boş beleş bölümler okuyup işsizim diye ağlamak
sözlükte sınava hazırlanan ya da okuduğu bölümle ilgili kafasında soru işareti olan genç kardeslerime nilay örnek'in spotify da yayımlanan nasıl olunur?isimli postcads lerini dinlemelerini öneririm.
mesleğinde çok başarılı olan ya da çok kazanan insanlara "nasıl başardınız? " diye sorulduğunda verdikleri cevap genel olarak; " cok calistim, ilmek ilmek hayatı dokudum, hiç pes etmedim." oluyor.
komşumun oğlu "sütçü imam universitesinde mühendislik okuyacaksam hiç vakit kaybetmeyeyim, sigortalı işe girip hayata atılayım" demişti. ilk bakışta çok acımasız görünen bu söz bir anlamda dogru. eğer gözünüz hep yükseklerde ise ve bunu başaracak altyapıya sahip değilseniz, çalışmaya, emek vermeye de bir tarafiniz yemiyorsa üniversite okumak zorunda değilsiniz. bu noktada almanya çok sağlam bir model. ilkokuldan itibaren öğrencinin hazirbulunusluk ve yetenekleri çok dikkatle incelenip meslek yönlendirmesi yapiliyor. ülkemizde meslek lisesi memleket meselesi" çok güzel bir proje ancak bu ülkede ne yazık ki meslek liseleri ilkokul temeli zayıf olan öğrencilerin tercih ettiği okullar olarak hep ikinci plana atıliyor. oysa ki gercekten iyi bir meslek lisesi eğitimi alarak örneğin müzik aletleri yapımı, altın işlemeciliği, denizcilik vb ilginç ve onu açık bölümlerde iyi bir geleceğe göz kirpabilirsiniz.
boş beleş bölüm kime göre neye göre diye sormak gerekir.
herkesin yazılımcı olmaya çalıştığı bu devirde arkeoloji ya da felsefe (ya da buna benzer pek çok iş imkanı az olduğu düşünülen bolumler) geçmişinden ders alamayan bir millet için gayet de önemli bölümlerdir. sorun (akademide kalmayı tercih edip iki üç tez yazıp profesör olup) halkın hiç bir sorununa care uretemeyen üniversiteler ile işsizim diye ağlamaktan ziyade bir an önce garantili yüksek maaşlı ve saygın bir konumu olan iş bulmaya olan hevesli tecrubesiz mezunlardir.
bugün ilkokul mezunu pek çok kadın girişimci internet üzerinden satış yaparak para kazanırken ya da unutulmaya yüz tutmuş geleneksel ürünlerimizi köylü teyzelere hazırlatıp yurt dışında dünya kadar paraya satan girişimciler varken işsizim diye aglamak gerçekten boş bir ajitasyon.
mesleğinde çok başarılı olan ya da çok kazanan insanlara "nasıl başardınız? " diye sorulduğunda verdikleri cevap genel olarak; " cok calistim, ilmek ilmek hayatı dokudum, hiç pes etmedim." oluyor.
komşumun oğlu "sütçü imam universitesinde mühendislik okuyacaksam hiç vakit kaybetmeyeyim, sigortalı işe girip hayata atılayım" demişti. ilk bakışta çok acımasız görünen bu söz bir anlamda dogru. eğer gözünüz hep yükseklerde ise ve bunu başaracak altyapıya sahip değilseniz, çalışmaya, emek vermeye de bir tarafiniz yemiyorsa üniversite okumak zorunda değilsiniz. bu noktada almanya çok sağlam bir model. ilkokuldan itibaren öğrencinin hazirbulunusluk ve yetenekleri çok dikkatle incelenip meslek yönlendirmesi yapiliyor. ülkemizde meslek lisesi memleket meselesi" çok güzel bir proje ancak bu ülkede ne yazık ki meslek liseleri ilkokul temeli zayıf olan öğrencilerin tercih ettiği okullar olarak hep ikinci plana atıliyor. oysa ki gercekten iyi bir meslek lisesi eğitimi alarak örneğin müzik aletleri yapımı, altın işlemeciliği, denizcilik vb ilginç ve onu açık bölümlerde iyi bir geleceğe göz kirpabilirsiniz.
boş beleş bölüm kime göre neye göre diye sormak gerekir.
herkesin yazılımcı olmaya çalıştığı bu devirde arkeoloji ya da felsefe (ya da buna benzer pek çok iş imkanı az olduğu düşünülen bolumler) geçmişinden ders alamayan bir millet için gayet de önemli bölümlerdir. sorun (akademide kalmayı tercih edip iki üç tez yazıp profesör olup) halkın hiç bir sorununa care uretemeyen üniversiteler ile işsizim diye ağlamaktan ziyade bir an önce garantili yüksek maaşlı ve saygın bir konumu olan iş bulmaya olan hevesli tecrubesiz mezunlardir.
bugün ilkokul mezunu pek çok kadın girişimci internet üzerinden satış yaparak para kazanırken ya da unutulmaya yüz tutmuş geleneksel ürünlerimizi köylü teyzelere hazırlatıp yurt dışında dünya kadar paraya satan girişimciler varken işsizim diye aglamak gerçekten boş bir ajitasyon.
devamını gör...
hurdy gurdy
t: birçok enstrüman gibi kökleri eskilere uzanan harika bir enstrüman. genellikle medieval music'te kullanılır, epik ve masalsı bir sesi vardır. laterna da denir. laterna'nın farklı versiyonları da var tabii.
şuraya kulak verirseniz sesi hemen tanıdık gelecektir. genellikle müziklerin girişinde kullanılır, daha sonra müzik boyunca çoğunlukla arka planda kalır. yine arany zoltan'dan buradan.
şuraya kulak verirseniz sesi hemen tanıdık gelecektir. genellikle müziklerin girişinde kullanılır, daha sonra müzik boyunca çoğunlukla arka planda kalır. yine arany zoltan'dan buradan.
devamını gör...
günaydın sözlük
günaydın sözlük, günaydın diğerleri, günaydın arda kalanım.
bak, kedi!
bu salak 3 kardeşin en yabanisi, adını smok koydum, hem smokin tür hem de duman benzeri ortadan bir anda kaybolduğu için. ama bu sabah biraz daha yaklaştı bana, mamasını yedi gözümün önünde, kaçmadı. güzel bişi bu. bir yandan da bana ve diğer insanlara yaklaşıp güvenmesini de istemiyorum, çünkü sokaklarda böyle bir hayat yok? hayatta kalacaksa alışacak insanlara güvenmemeye. cıx, maalesef çok kötü ama çok da doğru.. neyse günaydın ve çok...
bak, kedi!
bu salak 3 kardeşin en yabanisi, adını smok koydum, hem smokin tür hem de duman benzeri ortadan bir anda kaybolduğu için. ama bu sabah biraz daha yaklaştı bana, mamasını yedi gözümün önünde, kaçmadı. güzel bişi bu. bir yandan da bana ve diğer insanlara yaklaşıp güvenmesini de istemiyorum, çünkü sokaklarda böyle bir hayat yok? hayatta kalacaksa alışacak insanlara güvenmemeye. cıx, maalesef çok kötü ama çok da doğru.. neyse günaydın ve çok...

devamını gör...
edebiyat dedikoduları
nurullah ataç ve ailesi ahmet hamdi tanpınar'ı tanıdıkları iki kadınla tanıştırmış. ahmet hamdi tanpınar ise ağırbaşlı hanımlardan hoşlanmazmış. "benim evleneceğim kadın biraz o....u hâlli olmalı." diyerek ataçların çöpçatanlık çabalarını boşa çıkarmış. nihayetinde yalnız yaşayıp yalnız ölmüş.
devamını gör...
kısır
çay ile birlikte serotonin deposu halini alır. bir de salatalık turşusu varsa tamamdır. resmen canım çekti şu an.
devamını gör...
gece 02.30’da yakılan sigara
tam yakacakken denk geldiğim başlık.
9 dakikanın lafı olmaz deyip yakıyorum ben. bekleyemem elim ayağım titrer.
edit: bu saatte yalnız hissettirmediğiniz için tenkyular cancağızlarım. saçma bir şekilde duygulandım.
edit2: tam buçukta bi tane daha yakarım. hepimiz birimiz birimiz hepi.. nihahahhaha
9 dakikanın lafı olmaz deyip yakıyorum ben. bekleyemem elim ayağım titrer.
edit: bu saatte yalnız hissettirmediğiniz için tenkyular cancağızlarım. saçma bir şekilde duygulandım.
edit2: tam buçukta bi tane daha yakarım. hepimiz birimiz birimiz hepi.. nihahahhaha
devamını gör...
bir fırtına tuttu bizi
ağlatır, bana göre en duygusal türkülerden biridir. atam'ın da çok sevdiğidir.
devamını gör...
mahal
yer.
devamını gör...
defne hanımın evinde kim kalp krizi geçirdi
reis coştu, tutabilene aşk olsun. ülke koca bir reality show'a döndü resmen.
devamını gör...
her köyde lakabı deli olan bir insanın olması
şehirlerde kalabalıktan fark etmediğiniz deli oranından köyün nüfusuna oranlanırsa 1 adet deli düşmesi istatistiğidir.
devamını gör...
hoşlanılan kişiye mesaj atma bahaneleri
(bkz: cuma mesajı)
''kaşların yay, kirpiğin ok vurduğunu öldürürsün, geçme mescid yakınından çok namazlar böldürürsün hayırlı cumalar.''
''kaşların yay, kirpiğin ok vurduğunu öldürürsün, geçme mescid yakınından çok namazlar böldürürsün hayırlı cumalar.''
devamını gör...
uykuya dalmak için etkili yöntemler
gözünüzü kapatın.
zifiri karanlıkta göz kapaklarınızın ardinda hareket eden aniden parlayan ışık kaynakları ve çizgiler göreceksiniz.
bunları gözleri hareket ettirmeden bilinç aracılığı ile takip edin.
beyin aktivitenizin tamamı bunu takip etmeye kilitlenir.
hayal dünyasında konu konuyu açamaz.
en hızlı ve aktif yöntemlerdendir.
edit: benimkiler çok hızlı hareket ediyor, uyuyamıyorum**swh
zifiri karanlıkta göz kapaklarınızın ardinda hareket eden aniden parlayan ışık kaynakları ve çizgiler göreceksiniz.
bunları gözleri hareket ettirmeden bilinç aracılığı ile takip edin.
beyin aktivitenizin tamamı bunu takip etmeye kilitlenir.
hayal dünyasında konu konuyu açamaz.
en hızlı ve aktif yöntemlerdendir.
edit: benimkiler çok hızlı hareket ediyor, uyuyamıyorum**swh
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
"saçmalama, yazma" dedi bir dost ve o şimdi uyudu ve kulaklıkta streotipa* var, dönüyor, dönüyor, durmadan dönüyor.
yazacağım tabii ki ama o adam anlatsın, ben olamadım.
gündüz, 10 dakikalık bir yola gideceğim ama yürümek azap. dolmuş, el, durdu. arka en sol, güneş, sıcak.
3. dakikada sanırım dizimin üstüne kırmızı siyah bir arkadaş yerleşti, kırmızı ışıkta beklerken fotoğrafını çektim, öyle huysuz ki, yerinde duramayan bişi ama benden de ayrılmıyor, sevdi beni ya da bir mesaj, o an bilmiyorum.
uçar diye bekliyorum uçmuyor, dokunsam ölecek ufacık. ineceğim yere gelmek üzereyim, gözüm onda ama artık ne yaparsa yapsın dedim, boşverdim. hep öyle yapmaz mıyım zaten?
inilecek yer, devlet grisi binalar.
içimden "sen arabada kal, gez işte, ne güzel" dedim, zor bela çıktım arabadan.
üstümü düzelteyim diyorum, orada.
sol omuzumda bana bakıyor.
güldüm, "nasıl istersen?" dedim, kulağıma yaklaşmasını beklemeden, yoluma yürüdüm. bilmiyordum ki ya o / ya da / akrabası olan aynı elbiseyi giymiş başka bir böcek yine karşıma çıkacak ileriki saatlerde?
biri birgün bişi demişti benim için, "bir kere yolunuz kesiştiğinde kopamıyorsunuz.". doğru yalan bilemiyorum, onun yalancısıyım.
/ beni bir kadının hikayesinde yaşatan arkadaşım,teşekkür ederim
sahi, sen ne diyecektin bana? /
yazacağım tabii ki ama o adam anlatsın, ben olamadım.
gündüz, 10 dakikalık bir yola gideceğim ama yürümek azap. dolmuş, el, durdu. arka en sol, güneş, sıcak.
3. dakikada sanırım dizimin üstüne kırmızı siyah bir arkadaş yerleşti, kırmızı ışıkta beklerken fotoğrafını çektim, öyle huysuz ki, yerinde duramayan bişi ama benden de ayrılmıyor, sevdi beni ya da bir mesaj, o an bilmiyorum.
uçar diye bekliyorum uçmuyor, dokunsam ölecek ufacık. ineceğim yere gelmek üzereyim, gözüm onda ama artık ne yaparsa yapsın dedim, boşverdim. hep öyle yapmaz mıyım zaten?
inilecek yer, devlet grisi binalar.
içimden "sen arabada kal, gez işte, ne güzel" dedim, zor bela çıktım arabadan.
üstümü düzelteyim diyorum, orada.
sol omuzumda bana bakıyor.
güldüm, "nasıl istersen?" dedim, kulağıma yaklaşmasını beklemeden, yoluma yürüdüm. bilmiyordum ki ya o / ya da / akrabası olan aynı elbiseyi giymiş başka bir böcek yine karşıma çıkacak ileriki saatlerde?
biri birgün bişi demişti benim için, "bir kere yolunuz kesiştiğinde kopamıyorsunuz.". doğru yalan bilemiyorum, onun yalancısıyım.
/ beni bir kadının hikayesinde yaşatan arkadaşım,teşekkür ederim
sahi, sen ne diyecektin bana? /

devamını gör...
simit unu
simitçilerin, simit yaptığı un çeşidi. fırıncıların aksine simitçilerin simidi, simit unundan yapılıyor. fırıncıların simidi ise ekmeklik undan yapılıyor.
devamını gör...
atomu parçalarken yere gazete sermek
atomu parçalarken bile fakir olduğumuzu gösteren başlıktır. sen git atom parçala ama altına gazete ser, müstahak bize sonra bir de sarı bezle sileriz.*
devamını gör...
whiplash
başyapıt denebilecek derecede güzel film.
devamını gör...
yazarların itiraf köşesi
kafa rahatlığına,kendi yalnizligina çok değer veren bir insan olduğum icin sevgililik muhabbetine çok sıcak bakmayan biriydim ama iki yıldır bir sevgilim var.hem kafa rahatligi,hem keyifli yalnizlik-birliktelik her şeyi yaşıyorum.yaklasik bir yıldır da birlikte yaşıyoruz.cok iyi her şey.
demem o ki arkadaşlar aşk yormuyor kişi yoruyor.kafa dengi sevgili ömrü uzatıyor yemin ederim.hayat kalitem arttı.bulursaniz bırakmayın ve birlikte yaşamayı deneyimleyin.hepsi birbirinden güzel şeyler.
demem o ki arkadaşlar aşk yormuyor kişi yoruyor.kafa dengi sevgili ömrü uzatıyor yemin ederim.hayat kalitem arttı.bulursaniz bırakmayın ve birlikte yaşamayı deneyimleyin.hepsi birbirinden güzel şeyler.
devamını gör...