başlığı okuyunca heyecanlanmıştım (istifa etmiş gibi algılayan bir tek ben değilimdir umarım.), içeriği okuyunca üzdü.

bir gece sosyal medyadan beklediğim açıklamalardır (hayali bile güzel be!). inadına istifa etmeyeceğini düşünüyorum. göklerden gelen bir emir var sonuçta.
devamını gör...

düşünmemek.
düşünüp de delirmemek mümkün mü?
devamını gör...

kanzuk burada yazar mı? değilse nafile olmuş da ondan soruyorum. kafa sözlük diye geldik, sürekli ekşiye maruz kalıyoruz. benim çok gereksiz bulduğum başlık. ayrıca damadın bakan olduğu ülkede buna şaşıran isveçli yazara da ülkemize hoş geldin demek istiyorum.
devamını gör...

olmuşum bir kere. çok sinirliyim. köpürmek ne kelime kuduruyorum. damarlarımdaki kanlar boncuk boncuk oldular fokurduyorlar sanki. öyle bir sinir ki. içsel birde. yanımda minik insanlarım var diye dışarı aktaramadığım, tutmak zorunda olduğum bir öfke var.

yıllarımı heba etmiş ve yüzyüzeyken veya yazışırken provoke eden kişi, beni her gördüğünde onca yağtığını unutup, barışalım diyen şahıs ekşiye üye olduğunu ve “bizim” * hakkımızda yazdığını itiraf etmişti. tabii ki de mahlas söylemedi. sordum ne yazdın? beni nasıl öldürmeye çalıştığın seferleri anlattın mı? hayır dedi, güzel anılarımızı yazdım.

üç gram beyninle teknolojiye bulaşmanı da, yazarlığı denemenin ve küçümseyişinin bende oluşturduğu mide bulantısını da, seni de, kasacağın romantizmi de ayrı ayrı sudokulayım. keşke ölsen.
devamını gör...

sen elmayı seviyorsun diye elmada seni sevmek zorunda değildi ya hani işte öyle bir şey. verilen tüm sözlerin, söylenen her cümlenin yerini anlamsızlıkların işgal ettiği, söylenecek yüzlerce kelime varken, bolca yutkunup bir hoşçakala sığdırdığınız andan sonra gelen sancılı dönem. bir süre hayal kuramaz, umut edemezsiniz. çokça bir süre aklınıza bile getirmek istemezsiniz sonra binlerce kelime beyninize hücum eder, ele geçirir. bir de kuvvetli bir hafızanız varsa tamam, özledikçe kendinize kızdığınız bir yangın yeriniz var demektir. hayırlı olsun.
devamını gör...

aradan altı yıl geçtikten sonra pişman olan, suçunu reddit'de yazan adamdır. *

yazdığına göre kedi çok agresifmiş ve sürekli onu tırmalıyormuş.
bir akşam eşi evde yokken, aynı renkte sakin siyah bir kedi bulup değiştirmiş.

eşi de ne oldu bizim mırmıra da bir anda duruldu dememiş *

çift hala aynı kediyle yaşıyormuş.
adam da ne zaman kediye baksa vicdan azabından geberiyormuş.

kaynak

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

söyledikleri yerler türkiye'de mi?

edit: ulan havan topu ile karakola saldirmissin, 27 yaşında gencecik çocuk ölmüş karşı ateş acilmis ve sen bunu kiniyorsun.

ulan siz mal misiniz? ne atacaktık gül mu? boşa demiyoruz en iyi teroris ölü teroristtir diye.

edit 2: aşağıda bir tane sevgi pitircigi gene barış falan demiş. havan topu ile karakol basarak mi barış getireceksiniz anlamadım ki? kaldı meşru bir ülke bir terör orgutune karşı meşru başka bir ülkeden izin alıp operasyon yapabilir bunu yapması zaten sınırlarını korumak için gerekli.
devamını gör...

bırakınız.. birbirlerini yesinler..
devamını gör...

bu listede olduğumuza bile şaşırılması gereken durum.
olaya bir de şu taraftan bakalım, dünyanın en üzgün ülkeleri listesi'nde ilerlemiş olduk.*
devamını gör...

yıllardır kot pantolonlarımı aldığım marka.

kesimlerinden midir nedir, sadece bu markanın kotlarını yakıştırıyorum kendime.* çok sık yıkanıyor diye şantiyede giymek için daha uygun yerlerden alayım dedim ama cıks, yakışmıyor.

neyse, envai çeşit ve renk kotunu aldım (siyah da dahil, hiç rengi bile solmamıştı)
giydim, şimdiye kadar yaşadığım tek sorun birinin düğmesinin kopması. onun dışında, o kadar sık giymeye ve yıkamama rağmen dayanmaları mucize bence.

ha, ben hiç sıkıntı yaşamadım diye başkaları sorun yaşamadığı anlamına gelmiyor tabii ki ama ben severek, uzun yıllar kullanıyorum jeanlerini ve benim için f/p ürünü.

yalnız tişörtlerinde eski kalite yok. 15 senelik tişörtüm sapasağlam duruyorken yeni aldıklarımın bir yıkamada ağzı burnu kayıyor. ki son zamanlarda giyim ürünlerinde birçok markada buna benzer şeyler yaşanıyor zaten. eski kalite yok artık çoğu üründe, dayanıklı değiller. dayanıklı tüketim malları bile dayanıksızken giyim kuşamda da bu böyle olması normal sanırım. sadece tüketime odaklı her şey. yakında giy at şekline dönerse de şaşırmam bu yüzden.
devamını gör...

8 yıldır g.o.r.a da tutsaktır. mutfak sorumlusudur. mutfakta olduğu üçün rahattır. kuşadasında barı vardır . çokta güzel müzik yapmaktadır. hemde reaggae . fakat tutmamıştır. borçlar gırtlağa dayanmış , alacaklılar öldürmek için gelmiş . bunlara dayanamayan faruk boynuna taşı bağlayıp iskeleden tam salarken kendini pat uzay gemisinde bambaşka bir dünyada bulmuştur kendini. uzaylılar tarafından kaçırıldığını dünyada ki basın ve alacaklılarına anlatamayacağı ve bunların ona ters geldiği için geri dönmek istememektedir. ayrıca sinemaya da küsmüştür.
devamını gör...

şans mı değil mi asla anlayamıyorsun. neden ben? diye sormaktan yorulmuşsun. herkes kadar şaşkın, yaşamın karşısında.
devamını gör...

düşük öz güvenlerini ve birbirlerine karşı olan güvensizliklerini birbirlerine anlamsız kısıtlamalar ve yasaklar koyarak “kıskançlık aşkın gereğidir” düşüncesiyle maskelemeye çalışmaları.
devamını gör...

avatar the last airbender ile hayatımıza giren toph beifong, görme engelli bir toprak bükücüdür. tla döneminde metali de bükebilen tek toprak bükücüydü ve kendisinin de belirttiği gibi zamanın en iyi toprak bükücüsüdür. görme engelli olmasına rağmen ayağıyla yerdeki bütün titreşimleri hissedebilir ve yarasa misali neyin nerede olduğunu anlayabilir, yerde yürüyen karıncayı da hissettiğinden görme engeli olmayan insanlardan bile daha iyi görür. zaten toprak bükmeyi de kendisi gibi kör olan köstebeklerden öğrenmiştir. oldukça tutucu bir aileye sahip olan toph, geceleri sıvışıp arenada kendisinden 5 kat büyük cüsseli adamları yenmekteydi. sonrasında evini bırakarak avatar çetesine katılır ve aang’e toprak bükmeyi öğretir. sokka ile yakınlaşacağını beklediğimiz karakter kimseyle yakınlaşmadan dizi biter... avatar the last airbender dizisinin devamı olan the legend of korra dizisinde çoluk çocuğa karışmış olduğunu görürüz. yaşlanmış hali de oldukça muzip ve tatlıdır. iki kızı olmuştur. biri onun gibi sinirli ve disiplinliyken diğeri çiçek böcek bir kadındır. kızlarının ikisi de annelerinin icat ettiği metal bükücülüğü yapabilmektedir. toph'un en yaşlı hali bile birçok düşmandan kuvvetlidir. toprak ulusu en sevdiğim ulus, toph beifong benim en sevdiğim karakterdir. asidir, kimseye eyvallahı yoktur. moralim bozuk olduğu zaman youtube’a “toph blind jokes” yazıp kendisiyle dalga geçmesini izler, keyiflenirim.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

sevilenin kokusu.
tanım: kokusu yaşam sevincini artıran şeylerin paylaşıldığı başlık.
devamını gör...

bir türlü çemberin dışına çıkamadığınız girdap gibidir. bir yerde bir şey olmalı ve kurtulmalısınızdır o kara delikten ama olmaz ne yapsanız da..
kalabalıklar içinde yalnız olmak da böyle bir şeydir zaten. hiç kimsenin sizi anlamadığını düşünür, anlamsızlıklar içinde boğulursunuz.

bir sebep ararken yaşamak için, bulamadığınız her düşünce harbinden yenik çıkmaktır sizi daha da dibe çeken.
bir şeyler dener en azından hayata kalkan son vagona yetişmeye çalışırsınız. olmaz..
bir türlü o vagonu yakalayamazsınız. hiçbir şey yapmak istemez kendi kabuğunuza çekilir, içinize kaçarsınız.
devamını gör...

antonio tabucchi kitabıdır.

italyan yazar antonio tabucchi, portekiz dili ve edebiyatı kürsüsünde öğretim görevlisi olarak çalışır.

bu işe atanmak istemesinin nedeni portekizli yazar fernando pessoa’ya duyduğu büyük hayranlıktır. fernando pessoa bir şiirinde;

“ben hiçbir zaman hiçbir şey olmak istemem
ben hiçbir zaman hiçbir şey olmak isteyemem
ben hiçbir zaman hiçbir şey olmak istemeyeceğim
ama bende dünyanın tüm hayalleri var.”

der ki bu gerçeküstü bir yaklaşım olup tabucchi’nin yazdığı ve özyaşamöyküsel bir anlatı olan requiem kitabını da özetleyebilir.

zira tabucchi bu anlatı da ikinci vatanı saydığı portekiz’e dönen ve lizbon sokaklarında dolaşırken, yemek yer, içer, düşünürken fernando pessoa’ya tıpatıp benzeyen ve çoktan ölmüş olan bir şairle karşılaşır.

yazarın aklından şu cümleler geçer bu esnada: ” hayal kuruyorum ama kurduğum hayal bana gerçek geliyor ve sadece hafızamda var olan bir insanla buluşmak zorundayım.”

tabucchi postmodern bir yazardır ve eserlerinde gerçeküstücü bir anlatım kullanır. tıpkı requiem -bir sanrı-‘da olduğu gibi.yazarın hayalleri gerçeği yeniden kurgulamasına izin verir, ve pessoa’yla karşılaşmasını kendi kurguladığı bir şekilde yaşar.

yazarla kafka’nın dava’sından da bahsederler. bu da oldukça önemlidir. çünkü tıpkı pessoa gibi kafka’da saygı duyulan bir yazar olamadan önce hayatını kaybetmiştir.

anlatı bilinç akışı tekniğiyle kaleme alınmış, yazarla birlikte, yazarın zihninin içinde gezintiler yazıyoruz. ta ki ölü şaire rastlayana kadar, aslında bu rastlaşma da yazarın zihnindeki oyunlardan biri. bu kitapta yakılan ağıt lizbon’a, pessoa’ya ve hayalleredir.
devamını gör...

tanrının varlığının kesin bir kanıtı olmadığından dolayı ortaya çıkan sorunsal.

inanmak isteyen için vardır, inanmak istemeyen için yoktur, bu kadar basit aslında. tanrının varlığını kanıtlamaya çalışmak veya yokluğunu kanıtlamaya çalışmak saçmalıktan başka bir şey değildir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

1402 yılında st. jean şövalyeleri tarafından aziz peter kalesi adıyla inşa edilmiş bir kaledir.
yapımından osmanlı devleti'ne geçtiği 1522 yılına kadar st. jean şövalyeleri tarafından kontrol edilmiştir. tek bir millet yerine italyan, fransız, alman ve ingilizlerin ortak eseridir. kulelerin isimleri de bu şekilde adlandırılmıştır.
en yüksek kule deniz seviyesinden 47,50 metre yükseklikte olan fransız kulesi'dir. diğer kuleler italyan kulesi, alman kulesi, yılanlı kule ve ingiliz kulesi'dir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kardeşi ıı. bayezid'e başarısız bir isyan düzenleyen cem sultan da bu kalede saklanmıştır.

osmanlı egemenliğine girdikten sonra kalenin içindeki şapel, "süleymaniye camii" ismi ile camiye dönüştürülmüştür. bir dönem de hapishane olarak kullanıldığı kayıtlara geçmiştir.

--- alıntı ---

kale bugün sualtı arkeoloji müzesi olarak kullanılmaktadır. müze koleksiyonlarında bulunan eserler türk hamamı, amphora sergilemesi, doğu roma gemisi, cam salonu, cam batığı, uluburun batığı, sikke ve mücevherat salonu, karyalı prenses salonu, ingiliz kulesi, işkence ve katliam odaları ve alman kulesi'nde sergilenmektedir.

--- alıntı ---
devamını gör...

yanlış yere atılmaması gereken şeydir.mazallah aile bireylerinden birine falan gider,rezillik ve bir ömür geyik malzemesi olursunuz..
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim