bir mesnevi. bazı tarihçilere göre kaynağı gerçek bir olaya dayanır. olayın aslı sasani hükümdarı ii. hüsrev perviz'in hayatından alınmıştır. şirin, hüsrev'in sevgilisidir. tarihsel kaynaklarda hüsrev'in siyasi kariyerine odaklanılırken, şirin'den çok az bahsedilir. ama mesnevilerde hüsrev'in siyasi kariyerine çok az değilinir ve şirin'den çok fazla bahsedilir.

fars edebiyatında hamse türünün kurucusu olarak bilinen nizâmî-i gencevî hikayeyi şöyle anlatır: iv. hürmüz'ün bir türlü çocuğu olmamaktadır. tanrıya yakarışları sonucunda bir oğlu olur: ii. hüsrev.... bu çocuk özenle büyütülür, delikanlı olur. ve bir gece rüyasında dedesi i. hüsrev'i görür. dedesi, ona allah tarafından 4 şeyin ihsan edileceği müjdesini alır. bu 4 şey şunlardır: eşsiz bir güzelliğe sahip sevgili, şebdîz isimli harikulade bir at, bârbed adında bir müzisyen ve muazzam bir taht. hüsrev ülkeleri falan dolaşmış ve şîrin adında güzeller güzeli bir kızın varlığını ve bu kızın şebdîz adlı bir atının olduğunu öğrenmiş.

hüsrev, şîrin hakkında bazı şeyler öğrenmiş ve duyduklarıyla birlikte ona aşık olmuş. hüsrev, şapur'u şirin'i istetmek için gönderir. şapur, hüsrev'in resimlerini şirin'in görebileceği yerlere asarak onda merak uyandırmaya çalışır ve başarır. sonra da rahip kılığına girerek gerçeği anlatır. şirin resimlerine bakarak hüsrev'e aşık olur. şapur, hüsrev'in bir yüzüğüyle resmini şirin'e verir. sonra da falanca yere gitmesini söyler. şirin erkek kıyafeti giyer ve avlanmak bahanesiyle atı şebdîz'e binip sarayından ayrılır ve o yere gider. hüsrev'in bazı olaylar yüzünden babasıyla arası açılmıştır. o yüzden adamlarına şirin gelecek olursa onu uzakta olan bir köşkte ağırlamalarını falan söyler ve kıyafetini değiştirip şirin'in yaşadığı yere gider.

yolda gölde yıkanmakta olan şirin'i görür. ama ikisinin de kıyafetleri farklı olduğu için birbirlerini tanımamaktadırlar. farklı yönlere doğru giderler ama sonra durumu anlarlar. şirin köşkünde hüsrev'in dönüşünü beklemeye başlar. hüsrev ise şirin'in yaşadığı diyara gidip özlemle şirin'i beklemekte ve yanından bir an olsun bile ayırmadığı bârbed'in ezgileriyle hasretini bir nebze olsun gidermeye çalışmaktadır. daha sonra hüsrev şirin'in yerini öğrenince şapur'u onu almaya gönderir. şapur, şirin'i bulur ve hüsrev'in yanına gitmek için yola çıkarlar. hüsrev, babasının, kumandanı behrâm-ı çubin tarafından tahttan indirildiği haberini alınca geri döner. fakat çubin'in askerleri karşısında dayanamaz ve tekrar şirin'in yaşadığı diyara gider.

şirin çoktan varmış ve hüsrev'i bulamamıştır. bunun üzerine perişan olmuştur. ama bir gün oyalanmak için ava çıktığında hüsrev'le karşılaşır. artık günlerini av ve içkiyle geçirirler. ve bir gün, hüsrev, şîrin'den vuslat ister. fakat şîrin'e zamanında bu konuda öğüt verilmiş ve yemin ettirilmiştir. bu yüzden bu teklifi reddeder ve ona taç ve tahtını kurtarmasını söyler. bu sözler üzerine hüsrev'in kalbi kırılır ve bir çare bulabilmek için bizans diyarına gider. kendisini rum kayseri çok iyi karşılar ve kızı meryem ile evlendirir. tahtını kurtarması için 50.000 kişilik bir ordu verir. hüsrev, meryem ile gönülsüz bir şekilde evlenmiş ve şirin'i unutmamıştır, hâlâ ona aşıktır. şirin yaşadığı diyarın melikesi olmuştur. hüsrev'e söylediği kalp kırıcı sözlerden dolayı pişman olmuştur ve onun aşkıyla yanıp tutuşmaktadır. bu ruh hali sebebiyle bir yıl tahtını yakınlarından birine bırakarak köşkte inzivaya çekilir. hüsrev, şapur'u araya koyarak hasretine dayanamadığı şîrin'e görüşme dileğini iletir. şîrin ise onun bu talebini artık başkasıyla evli olduğu için geri çevirir.

şîrin, çevre otlaksız olduğundan süt bulmakta zorluk çekmektedir. bu yüzden şapur'dan bir çare bulmasını söyler. şapur, çin'de kendisiyle birlikte aynı üstattan ders gören arkadaşı ferhad'ı ona getirir. şîrin'in isteği üzerine ferhad işe başlar ve bir ay içinde su yolu açıp şîrin'in köşkü önünde taze süt akıtmaya başlar. ferhad, daha sesini ilk duyduğu anda şîrin'e aşık olmuştur. onun yaptığı işe ödül olarak verdiği mücevherleri kabul etmez. aşkının ümitsiz olduğunu anlar ve ıstırap çeker. böylece kırlara, dağlara düşer. hüsrev durumu öğrenip ferhad'ı kıskanır ve onu yanına çağırıp para ve servet teklif ederek bu sevdasından vazgeçirmeye çalışır.

ferhad bu teklifi kabul etmez. hüsrev de başardığı takdirde şîrin'den uzak durmayı vaad ederek, tamamen sert bir kayadan ibaret olan bîsütun dağını delip ordunun geçebileceği bir yol açmak gibi imkansız bir işle onu oyalamak ister. ferhad, şîrin'in aşkıyla güç alarak işe başlar ve her kazma vuruşunda dağın bir parçasını indirir. şîrin ve atı şebdîz'in tasvirlerini kayalara işleyen ferhad'ın yaptığı bu iş dillere destan olur. merakla birlikte şîrin de onun çalışmasını seyretmeye gelir. şîrin bir ara atı sakatlanıp yuvarlanmak üzereyken, ferhad onu atıyla birlikte havada yakalayıp köşke götürür. ferhad dağ delme işini de neredeyse bitirmiştir. hüsrev korkar ve ferhad'ı aradan kaldırma çarelerini düşünür. ve bunun için ona şîrin'in öldüğü haberini yollar. ferhad duyduğu haberin ıstırabıyla hemen can verir.

o sırada hüsrev'in karısı meryem de ölmüştür. hüsrev ve şîrin birbirlerine iğneleyici bir şekilde bir baş sağlığı mektubu yazmışlardır. hüsrev, yaptıklarından özür dileyerek şîrin ile tekrar bir araya gelmek ister. şîrin bu teklife uzak durunca hüsrev, kendisini avutmak için şeker adlı genç bir kızla evlenir. fakat bir süre sonra hüsrev şeker'den bıkar ve şirin'in de inadı kırılır. neticede hüsrev ve şîrin büyük bir düğünle evlenirler. hüsrev'in şîrin, bârbed, taht ve şebdîz'e sahip olacağına dair rüyası da böylece gerçekleşmiş olur. bu şekilde geçinip giderlerken, hüsrev, şîrin'in tesiriyle değişmiş, varlığın ve hayatın fâniliği hakkında felsefî düşüncelere kapılarak, şîrin'le beraber inzivaya çekilmiştir. hüsrev'in meryem'den doğan ve tahtın vârisi olan kötü oğlu şîrûye eskiden beri şîrin'e göz koymuştur. amacına ulaşmak için babası hüsrev'i bir gece öldürtür. şîrin'e gizlice haber göndererek onu kendisiyle evlenmeye zorlar. şîrin bu teklifi kabullenmiş gibi görünerek şîruye'yi oyalar. hazırlanan türbeye hüsrev'in tabutu büyük bir merasimle götürülür. tek başına türbeye giren şîrin, belinden çıkardığı hançerle tabutun başında ona sarılmış olarak hayatına son verir.....

ferhad'ın tarihsel olarak gerçekten yaşayıp yaşamamış olduğu konusu ise meçhuldür.
devamını gör...

üç gün önce yaptım ben bunu. iyi halt ettim. evet. afferin bana, korona içimden geçti, yaşam hevesim cücük kadar kaldı.

son bir aydır bayat ve renksiz hayatımda kendimle giriştiğim kavgada yenildim.depresyonun bu safhası iliklerime kadar işledi.

çok safça olacak ama o herkesin dilindeki ‘yaa bunlar da ne sahte hayatlar pazarlıyor’ sığlığı değil bu. bir vazgeçiş serüveni.

pilim bitti lan dedim ve ‘’buralar hep küfür sansürü’’

küfür rahatlamasından sonra, dandun kapattım alayını.

bir sözlük kaldı.
devamını gör...

rakıdır kesinlikle.
devamını gör...

okumayandan kasıt ne acaba?..
roman?
gazete?
hikaye?
tarih?..
sosyoloji?
dergi?
bilim?
dinsel yahut mitsel ögeler?..
tam olarak nedir? ne okumalı ne okumuyor bizim insanımız?.. önce bu konuda bi karara varalım, sonra yorumuna geçelim..

yine de her halükarda bir yorum yapmak icab edecekse şuraya görüşümü iliştirivereyim:

okumayan bir ülke değil de, okuduğunun farkında olmayan bir ülkeyiz. zira sıradan bir vatandaş, sabah uyandığı andan itibaren, okuduğu her metni saysa, günlük en aşağı 100 sayfaya ulaşır. evet, ülkede gazete, dergi ve kitap satışları yeterli değil, lakin halkın her kesimi, mutlaka internet gazeteciliği ve internet dergilerini, keza haber sitelerini ziyaret ediyor.. belki elinde olmayan sebeplerle para verip erişemiyor ancak hiçbiri, bir haberi yahut meseleyi sonuna kadar erişmeden, geçiştirmiyor. konu hakkında girip, araştırma yapmaları da cabası. sanıldığının aksine insanların hayatları, salt pornografi ve tiktografi üzerine kurulu değil. istisnalar hariç hiç kimse 24 saatini, uçkur ve/veya mizah üzerine kurgulayamaz. araya illaki bir okuma mevzuu girecektir. sadece hesaplama yapmayı bilmiyoruz o kadar...
devamını gör...

atomdan daha küçük boyutlu parçacıklar.

bu parçacıklar başlıca 2 gruba ayrılır:

1- fermiyonlar

bu grupta 6 lepton ve 6 kuark bulunur. 6 adet kuark birbiriyle birleşebilir ve hadronları oluşturur. hadronlar da kendi aralarında 2'ye ayrılır: baryonlar ve mezonlar.

2- bozonlar

bunlara kuvvet taşıyıcı parçacıklar da denir. fermiyonlar arasındaki temel etkileşimleri sağlayan aracılardır.

standart model dediğimiz ve maddenin yapısını açıklamamızı sağlayan fiziksel model ile, bu parçacıklara ait birçok özellik tanımlanmıştır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

selvi boylum al yazmalım

cahit berkay


cahit berkay & grup zan

devamını gör...

anlat oğlum.. her gün kaça bölündüğünü..
her gün küfür ederek uyandığın uykundan, bağladığın kravatından, olduğun tıraşından, sevdiğin kedinden, unuttuğun balığından, unutulduğun dostlarından, içtiğin rakıdan, kıçını koyduğun koltuktan, çektiğin sigarandan, verdiğin dumandan, attığın adımdan her gün nasıl lime lime eriğini anlat.. içini kemiren kuşkularını bir barda tanımadığın bir insana anlat.. her gün kendine söylediğin yalanları üzerine taktığın maskeni anlat.. anonim hayatların anonim maskelerinden oluşan gerçekliğe içten içe inandığını anlat.. dök dudaklarından itiraf et kendine..

sen değil misin oğlum keşkeler ile yaşlanıp insanları kendinden kaçıran.
sen değil misin bu sefer tamam diyip aynı hikayeyi başa sardıran.
sen değil misin umut aşısı gibi sevgi yoksunluğuna bağlanan..
sensin o işte hadi bana yeniden boşa kurduğun hayallerini anlat.

dön 2003 e hiç bir şey yapamadığın halde mahlasını vücuduna kazıdığın o anı anlat. söyle çekinme hadi parmaklarının ucunda dilin söylüyor dök hızlıca kurtul bu buhrandan.. her gün içinde yaşıyorsun. dünyanın en mutlu adamasın ama kapı kapandığı an bir o kadar en negatifisin. hadi sırf sabah işe geç kaldığın için 8 saat aç seni bekleyen kedine kapıyı açıp dibinde aç olduğunu anlatmak için gezinirken sırf günün kötü geçti diye nasıl bağırdığını anlat.

olmayacak oğlum olmayacak bir 35 yıl geçse de olmayacak. sen asla değişemeyeceksin.. sucu kendinde arayıp asla hayır diyemeyeceksin.

0330 dan 0330 a itiraflar kısmına makinist daveti için teşekkür ederim.
istasyonun son durağında sanırım şizofren olduğuma kanaat getirmişsinizdir.
devamını gör...

yarım bir tespittir.
ben kafa sözlüğü bir köye benzetiyorum.
büyük şehirden sıkılıp tarımla, hayvancılıkla uğraşmak isteyen insanların toplaştığı bir köy.
şehirde işleri çıkınca geri şehre dönüyorlar ama.
ama içinizden bazıları çok ısrarcı buraya kazık dikecekler.
devamını gör...

- what's happening with them sausages, charlie?
- five minutes, turkish.
- it was two minutes five minutes ago!

snatch *
devamını gör...

utangaçtır. saflıkla salaklık arasında gidip gelir. eğer bu gidip gelme boyutunu ileri seviyeye taşımazsa sevdiceği gözlerinin önünden süzülüp gidebilir.
devamını gör...

kadın erkek demeden beğenir, yoldaşımız.
devamını gör...

son 2 gündür iyice sıkıldım. her şeye muhalefet olan tipler, saçma sapan başlıklar... var da var.
hesap silme seçeneği gelse de gitsem.
devamını gör...

gülümsetiyor, sanki okulda hepimiz aynı sınıftaymışız gibi bir his aktaramadım tam ama anladığınızı umuyorum.
devamını gör...

ağzına terliğin tersiyle vurulası tiptir.
devamını gör...

yorgun olduğum zamanlarda bol karanfilli bir çay pamuk gibi yaptığından ötürü katılmadığım başlık.
devamını gör...

uzun uzun okumak istemeyenler için:

güney kore'de yaşayan şirin rabia ve iki arkadaşı restorandayken çığlık sesleri duyuyorlar, sesin tuvaletten geldiği duyuyorlar ve tuvalete gidiyorlar, darp eden erkek ve darp edilen kadın boğuşurken şirin müdahale ediyor ve kız kurtuluyor, şirin'in patronu polisi arıyor ve şirin darp eden adamın kaçmamasını sağlıyor. olayın kore'de bu kadar olmasının nedeniyse kore'de genellikle kimsenin bu tür olaylara müdahale etmemesi.


olay günü restoranı kapatmadan önce patronu ve eşiyle birlikte yemek yerken bir çığlık duyduklarını söyleyen şirin rabia, “bir kadın çığlığı duydum. binanın kapanma saati olduğu için her yer ıssızdı. etrafa baktım, kimseyi göremedim. çığlıklar çoğalınca restoranın yakınındaki tuvaletten geldiğini anladım. oraya gittim. bir erkeğin, genç bir kızı saçlarından yerde sürüklediğini gördüm. kız bir ara ayağa kalktı, boğuştular. ben hiç tereddüt etmeden kızın yardımına koştum. benim müdahalemle kız adamın elinden kurtulup kaçmayı başardı” dedi.

saldırganın, kadınlar tuvaletine girerek genç kıza saldırdığını, telefonunu almaya çalıştığını direnince de darp ettiğini söyleyen şirin rabia, “patronum polis çağırınca saldırgan kaçmaya çalıştı. tutmaya çalıştım, çok güçlüydü, kurtuldu. patronum yardım etmeye çalıştı, yine başaramadık. sonra patronun eşi yardıma geldi, üçümüz güçlükle zapt ettik. yere düşürdük. polisler gelinceye kadar üstüne oturup saçlarından ve kollarından tuttum. kızı çok fena dövmüştü, çok sinirlenmiştim. kadına yapılan şiddet beni hiddetlendirdiği için polisler gelinceye kadar bırakmadım” diyerek, kore'de genellikle kimsenin bu tür olaylara müdahale etmediği için olayın duyulmasından sonra kendisine ilgi gösterildiğini, birçok televizyonda haberlere ve canlı yayın programlarına çıktığını söyledi.

şirin rabia:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kaynak:

www.sozcu.com.tr/2021/gunde...
devamını gör...

kim o deme boşuna benim ben
öyle bir ben ki gelen kapına
baştan başa sen.
devamını gör...

beyninizi saatlerce çalışmaktan daha çok yoracaktır . sabrınız tükenecektir ve ruh sağlığınız kötü etkilenecektir . her şeyi ıncık cıncık düşünerek kendinize eziyet edebilirsiniz ve siz de belki bir gün bu başlığa karar veremediğinizde girip duygularınızı bir iki cümle yazmak isteyip yazıp silip kararsızlığınıza kararsızlık katabilirsiniz. birkaç dakika önce yaptığım gibi.
devamını gör...

ögg (silahlı) tşk.
devamını gör...

arçelik robotu oyuncağı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim