düşündüğün kabahat.
at bence, ne kaydedersin, en çok engellenirsin.*
böylece, ne cins bir insan olduğunu, anlamış olursun.
aynada kendine bakarak, mazlum mazlum bir-iki gün sızlanır, sonra da gülersin kendine.
hatta eşe dosta anlatacak, kendinle eğlenecek bir anın olur.
renk gelir yani hayatına.
devamını gör...

erik, elma, ananas
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

taze taze bitirdiğim mehmet rauf eseridir. okurken çok keyif aldığım kısa bir hikayeydi. pek yaratıcı bir kurgusu olmasa bile oldukça akıcı bir üsubu vardı.

“...özen gösterilerek yetiştirilen çiçekler ve yemişler vardır. sonra köşede bucakta,çayırların çitlerin arasında kendi kendilerine yetişmiş çiçeklerle yemişler de vardır. insan, o özen gösterilen örneklere elbette hayran olur. ama doğanın bağış ve özeniyle kıyıda yetişeni de yakından incelersek, ne derin güzellikler buluruz. kimi zaman, bir çayır ucunda öyle bir yemişe rastlarsınız ki hayran olmamak elde olmaz. o denli çekici ve tatlıdır. işte, müjgan hanım’ı hiç tanımadan,dün gece salondaki davranışlarıyla birden görünce bana öyle geldi.onu önce hiç dikkat çekmeyen ama sonra bulunacak pek derin güzelliğe,pek olağandışı tada sahip bir çiçeğe,bir yemişe...örneğin...örneğin...ben pek severim...bir böğürtlene benzettim...”
devamını gör...

aslında şu örnek ve devamındaki soruların cevaplarını tam alabilsek, o zaman biseyler yapılabilir.

devlet okulunda öğretmenlik yapan öğretmenlerin, çocuklarını kendi eğitim verdikleri okullara değilde, özel okullara kayıt ettirmesi;
devlet okulundaki öğretmenin kendi verdiği eğitime güvenmemesi midir?
yoksa bu ülkedeki eğitim sisteminin tamamen çöktüğü anlamına mı gelir?
devamını gör...

o dönem dolar 20 kuruş arttı diye oradaki insanları vatan haini ilan eden karakter yoksunu insanların olduğu zaman dilimi.

dolar 8 tl olduğunda sus pus olduğunuz unutulmayacak haberiniz olsun!
devamını gör...

müthiş bir protesto örneğiyle karşı karşıyayız arkadaşlar. başlık yanlış değil. ablamız konsolosluk önünde gidip arabasını ateşe vermiş. instagram çıktı çıkalı böyle şovlar arttı. eskiden edebimizle kola dökerdik. yalnız filistin'e sakın yola çıkmayın. giderken selametle uğurlanırsınız da sonrasında ben mi yolladım diye bir tepkiyle karşılaşabilirsiniz. ben söyleyeyim şimdiden.

twitter.com/NoContextSag/st...

(bkz: bu neyin kafası)
devamını gör...

karluklar (627-1212); önce kök türklere bağlı olarak yaşamışlar ve kök türklerin yıkılmasında rol oynamışlardır. 751’deki talas savaşı’nda müslüman araplarla işbirliği yapan karluklar, çinlilerin yenilmesini sağlamışlardır. böylece orta asya’nın çinleşmesini önlediler. orta asya’da islamiyet’i kabul eden ilk türk boyudur.

kaynak: tarih dersi notlarımdır. bana ait değildir.
devamını gör...

"boşluklarla dolu bir yapı inşa etmek ve böylece kendime sayfada yer açabilmek, içine yerleşebilmek. asla gereğinden fazlasını katmamak, fazla yüklememek, süsleyip püsleyip donatmamak. kapıları, pencereleri açmak. duvarlar inşa etmek, sonra da onları yıkmak."

(bkz: valeria luiselli) (bkz: kalabalıkta yüzler)
devamını gör...

doctor who dizisinin 5. sezonunun 10. bölümünde işlenen ressam. oldukça güzel bir bölümdü.
devamını gör...

karanlığın rengini bilmem.
aydınlık ne demek?
mutlu olmak sevmekse sevmek aydınlık demek.
devamını gör...

bazen hayat o kadar anlamsız oluyor ki beklentilerimiz birbirine karışıyor. otobüs durağında uçak beklemek kendi hâlinde hiç gelmeyecek olanı beklemektir belki de.
devamını gör...

bu intihar olayını sık sık düşünen biriyim.

zaten intihar etmek aslında arkandan üzülecek insan kalmadığında ya da arkandan üzülecek insanların uzulmelerinin senin icin bir anlamı olmadığında edilir.

zaten bu kadar insan yaşıyorsa bir nebze de sevdiklerinin hatrı için. insan eşine dostuna tutunuyor. bazi ozel nedenler vs giriyor isine ve insanı intihara kadar sürüklüyor. sonra da sana iki yol görünüyor. ya intihar edeceksin ya da seni seven insanlar hatrina ecelin gelene kadar yaşayacaksın.
devamını gör...

bana bütün gün tezahürat yaptırabilecek başlık.
esmer, esmer!
devamını gör...

şiirlerinde ülkesinin acılarından, isyan ruhundan ve ülkesindeki insanların bitmeyen umudundan beslenen guatemala asıllı aktivist şair otto rené castillo'nun kaleminden dökülen şiir. şiirin yazıldığı orijinal dilinde* ismi ıntelectuales apolíticos ve castillo'nun yine meşhur bir şirinden ismini almış olan vámonos patria a caminar şiir derlemesinde bulunuyor. tam ismi vámonos patria a caminar, yo te acompaño olan eser şair ölmeden iki yıl önce 1965 yılında basılmıştır. dilimize tarafsız aydınlar olarak ülkü tamer tarafından çevrilen şiir ismi dahil oldukça iyi bir çeviriye sahip.

ülkü tamer çevirisi ile:


1
tarafsız aydınları
yurdumun
sorguya çekilecek
günün birinde
en basit insanları
tarafından
halkımızın.


un día,
los intelectuales
apolíticos
de mi país
serán interrogados
por el hombre
sencillo
de nuestro pueblo.


soracaklar onlara
ne yaptılar diye
ağır ağır ölürken
ulusları,
tatlı bir ateş gibi
ufacık, bir başına.


se les preguntará
sobre lo que hicieron
cuando
la patria se apagaba
lentamente,
como una hoguera dulce,
pequeña y sola.


kimse sormayacak onlara
giysilerini,
uzun öğle uykularını
yemek sonrasında,
bilmek istemeyecek kimse
anlamsız uğraşlarını,
hiçlik konusunda görüşlerini,
nasıl para kazandıklarını
felsefe yaparak.
sorguya çekilmeyecekler
yunan mitolojisi konusunda,
nasıl iğrendikleri konusunda
kendi kendilerinden,
korkuyla ölürken içlerinde bir şeyler.


no serán interrogados
sobre sus trajes,
ni sobre sus largas
siestas
después de la merienda,
tampoco sobre sus estériles
combates con la nada,
ni sobre su ontológica
manera
de llegar a las monedas.
no se les interrogará
sobre la mitología griega,
ni sobre el asco
que sintieron de sí,
cuando alguien, en su fondo,
se disponía a morir cobardemente.


sormayacaklar
nasıl vardıklarını
doğrulara
yalanın gölgesinde.


nada se les preguntará
sobre sus justificaciones
absurdas,
crecidas a la sombra
de una mentira rotunda.




2
o gün
basit insanlar,
tarafsız aydınların
kitaplarında, şiirlerinde
yer almayanlar,
her gün ekmek getirenler onlara,
süt getirenler,
çörek ve yumurta getirenler,
giysilerini dikenler,
arabalarını sürenler,
köpeklerine, bahçelerine bakanlar,
onlar için çalışanlar,
gelip soracaklar:
"ne yaptınız
acı çekerken yoksullar
içlerindeki sevgi
ve yaşam sönüp giderken?"


ese día vendrán
los hombres sencillos.
los que nunca cupieron
en los libros y versos
de los intelectuales apolíticos,
pero que llegaban todos los días
a dejarles la leche y el pan,
los huevos y las tortillas,
los que les cosían la ropa,
los que le manejaban los carros,
les cuidaban sus perros y jardines,
y trabajaban para ellos,
y preguntarán,
“¿qué hicisteis cuando los pobres
sufrían, y se quemaba en ellos,
gravemente, la ternura y la vida?”



3
tarafsız aydınları
güzel yurdumun,
cevap veremeyeceksiniz.


ıntelectuales apolíticos
de mi dulce país,
no podréis responder nada.


yiyip bitirecek sizi
bir sessizlik kuzgunu.
yüreğinizi kemirecek
zavallılığınız.
susup kalacaksınız
kendi utancınızla.


os devorará un buitre de silencio
las entrañas.
os roerá el alma
vuestra propia miseria.
y callaréis,
avergonzados de vosotros.


devamını gör...

hay maşallah
devamını gör...

olmesi gereken gelenek.

devir hizla degisiyor malum; bir gunumuz otekini tutmazken, aralarinda neredeyse asir* bulunan iki kisi neden ayni ismi tasisin ki?

isimler ister istemez hayata bir sekilde yon veriyor, kisiligin olusmasinda temel basamak gorevinde hatta. bu sebeple ki bazi isimler bazilarinda asiri sakil duruyor, olmamislik hissi veriyor.

ayrica nedir bu yaslilardaki “bana ne oohhh benim dedigim olacak” inadi? izi etrafindakilerin kalbinde iyi insan olarak birakamayan buna sariyor, buyuk marifet cunku kac yuzyillik ismi kullanmak.
hayir bi’ de gobek adi olmasi kabullenilmeyen hatta kusulen versiyonlar var, evlerden irak.

dedigim gibi; olmesi gereken gelenek, salin cocuklari dedeler, yeter.
devamını gör...

ne olduğunun önemi yok. umudunuzu kaybettiğinizde diptesinizdir.
devamını gör...

nasıl bu denli sorumsuz olabiliyorlar aklım almıyor. kişiler şikayetçi olur umarım, yoksa önü kesilmez bu durumun. daha öncesinde böyle bir durum yaşanmıştı umarım tekrarı olmaz.buradan
--- alıntı ---

almanya'da bir huzurevindeki 8 çalışana koronavirüs (covid-19) aşılarının şırıngalarının hazırlanması sırasında yapılan hata nedeniyle fazla doz verildi. aşı olan çalışanların 5’i hastaneye kaldırıldı. olay, almanya’nın mecklenburg-western eyaletindeki stralsund kentinde bulunan bir huzurevinde meydana geldi. biontech ve pfizer tarafından geliştirilen koronavirüs aşısında şırıngaların hazırlandığı sırada yapılan hata nedeniyle 8 huzurevi çalışanı fazla doz aldı. çalışanlardan 5’i hastaneye kaldırıldı.

--- alıntı ---
devamını gör...

yargıçların egemenliğidir. bu yönetim biçiminde, devleti mahkemeler ve hakimler yönetir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim