karma puanla olabilecek olan. burda para geçmez!
devamını gör...

slogan bir markanın satış sözüdür.

üşenme tak gerisi tak tak.
devamını gör...

kaybetmek dedin ve beni kazandın dediğim kulüptür.
devamını gör...

en ucuzu bin tl olduğundan mütevellid evimize gelemediği için ayağımıza gelmesi gereken hizmetin anonsudur.ama olsun ben genede bime gelmesini bekleyip 6 taksitle alıp keyfime bakacağımdır.*
devamını gör...

avrupa bizi kıskanıyor.
devamını gör...

bir dönem andy warhol sergisinde çalışır iken gelen insanların "andy beyefendi nerede sahi?" demeleri sonrası üzülerek yıllar önce hayatını kaybettiğini anlatırdım.

bir zamandan sonra gelen on kişiden en az sekizi bu soruyu sorunca ben de detaylıca ölümünü anlatmaya başladım ama adamı her seferinde farklı öldürüyordum. bi gün kendisinin samsun'da araba kazasında öldüğünü söyler, tüm eserlerini lösev'e bağışladığını söylerdim, ilk zamanlar balkondan düştü, araba çarptı, ikinci kez vuruldu, dostu tarafından bıçaklandı gibi şeyler söylüyordum.

sonraları bi tık daha farklı sallayayım bakayım dedim, "warhol'u cıa öldürdü, kgb adına casusluk yapmış...", "abi adamı kubrick gibi gizli örgütler yok etti, çorba konservelerine bakınca *burada her seferinde latince bir şey sallardım...* yazıyormuş, anlamı da bizi hep izlediler, bizi kontrol ediyorlarmış." diye gelişigüzel sallardım. bizim milletin bu kadar komplo teorisi aşığı olduğunu o dönem daha detaylı öğrendim, o zamana kadar kenarda köşede eserleri anlatan bi garibandan çok daha farklı bi yere terfi ettim, yaşlı amcalar, teyzeler, beyaz yakalı takım falan, kime anlatsam "ya başka neler biliyorsunuz? kafeteryada çay ısmarlayayım sizlere" demeye başladılar. çıkarken yüzünüze tiksinir gibi bakan bu insanlar çok daha nazik olmaya başladılar, çok şaşırıyordum. galerinin müdürüne gidip, "şu arkadaş çok güzel anlattı, size de ona da teşekkür ederiz..." diyen insanlar vardı.

neyse ki aks müdürü olayı fark etti de kandırma milleti günah dedi.
daha sonra kalben'in don kişotlu illüstrasyonunu soran insanlara "jeanne d'arc, orleans kuşatmasında en önde savaşıyor." diye anlatmışlığım da vardı. ne güzeldi aks'de çalışmak ya...
devamını gör...

pame'yle yolculuk bu kez dünyanın öbür ucuna!

baharın kendini yavaş yavaş yaza bırakmaya hazırlandığı şu günlerde akdeniz havasını latin müziğine katıp ortalığı şenlendirmeye geliyoruz. cha cha'lar,rumbalar, salsalar ve hatta sambaların gizlendiği yunanca şarkılar, bu haftaki pame'nin temasını oluşturuyor.

yunan müziği içinde latin tınılarının varlığı hayli eski. bu yolculuğun başladığı taş plak kayıtlarından yakın zamanlı şarkılara kadar günümüze erişmiş hareketli tınılar içinizi kıpır kıpır edecek. ayrıca yeni nesil genç sanatçıların farklı türleri başarıyla harmanladığını biz dinleyenlere kanıtlayan şahane örneklerle kulakların pasını atacağız.

pazar gününü eğlenerek, hatta dans ederek bitirmek için sizleri bu akşam 22:30'da sözlük radyosuna bekliyoruz.

radyo.kafasozluk.com
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

---
edit: programın çalma listesine erişebileceğiniz liste şöyle:
youtube.com/playlist?list=P...
devamını gör...

tarihte bugün , 8 mart dünya kadınlar günü dür. kutlu olsun.

şu an hayatta olan kadınlar da ,bugünü özel olarak kutlayacak duyguyu ve heyecanı bıraktılar mı acaba ?
insan olmanın vasfını taşımayan zalim ve kalbi kararmışlar var olduğu sürece, çoğu kadın bugünü ve diğer günleri istediği gibi güzel yaşayıp kutlayamayacak.

kadının yaşama sevincinin elinden alınmadığı ve sözde değil özde insan olunduğu o gün, sevgiyle kutlanır.



emine supçin in dediği gibi ,
dinle küçüğüm: ağaca güvenebilirsin. bilirsin ki elma ağacı elma verir, erik değil.
hayvanlara güvenebilirsin; çünkü aslan, aslan gibi davranır maymunluk etmez.
ama insana güvenemezsin; zira o, yüzüne gülümserken arkasında hançer gizleyebilen tek yaratıktır.

devamını gör...

"elalemin evinin bile evi var, benim bir evim yok" deyip fukaralığıma küfrettiğim başlıktır.
devamını gör...

soğumuş ve yumuşamış patates kızartmasıdır. lezzetli olmasından değil belki de nostaljik olmasından olsa gerek diye düşündüğüm durum.
devamını gör...

insana kendisini; tedavisi olan bir hastalığı teşhis etmiş ama ilacını verememiş doktor gibi hissettiren durumdur. kendini yetersiz hissedersin, eksikliklerinin bir şekilde farkındasındır, çözümü de bulursun ama bulduğun çareyi uyguladığın halde bile kendini yetersiz hissetmeye devam edersin.
devamını gör...

(bkz: hugo'da küfreden çocuk)
devamını gör...

insanların ses ve davranışlarını aynı anda ve doğrudan doğruya veren radyo, televizyon veya internet yayını.
devamını gör...

bu sayfayı açıp, bu yazımı görüp ve hala bu yazıyı okuyorsan bil ki aynı yollardan geçtik. hayatımdan eksikiğini asla hayal bile edemeyeceğim kendimden çok sevdiğim birinin beni doğum günü hediyesi olarak terk ettiği bir dönemden geçtim yakın zamanda. kimseye anlatamadım açamadım içimi çünkü o vardı sadece benim için. ilk gün hayatımda ağlamanın tanımını yeniden keşfettim doğrusu. ilk hafta hayatım artık sanki bobmoş gibi hissettim. ayrılık evrelerini yaşayacaksın. için parçalansın ama kendine asla zarar verme. fotoğraflarını bile silmedim uzun süre. sonra yedekledim hepsini bir daha açmamak üzere. ve onları kaldırırken artık ona karşı olan duygusallığımı yitirdiğimi fark ettim. hayatıma güzel şeyler kattı ama geçmiş yaşandı ve bitti. tezcümle ayrılığı yaşa acını yaşa. yaşamazsan uzun süre sonra o acı seni kovalar yaşaman için. yaşamadan bırakmayacak çünkü biliyorum. özsaygını asla kaybetme. kendine yapacağın en güzel iyilik kendini sevmektir bunu unutma. hayat gibi bu da geçecek...
devamını gör...

ben ne ara geldim bu yaşa diye sorgulamaktır. daha dün lisede uzun eşek oynuyorduk.
devamını gör...

espri patlatabilen... etkilendim doğrusu.
devamını gör...

yazar, varını yoğunu harcamış, emek sarf etmiş, biz okuyalım diye. bazen okumaya bir başlıyorum, sonra dikkat dağılıyor. okumasam acaba ne yazılmış diye pişman oluyorum. okusam bu seferde şahsıma hitap eden, anlaşılır bir tanım olmamış diye okuduğuma pişman oluyorum .
anlayacağınız uzun olmasına uzun, tanımdan fazla bir destan yazılmış ama işte gel gör ki yazıya başlayıp bitirene kadar da dışarıda mevsim değişiyor.
devamını gör...

ebu sufyan'ın karısı ve halife muaviye'nin annesi olan hind'e verilen isim. babası bedir savaşı'nda hamza tarafından öldürülen hind'in, uhut savaşı'nda hamza öldürülünce cesedini parçalayıp karaciğerini ısırdığı rivayet edilir. bundan dolayı ciğer yiyen kadın unvanını almıştır.
devamını gör...

cebir'de,a+b,a-b gibi iki terim'den oluşan ifadelerdir.
devamını gör...

ben ıvan milinskiyi severek takip ediyorum tanımlarını okurken tebessüm ediyorum demek istediğim başlıktır. ayrıca psg adlı yazar arkadaşın da tanımlarını seviyorum.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim