soğan doğramak
yemek için şart olmasa doğramam.lenslerim sayesinde gözlerim hiç yaşarmaz.
devamını gör...
nasıl ölünür
nasıl yaşarsak yaşayalım, ömrümüzü neye harcarsak harcayalım; kazanıp kaybettiklerimizin bile hiçbir önemi olmaksızın, hepimizin aklında aklımız ermeye başladığı andan bilincimizi sonsuz bir girdabın içine bırakacağımız ana kadar hep aynı soru dönüp dolaşır : nasıl ve ne zaman öleceğim?
bazılarının kendine göre bir cevabı vardır aslında, bazıları bu konuyu zihninin soğuk ve rüzgarlı koridorlarında hapsetmeye çalışır, kimileriyse sanki lokman hekimin bulup da kaybettiği ya da bize kaybettiğini söylediği ölmezotunu bulmuş gibi davranıp ölüm fikrini ciddiye almamak için uğraşır durur.
aslında bildiğimiz şey şu: hepimiz bir gün, bir şekilde öleceğiz. bunun nasıl olacağı zola’nın bu kitapta anlattığı kadarıyla biraz sosyo-ekonomik durumumuzla ilgili.
bize ölüm hikayeleri anlatmış zola bu küçük öykü kitabında. küçük dediğime bakmayın siz, yerinden kalkmaz bir kitap aslında, ne de olda içinde ölümü taşımakta ve herkes bilir ki ölümle yüzleşmek herkese ağır gelir. yine de tutarsızlıkların fink attığı zihnimin emirlerine uyarak kitaba küçük demeye devam edeceğim. bu küçük kitapta farklı ölüm hikayeleri var. kimi zaman zengin bir adamın ölümü, kimin zaman fukaralığın dibini görmüş bir ailenin küçük oğlunun ölümü. her hikayede yazar elini uzatıp bize dokunuyor gibi. o kadar gerçek hikayeler bunlar. özelikle dördüncü hikayeye dikkat etmenizi öneririm.
bazılarının kendine göre bir cevabı vardır aslında, bazıları bu konuyu zihninin soğuk ve rüzgarlı koridorlarında hapsetmeye çalışır, kimileriyse sanki lokman hekimin bulup da kaybettiği ya da bize kaybettiğini söylediği ölmezotunu bulmuş gibi davranıp ölüm fikrini ciddiye almamak için uğraşır durur.
aslında bildiğimiz şey şu: hepimiz bir gün, bir şekilde öleceğiz. bunun nasıl olacağı zola’nın bu kitapta anlattığı kadarıyla biraz sosyo-ekonomik durumumuzla ilgili.
bize ölüm hikayeleri anlatmış zola bu küçük öykü kitabında. küçük dediğime bakmayın siz, yerinden kalkmaz bir kitap aslında, ne de olda içinde ölümü taşımakta ve herkes bilir ki ölümle yüzleşmek herkese ağır gelir. yine de tutarsızlıkların fink attığı zihnimin emirlerine uyarak kitaba küçük demeye devam edeceğim. bu küçük kitapta farklı ölüm hikayeleri var. kimi zaman zengin bir adamın ölümü, kimin zaman fukaralığın dibini görmüş bir ailenin küçük oğlunun ölümü. her hikayede yazar elini uzatıp bize dokunuyor gibi. o kadar gerçek hikayeler bunlar. özelikle dördüncü hikayeye dikkat etmenizi öneririm.
devamını gör...
medeniyete canavar diyen marş
istiklal marşının yazıldığı dönemde avrupa medeniyetinin yaptıklarını internette küçük bir araştırma yapsa görecek yazarımız. ama batılı biri ne olursa olsun "medeni" biridir diye düşünüyorsa bilemem.
amerika'da, avusturalya'da, asya'da, afrika'da avrupa medeniyetinin neler yaptığını, katliamları... oku, araştır ondan sonra gel mehmet akif'e laf söyle.
kongo'lu küçük çocukların fazla çalışmadığı için ellerini kesen "medeni" fransızca konuşanların yada hindistan'da dokuma ustalarının ellerini kesip, bize mecbur kalsınlar, ingiliz malı alsınlar diyen "medeni" ingilizlerin yaptıklarını internette araştır bir zahmet.
amerika'da, avusturalya'da, asya'da, afrika'da avrupa medeniyetinin neler yaptığını, katliamları... oku, araştır ondan sonra gel mehmet akif'e laf söyle.
kongo'lu küçük çocukların fazla çalışmadığı için ellerini kesen "medeni" fransızca konuşanların yada hindistan'da dokuma ustalarının ellerini kesip, bize mecbur kalsınlar, ingiliz malı alsınlar diyen "medeni" ingilizlerin yaptıklarını internette araştır bir zahmet.
devamını gör...
odtü'lü olmanın zorlukları
(bkz: öteki dünya teknik üniversitesi)
edit: başlık ödtü'lü olmanın.. olarak açılmıştı. tşkler moderasyon.
edit: başlık ödtü'lü olmanın.. olarak açılmıştı. tşkler moderasyon.
devamını gör...
zengin olunca yapılacak ufak şımarıklıklar
eğer zengin olursam çayı, içme suyuyla demleyeceğim. hatta kahveyi de içme suyuyla yapacağım.
allah'ım nasip et o gunleri. *
allah'ım nasip et o gunleri. *
devamını gör...
sevilen insan tipi
merhametli ve neşeli insandır.
devamını gör...
uykusuzkahve
yazmazsam gözüm açık giderdi. aman da aman, bizim minnoş, pofuduk kalpli modumuz. modluktan önce de takip ederdim mod olunca da çokça gururlandırdı. o güzel kalbi hep sıcacık kalsın, sabrı çok olsun, yolu denizlere, yıldızlara çıksın..
devamını gör...
kötü insanları tanıma senesi
düşersem yanarım şarkısında ''yediğim darbelerle sığındım rabb'ba 365 gün 52 berbat hafta ağıtlarımla rafta en büyük destekler çıkarsızlıktan ötürü lafta'' diyerek içimi delen sözlerin geçtiği albümdür.
devamını gör...
beni beni
bihterini yazmıştım silinmiş halbuki bilenler çoktan beğendi bile. beni beni bihterini aşk-ı memnu dizisi karakteri bihterin efsanevi repliğidir.
devamını gör...
erkek dediğin 1.90 ve kaslı olur
diye buyurdu 1.50 boyunda ki kız.
devamını gör...
huzursuzluk
(bkz: zülfü livaneli) ‘nin (bkz: doğan kitap) yayınevinden ocak 2017’de çıkan kitabıdır.
ibrahim isimli kahramanımızın, çocukluk arkadaşı hüseyin’in ölüm haberini aldıktan sonra, ikisinin de doğum yeri olan mardin’e gidip; hayatını araştırmasıyla gelişen olayların anlatıldığı güzel bir kitaptır.
kitap yazımı için livaneli’nin işid zulmüne maruz kalan ezidilerin yaşadıklarından ilham aldığı açıktır.(böylesine kötü gerçeklikler için ‘ilham’ gibi güzel bir kelime doğru bir tercih oldu mu emin değilim. esinlenmek olabilir miydi onu da bilmiyorum.) bu yüzden ezidiler ve ezidilik ile ilgili kıymetli bilgiler vermesi açısından da önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum.
zulüm insanoğlunun hakikatidir. kitabı okuduğum süre zarfında içimde uyanan merhamet duygusu bana kendimi çok tuhaf hissettirdi. bir yandan merhamet sahibi olduğumu düşündüren bir vicdan mastürbasyonu ile kendimi iyi hissettim. sonra böyle hissettiğim için çok utandım. bu vicdani mastürbasyonun içimi birazcık olsun rahatlatmış olmasından utandım. sonra öfkelendim. kendime kızdım. bu anlık rahatlık hissi bugüne kadar savunduğum tüm değerlerime, etik anlayışıma, ahlakıma tersti, örtüşmüyordu. böyle bir insan olduğum için kendime çok öfkelendim… çünkü dostlarım, merhamet maalesef ki zulüm derdine deva olmuyor…
öfkelendim.
öfkelendim çünkü o vicdani rahatlama, bir kabullenişti…
kendime öfkelendim çünkü ahmet hamdi tanpınar’dan bir şey öğrenmiştim:
‘’zulmü her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur…’’
işte sanıyorum bu yüzden, denk geldiğimiz tüm zalimlere, zorbalara, zulümlere karşı öfkemizi diri tutmamız gerektiğine inanıyorum…
son olarak kesinlikle okunmasını tavsiye ettiğim bu kitaptan küçük bir anekdot paylaşmak istiyorum:
“harese nedir bilir misin oğlum?
arapça eski bir kelimedir.
bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir.
develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır.
deve, dikeni yedikçe ağzı kanar.
tuzlu kanın tadı, dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider.
kanadıkça yer, bir türlü kendi tadına doyamaz…
ortadoğu’nun adeti budur, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz.
kendi tadının kanından sarhoş olur...”
ibrahim isimli kahramanımızın, çocukluk arkadaşı hüseyin’in ölüm haberini aldıktan sonra, ikisinin de doğum yeri olan mardin’e gidip; hayatını araştırmasıyla gelişen olayların anlatıldığı güzel bir kitaptır.
kitap yazımı için livaneli’nin işid zulmüne maruz kalan ezidilerin yaşadıklarından ilham aldığı açıktır.(böylesine kötü gerçeklikler için ‘ilham’ gibi güzel bir kelime doğru bir tercih oldu mu emin değilim. esinlenmek olabilir miydi onu da bilmiyorum.) bu yüzden ezidiler ve ezidilik ile ilgili kıymetli bilgiler vermesi açısından da önemli bir kitap olduğunu düşünüyorum.
zulüm insanoğlunun hakikatidir. kitabı okuduğum süre zarfında içimde uyanan merhamet duygusu bana kendimi çok tuhaf hissettirdi. bir yandan merhamet sahibi olduğumu düşündüren bir vicdan mastürbasyonu ile kendimi iyi hissettim. sonra böyle hissettiğim için çok utandım. bu vicdani mastürbasyonun içimi birazcık olsun rahatlatmış olmasından utandım. sonra öfkelendim. kendime kızdım. bu anlık rahatlık hissi bugüne kadar savunduğum tüm değerlerime, etik anlayışıma, ahlakıma tersti, örtüşmüyordu. böyle bir insan olduğum için kendime çok öfkelendim… çünkü dostlarım, merhamet maalesef ki zulüm derdine deva olmuyor…
öfkelendim.
öfkelendim çünkü o vicdani rahatlama, bir kabullenişti…
kendime öfkelendim çünkü ahmet hamdi tanpınar’dan bir şey öğrenmiştim:
‘’zulmü her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur…’’
işte sanıyorum bu yüzden, denk geldiğimiz tüm zalimlere, zorbalara, zulümlere karşı öfkemizi diri tutmamız gerektiğine inanıyorum…
son olarak kesinlikle okunmasını tavsiye ettiğim bu kitaptan küçük bir anekdot paylaşmak istiyorum:
“harese nedir bilir misin oğlum?
arapça eski bir kelimedir.
bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir.
develerin çölde çok sevdiği bir diken vardır.
deve, dikeni yedikçe ağzı kanar.
tuzlu kanın tadı, dikeninkiyle karışınca bu, devenin daha çok hoşuna gider.
kanadıkça yer, bir türlü kendi tadına doyamaz…
ortadoğu’nun adeti budur, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz.
kendi tadının kanından sarhoş olur...”
devamını gör...
kimetsu no yaiba
ailesi ghoul’lar tarafından katledilen tanjiro adındaki gencin, kendini eğiterek ve zamanla güçlenerek michael jackson kılıklı bir baş kötü ile verdiği savaşı konu edinen anime manga. animesi ilk sezon finalini muhteşem bir bölümle yaptı. bir sonraki arc ise sinema filmi olarak geldi.
geçen sene çıkan filmi, japon sinemalarında açılış haftasında, 4.6 milyar jpy ile tüm zamanların en yüksek hasılatını yaparak rekor kırmıştır.
geçen sene çıkan filmi, japon sinemalarında açılış haftasında, 4.6 milyar jpy ile tüm zamanların en yüksek hasılatını yaparak rekor kırmıştır.
devamını gör...
türk gençliğinin haksızlıklara ses çıkarmaması
çünkü ses çıkarırsa nerede olacağı bellidir. çok da durumu yoksa ve ailesini düşünüyorsa ses çıkartmamak durumunda kalır. elbetteki yanlıştır fakat günümüzde gelinen yer bundan ibarettir. tabii bir de öğrenilmiş çaresizlik durumu vardır ki ailesi ona böyle öğretmiştir. çevresinden hep böyle görmüştür ve o da yaşamını böyle idame ettirir.
devamını gör...
yöneticinin gözden düştüğü an
vay aliminyum, helios'un ifşası düştü galiba diye düşündüm bir an, tanımı okudum kendime geldim.* yoksa link aramaya başlayacaktım.*
devamını gör...
mitosfer
12 madalyalı tanımı olan, kaliteli yazar.
nickini genel manada stratosfer algıladığım, lakin mitleri ile sanat kaygısı güden tanımlarını bildiğim için aklımı troposferden, kısa zamanda yeryüzüne indirdiğim güzide yazarımız..
kendisine mitsel bir de gif bırakarak, nickaltını serbest bırakıyorum.*
nickini genel manada stratosfer algıladığım, lakin mitleri ile sanat kaygısı güden tanımlarını bildiğim için aklımı troposferden, kısa zamanda yeryüzüne indirdiğim güzide yazarımız..
kendisine mitsel bir de gif bırakarak, nickaltını serbest bırakıyorum.*

devamını gör...
x denince akla gelenler
tuhaf başlık silsilesi hakkında yapılan haklı serzenişe konu olan cümle.
savunma olarak "formata uygun olduğu sürece her başlık açılabilir." diyorsunuz ve biz de bunu kabul ediyoruz ama sorun "formata uygun olsa da, akla gelen her başlık açılmalı mıdır?" sorusunun cevabında yatıyor. bu tür başlıkların sonu yok. ayakkabı çekeceği denince akla gelenler'den tutun, kara delik denince akla gelenler'e kadar tüm akla gelenler birer başlık olabilir. bu hale getirilen bir sözlükte yazmayı, bu başlıkları açanlar dahil, kimse istemeyecektir.
yapmayın lütfen.
savunma olarak "formata uygun olduğu sürece her başlık açılabilir." diyorsunuz ve biz de bunu kabul ediyoruz ama sorun "formata uygun olsa da, akla gelen her başlık açılmalı mıdır?" sorusunun cevabında yatıyor. bu tür başlıkların sonu yok. ayakkabı çekeceği denince akla gelenler'den tutun, kara delik denince akla gelenler'e kadar tüm akla gelenler birer başlık olabilir. bu hale getirilen bir sözlükte yazmayı, bu başlıkları açanlar dahil, kimse istemeyecektir.
yapmayın lütfen.
devamını gör...
yoldaş benjamin'in alkolik olması
ıciyorsa vardir elbet bir nedeni diyerekten acıyıp, dustugu o icki ficisinin icinden cikarmamiz gerektigi kanaatindeyim. yaziktir, gunahtir yapmayalim...ciplak fotograflarinin yayilmasi halinde cok daha kotu yollara dusebilecegini unutmayalim. pavyonlarda 35'lik votka karsiligi bacak elletmesinin onune gecelim. dusene bir de biz vurmayalim... homeros bu cirkin cikarimlarim sonrasi adminden ceza yersem sorumlusu sensin bilesin
devamını gör...
maruz kalınmak istenmeyen sorular
ben, beni tanıdığına inanan ama tanımayan insanların sorularına gıcığım.
ama sen gayet sağlıklı bir genç kızsın. niye evlenmeyi düşünmüyorsun?
lgbt+ insanlara hasta diyor, bana ‘sen onlar gibi değilsin’ iması var. ayrıca kalıplaşmış insan hayatını yaşama zorunluluğu taşıyor.
ben bir de insan gibi cevap veriyorum.
‘başka bir insanın yaşam sorumluluğunu, varlığını, hayatını, maddi manevi istemiyorum.’
sonrasında gelen tepki biraz komik. böyle düşünmüş, aklına yatmış ama mutlak reddetmesi gereken bir şey gibi;
‘* yok yok, * evlilik güzel şey. * hasta olunca bir çorba yapanın olur’ *
edit: diğer çoğu soruya ‘sizi alakadar etmez/ sana ne?’ dediğim doğrudur. derim yani.
ama sen gayet sağlıklı bir genç kızsın. niye evlenmeyi düşünmüyorsun?
lgbt+ insanlara hasta diyor, bana ‘sen onlar gibi değilsin’ iması var. ayrıca kalıplaşmış insan hayatını yaşama zorunluluğu taşıyor.
ben bir de insan gibi cevap veriyorum.
‘başka bir insanın yaşam sorumluluğunu, varlığını, hayatını, maddi manevi istemiyorum.’
sonrasında gelen tepki biraz komik. böyle düşünmüş, aklına yatmış ama mutlak reddetmesi gereken bir şey gibi;
‘* yok yok, * evlilik güzel şey. * hasta olunca bir çorba yapanın olur’ *
edit: diğer çoğu soruya ‘sizi alakadar etmez/ sana ne?’ dediğim doğrudur. derim yani.
devamını gör...
tarihte bugün
1920 - istanbul hükümeti, millî mücadele'yi yürüten kuvayi milliye'ye karşı, kuvayi inzibatiye'yi kurdu. bu kuvvetler, adapazarı dolaylarında çıkarılan isyanı destekledi ancak ankara hükümeti'nin düzenli birliklerine yenildi.
1936 - izmit kağıt fabrikası'nda ilk kâğıt imal edildi.
1946 - milletler cemiyeti dağıldı.
1951 - paris antlaşması imzalanarak günümüzün avrupa birliği temellerini oluşturacak olan ilk adım avrupa kömür ve çelik topluluğu kurulmuştur.
1960 - chp'yi ve basını soruşturmak üzere tbmm'de tahkikat komisyonu kuruldu. inönü, "bu demokratik rejim istikametinden ayrılıp onu baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. bu yolda devam ederseniz ben de sizi kurtaramam" dedi.
1977 - veli ballı, boston maratonu'nda ikinci oldu.
1986 - kırıkkale'nin yahşihan beldesinde askeri mühimmat depolarında yangın çıktı. kasaba boşaltıldı.
1989 - türkiye'de ilk tüp bebek, izmir'de ege üniversitesi tüp bebek merkezi'nde dünyaya geldi.
1996 - israil birlikleri lübnan'daki bir bm yerleşim birimini bombaladı: 106 sivil öldü.
1999 - türkiye'de erken genel seçimler yapıldı: dsp birinci parti oldu.
kaynak
1936 - izmit kağıt fabrikası'nda ilk kâğıt imal edildi.
1946 - milletler cemiyeti dağıldı.
1951 - paris antlaşması imzalanarak günümüzün avrupa birliği temellerini oluşturacak olan ilk adım avrupa kömür ve çelik topluluğu kurulmuştur.
1960 - chp'yi ve basını soruşturmak üzere tbmm'de tahkikat komisyonu kuruldu. inönü, "bu demokratik rejim istikametinden ayrılıp onu baskı rejimi haline götürmek tehlikeli bir şeydir. bu yolda devam ederseniz ben de sizi kurtaramam" dedi.
1977 - veli ballı, boston maratonu'nda ikinci oldu.
1986 - kırıkkale'nin yahşihan beldesinde askeri mühimmat depolarında yangın çıktı. kasaba boşaltıldı.
1989 - türkiye'de ilk tüp bebek, izmir'de ege üniversitesi tüp bebek merkezi'nde dünyaya geldi.
1996 - israil birlikleri lübnan'daki bir bm yerleşim birimini bombaladı: 106 sivil öldü.
1999 - türkiye'de erken genel seçimler yapıldı: dsp birinci parti oldu.
kaynak
devamını gör...
muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine
en uzun türkçe kelime.
hemencecik başarısızlaştırıcı hâline getiremeyeceğimiz kişilerden biriymişsiniz gibi, anlamına gelmektedir. biraz beyin yakıyor farkındayım. daha fazlası buradan..
hemencecik başarısızlaştırıcı hâline getiremeyeceğimiz kişilerden biriymişsiniz gibi, anlamına gelmektedir. biraz beyin yakıyor farkındayım. daha fazlası buradan..
devamını gör...