yarın anne olacağını düşünmeden yaşayan kadın
kadın kadar başınıza taş düşsün...
sadece kadındır ....
kadın.
sadece kadındır ....
kadın.
devamını gör...
çiçek açmış genç kızların gölgesinde
bir marcel proust eseri. kayıp zamanın izinde serisinin ikinci kitabıdır.
öncelikle kitap hazmetmesi çok zor olan bir kitap. öyle elinize alıp hazmederek rahat rahat okuyacağınız bir kitap değil. yani bence öyle.
kitabı uzun bir sürede okudum hatta okurken araya başka kitaplar aldım. uzun cümleler, detaylı betimlemeler, müthiş tasvirler insana hem keyif veriyor hem sizi çok zorluyor.
yazarın gözlemleri son derece nefis. zaten size keyif veren kısmı burası oluyor. gençlik, aşk, kıskançlık, ilişkiler, hayat, yaşamak gibi konular üzerine nefis gözlemler yapmış ve bunu ustalıkla cümlelere aktarmış.
kitap yazıldığı dönemi çok iyi anlatıyor. sebebi proust olması tabii. hayatımızda yaşadığımız veya elbet bir gün yaşayacağımız anıları veya olayları o kadar güzel aktarıyor ki şaşırıp kalıyorsunuz.
ilk kitapta da dikkatimi çekmişti. yazar bazı konularda öyle bir yazıyor ki " aaa cidden öyle ya" diyorsunuz. bol bol "harbiden lan" cümlesini kuruyorsunuz.
aslında normal ve sade olan olayları çok güzel anlatıyor.
gençliğimizde yaşadığımız sevgi ve aşk kavramlarını, yaşadıklarımızı, hissettiklerimizi okuyoruz. okurken keyif alıyoruz. bazen zorlanıyoruz ve sindiremiyoruz.
normalde kitap okurken veya bir metin okurken cümleleri okursunuz ve anlayarak devam edersiniz.marcel proust ve kayıp zamanın izindeserisinde cümleleri defalarca okuyorum. o yüzden hazmetmesi zor bir eser demiştim. defalarca bir cümleyi anlamak ve yazar ne anlatmak istemiş diye düşünmekle geçiriyorum. bu bazen keyif veriyor bazen sıkıcı oluyor.
kitabı okumadan önce bir youtuber tavsiyesiyle "suçluyorum" kitabını okumuştum. iyi ki okumuşum diyorum. okumak şart değil ama okursanız iyi olur diyebilirim. (bkz: suçluyorum)
üçüncü kitaba geçmeden önce biraz başka yazarları okuyup proust metinlerini özlemeye çalışacağım. seri iyi gidiyor. böyle devam edeceğini düşünüyorum. kitabı ve seriyi tavsiye ederim.
sebebi ise kitabın arkasında yazıyor. bence kitabı çok iyi anlatan bir cümle.
kayıp zamanın izinde hem komik romandır hem trajik roman, hem serüven romanıdır hem şiirsel roman, hem düşlerin romanıdır hem de imgeler romanı...
öncelikle kitap hazmetmesi çok zor olan bir kitap. öyle elinize alıp hazmederek rahat rahat okuyacağınız bir kitap değil. yani bence öyle.
kitabı uzun bir sürede okudum hatta okurken araya başka kitaplar aldım. uzun cümleler, detaylı betimlemeler, müthiş tasvirler insana hem keyif veriyor hem sizi çok zorluyor.
yazarın gözlemleri son derece nefis. zaten size keyif veren kısmı burası oluyor. gençlik, aşk, kıskançlık, ilişkiler, hayat, yaşamak gibi konular üzerine nefis gözlemler yapmış ve bunu ustalıkla cümlelere aktarmış.
kitap yazıldığı dönemi çok iyi anlatıyor. sebebi proust olması tabii. hayatımızda yaşadığımız veya elbet bir gün yaşayacağımız anıları veya olayları o kadar güzel aktarıyor ki şaşırıp kalıyorsunuz.
ilk kitapta da dikkatimi çekmişti. yazar bazı konularda öyle bir yazıyor ki " aaa cidden öyle ya" diyorsunuz. bol bol "harbiden lan" cümlesini kuruyorsunuz.
aslında normal ve sade olan olayları çok güzel anlatıyor.
gençliğimizde yaşadığımız sevgi ve aşk kavramlarını, yaşadıklarımızı, hissettiklerimizi okuyoruz. okurken keyif alıyoruz. bazen zorlanıyoruz ve sindiremiyoruz.
normalde kitap okurken veya bir metin okurken cümleleri okursunuz ve anlayarak devam edersiniz.marcel proust ve kayıp zamanın izindeserisinde cümleleri defalarca okuyorum. o yüzden hazmetmesi zor bir eser demiştim. defalarca bir cümleyi anlamak ve yazar ne anlatmak istemiş diye düşünmekle geçiriyorum. bu bazen keyif veriyor bazen sıkıcı oluyor.
kitabı okumadan önce bir youtuber tavsiyesiyle "suçluyorum" kitabını okumuştum. iyi ki okumuşum diyorum. okumak şart değil ama okursanız iyi olur diyebilirim. (bkz: suçluyorum)
üçüncü kitaba geçmeden önce biraz başka yazarları okuyup proust metinlerini özlemeye çalışacağım. seri iyi gidiyor. böyle devam edeceğini düşünüyorum. kitabı ve seriyi tavsiye ederim.
sebebi ise kitabın arkasında yazıyor. bence kitabı çok iyi anlatan bir cümle.
kayıp zamanın izinde hem komik romandır hem trajik roman, hem serüven romanıdır hem şiirsel roman, hem düşlerin romanıdır hem de imgeler romanı...
devamını gör...
hayatınızın mottosu olan sözler
“eğer yumurtalar kırıldıysa çoktan, onlardan çok güzel bir omlet yapmalı.”
nerede duyduğumu hatırlamıyorum ama beni çok etkilemişti.
-yumurtaları hep kırdığım için sanırım*-
nerede duyduğumu hatırlamıyorum ama beni çok etkilemişti.
-yumurtaları hep kırdığım için sanırım*-
devamını gör...
mitosfer
yazarlıktan editörlüğe, editörlükten moderatörlüğe şöhret basamaklarını hızla çıkan yepisyeni transferimiz. aramıza hoş geldin!
devamını gör...
yös'e girmeden eczacı olup atanan suriyeli
ben de kendimi eczacı ilan ediyorum. gönüllere şifa veriyorum. şaka bir yana yine şaşırmadığım bir haber daha.
devamını gör...
adalet peşinde
hayatımda izlediğim en iyi filmlerden biri. gerrard butler'ın oyunculuğu aşmış artık leonidas'ın etkisinden kurtulmuştur bu film sayesinde. şiddetle tavsiye edilir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının çizimleri
devamını gör...
radyonun yerinde duramaması
arrrrrkadaslar kortkortkort!*
oncelikle biraz konusur, az sarki dinler, ucundan kafa utuler, olaysiz dagiliriz dedigimiz yayinin buralara gelecegini tahmin edemeyisimize bir nilufer;
sonralikla yalniz birakmayisiniza, eslik edisinize ve dahi ortak olusunuza bir kalp birakiyorum.
sevgili ekip arkadasim kafadandeniz; bir saatligine basladigimiz ve uc koca saat boyunca car car konustugumuz -kapatirken de belirttim ama- yayin boyunca bana katlandigin icin tekrar tesekkur ediyorum sana, enerjine saglik.*
duracelliniz hepinize keyifli sozlukler diler.
havuc kemirin, radyoyu dinleyin, sozluk’u sevin, mutlu kalin!
oncelikle biraz konusur, az sarki dinler, ucundan kafa utuler, olaysiz dagiliriz dedigimiz yayinin buralara gelecegini tahmin edemeyisimize bir nilufer;
sonralikla yalniz birakmayisiniza, eslik edisinize ve dahi ortak olusunuza bir kalp birakiyorum.
sevgili ekip arkadasim kafadandeniz; bir saatligine basladigimiz ve uc koca saat boyunca car car konustugumuz -kapatirken de belirttim ama- yayin boyunca bana katlandigin icin tekrar tesekkur ediyorum sana, enerjine saglik.*
duracelliniz hepinize keyifli sozlukler diler.
havuc kemirin, radyoyu dinleyin, sozluk’u sevin, mutlu kalin!
devamını gör...
iskan politikası
osmanlı döneminde rumeli ve balkanlarda fethedilen topraklara , doğudan anadolu'ya gelen türkmen boylarından insanların yerleştirilmesi politikasıdır.
bu politikanın asıl amaçları bölgeyi islamlaştırmak ve türkleştirmek ve devletin bölgedeki egemenliğini kalıcı kılmaktır.
bu politikanın asıl amaçları bölgeyi islamlaştırmak ve türkleştirmek ve devletin bölgedeki egemenliğini kalıcı kılmaktır.
devamını gör...
kazıklı maria
(bkz: bitti demediniz mi lan)
devamını gör...
yaş ilerledikçe azalan şeyler
kolajen.
devamını gör...
galip tekin
korku, nefret, aşk, cinayet ne kadar olumsuz öğe varsa hikayelerinde işliyor. çizgiler iyice korkunç ve karamsardır. bazıları onu deli olarak nitelendirilse de hayranları onun gayet aklı başında olduğunu bilir.ben de kendisini televizyonda yayınlanan acayip hikayeler serüveniyle öğrenmiştim geç bir tanışmışlık olsada kafasını çok sevdiğim karikatüristtir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının ses tonları
ses kayıtlarının gönderildiği bir radyo programı vardı. yayıncı sanırım vakit ayıramadığından bıraktı programı. ses kayıtlarını görünce sözlüktekilerin aslında böyle bir yayın için hazır olduğunu ve keyifli bir programa katkı sağlayabileceklerini düşündüm. bence artık bu programı başka birine devir etme vakti. yok mu bir yayıncı sözlüktekilerle ortak bir iş çıkaracak?
devamını gör...
yaşamın anlamı
toplumbilimci emre kongar'ın deneme kitabıdır. hoca kendisi için yaşamın anlamını iki kelimeyle özetliyor: sevmek ve üretmek. bu bakımdan tolstoy'un yaşam felsefesini de çağrıştıyor. büyük yazar da sevmek, sevilmek ve üretmek gerektiğini söylüyordu. emre kongar yakın tarihimizin önemli isimlerinden biri olması ve yaşı dolayısıyla da pek çok olayı bizzat yaşaması bakımından dikkate değer bir isim. kültür bakanlığı müsteşarlığı yaptığı günlere de değiniyor kitabında. aziz nesin öldüğünde bütün okullarda aziz nesin köşesi kurdurduğunu anlatıyor. aziz nesin yakın dostu zaten. aydınlar dilekçesinden de bahsediyor. 12 eylül faşizmine karşı kaleme alınan dilekçe. sonradan bu dilekçenin cılkı çıkıyor ama. ibrahim tatlıses filan imzalıyor dilekçeyi. sonra askerler tepki gösterinde ibrahim tatlıses şöyle çark ediyor: "biz kahvede oturuyorduk, getirip imzalattılar. okumadık. " emre kongar bu olaydan sonra bir daha toplu imzalanan hiçbir metne katılmadığını belirtiyor. yök'ün kuruluşuna ve ihsan doğramacı'nın yediği nanelere değiniyor. eski dostu ihsan doğramacı'nın ne menem bir insan olduğunu anlatıyor. üniversiteleri baskı altına almak için nasıl hevesli olduğunu ifade ediyor. yök-kondu profesörlerden bahsediyor. bu kavram gazeteci çetin emeç'e aitmiş. yök'ün dışarıdan insanlara profesörlük unvanı dağıttığı o karanlık dönemleri anlatıyor. sanatçılara, öğretmenlere, türkücülere filan verilen profesörlük unvanını alaylı bir serzenişle anlatıyor. kendi çocukluğunu ve gelişim sürecini anlatıyor. vahidettin'in köşkünü filan. yahya kemal'in masa arkadaşı olan felsefe öğretmeni babasından bahsediyor. pardayyanlar üzerine izlenimlerini paylaşıyor. sartre konuşuyor. meşhur top sakalına karışılmasından bahsediyor. bunun karısını ilgilendirdiğini ifade ediyor. profesörlük için haksız yere bekletilen insanların yazgısını anlatıyor. kitaplardan söz ediyor. velhasıl dolu dolu denemeler bunlar. tekrar tekrar okurum bazılarını.
devamını gör...
evlenmenin artıları ve eksileri
artıları evlenmek eksileri benimle evlenmek.
devamını gör...
biseksüel
kadın olanları heteroseksüel erkekler tarafından fetişize ediliyor, çok can sıkıcı bir durum bu.
biseksüel olduğumu öğrenen görüştüğüm erkekler “ee ne zaman threesome” kafasına giriyor direkt. bir insanın birden fazla cinsiyetten hoşlanması neden seninle threesome yapmak istediği anlamına gelsin.
okcupid’de de profil kısmında biseksüel yazdığı için kaç kere “selam, biseksüelmişsin, hiç ikisiyle birden oldun mu” minvalinde mesaj aldığımı hatırlamıyorum. gidin fantezi dünyanızda ne hayal ediyorsanız edin ama karşılaştığınız biseksüel kadınlara fantezi dünyanıza göre davranmayı bırakın.
biseksüel olduğumu öğrenen görüştüğüm erkekler “ee ne zaman threesome” kafasına giriyor direkt. bir insanın birden fazla cinsiyetten hoşlanması neden seninle threesome yapmak istediği anlamına gelsin.
okcupid’de de profil kısmında biseksüel yazdığı için kaç kere “selam, biseksüelmişsin, hiç ikisiyle birden oldun mu” minvalinde mesaj aldığımı hatırlamıyorum. gidin fantezi dünyanızda ne hayal ediyorsanız edin ama karşılaştığınız biseksüel kadınlara fantezi dünyanıza göre davranmayı bırakın.
devamını gör...