(bkz: 50bin dolarlık hermes çanta)
devamını gör...

tamamlanmamış kısa bir hikaye:

yalnızlar, yalnızlık yakışan yerleri en iyi bilenlerdir.
saçları, arkasını dönmüş yılların soldurduğu ak rengine bürünmüş bir beyefendi, önünde acı türk kahvesi, elinde sönmeye direnen sigarasıyla dükkanın önünden geçenlere mi yoksa daha uzaklara mı bakıyor bilinmez küçük yeşil taburede oturuyor. yanındaki masadan onu izlediğimden ve hakkındaki meraklarımdan bihaber.
devamını gör...

yıl olmuş 2250 kafa sözlükte hala küfür yasak.
devamını gör...

kış seven arkadaşlara meşhur halk ozanı aşık urlalı'nın en sevilen eserlerinin biriyle cevap vermek istediğim eylem.


"ben sizin yerinize de yaşarım yazı,
kış sizin olsun soğuğu da cabası,
isterse 50 derece olsun, sızlanmam
aşık urlalı'yım yaza taparım, usanmam."
devamını gör...

dolu kadehi ters tut-karanlık,yalan,aldattım
cadmium-be with you
ozbi-o bi karamel
devamını gör...

gayrimüslimlerle iç içe yaşayanların aşinası olduğu güzellik. herkes birbirinin bayramını kutlar. paskalya çöreği de yersin, helva da ikram edersin. bunlar güzel şeyler.
bir de ateist olup çevresindekilerin, arkadaşlarının, eşinin, dostunun bayramını kutlamayanlar var. ne senin neye inandığın o kadar önemli, ne hayat o kadar uzun. hiç bunlara girme, kutla, paylaş, mutlu et, baklavanı ye geç.
devamını gör...

güven probleminden dolayı insanları kendinden uzak tutuyor olabilir.
devamını gör...

şahsımın da dahil olduğu grup. kahve içtikten 5 dk sonra uykuya dalabilirim.
devamını gör...

hani her dönem müfettiş okula gelirdi.kafasına göre bir sınıfa girerdi.
olay yeri; sınıf
ders; ingilizce
konu; simple present tense
hiç gelmiyecekmiş gibi kaynattığımız derse, ansızın müfettiş ve yanında müdürümüz derse girdi.sonra müfettiş en arka sıraya geçti.hocamız kaldığı yerden anlatmaya devam etti.oysaki dersin bitmesine son 10 dakika kalmıştı.müfettiş ayağa kalktı.iki adım yürüdü.bana nişan alarak;
"do you like ......?" diye sordu.
ne sorduğunu daha hatırlamıyorum.
bi halt anlamıyorum ki cevaplayayım.sustukça tekrar tekrar, yavaş yavaş sormaya başladı.soruyu tekrar ettikçe, müdürün ve hocanın bakışları sertleşti.en sonunda müfettiş şöyle sordu.
"yes or no"
cevap verdikten sonra müfettiş kahkaha atarak çıktı.
rahatlamıştım.oysaki eyşan hocamın "aferim sana.kimsenin veremeyeceği cevabı verdin salak."diyene kadar.
(bkz: or)
devamını gör...

zeka küpü olduğunu ve araştırmayı seven bir yazar olduğunu düşünmekteyim. sözlüğümüze paylaştığı bilgilerinden dolayı kendisine müteşekkirim. kemik yazarlardan olacağını düşünmekle beraber tanımının güzelliklerle dolmasını dilerim.
devamını gör...

eğer online sayısında hiç bot yoksa uludağ sözlük'ten daha çok online sayısına sahip olan sözlüktür. böyle giderse birkaç yıl içerisinde en büyük 2. sözlük olacaktır.
devamını gör...

sözleri dadaloğlu'nda da geçen türkü;
severim kıratı bir de güzeli

şu yalan dünyaya geldim geleli
severim kıratı bir de güzeli
değip on beşime kendim bileli
severim kıratı bir de güzeli

atın beli ince boynu uzunu
kuru suratlısı elma gözünü
kızm iplik iplik süt beyazını
severim kıratı bir de güzeli

atın höyük sağrı kalkan döşlüsü
kalem kulaklısı çekiç başlısı
güzelin dal boylu samur saçlısı
severim kıratı bir de güzeli

at koşu tutmalı çıktığın zaman
yalı kaval gibi yıktığı zaman
at dört kız on beşe yettiği zaman
severim kıratı bir de güzeli

dadaloğlu hile yoktur işimde
yiğit olan yiğit görür düşünde
at dördünde güzel on beş yaşında
severim kıratı bir de güzeli

sevdiğim yorumu
devamını gör...

bildirim panelinde (+) oy olarak görünen, bildirime tıklayınca, bizi götürdüğü yer ikonik like işareti olan, takıntılı bünyemi her defasında baskılamama neden olan durum.
adına artı oy dediyseniz, entryde de işaret olarak (+) kullansaydınız. ya da o (?) gibi bir işaret kullanacaksanız illa, adına başka bir şey deseydiniz keşke.
evet başka derdim yok, buna takıldım.
devamını gör...

sözlüğümüzün afrika ve kızılderili uzmanı olan yazarı. bu hususlarda engin bilgi ve görüşlerinden faydalanmak isteyenlerin takip etmesi tavsiye olunur. sözlükte en sevdiğim arkadaşlardan biri, hakkında tanım yazmak da boynumun borcu oldu.
devamını gör...

saramago'nun hayranlık uyandıran bir başka "what if" romanı. insanlar, başlarına ne gelecek olursa olsun, ister kaza geçirsinler, ister hasta olsunlar, isterse yaşlansınlar, ölmeseydi ne olurdu? kısıtlı hayal gücümüzle bunun harika bir şey olacağını sanırız ve kimse bizi, 1998'de nobel aldığında hayal gücüyle methedilen saramago'nun zihninde canlananları düşünemediğimiz için suçlayamaz. kitabı okuduktan sonra bunu belki biz kendi kendimize yaparız, "neden bunun çok güzel bir şey olduğunu düşündüm ki" diyerek kendimizi ayıplarız. tıpkı körlük'te olduğu gibi, bu romanda da usta yazar, toplumdan çeşitli kesitler sunarak karşımıza bir kara komedi çıkarır, olabilecekleri adeta yüzümüze çarpar. bazı eleştirmenler der ya, en detayına kadar karakter tahlili ve tasvir, okuyucunun kahramanları daha iyi tanımasını, onların hissettiklerini daha iyi anlamasını sağlar diye... işte bu saramago için geçerli değil; o, detaylara girmez, kişileri isimlendirmez, portrelerini çizmez, sadece ve sadece bir ülkenin nasıl kaosa sürüklendiğini anlatır, üstelik bunu incecik bir kitapla yapar. bu arada, daha önce saramago okumamış olanlara bir uyarı: endişelenmeyin, kitapta baskı hatası yok; sadece orjinaline bağlı kalınarak paragrafsız, noktasız, virgülsüz çevrilmiş. kendisi, noktalama işaretlerini, çok fazla kullanıldığında dikkatimizi dağıtıp yola konsantre olmamızı engelleyen trafik işaretleri gibi görürmüş.
devamını gör...

yıllardır medya* yolu ile bu hakların savunucularını her ülkede oluşturdular, şimdide fiili yaptırımlar başlıyor,

yorum yapmıyorum ve şu görseli bırakıyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yaptığı alıntılarla dikkatimi çekmiş yepisyeni yazarımız. hoş gelmiş, iyiki gelmiştir. sözlükte daim olsun.*
devamını gör...

18. yüzyılda yaşamış edward vernon isimli bir ingiliz amirali tarafından bulunmuş alkollü kokteyl çeşididir. bilhassa korsanlarla ve denizcilerle özdeşlemiş bu içeceğin ortaya çıkış sebebi, uzun deniz yolculuklarında bozulmadan dayanabilecek bir içecek kaynağı arayışından başka bir şey değildir.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

doğru duydunuz, sadece rom, su ve bir miktar şekerden oluşan bu basit kokteyl, korsanların sırf kendi zevki için tükettiği bir içkiden daha fazlası idi. içme suyu, uzun deniz yolculuklarında depolanamadığı ve zamanla bozulup, yosun tuttuğu için, korsanlar su ve enerji ihtiyaçlarını bu içkiden almak zorunda idi.

bugün ise, su ihtiyacınızı karşılamak zorunda kalmasanız bile, evinizde kolaylıkla hazırlayabileceğiniz, içmesi zevkli bir kokteyldir. bir tabak meyve ve çikolata ile gerçekten de çok güzel gittiğini söyleyebilirim.
devamını gör...

atomda, valans bandından kopan ve akım taşıyarak maddeyi iletken hale getirecek elektronların bulunduğu bölge.
devamını gör...

aynı zamanda ahmed arif'in unutamadığım şiirine misafir olmuş ifadedir.


unutamadığım

açardın,
yalnızlığımda
mavi ve yeşil,
açardın.
tavşan kanı, kınalı - berrak.
yenerdim acıları, kahpelikleri...

gitmek,
gözlerinde gitmek sürgüne.
yatmak,
gözlerinde yatmak zindanı
gözlerin hani?

"to be or not to be" değil.
"cogito ergo sum" hiç değil...
asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
durdurulmaz çığı
sonsuz akımı.

içmek,
gözlerinde içmek ayışığını.
varmak,
gözlerinde varmak can tılsımına.
gözlerin hani?

canımın gizlisinde bir can idin ki
kan değil sevdamız akardı geceye,
sıktıkça cellad,
kemendi...

duymak,
gözlerinde duymak üç - ağaçları
susmak,
gözlerinde susmak,
ustura gibi...
gözlerin hani?
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim