bilim adamı, erkek sözü, insanoğlu, kız gibi, kadın başına vb. kelimelerin başı çektiği söylemlerdir. kelimeler zararsız görülmemelidir çünkü dilimiz, düşüncelerimizin ve kültürümüzün bir aynasıdır. kullandığımız kelimeler algımızda etkilidir.

bilim adamı, kadınların bilim yapamayacağı mesajını verir.
erkek sözü, kadınların sözünde durmadığı, erkeklerin güvenilir olduğu mesajını verir.
insanoğlu, sadece erkek soyu ile insanlığın yayıldığı mesajını verir.
kız gibi, kadınların yaptıkları işin veya şeyin yetersiz görüldüğü mesajını verir
kadın başına, yine aynı şekilde aşağılama ve yetersizlik belirtir.

fakat şu noktaya dikkat edilmelidir: bu sözler sadece kadınları değil erkekleri de aşağılıyor. 'karı gibi ağlama' sözü erkeklerin üzerinde bir baskı oluşturuyor. erkekler neden ağlamasın ki? en insanî duygu değil midir üzülüp ağlamak? neden erkekler olmadıkları kadar güçlü ve ciddi gözükmek zorundalar?

yazılanlara şöyle bir göz gezdirdim de, kimse kendisini suçlamasın hâlâ ''insanoğlu, adam gibi konuş'' gibi kelimeleri istemeden de olsa kullandığı için. çünkü daha küçücük çocukken zaten bu söylemleri çevreden duyarak büyüyoruz. ataerki her yanımızı sarmışken bir de cinsiyet rolü sarıyor zihnimizi.

okulda cinsiyet rolleri, evde cinsiyet rolleri ve ataerki, arkadaşlarımızla oynarken bile cinsiyet rolleri... hepimiz cinsiyetçiliğe ister istemez uğruyoruz ve belki bunu biz de yapıyoruz. cinsiyetçi söylemleri azaltmak için önce bilinçlenmek önemli. biz bilinçlenirsek ancak o zaman cinsiyetçi söylemlere karşı bir duruş sergileyebiliriz.
devamını gör...

işte geldim burdayıımmmm!*
ben yerimi aldım, koşun gelin hepiniz. çok eğleniceezzz...
devamını gör...

neredeyse her evde yapılan tatlı olarak sütlaç diyeceğim başlık, tabi hamsiköy sütlacı değilse.
devamını gör...

albastı (albız) ile ilgili en enteresan yönlerden birisi. onun kan içen bir yaratık olarak betimlenmesidir.

misal; tatar türklerinin inanışına göre albastı cüsseli ve kilolu bir yaratık olarak tasvir edilmiştir. genelde uyuyan insanlara musallat olur. onların göğüslerini ezer ve boğar. gece vakti ortaya çıktığına inanılır. insanları boğmasının yanında, onların kanını da içer. bu noktadan baktığınızda batıda ki ''vampir miti'' ile benzerlik gösterir ki, bu inanışın temeli çok daha eskilere dayanır.

iğne mevzusu ile ilgili de, göğsünün haricinde gözüne iğne saplanması halinde de yakalandığından bahsedilir. ancak yine temel olarak göğse iğne saplanmasından bahsedecek olursak, vampir mitinde göğse kazık sapladığınızda vampiri yok edersiniz. albızın ise göğsüne iğne sapladığınızda onun artık size musallat olmasını engellersiniz. burada da ilginç bir benzerlik var. yani iki mistik ögenin de, en zayıf noktaları göğüsleri ve her ikisi de kan içiyor.

abdulhakim mehmet’in ''çın tömür batur'' adlı eserinde albastı ile ilgili şöyle iki hikaye var mesela;


albastı yaşlı bir nine kılığındadır, ateş aramaya gelen kadına bir köz verir ve kadının eteğine kül koyar. kadın giderken küller dökülür ve albastı bu külleri takip ederek kadının evine gelir. büyük, beyaz bir köpeğe biner. elinde bir yalak vardır. birisi büyük, ikisi küçük olmak üzere üç başlıdır, korkunç ve sert suratlıdır. eve girip kadının karşısına oturur ve gözlerini kapattırır. saçından bir iğne çıkarıp kadının alnına ve kollarına batırır. açtığı deliklerden üç başındaki üç ağzıyla kadının kanını emer. kadın bayılır. albastı kadının ayaklarına iğne batırıp yalağı kan doldurur ve köpeğine de kan içirir.



albastı insan eti yiyerek ve insan kanı içerek beslenir. bembeyaz bir nine kılığındadır, çadırda yaşar ve siyah beyaz bir köpeği vardır. üç başlıdır ve dudağından çıkan bir dişi vardır. kadının başından bir tabakla yarım tabak kan alıp içer, ayağından yarım tabak kan alıp köpeğine içirir ve öbür ayağından da yarım tabak kan alıp yere döker, çadırına geri döner. her gün gelip kadının kanını içer.


görüldüğü üzere bu hikayelerde de kan içtiğinden bahsediliyor.

karadeniz'de, çepni anlatılarında da bu hikayelere yakın söylemler mevcuttur.

bir başka benzerlik bağını da şekil değiştirme üzerinden kurabiliriz. albız'ın farklı şekillere girerek insanlara zarar verdiğinden bahsedilir. vampirler de, farklı şekillere girebilir ki en bilineni yarasaya dönüşmeleridir.

ikisinin de gece vakti ortaya çıktığını unutmamak gerek.

tabi şunun altını çizmek lazım; albız köken olarak çok daha eski ve mitolojik bir varlıktır. çıkış noktasını erlik han'a dayandırabiliyorsunuz ve türk mitolojisinin temel yaratıklarından bir tanesi olduğunu biliyorsunuz. vampir mitinin dayandığı kökler ise daha yakın zamanlara denk gelir. bu sebeple ortada bir esinlenme var ise; bu esinlenme tamamen batı dünyası kaynaklıdır.

şimdi vampir severler düşünsün*
devamını gör...

ölmeyi beklemek dostlar. hepimizin yaptığı şey. ancak virüs ile beraber bunu duvara bakarak yapıyoruz. hapishane örneği gibi. hepimiz meçhul bir sebepten dolayı ölüme mahkumuz. ancak kimimiz bunu duvarlar arasında yapıyor kimimiz ülkeler arasında. ancak hepimiz mahkumuz ve hepimiz ölümü bekliyoruz. bu beni delirtecek! sahi ya.. delirmedim mi zaten.
devamını gör...

çocukken beyin gelişimi açısından hayati öneme sahip olan, yumurta et ve peynirde bulunan, hayvansal ve bitkisel olarak ikiye ayırabileceğimiz organik bir bileşendir.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

mum gibi olmak demektir. etrafı aydınlatıp biten yine sen olursun.
devamını gör...

en doğal haklarından biridir. ne sebeple olursa olsun, insanlara zorla bir şey yaptırmak barbarlıktır.
devamını gör...

sadece dizi izleyerek ingilizce öğrenmek bence de mümkü değildir, ama başlığı açan arkadaşa katılmıyorum. şimdi çok basit bir mantıkla düşünelim.

hep ne diyorlar? "bir dili en güzel konuşulduğu bir yerde yaşayarak öğrenebilirsin." neden, çünkü sürekli maruz kalıyorsun ve iletişime geçmek için bu dili kullanmayı da öğreniyorsun. e peki türkiye'de bunu nasıl yapacaksın? yapabileceğin en faydalı şey dizi izlemek. günde iki, üç saat ingilizce altyazıyla dizi izleyen bir insan istese de istemese de çok fazla günlük kalıp, çok fazla ifade öğrenecektir. bunun yanında gramer ve kelime çalışması da yapıyorsa bunların günlük dilde nasıl işlediğini görüp çalıştığı konuları da pekiştirmiş olacaktır. şahsen ben faydalı olduğunu düşünüyorum.

ama altını çizelim tek başına dizi izleyerek ingilizce bence de öğrenilmez, ama ingilizce öğrenen birine ise çok yardımcı olur.
devamını gör...

bilmediğim bir şehrin bir otelinde, çift kişilik yatakta vücudumla hipotenüs çizmiş uzanıyorum. nasıl mı hissediyorum? hissiz.
devamını gör...

ne çabuk tatil bitti.
ptesi tekrar , aynı mücadele of of.
devamını gör...

"inkarcılar" bu kadar gülmemiştim *, teşekkürler. herkes istediğine tapabilir ama bizim gibiler ise tapma gereği duymaz. biz buna akıl diyoruz ama maalesef tapanlar da akıl bulunmuyor.
devamını gör...

bir beğeninin nesi var seri beğeninin sesi var.
çaylak çaylağın karmasına muhtaçtır.
sözlüğü seven trolüne katlanır.
çaylaklığa düşen yoldaşa sarılır.
devamını gör...

sadece gece değil, gün içerisinde de rutin yaptığımdır, diyette olunca daha çok yapıyorum sanki, artık halüsünasyonlar görmeye de başladım, geçen gün annemin yemek yapmak için buzluktan çıkardığı, böyle rulo kesilmiş yuvarlak et parçalarını, kız kardeşimin zaman zaman aldığı rulo pastalara benzettim, baya tabağa koyup yiycem bir aldım, tuhaf bir doku, karbonhidrat değildi onu anladım, diyetimi bozmadığım için buruk da olsa bir sevinç yaşadım, ama tabi bir hayalkırıklığı da oldu, pasta kırmızı çizgim,
bu arada kız kardeşim 40 kilo ve hobi olarak tatlı ve abur cubur yer, buzdolabı puding, dondurma, bilumum şekerli içeceklerle dolu, aralarında benim haşlanmış brokolim var, ve ben bu şartlarda diyet yapmaya, sebzeyle beslenmeye çalışıyorum,
unsuz, şekersiz, sütsüz, peynirsiz, meyvesiz, bakliyatsız 8. gündeyim, benim için sadece mutfağa gidip gelmem kadar kalori yaktıran bir aktiviteden öteye gidemiyor bu günlerde.
devamını gör...

daktilo atmışlığı var benimkinin,ağlamaklı çöpe koşunca da "sanki sekreter olacak" demişti.
neyse seviyoruz.
devamını gör...

halihazırda kaybettim.*
üstelik o hiç ölmez gibi gelirdi. maviş gözlerine son kez baktığımı bilmeden vedalaşmışız.
şimdi içimde en kuytuda bir yerlerde ,gözleri gökyüzü gibi maviş, akça pakça pamuk elleri, elma gibi al al yanaklari ,bembeyaz kıvırcık saçları olan yetmiş yaşında bir yörük kadını yaşıyor. hiç bilmezdim anneannem seninle son kez sarıldığımızı...
öfken baldan tatlı, sitemin naz gibi gelirdi. bilirdim sen bende, ben de senin yüreğindeydim .

seni yerlerde göklerde bulamazlarken
bende gizli olduğunu sezenler olmuş
dumlu dumluymuşsun yüreğimde
kımıl kımılmışsın bileklerimde


"aramızda dağlar yollar yıllar var iken
beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş
sargın yaprakmışım dallarına
yangın toprakmışım yağmurlarına
"

sezenler olmuş mavişim
devamını gör...

malum sözlükten neden başlık araklama gereği hissediyorsunuz, anlamak mümkün değil. daha özgün içerikler oluşturmak için kafa patlatmak bu kadar mı zor ?

nedir yani ? meramınızı, farklı bir şekilde anlatacak, iki üç kelimede mi bulmaktan acizsiniz ?

bu tarz başlıklar sözlüğe zarar veriyor. hedeflediği noktaya ulaşmasına ket vuruyorsunuz farkında değilsiniz. veyahut farkındasınız bilinçli yapıyorsunuz.

dibine not: bu tarz başlıklar malum sözlüğün alameti farikası haline gelmiş durumda, okuduğum an içime kurt düşüyor gidip kontrol ediyorum. henüz yanıldığım olmadı.
devamını gör...

kaza kurşununa kurban giden,
şiirlerimi izliyorum.
kurbanlık koyunlar gibi.
ve ağlıyorum, yetim kalan kelimelerime.

bir zamanlar,
dizelerim dans ederken
şimdilerde,
matem kokusu yayıyorlar.

bir intiharın eşiğinde,
sağ kalmış sözcüklerim,
kör kuyularda sallanıyorlar.
üşüyor harflerim korkudan.

kara delikleri büyüyor ruhumun
delikler çok kara.
içine içine çekiyor,
zavallı, bitik şiirlerimi.
devamını gör...

ben uyuyamıyorum, sürekli düşünmekten.
gerçekten çok üzüldüm, saf hissiyatlarım bunlar. bomboş bir hayal kırıklığı.
insan hakları için önemli olan bir sözleşmeyi bugün feshettiler.
kadına karşı şiddeti önlemek ve onu korumak için alınan bir sözleşmeyi feshettiler.
neden?
anıt sayaç bu da katledilen kadınlar için oluşturulmuş bir site. evet o kadar çok kadın cinayeti var ki böyle bir site oluşturulma gereği duyulmuş 2008den beri.
sadece ek bir bilgi.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim