necronomicon
ölülerin çağrı kitabı. amerikan korku yazarı h. p. lovecraft'ın yarattığı cthulhu mitosu'nu desteklemek ve gerçekçi kılmak adına öykülerinde referans gösterdiği kurmaca kitap.
lovecraft doğmadan önce de böyle bir kitaptan bahsedildiği söylenir. ne kadar doğrudur bilemiyorum. kurmaca olan kitabı gerçekçi kılmak amacıyla söylenmiş bir şey sanırım.
lovecraft doğmadan önce de böyle bir kitaptan bahsedildiği söylenir. ne kadar doğrudur bilemiyorum. kurmaca olan kitabı gerçekçi kılmak amacıyla söylenmiş bir şey sanırım.
devamını gör...
keşke yunan galip gelseydi
milli mücadeleye, kahraman şehitlere ve gazilere ve bu kahramanca mücadelede görev almış olan herkese hakaret içeren bir söylemdir.
ama ne oldu, bunu söyleyen kişiye de kalmadı dünya.
ama ne oldu, bunu söyleyen kişiye de kalmadı dünya.
devamını gör...
her şeyin çok pahalı olması
her şeyi bilmem ama kışlıklar çok pahalı ya.
bot veya mont almak için kredi çekmek gerekiyor.
kapşonlu almak için yoldaşın maaş bağlaması falan gerekiyor.
bot veya mont almak için kredi çekmek gerekiyor.
kapşonlu almak için yoldaşın maaş bağlaması falan gerekiyor.
devamını gör...
birini dinlemek çok mu zor sorunsalı
niye kimseyi doğru düzgün dinlemiyoruz? halbuki anlamanın, anlaşmanın en önemli şartıdır dinlemek. ama yok dinlemiyoruz. birini dinlerken de anlamaktan ziyade kendimize sıra gelsin diye dinliyoruz. ama merak etmeyin o da sizi dinlemiyor. çünkü birini dinlemek cidden hepimize çok zor geliyor.
devamını gör...
evi yansa sadece kedisi öldü diye üzülecek kız
eşyalara değer biçmeyen insandır. kedisi arkadaşı, evladı olmuştur.
devamını gör...
dedesi adam vurmuş normal sözlük yazarları
adam değil de kadın vurmuş bizimki:anasını.
biz bunu neden yaptık ki şimdi sayın yazarlar?ben adam vurabilir miyim acaba diye mi bakıyoruz?
biz bunu neden yaptık ki şimdi sayın yazarlar?ben adam vurabilir miyim acaba diye mi bakıyoruz?
devamını gör...
vincent malloy
bir tim burton kısa filmidir.

her insanın çocukluğunda bir merakı, bir hobisi ve hayalini kurduğu bir meslek vardır. bu üçlü çocuğun hayal gücüne ya da hayal gücü eksikliğine göre şekillenir.
bazı çocuklar dışarından eve bir türlü gelmek bilmeyip sokakta toprağa, çamura bulanmaya ve arkadaşları ile zaman geçirmeye meraklı iken bazı çocuklar evde kalıp bilgisayar ekranı karşısında zaman öldürmeye, arkadaşlıklarını sıfır temasla geçirmeye meraklıdır. vincent ise edgar allen poe hayranı olup gotik meraklara heves etmiş bir çocuktur.
bazı çocukların en büyük hobisi oyuncaklar biriktirip onlarla oynamakken bazılarının ise bilgisayar oyunu aleminde isim yapmaktır, bazı çocuklar müzik aletleri ile iç dünyalarına bir melodi katarken bazıları da sporla kendilerini zenginleştirir. vincent ise gotik dünyasına sis ve duman katan deneylerle dolu bir hobi dünyasına sahiptir.
herkes ileride ne olacağına dair bir hayal kurar. çocuklar çoğunlukla doktor, öğretmen, polis, asker, astronot, itfaiyeci, mühendis gibi bir cevap verirken ne olacağı sorulduğunda vincent, adaşı vincent price olmak ister.
tuhaf bir çocuktur vincent. zihnindeki karanlık karmaşa karman çorman etmiştir ruhunu da. ama sevimlidir de aynı zamanda. belki poe ile bu kadar küçük yaşta tanışmasa kuzgun’un laneti onu bu kadar zorlamazdı.
harika bir kısa filmin kahramanıdır vincent. filmi izledikten sonra cast’ın akmasını beklerseniz çok güzel bir sürpriz ile karşılaşacaksınız.
vincent

her insanın çocukluğunda bir merakı, bir hobisi ve hayalini kurduğu bir meslek vardır. bu üçlü çocuğun hayal gücüne ya da hayal gücü eksikliğine göre şekillenir.
bazı çocuklar dışarından eve bir türlü gelmek bilmeyip sokakta toprağa, çamura bulanmaya ve arkadaşları ile zaman geçirmeye meraklı iken bazı çocuklar evde kalıp bilgisayar ekranı karşısında zaman öldürmeye, arkadaşlıklarını sıfır temasla geçirmeye meraklıdır. vincent ise edgar allen poe hayranı olup gotik meraklara heves etmiş bir çocuktur.
bazı çocukların en büyük hobisi oyuncaklar biriktirip onlarla oynamakken bazılarının ise bilgisayar oyunu aleminde isim yapmaktır, bazı çocuklar müzik aletleri ile iç dünyalarına bir melodi katarken bazıları da sporla kendilerini zenginleştirir. vincent ise gotik dünyasına sis ve duman katan deneylerle dolu bir hobi dünyasına sahiptir.
herkes ileride ne olacağına dair bir hayal kurar. çocuklar çoğunlukla doktor, öğretmen, polis, asker, astronot, itfaiyeci, mühendis gibi bir cevap verirken ne olacağı sorulduğunda vincent, adaşı vincent price olmak ister.
tuhaf bir çocuktur vincent. zihnindeki karanlık karmaşa karman çorman etmiştir ruhunu da. ama sevimlidir de aynı zamanda. belki poe ile bu kadar küçük yaşta tanışmasa kuzgun’un laneti onu bu kadar zorlamazdı.
harika bir kısa filmin kahramanıdır vincent. filmi izledikten sonra cast’ın akmasını beklerseniz çok güzel bir sürpriz ile karşılaşacaksınız.
vincent
devamını gör...
vitray
birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş cam parçalarından oluşan saydam pencere süslemesi ve resim.
günümüzde yaygın şekilde kullanılan bir resim tekniğidir. bu teknik cam resmi diye de tanımlanır. cami ve kilise gibi ibadethanelerin camlarında görülen vitrayın, diğer sanatlardan farklılaşan yönü, ışık dokunuşlar ile değişik özellikler kazanmasıdır.
bunun dışında, kullanım alanları olarak mücevher kutuları, pencere süslemeleri, sehpa, abajur, kapı, ayna, tavan süslemeciliğinde de vitray kullanılıyor. en bilinen yöntem olan kurşunlu türü dışında yapıştırma ve tiffany vitray gibi çeşitleri de vardır.
vitrayın güzel, önemli ve estetik kılan, sanatçı ve ışıktır. gün ışığında vitrayın seyri harikulade bir seyir zevki veriyor. ışığın geliş açılarına göre değişiklik kazanan bir süsleme sanatıdır. güneşin bulutların arkasına gizlenmesi, vitrayın arkasında ağaç varsa, dalların ve yaprakların hareketi vitrayda farklı yansımalara sebep olur.
önceden doğal ışıktan ışığını alan vitray sanatı teknoloji ile birlikte ikinci ışık kaynağı olarak elektrik ışığından da faydalanıyor. hatta hiç gün ışığı almayan yerlerde dahi vitray kullanılabiliyor. vitrayı görmeyi sağlayan ışık, vitraya arkadan vurmasıyla optik bir derinlik oluşturur.
günümüzde yaygın şekilde kullanılan bir resim tekniğidir. bu teknik cam resmi diye de tanımlanır. cami ve kilise gibi ibadethanelerin camlarında görülen vitrayın, diğer sanatlardan farklılaşan yönü, ışık dokunuşlar ile değişik özellikler kazanmasıdır.
bunun dışında, kullanım alanları olarak mücevher kutuları, pencere süslemeleri, sehpa, abajur, kapı, ayna, tavan süslemeciliğinde de vitray kullanılıyor. en bilinen yöntem olan kurşunlu türü dışında yapıştırma ve tiffany vitray gibi çeşitleri de vardır.
vitrayın güzel, önemli ve estetik kılan, sanatçı ve ışıktır. gün ışığında vitrayın seyri harikulade bir seyir zevki veriyor. ışığın geliş açılarına göre değişiklik kazanan bir süsleme sanatıdır. güneşin bulutların arkasına gizlenmesi, vitrayın arkasında ağaç varsa, dalların ve yaprakların hareketi vitrayda farklı yansımalara sebep olur.
önceden doğal ışıktan ışığını alan vitray sanatı teknoloji ile birlikte ikinci ışık kaynağı olarak elektrik ışığından da faydalanıyor. hatta hiç gün ışığı almayan yerlerde dahi vitray kullanılabiliyor. vitrayı görmeyi sağlayan ışık, vitraya arkadan vurmasıyla optik bir derinlik oluşturur.
devamını gör...
aşk
+ peki aşk nedir?
- çok abartılıyor. biyokimyasal açıdan, çok fazla çikolata yemekten farksızdır.
çok güzel bir filmden alıntı.
- çok abartılıyor. biyokimyasal açıdan, çok fazla çikolata yemekten farksızdır.
çok güzel bir filmden alıntı.
devamını gör...
kalem tutkunu yazarlar
yazmayı sevmem ama kalem güzel birşey scrikss kalemleri hoşuma gidiyor fiyat kalite tavan.
devamını gör...
sözlüğü telefondan kullanmak
yazar olarak pek fark etmez, hatta daha pratik olabilir. ancak moderatörlük için tam bir işkencedir. tabi bu benim tecrübemdir.
devamını gör...
8 cm topuklu giyen kapalı kadın
isterse 5 isterse 15 cm topuk giyebilecek kadındır . hür doğdu hür yaşar , kime ne .
devamını gör...
ağlanıldığı belli olmasın diye söylenilen bahaneler
sonucu sebep gibi göstererek verilebilecek bahanelerdir. ağlama eylemini hiçbir zaman kararında yapamadığımdan hemen burnum tıkanır, dikkat etmezsem de saatler içinde nezleye/ soğuk algınlığına çevirir. hastalandığım için gözlerim kızarır ve sesim bozuk çıkar, bunun üzerine daha da çok ağlayarak bir döngünün içine girmiş olurum. keza alerjik bünyeli arkadaşların da durumu bu şekilde geçiştirdiğini ve kendilerini aynı döngüde bulduklarını görmüşümdür.
devamını gör...
aşk acısıyla eğlen çabuk geçsin
olur diyorum bu başlığa.
iki üç kız, artı çay ve çekirdek eşliğinde yapalım.
şimdi ben, bu adiii, şerefsizzzz, gerizekalııı diye cümle kurayım, kızlar bedduayı patlatsın.
sonra gelsin kahkaha.
o adinin kulakları çınlasın.*
çünkü hak ediyor.
sonra da bir ferahlama gelsin, a geldi valla.
iki üç kız, artı çay ve çekirdek eşliğinde yapalım.
şimdi ben, bu adiii, şerefsizzzz, gerizekalııı diye cümle kurayım, kızlar bedduayı patlatsın.
sonra gelsin kahkaha.
o adinin kulakları çınlasın.*
çünkü hak ediyor.
sonra da bir ferahlama gelsin, a geldi valla.
devamını gör...
çayın yanında en güzel giden gıda
eğer ki çayı şekersiz içiyorsanız browni - negro ikilisinden birisini diyorum.
devamını gör...
mösyö
bir jean-philippe toussaint romanıdır.
bir evde teras varsa o ev daha yaşanmaya değer bir ev olur benim gözümde. teras bütün yüklerden kurtulup yalnız kalabileceği bir yerdir inziva seven insanlar için.
bir anti-kahraman olan mösyö de benimle aynı fikirde. çok dikkatini çekmeyen ama sessiz sakin var olmaya devam eden nişanlısı, aklını meşgul etmeyen ve sadece para kazanamasına vesile olan bir işi ve sadece zorunlu bir arkadaşlık sürdürdüğü komşusu ile mecburi ilişkiler sürdürür ve bunların tamamı onun için ezici birer yüktür.
mösyö kimsenin dikkatini çekmek istemez, insani hırsları yoktur, bir şey için azim sergilemek derdine düşmez, ilerisi için herhangi bir planla zihnini yormaz, gerçeklik ise onun en büyük düşmanıdır. sıradan ve sakin bir yaşam ister mösyö. insani bütün ilişkilerin talepkar olduğu konusunda sarsılmaz bir yargısı vardır.
acını olmadığı yerdeki zevki ve zevkin olmadığı yerdeki acıyı düşünür bolca. ve bunu terasta yapar. yalnız başına. kimseyi istemez, kimseye ihtiyaç duymaz. ta ki bir partide tanıştığı o kadına aşık olana kadar.
şimdi mösyöye sormak isterim:
aşk, deniz gören evdeki teras mı?
bir evde teras varsa o ev daha yaşanmaya değer bir ev olur benim gözümde. teras bütün yüklerden kurtulup yalnız kalabileceği bir yerdir inziva seven insanlar için.
bir anti-kahraman olan mösyö de benimle aynı fikirde. çok dikkatini çekmeyen ama sessiz sakin var olmaya devam eden nişanlısı, aklını meşgul etmeyen ve sadece para kazanamasına vesile olan bir işi ve sadece zorunlu bir arkadaşlık sürdürdüğü komşusu ile mecburi ilişkiler sürdürür ve bunların tamamı onun için ezici birer yüktür.
mösyö kimsenin dikkatini çekmek istemez, insani hırsları yoktur, bir şey için azim sergilemek derdine düşmez, ilerisi için herhangi bir planla zihnini yormaz, gerçeklik ise onun en büyük düşmanıdır. sıradan ve sakin bir yaşam ister mösyö. insani bütün ilişkilerin talepkar olduğu konusunda sarsılmaz bir yargısı vardır.
acını olmadığı yerdeki zevki ve zevkin olmadığı yerdeki acıyı düşünür bolca. ve bunu terasta yapar. yalnız başına. kimseyi istemez, kimseye ihtiyaç duymaz. ta ki bir partide tanıştığı o kadına aşık olana kadar.
şimdi mösyöye sormak isterim:
aşk, deniz gören evdeki teras mı?
devamını gör...
çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız
ilk seferde başarılı okuduktan sonra inanılmaz bir diksiyona sahip olduğunuzu düşünüyorsunuz.*
devamını gör...
burun estetiğinin aşırı yaygınlaşması
kişinin burnuyla alakalı nefes alma problemi varsa veya görüntüsü ruh sağlığını ve özgüveninini etkiliyorsa söyleyebileceğim bir şey yok. asıl sıkıntı burnunun görüntüsü nedeniyle kişinin özgüveninin zedelenmesine neden olan kişiler ve de toplumun dayattığı güzellik algısıdır.
edit: bir keresinde kaş liftingi ( kaş ve kirpiklerin yukarı taranarak sabitlenmesi) yaptırmıştım. aynaya baktığımda artık ben eski ben değilim diye eski haline dönene kadar bir buhran dönem yaşamıştım. eğer bir sağlık probleminiz yoksa tavsiye etmiyorum. hepiniz biriciksiniz, kimseye benzemeye ihtiyacınız yok.
edit: bir keresinde kaş liftingi ( kaş ve kirpiklerin yukarı taranarak sabitlenmesi) yaptırmıştım. aynaya baktığımda artık ben eski ben değilim diye eski haline dönene kadar bir buhran dönem yaşamıştım. eğer bir sağlık probleminiz yoksa tavsiye etmiyorum. hepiniz biriciksiniz, kimseye benzemeye ihtiyacınız yok.
devamını gör...