feodalizm ve derebeyliği, kral ve kralcılık bitti artık yeni çağdayız bu çağda kölelik yok hepimiz özgürüz yaşasın özgür dünya.(!)

yersen.

muhtemelen orta çağ'da hiçbir derebeyinin bu kadar toprağı olmamıştır.
devamını gör...

muhabbeti saran, bilgili ve eğlenceli kişi. bir zamanlar twitch'te yayın yapıyordu. bir süredir ise hiç twitch yayını açmadı kendisi. sanırım ilgisi youtube'a doğru teveccüh etmiş artık. olsun ya, bir kere kadıköy insanıdır kendisi, adam gibi adamdır. youtuber veya streamer olsun farketmez. yine de severek izliyoruz kendisini.
devamını gör...

yağ, süt şimdi de şeker. burada mesaj mı var kek yemeyelim mi şimdi. bu ülkede yaşıyorsanız kaç yaşında olursanız olun hayat çok zor olabiliyor. ah üzümlü keklerim..
devamını gör...

tango dans bağımlısı papatya'nın pandemi yüzünden içine düşmüş bulunduğu ruh halini sembolize eden nickidir. dans etmek bünyede bağımlılık yapar, spor yapanlarda olduğu gibi.

(bkz: papatya gibisin beyaz ve ince)
devamını gör...

agora meyhanesi yayınından sonra gaza geldim. marsa gidiyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sevmediğin biriyle onu kırmamak için konuşmak zorunda kalmak.
devamını gör...

filmlerle ilgili çok şey yazmayı sevmem. fragman izlemem, gözüme sokulmadıysa kritik okumam. çoğu zaman başrolleri bile bilmem. zaten takip ettiğim bir yönetmense yeni filminden haberim olmuştur. en son kertede ise festival gösterimlerinde eğer görmediysem filmi sinemada, listeme eklemişimdir, oturur izlerim. benim gibi insanları da gözeterek sevmiyorum sinema yazma işini. çok şahsi bir konu bu çünkü. hem önceden film ile ilgili olumlu ya da olumsuz yorumlamaların bilgisine sahip olunmasını doğru bulmuyorum hem de izlediğinden aldığının yönlendirilmesini. titanik'in batacağını hepimiz biliyorduk. sinemada mesele ne anlatıldığı değildir. nasıl anlatıldığıdır. ve izleyici de anlatılanı kendine kadar, kendi gibi almalıdır.
şimdiyse bu filmle ilgili sayfalarca yazmak istiyorum. biriyle izlemiş olsam üzerinde saatlerce konuşmak isterdim. kendi kendimeyse ancak çok sınırlı konuşabilir, yazabilirim. zaten ben düşün dünyasında konuşmayı sevenlerdenim. ya da karşımda beni anlayan biri varsa, direkt ona.
yalnızdım. esasında bir açıdan iyi ki öyleydim. yalnız olmamam gerektiğini yalnızkenden daha çok, başka nasıl bu kadar "anlayabilirdim"? benim aldığım bu filmden. buyurun buradan yakın...


yaptığımız tercihler yönetiyor hayatımızı. fern gibi. kimisi bilinçli, kimisi razı geldiğimiz tercihler. evinden ayrılabileceği en erken zamanda ayrılmak fern'in bilinçli tercihi. yine gitmek isterken bo'nun yanında kalmak ise razı geldiği. istekli de olsa razı geliş razı geliştir. ve bu bokun her türlüsü kişiye zarar verir.
veda etmeyi sevmemek, yolda yeniden karşılaşmayı umanların işi. biz fern gibiler veda ederken de, sonrasında da evimizi kendimizle taşırız. hayır metafor değil.

teşekkürler chloé zhao.
en iyi filmi ya da yönetmeni alır 26 nisan'da. ikisini birden alacağını düşünmüyorum açıkçası. zaten altın küre'den sonra sürpriz değil. kesin bilgi, yayabiliriz yani.
ben gideyim ötede düşüneyim. hıhm.
devamını gör...

tüm yönetimler 3 temel organa sahiptir; yasama, yürütme ve yargı. bu 3 temel kontrol ve güç organının bir elden değil, devlet içerisindeki birbirinden bağımsız çalışabilen farklı noktalardan kontrol edilmesine ise güçler/kuvvetler ayrılığı denir.

kısaca, yasama-yürütme-yargı kurumlarının yönetimini dağıtarak, bunlardan herhangi birinin her istediğini yapmasını engeller. birbirlerine bağımlı oldukları için tek başlarına her şeyi yapamazlar ve dolayısı ile bunlardan birini kontrol eden kimse de sistemin doğal sonucu olarak dizginlenmiş olur.

peki bu güçlerin ayrı olması neden önemli? çünkü bu güçler tek elden kontrol edilirse, yani aynı kişi / kurum hem yasamada hem yürütmede söz sahibi olup yargı organını da doğrudan / dolaylı kontrol edebilirse; onu dizginleyecek, istediği gibi at koşturmasını önleyecek bir kontrol mekanizması kalmamış olacaktır. bu durumda devletin tamamı her yönüyle tek bir iradenin emrine geçer ve o irade ne buyurursa onu gerçekleştirir.

güçler birliği durumunda daha hızlı karar alınabilir, ancak bunun nedeni kararı denetleyen ve alan yerin aynı olmasıdır, sistemin marifeti değil sonucudur bu. böyle bir durumda yapılmak istenen şeyin niteliği önemsizdir çünkü zaten alınacak aksiyonu engellenme şansınız yoktur.

ve maalesef, lider(e) bağımlı halklar güçler ayrılığına gereken önemi çoğu zaman vermezler.
devamını gör...

ukde sahibi: urlalı

yun. "seni seviyorum" anlamına gelen, beste sahibinin tam olarak bilinmediği, dünya üzerinde kalbi sevgi ile çarpan herkese ait olduğundan dolayı aslında pek de bir öneminin olmadığı enfes bir geleneksel* ege ezgisi.

kökleri mikra asia yani anadolu topraklarına uzanan bu anonim parçanın güftesine ise son şeklini verenin aristidis moschos olduğuna inanılmaktadır. kendi adıma konuşacak olursam en beğendiğim yorumu yorgo dalaras'a ait olup, atina'daki irodis attikos antik tiyatrosunda sergilediği performansı tek kelimeyle büyüleyicidir.

devamını gör...

sorgulamayı günah, ayıp diye reddetmek. okumamak, her boku biliyormuş gibi yorum yapmak. din sermayesine her daim ama heer daim boyun eğmek.. liste uzar gider..
devamını gör...

et eskiden beri gücü simgeler. o yüzden.
devamını gör...

felsefenin bireye katkıları

- akla, mantığa uygun düşünmeyi sağlar.
- düşünce ve davranışlarda tutarlı olmayı sağlar.
- eleştirmeyi, sorgulamayı öğretir.
- araştırıp, öğrenmeyi sağlar.
- saygılı ve hoşgörülü olur.
-kendine olan özgüveni ve saygısı artar.
-kendi düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilir.
- özgün ve yaratıcı fikirlere karşı açık olur.
- bilim ve teknolojinin gelişmesinde etkindir.
- çevreye ve doğaya olan bilinci artar.
- dürüst, ahlaklı ve çalışkan bir birey olur.
- hayatını sorgular ve yaşamın amacını keşfeder.
- hayatı anlamlı yaşamak için sevgi, saygı, adalet, merhamet gibi duyguların önemini fark eder.
- olaylar ve kişiler arasındaki ilişkileri analiz etme ve açıklama becerisi kazanır.
- kendini sever, kendini tanır. başkaları için değil kendisi doğru bulduğu için böyle davranır.

bunun gibi birçok özelliklere ve donanımlara sahip olur. en önemlisi; kendisini, çevresini, hayatın amacını tanır ve keşfeder.

felsefe de, diğer alanlar gibi çok önemli bir yere sahiptir. insanın, sorgulamasını ve körü körüne bir şeylere bağlanmamasını sağlar. inandığı değerlerin önemini fark eder veya bunların faydasının olmadığını anlar. matematik gibi rasyonel alanların yanı sıra felsefe de bir milletin kendisini kalkındırması ve yüceltmesi için gerekli bir alandır.
devamını gör...

kadıköy

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

'bu bacınız sizi il yapsın mııı?"

(sivas'ta yaptığı miting konuşmasında)

(bkz: tansu çiller)
devamını gör...

kız kardeşim düğünün ortasında davul zurna çalarken sandalyede uykuya dalmıştı.
devamını gör...

her balığın sevdiği bir yem vardır düsturunca ortaya çıkmış saçmalık. kimisi astrolojiye para döker kimisi dinle ilgili şeylere vesaire... illa ki bulursunuz herkese hitap edecek bir şey. koskoca "okumuş adam" denilen doktorların cennetten arsa satın alarak dolandırıldığını bile gördük.

ruhsal yönden arınmaya ihtiyacı olan dindar biriyseniz oturun dua edin. bundan iyi arındırıcı yok. inançsız biriyseniz, size iyi gelen şeyleri keşfedip onları yapın.

kimse sizin ruhunuzu sizden iyi anlayıp onu kurtaramaz.
devamını gör...

sınır tanımayan egosunu asla onaylamam.
bazı zamanlar gösterdiği orantısız tepkisini yanlış bulurum.
ama büyük hocalığı takdire şayan.
devamını gör...

kötülük problemi ya da şer problemi, din felsefesinde kötülük ile mutlak iyi olan bir tanrı'nın varlığının nasıl bağdaştığı şeklindeki bir sorudur. tanım


tanrı kötülüğü engellemiyorsa mutlak iyi değildir. engellemeye çalışıyor ancak engelleyemiyorsa mutlak güç değildir. madem her iki sıfata da sahip, neden hiçbir şey yapmıyor?

konuşmayı en sevdiğim konulardan biridir. etrafımdan duyduğum kadarıyla "insanların iradelerine karışmak istemiyor" düşüncesi de fazlasıyla mevcut. o zaman şöyle bir anımı anlatayım.
°°din hocamla bu konuyu tartışırken şunu söylemişti "ben senin meyve soyman için bıçak üretiyorum ama sen o bıçakla insan öldürüyorsun. bu neden benim suçum olsun ki? benim tek amacım meyveni soyabilmendi." ilk baktığınızda çok mantıklı bir argüman gibi geliyor kulağa. ancak beni sürekli rahatsız eden bir soru var işte aklımda: tanrı geçmişi, geleceği ve şu anı biliyorsa neden o bıçağı satın almama izin verdi?
devamını gör...

1967 model shelby gt500'ünü aşırı derecede seksi bulduğum araba markası. evet, gerçekten seksi buluyorum, şaka değil.

bir de mat siyah yapmışlar ki uff!

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
görselin kaynağı
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim