gör...
anlam belirsizliği
noktalama işareti eksikliği, zamir eksikliği, karşılaştırma yanlışlığı gibi nedenlerle oluşan anlatım bozukluğudur.
edebiyata ve dile hakim olan insanların, bu konu ile haşır neşir olanların oldukça hassas olduğu bu konu yukarıda saydığım nedenler dışındaki bazı nedenlerden de kaynaklanabilir.
iki insanın yazarak anlaşmaya çalışması durumunda da konuşurken de aynı sorunun farklı türlerini yaşama ihtimalleri vardır.
çünkü ister konuşurken olsun ister yazılı olsun sözcükler onlara anlam yükleyen kişinin zihninden çıkıp havaya temas ederken başka bir anlama gelir, bu sözü okuyarak ya da duyarak algılayan kişinin zihninde ise bambaşka bir somutluğa bürünür.
örneğin; siz “ütopyalar güzeldir” diyerek evinizin artık gül koktuğunu belirtmek isterken bir yandan da ferhan şensoy üstadın önünde saygıyla eğilirken bu sözü okuyan ya da duyan kişi ütopya sözcüğündeki imkansızlığı algılayabilir.
ya da yüzündenleriniz zamanla, çok da doğru ve isabetli bir şekilde sayendeye dönüşebilir. sizin içinizdeki olumsuz sözcükler bir bir olumlu sözcüklere evrilebilir.
hatta zaman içinde iki kişinin algıları birbirine karışmaya başladığında sözcükler anlam belirsizliğinden kurtulup ikili bir anlam sistemi içine sığışabilir. ışık, hayat, bal, gül gibi sözcükler hiç gelmedikleri anlamalara gelebilir ve iki kişi arasında uzlaşılan anlamlar başka insanlar için daha da belirsizleşebilir.
anlam belirsizliği sözle ya da yazıyla değil temasla giderilmesi gereken bir sorundur. çözülür.
edebiyata ve dile hakim olan insanların, bu konu ile haşır neşir olanların oldukça hassas olduğu bu konu yukarıda saydığım nedenler dışındaki bazı nedenlerden de kaynaklanabilir.
iki insanın yazarak anlaşmaya çalışması durumunda da konuşurken de aynı sorunun farklı türlerini yaşama ihtimalleri vardır.
çünkü ister konuşurken olsun ister yazılı olsun sözcükler onlara anlam yükleyen kişinin zihninden çıkıp havaya temas ederken başka bir anlama gelir, bu sözü okuyarak ya da duyarak algılayan kişinin zihninde ise bambaşka bir somutluğa bürünür.
örneğin; siz “ütopyalar güzeldir” diyerek evinizin artık gül koktuğunu belirtmek isterken bir yandan da ferhan şensoy üstadın önünde saygıyla eğilirken bu sözü okuyan ya da duyan kişi ütopya sözcüğündeki imkansızlığı algılayabilir.
ya da yüzündenleriniz zamanla, çok da doğru ve isabetli bir şekilde sayendeye dönüşebilir. sizin içinizdeki olumsuz sözcükler bir bir olumlu sözcüklere evrilebilir.
hatta zaman içinde iki kişinin algıları birbirine karışmaya başladığında sözcükler anlam belirsizliğinden kurtulup ikili bir anlam sistemi içine sığışabilir. ışık, hayat, bal, gül gibi sözcükler hiç gelmedikleri anlamalara gelebilir ve iki kişi arasında uzlaşılan anlamlar başka insanlar için daha da belirsizleşebilir.
anlam belirsizliği sözle ya da yazıyla değil temasla giderilmesi gereken bir sorundur. çözülür.
devamını gör...
ölüm denince ilk akla gelen şeyler
mezar ve toprak altında yalnız kalma düşüncesi.
devamını gör...
dünyanın en güzel şiiri
seni anlatabilmek seni
iyi çocuklara
kahramanlara
seni anlatabilmek seni
namussuza
haldan bilmez
kahpe yalana
art arda kaç zemheri
kurt uyur
kuş uyur
zindan uyurdu
dışarda gürül gürül akan bir dünya
bir ben uyumadım
kaç leylim bahar
hasretinden prangalar eskittim
saçlarına kan gülleri takayım
bir o yana
bir bu yana
seni bağırabilsem seni
dipsiz kuyulara
akan yıldıza
bir kibrit çöpüne varana
okyanusun en ıssız dalgasına
düşmüş bir kibrit çöpüne
yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin
yitirmiş öpücükleri
payı yok
apansız inen akşamdan
bir kadeh, bir cıgara
dalıp gidene
seni anlatabilsem seni
yokluğun cehennemin öbür adıdır
üşüyorum kapama gözlerini... *
iyi çocuklara
kahramanlara
seni anlatabilmek seni
namussuza
haldan bilmez
kahpe yalana
art arda kaç zemheri
kurt uyur
kuş uyur
zindan uyurdu
dışarda gürül gürül akan bir dünya
bir ben uyumadım
kaç leylim bahar
hasretinden prangalar eskittim
saçlarına kan gülleri takayım
bir o yana
bir bu yana
seni bağırabilsem seni
dipsiz kuyulara
akan yıldıza
bir kibrit çöpüne varana
okyanusun en ıssız dalgasına
düşmüş bir kibrit çöpüne
yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin
yitirmiş öpücükleri
payı yok
apansız inen akşamdan
bir kadeh, bir cıgara
dalıp gidene
seni anlatabilsem seni
yokluğun cehennemin öbür adıdır
üşüyorum kapama gözlerini... *
devamını gör...
güne bir alıntı bırak
ne hoş bir güzelliği vardır;hafif adımlarla dünyadan gülümseyerek geçenlerin.kimseye bir kötülüğü dokunmadan yaşayanların, onurlu bir yaşam seçenlerin.
virgina woolf-kendine ait bir oda
devamını gör...
kalbinizi en çok kıran cümle
"olmayacak, yapamayacak"
devamını gör...
sagu
-ölen kişinin arkasından söylenen ağıt şiirleridir.
-uyaklanışı aaab,cccb şeklindedir.
-7'li hece ölçüsü ile yazılır.
-dörtlükler halinde yazılır.
-halk edebiyatında ağıta, divan edebiyatında mersiyeye benzer.
-geleneksel bir çalgı aleti olan kopuz eşliğinde söylenir.
-yuğ denilen ölüm törenlerinde söylenir.
-uyaklanışı aaab,cccb şeklindedir.
-7'li hece ölçüsü ile yazılır.
-dörtlükler halinde yazılır.
-halk edebiyatında ağıta, divan edebiyatında mersiyeye benzer.
-geleneksel bir çalgı aleti olan kopuz eşliğinde söylenir.
-yuğ denilen ölüm törenlerinde söylenir.
devamını gör...
çılgın hırsız
2010 yapımı çılgın hırsız -orijinal adıyla despicable me- çocuk, komedi türünde bir animasyon filmidir.
pierre coffin ve chris renaud yönetmenliğinde, cinco paul ve ken daurio'nun kaleminin mahsulüdür.
gru'nun karakteri analiz ederken hep bir ağızdan söylenen söz kötü karakterdir. hayatına bir anda dahil olan üç küçük kızın gru'nun içindeki baba figürünü, iyi tarafı, yufka yüreği gördüklerini ve bu sayede gru'nun değiştiğini ifade ederler.
gru aslında hepimiz kadar kötü. ortaya atılan özünde her insan iyidir safsatasına benim gibi siz de inanmıyorsanız ne demeye çalıştığımı çok iyi anlarsınız. hepimiz kötüyüz özümüzde ve iyi olmaya iyi kalmaya çalışıyoruz.
gru da öyle. o üç küçük kız çıkıp gelene kadar iyi olmak için bir nedeni yoktu. yorumların aksine kızlar çıkarmadılar o iyiliği gru iyiliği yansıtmak için bir neden buldu. biz küçük küçük hırsların peşinde koşarken, gizli saklı bir haltlar yerken gru bunları açık açık yapmaktan çekinmiyor. içini dışarı yansıtıyor. biz safi iyilik olduğumuzu iddia ederken o göğsünü gere gere nasıl kötü olunabiliri gösteriyor bize. işte katıksız samimiyet budur.
minyonların sahnelere sızıp birbirinden komik hallere girmeleri, sürekli şakalaşmaları ve tatlı tatlı birbirlerinin kuyularını kazmaları herkesleri kahkahaya boğuyor. sarı minik yaratıklar sürekli rol çalıyor ve özellikle çocuk izleyicileri güldürüyor. biraz kedilik var gibi geldi bana ama uzaylıda olabilirler emin değilim. gerçi zaten kedilerinde uzaylı olduğunu düşünürsek yine bir şekilde akraba çıkıyorlar.
agnes, margo, edith; gru'nun iyiliği seçme nedenleri. onlarda kendi tatminsiz çocukluğunu görüyor belki kim bilir? annesi tarafından biraz ötelenmiş bir çocuk minik gru, ciddiye alınmamış, sevgi gösterilmemiş... belki de kötü olma çabasının altında yatan sebep bu. bir intikam ya da bir şekilde yine de annesinin gözüne girme çabası. ama başarısız bir çaba kötü olamıyor gru. gözlere soka soka bakın ben en kötüyüm dese de üç küçük kızla birlikte ne olması gerektiğini öğreniyor.
seslendirme ekibi;
gru (ata demirer)
margo (melis severcan)
edith (mısra balkan)
agnes (idil küner)
vector (yekta kopan)
dr. nefario (faruk akgören)
mr. perkins (mazlum kiper)
miss hattie (özden ayyıldız)
fred mcdade (murat şenol)
turist baba (oğuz özoğul)
turist anne (ezel kalkan)
eleştiri oklarına maruz kalmış bir animasyon, belki beklentinin biraz altında ama ailecek ve keyifle izlenebilecek bir film. bir animasyondan ne bekliyorsanız hepsi var içinde. ayrıca karakterlerin oluşturulma şeklide çok hoş. hepsi kendine has. özellikle gru.
iyi seyirler efem.
pierre coffin ve chris renaud yönetmenliğinde, cinco paul ve ken daurio'nun kaleminin mahsulüdür.
gru'nun karakteri analiz ederken hep bir ağızdan söylenen söz kötü karakterdir. hayatına bir anda dahil olan üç küçük kızın gru'nun içindeki baba figürünü, iyi tarafı, yufka yüreği gördüklerini ve bu sayede gru'nun değiştiğini ifade ederler.
gru aslında hepimiz kadar kötü. ortaya atılan özünde her insan iyidir safsatasına benim gibi siz de inanmıyorsanız ne demeye çalıştığımı çok iyi anlarsınız. hepimiz kötüyüz özümüzde ve iyi olmaya iyi kalmaya çalışıyoruz.
gru da öyle. o üç küçük kız çıkıp gelene kadar iyi olmak için bir nedeni yoktu. yorumların aksine kızlar çıkarmadılar o iyiliği gru iyiliği yansıtmak için bir neden buldu. biz küçük küçük hırsların peşinde koşarken, gizli saklı bir haltlar yerken gru bunları açık açık yapmaktan çekinmiyor. içini dışarı yansıtıyor. biz safi iyilik olduğumuzu iddia ederken o göğsünü gere gere nasıl kötü olunabiliri gösteriyor bize. işte katıksız samimiyet budur.
minyonların sahnelere sızıp birbirinden komik hallere girmeleri, sürekli şakalaşmaları ve tatlı tatlı birbirlerinin kuyularını kazmaları herkesleri kahkahaya boğuyor. sarı minik yaratıklar sürekli rol çalıyor ve özellikle çocuk izleyicileri güldürüyor. biraz kedilik var gibi geldi bana ama uzaylıda olabilirler emin değilim. gerçi zaten kedilerinde uzaylı olduğunu düşünürsek yine bir şekilde akraba çıkıyorlar.
agnes, margo, edith; gru'nun iyiliği seçme nedenleri. onlarda kendi tatminsiz çocukluğunu görüyor belki kim bilir? annesi tarafından biraz ötelenmiş bir çocuk minik gru, ciddiye alınmamış, sevgi gösterilmemiş... belki de kötü olma çabasının altında yatan sebep bu. bir intikam ya da bir şekilde yine de annesinin gözüne girme çabası. ama başarısız bir çaba kötü olamıyor gru. gözlere soka soka bakın ben en kötüyüm dese de üç küçük kızla birlikte ne olması gerektiğini öğreniyor.
seslendirme ekibi;
gru (ata demirer)
margo (melis severcan)
edith (mısra balkan)
agnes (idil küner)
vector (yekta kopan)
dr. nefario (faruk akgören)
mr. perkins (mazlum kiper)
miss hattie (özden ayyıldız)
fred mcdade (murat şenol)
turist baba (oğuz özoğul)
turist anne (ezel kalkan)
eleştiri oklarına maruz kalmış bir animasyon, belki beklentinin biraz altında ama ailecek ve keyifle izlenebilecek bir film. bir animasyondan ne bekliyorsanız hepsi var içinde. ayrıca karakterlerin oluşturulma şeklide çok hoş. hepsi kendine has. özellikle gru.
iyi seyirler efem.
devamını gör...
lazım olur düşüncesiyle atılmayan eşyalar
çeşit çeşit şarj kablosu, ara kablo.
devamını gör...
ulu'dan başlık çalıp normal sözlük'te açmak
bunu yapanları özgün olmaya davet ediyorum.zira burada yazabilen her insanı akıl ve mantığını kullanabilen insanlar bütünü olarak düşünmekteyim .
devamını gör...
murphy kanunları
herkesin bir ucundan tuttuğu yasalardır. herkes için bir murphy yasası mutlaka vardır.
devamını gör...
isimlerin kişiliğe etkisi
ben ismimi severim. babamın; çocukluğumda beni, hep ismimin anlamını vurgulayarak sevmesinin etkisi büyük. adımın anlamına hep inandım. hayatta şanslı olduğuma da inandım. neye inanırsanız, neyi beklerseniz o gerçekleşir bence.
başka isimler konusunda ise; bazı özelliklerin ilginç bir şekilde bazı isimlerde oldukça benzer olduğunu düşünüyorum. insan, ismiyle yaşar. az ya da çok mutlaka etkisi vardır.
son bir saptama; hayatım boyunca "canan"lar ve "esra"larla hep sorun yaşadım. bu konu dikkatimi çektikten sonra da hep tetikte oldum. belki beklediğim için kendini gerçekleştiren kehanet oldu.
başka isimler konusunda ise; bazı özelliklerin ilginç bir şekilde bazı isimlerde oldukça benzer olduğunu düşünüyorum. insan, ismiyle yaşar. az ya da çok mutlaka etkisi vardır.
son bir saptama; hayatım boyunca "canan"lar ve "esra"larla hep sorun yaşadım. bu konu dikkatimi çektikten sonra da hep tetikte oldum. belki beklediğim için kendini gerçekleştiren kehanet oldu.
devamını gör...
normal sözlük patreon hesabı
benim aklım kupa ve tshirtte kaldı. ne yani bağış yapmayan yirmi bin karmayı boşuna mı toplamış olucak? ağlarım, zırlarım. *
devamını gör...
çatalhöyük
1958 yılında ingiliz arkeolog james mellaart tarafından konya'nın çumra ilçesi yakınlarında keşfedilen, yaklaşık sekiz bin yıllık bir neolitik dönem (yeni taş çağı) yerleşim yeridir. dünyadaki ilk manzara resmi buradadır. o dönem aktif bir volkanik dağ olan hasan dağı'nın püskürmesini buradaki atalarımız mağara duvarlarına nakşetmişler:

çatalhöyük'ten hasandağı aşağı yukarı böyle gözükmektedir:

çatalhöyük insanları ovada buğday ve arpa yetiştirmek gibi ilkel tarım metodlarını geliştirmişlerdi. toprak üretken, doğurgan olduğu için ana tanrıçalarını kadın olarak zihinlerinde tahayyül etmişlerdi. bu insanlar ayrıca avcılık da yapıyorlardı ve boğanın en önemli av hayvanları olduğunu biliyoruz. o zamanki boğanın şimdiki boğalardan daha da büyük olduğu gerçeğini bir kenara koyduğumuzda av esnasında sinirlenen boğanın öfkeli hırıltılar çıkararak sağa sola saldırdığını ve bir kaç çatalhöyüklüyü öldürdüğünü tahmin edebiliriz. volkanik patlamalarda püskürmenin etkisiyle havada oluşan elektriksel fırtınalar öfkeli hırıltıya benzer sesler çıkarır ve etrafına kızgın taş ve çamut fırlatır. patlamanın etkisiyle depremvari bir yer sarsıntısı da cabası. böyle bir olaya tanık olan çatalhöyüklü atalarımız o zamanki dünyasal algılarıyla bunu çevrelerindeki en tehlikeli canavar olarak gördükleri boğayla ve insanlar arasında fiziksel olarak güçlüsü erkekle özdeşleştirerek tanrılarının hasandağı'nda boğaya binen öfkeli erkekler olarak tahayyül etmişlerdi. tabii ki boğaların dizginleri kadın olan tanrıçaların elinde... bununla da ilgili bir duvar resmi var ama şu an bulamadım. bulur bulmaz ekleyeceğim.
çatalhöyüklü atalarımızın bundan 8 bin, 9 bin, 10 bin artık neyse o kadar sene önce hasandağı patladığında ne gördüklerini, ne hissettiklerini az çok anlayabilmemiz için şu videoyu izleyebiliriz:

çatalhöyük'ten hasandağı aşağı yukarı böyle gözükmektedir:

çatalhöyük insanları ovada buğday ve arpa yetiştirmek gibi ilkel tarım metodlarını geliştirmişlerdi. toprak üretken, doğurgan olduğu için ana tanrıçalarını kadın olarak zihinlerinde tahayyül etmişlerdi. bu insanlar ayrıca avcılık da yapıyorlardı ve boğanın en önemli av hayvanları olduğunu biliyoruz. o zamanki boğanın şimdiki boğalardan daha da büyük olduğu gerçeğini bir kenara koyduğumuzda av esnasında sinirlenen boğanın öfkeli hırıltılar çıkararak sağa sola saldırdığını ve bir kaç çatalhöyüklüyü öldürdüğünü tahmin edebiliriz. volkanik patlamalarda püskürmenin etkisiyle havada oluşan elektriksel fırtınalar öfkeli hırıltıya benzer sesler çıkarır ve etrafına kızgın taş ve çamut fırlatır. patlamanın etkisiyle depremvari bir yer sarsıntısı da cabası. böyle bir olaya tanık olan çatalhöyüklü atalarımız o zamanki dünyasal algılarıyla bunu çevrelerindeki en tehlikeli canavar olarak gördükleri boğayla ve insanlar arasında fiziksel olarak güçlüsü erkekle özdeşleştirerek tanrılarının hasandağı'nda boğaya binen öfkeli erkekler olarak tahayyül etmişlerdi. tabii ki boğaların dizginleri kadın olan tanrıçaların elinde... bununla da ilgili bir duvar resmi var ama şu an bulamadım. bulur bulmaz ekleyeceğim.
çatalhöyüklü atalarımızın bundan 8 bin, 9 bin, 10 bin artık neyse o kadar sene önce hasandağı patladığında ne gördüklerini, ne hissettiklerini az çok anlayabilmemiz için şu videoyu izleyebiliriz:
devamını gör...
yazarların en çok özlemini duyduğu şey
annemdir.
devamını gör...