mideme saygım yok yiyecek ve içecekleri
kimseyi yedikleri ve içtikleri üzerinden yargılama hakkım olmadığı için sadece kendim yediğim veya içtiğim zaman böyle hissettiğim yiyecek ve içecekleri yazacağım başlıktır.
1) herhangi bir toz nescafe.
2) her çeşit yabancı fast food'u.
3) hamurişi ürünleri. özellikle pastanede satılanlar.
4) delikli polo nane şekeri.
5) kola, fanta türevi asitli içecekler.
6) paketli çikolata ve büskiviler.
7) pringles hariç tüm cipsler.
8) nugget, şinitzel tarzı pişmiş ürünler.
9) salam, sosis, sucuk gibi emülsifiye et ürünleri.
10) hazır meyve suları.
11) enerji içecekleri.
şu anlık aklıma bunlar geliyor.
1) herhangi bir toz nescafe.
2) her çeşit yabancı fast food'u.
3) hamurişi ürünleri. özellikle pastanede satılanlar.
4) delikli polo nane şekeri.
5) kola, fanta türevi asitli içecekler.
6) paketli çikolata ve büskiviler.
7) pringles hariç tüm cipsler.
8) nugget, şinitzel tarzı pişmiş ürünler.
9) salam, sosis, sucuk gibi emülsifiye et ürünleri.
10) hazır meyve suları.
11) enerji içecekleri.
şu anlık aklıma bunlar geliyor.
devamını gör...
meld skoru
açınımı model for end stage liver disease şeklinde olan karaciğer sirozunda mortalite riskini hesaplamak ve özellikle karaciğer transplantasyon önceliğini belirlemek için kullanılan bir skorlama sistemidir.
skorlama içerisinde bilirubin kreatinin ve inr değerlerine bakılır.
ek olarak diyalize giren hastalara ek puan verilir.
bu skorlamaya göre yüksek puana sahip olan kişilerin nakil için üst sıralarda olması sağlanır.
skorlama içerisinde bilirubin kreatinin ve inr değerlerine bakılır.
ek olarak diyalize giren hastalara ek puan verilir.
bu skorlamaya göre yüksek puana sahip olan kişilerin nakil için üst sıralarda olması sağlanır.
devamını gör...
ruh haline uygun müzik bulamamak
devamını gör...
en cool anime karakteri
l lawliet.
devamını gör...
ilginç genel kültür bilgileri
dünyadaki fiziksel yani basılı olan para miktarı toplam 37 trilyon dolardır. 2021* insan nüfusu 7,8 milyar.
eğer dünya üzerinde var olan parayı tüm dünya nüfusuna eşit dağıtmak istersek kişi başına 4.750 dolar düşüyor.
eğer aslında var olmayıp bankaların var gibi davrandığı meblağı eklersek toplam 90.4 trilyon dolar, kişi başı 11.500 dolar düşüyor.
fakat bu paraya yatırımlar, mevduatlar, kripto paralar da dahil edilirse meblağ 1.2 katrilyon dolara, kişi başına düşen meblağ ise 154.000.000 dolara çıkıyor.
ıf you are looking for all the physical money (notes and coins) and the money deposited in savings and checking accounts, you could expect to find approximately $37 trillion. this figure represents only ‘narrow money’. however, if you add the ‘broad money’, the amount rises to over $90.4 trillion. this amount further increases when bitcoins and other cryptocurrencies are included. money in the form of investments, derivatives, and cryptocurrencies exceeds $1.2 quadrillion. this is what it looks like written out: $1,200,000,000,000,000
ne kadar doğru bilemedim ama kaynak
eğer dünya üzerinde var olan parayı tüm dünya nüfusuna eşit dağıtmak istersek kişi başına 4.750 dolar düşüyor.
eğer aslında var olmayıp bankaların var gibi davrandığı meblağı eklersek toplam 90.4 trilyon dolar, kişi başı 11.500 dolar düşüyor.
fakat bu paraya yatırımlar, mevduatlar, kripto paralar da dahil edilirse meblağ 1.2 katrilyon dolara, kişi başına düşen meblağ ise 154.000.000 dolara çıkıyor.
ıf you are looking for all the physical money (notes and coins) and the money deposited in savings and checking accounts, you could expect to find approximately $37 trillion. this figure represents only ‘narrow money’. however, if you add the ‘broad money’, the amount rises to over $90.4 trillion. this amount further increases when bitcoins and other cryptocurrencies are included. money in the form of investments, derivatives, and cryptocurrencies exceeds $1.2 quadrillion. this is what it looks like written out: $1,200,000,000,000,000
ne kadar doğru bilemedim ama kaynak
devamını gör...
kürt faşistlerinin türk solcularını koyun gibi gütmesi
kardeşi için: (bkz: dincilerin sağcıları koyun gibi gütmesi)
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının başına gelmiş trajikomik olaylar
kalabalık otobüste g*tüm kızın birinin g*tüne değdi diye napıyosun falan demisti. ulan mal ne yapayım nefes alacak yer yok yanlış anlaşılmasın diye arkamı dönmüşüm hala laf yapıyor. neyse çok utanmıştım o zaman. özür dileyip kotu bi niyetim olmadığını söyledim. indim sonra da.
devamını gör...
nefret edilen sorular
-okul bitince ne yapacaksın?
+tarihi eser kaçakçısı olacağım diyorum. pat bozuluyorlar hemen. sanane kardeşim ? seninle birlikte mi okudum ben bu okulu? seni ne ilgilendirir bitince ne yapacağım.
-bir şey sorabilir miyim?
+sor.
-niye bu kadar güzelsin?
+senin soracağın soruya da sana da... zaten bir şey sorabilir miyim ? diyorsa biri direkt engelleyin. soracak adam lafi gevelemeden sorar zaten.
-eee hala yok mu hayatında biri? biraz dalgavari soruyor. dalgavari de güzel kelime oldu.
cevabı vermem için önce sakinleşmem gerekiyor.
t: karşı tarafın bazen patavatsızca, bazen kasten bazen de sırf merakından sorduğu sorulardır.
genelde terslerim ki aynı soruyu bir daha sormaya cesaret edemesin.
+tarihi eser kaçakçısı olacağım diyorum. pat bozuluyorlar hemen. sanane kardeşim ? seninle birlikte mi okudum ben bu okulu? seni ne ilgilendirir bitince ne yapacağım.
-bir şey sorabilir miyim?
+sor.
-niye bu kadar güzelsin?
+senin soracağın soruya da sana da... zaten bir şey sorabilir miyim ? diyorsa biri direkt engelleyin. soracak adam lafi gevelemeden sorar zaten.
-eee hala yok mu hayatında biri? biraz dalgavari soruyor. dalgavari de güzel kelime oldu.
cevabı vermem için önce sakinleşmem gerekiyor.
t: karşı tarafın bazen patavatsızca, bazen kasten bazen de sırf merakından sorduğu sorulardır.
genelde terslerim ki aynı soruyu bir daha sormaya cesaret edemesin.
devamını gör...
24 aralık 2020 ekrem imamoğlu'nun akit bir gazete değildir açıklaması
son derece haklı bir söylemdir.
--- alıntı ---
ibb başkanı ekrem imamoğlu, basın toplantısında akit gazetesinden bir muhabirin sorusunu geri çevirdi, "bence çalıştığınız yer bir gazete değildir. sizin yayın organınızın sorusuna cevap vermeye tenezzül etmem" dedi.
--- alıntı ---
kaynak
ek: videolu haber
--- alıntı ---
ibb başkanı ekrem imamoğlu, basın toplantısında akit gazetesinden bir muhabirin sorusunu geri çevirdi, "bence çalıştığınız yer bir gazete değildir. sizin yayın organınızın sorusuna cevap vermeye tenezzül etmem" dedi.
--- alıntı ---
kaynak
ek: videolu haber
devamını gör...
inci sözlük'ün normal sözlük'ten daha iyi olması
kendini küfürsüz ifade edemeyen bir başka yazar daha.
devamını gör...
ırkın hayatımızdaki önemi
ırk ve din üzerinden insan ayrımı yapmak bana çok alçakça geliyor. doğduğun coğrafya rastgele. dinin, dilin, ırkın, rengin rastgele. o ayırdığın, küçümsediğin insanlarin herhangi bir özgür iradesi yok bu konuda, seninde olmadigi gibi. o yüzden bi insanın boyuyla kilosuyla ağzıyla burnuyla alay edip onu küçük düşürmek ne kadar gereksizse insanların özgür iradesiyle seçmediği dini dili ve rengi de tartışma konusu olmamalıdır. evet din degistirebilirsin lakin yetiştirildiğin yer, toplum baskisi, buyudugun aile, arkadas cevren seni en cok din konusunda etkiler. bu nedenle burada özgür iradenin söz konusu olmadığını düşünmekteyim.
özgür iradenin genel olarak olmadığını düşünmekteyim gerçi bu bambaşka bir konu zaten.
özgür iradenin genel olarak olmadığını düşünmekteyim gerçi bu bambaşka bir konu zaten.
devamını gör...
aduket tarikatı
ilk kez, yıllar önce alkislarlaryasiyorum'da izlediğim ve hastası olduğum montaj harikası. arada aklıma geldikçe açar günlük dozumu alırım.
aduket tarikatı - hacı street fighter
aduket tarikatı - street fighter 2
aduket tarikatı - hacı street fighter
aduket tarikatı - street fighter 2
devamını gör...
ton balığı konusunda kimsenin kral çıplak diyememesi
bir süredir farkında olduğum tartışmasız gerçeklik. şu ton balığı denilen meret gerçekte hiçbir halta benzemiyor, o kadar tuz, karabiber, limon takviesine karşın beklenen performansı bir türlü sergileyemiyor, ama dünyanın parasına yeryüzündeki irili ufaklı her markette satılmaya da devam ediyor. ton balığı lobisi çok güçlü sanırım. sabaha kadar benden haber alamazsanız polisi arayın.
devamını gör...
harf devrimi
genç türkiye cumhuriyeti'nde 1 kasım 1928'de gerçekleşen türk alfabesinin kabulü* ve ardından başlatılan okuma yazma seferberliğine verilen isim. atatürk devrimlerinin herhalde en önemlilerinden biridir. buna göre, türkçe'nin fonetiğine kesinlikle uymayan osmanlı alfabesinin* yerini özellikle kolay öğrenilebilecek bir çeşit latin alfabesi modifikasyonu* almıştır.
esasında alfabenin değiştirilmesi gerektiği meselesi çok daha önceden beri gündemdeydi. 19. yüzyılın osmanlı'sının çıkarabildiği yüksek zümre, osmanlı elitleri; halihazırda alfabe reformu üzerine kafa yoruyorlardı. fakat mevzubahis alfabe reformu; araya giren savaşlar, 19. yüzyılın sonlarının osmanlı'ya getirdiği siyasi hareketlilik ve özellikle dini çevrelerin alfabe değişikliğini bir "islami köklerden kopma" olarak değerlendirmesi sebepleriyle osmanlı zamanında gerçekleştirilememişti.
peki neden bir alfabe değişikliği yapılmak zorundaydı?
dedenizin mezar taşını okuyamayın diy... yok yok, tam aksine, insanlar okuyabilsin diye. kullanılan alfabe halkın diliyle o kadar alakasız ve öğrenmesi de o kadar zordu ki, zaten okuma yazmanın bu denli önemsenmediği bir toplumda kimsenin bu meşgalelerle uğraşmamasına sebep oluyordu. böylece devamlı süregelen bir cehalet kısır döngüsü yaratıyor, insanlar "okumak yerine karın doyuran şeylerle" ilgileniyorlardı.
1923'te cumhuriyet'in ilanı ile birlikte yapılan rejim değişikliği ve memleketin rotasını batıya çevirmesiyle birlikte devrim yolundaki gerekli zemin sağlanmış oldu. birbiri ardına yapılan modernist ve başarılı devrimler; zaten osmanlı zamanından beri alfabe ve dil reformlarını destekleyen yeni cumhuriyet elitlerinin yanında, kamuoyunun da desteğinin alınmasını sağladı. böylece devrimin önündeki en büyük olası sorun da çözülmüş oldu. artık yüzyıllarca bu toprakları tutsak etmiş cehalet esareti sonlandırılacak, türk toplumu da bilginin engin hazinesine muvaffak olabilecekti.
öncelikle bir dil komisyonu kuruldu. yalnızca türkiye'den de değil, bütün türk dünyasından dil bilimcilerin ve edebiyatçıların fikirleri alındı. çalışmalar tamamlandı, yeni türk alfabesi kararlaştırıldı. işbu giride ve zamanının devrimcileri tarafından ısrarla "latin alfabesi" yerine "türk alfabesi" ifadesinin kullanılması boşuna değildir. zira süreç ciddi bir modifikasyonu beraberinde getirmiştir. türkçe'nin ifadesine ve yazımına uygun olmayan harfler (örneğin q, w, x) dahil edilmemiş, gerekli durumlar için yeni harfler (ğ, ı, ş, büyük i) bizzat türetilmiş ya da hazırdaki özel harfler (ç, ö, ü) kullanılmıştır.
dil bilimcilerin aylar ve hatta yıllarla zaman biçtikleri devrime atatürk tarafından 3 ay zaman verilir. her ne yapılacaksa 3 ay içinde yapılmalı, bu denli kökten bir değişimin sebep olacağı sarsıntı olabildiğince çabuk atlatılmalıdır. nitekim öyle de olacaktır. önce kanunun çıkarılmasından hemen bir ay sonra, 1 aralık 1928'de her türlü gazete, dergi, ilan, afiş ve benzerinin yeni harflerle basılması emri verilir. 1 ocak 1929'dan itibaren ise kitaplar da bu emre dahil edilir. ayrıca bütün resmi dairelerin ve diğer kurum ve kuruluşların yapacakları bütün yazışmaları yeni alfabeyle yapmaları zorunlu tutulur.
hızlıca bir eğitim öğretim seferberliği başlatılır. atatürk memleketin her bir köşesini gezerek insanlara yeni alfabeyi tanıtır. zaten başöğretmen unvanını da faraziden değil, bizzat halkın öğretmeni olduğu için alacaktır.

o meşhur fotoğraf. atatürk diyar diyar gezip insanlara alfabeyi bizzat kendisi öğretiyor.
seferberlik atatürk'le de kalmayacak, açılan okuma yazma kursları ve hatta akşam okulları aracılığıyla cumhuriyetin idealist öğretmenleri tarafından devam ettirilecektir. bu sayede cumhuriyet kurulduğunda %5'leri bulmayan okuma yazma oranı, devrimin 10. yıl dönümünde %25'lere kadar gelmiş olacak ve o tarihten sonra da sürekli olarak, muhteşem bir ivmeyle artacaktır.
bugün hala daha birtakım çevrelerin eleştirisi altındaki harf devrimi; işte böylesine bir sürecin ürünü olarak, bir nebze de olsa eğitimli bir toplum olmamızın en büyük nedenidir. bugün harf devrimi'nin ve bizzat bizim alfabemizin, türk alfabesinin başarısı sayesinde okuyup yazabilen* insanlar, varsın durmaksızın yersinler onu. çünkü onun başarısı, cumhuriyetin çıkardığı ve birtakım insanlara rağmen çıkarmakta olduğu harikulade nesillerde saklıdır.
esasında alfabenin değiştirilmesi gerektiği meselesi çok daha önceden beri gündemdeydi. 19. yüzyılın osmanlı'sının çıkarabildiği yüksek zümre, osmanlı elitleri; halihazırda alfabe reformu üzerine kafa yoruyorlardı. fakat mevzubahis alfabe reformu; araya giren savaşlar, 19. yüzyılın sonlarının osmanlı'ya getirdiği siyasi hareketlilik ve özellikle dini çevrelerin alfabe değişikliğini bir "islami köklerden kopma" olarak değerlendirmesi sebepleriyle osmanlı zamanında gerçekleştirilememişti.
peki neden bir alfabe değişikliği yapılmak zorundaydı?
dedenizin mezar taşını okuyamayın diy... yok yok, tam aksine, insanlar okuyabilsin diye. kullanılan alfabe halkın diliyle o kadar alakasız ve öğrenmesi de o kadar zordu ki, zaten okuma yazmanın bu denli önemsenmediği bir toplumda kimsenin bu meşgalelerle uğraşmamasına sebep oluyordu. böylece devamlı süregelen bir cehalet kısır döngüsü yaratıyor, insanlar "okumak yerine karın doyuran şeylerle" ilgileniyorlardı.
1923'te cumhuriyet'in ilanı ile birlikte yapılan rejim değişikliği ve memleketin rotasını batıya çevirmesiyle birlikte devrim yolundaki gerekli zemin sağlanmış oldu. birbiri ardına yapılan modernist ve başarılı devrimler; zaten osmanlı zamanından beri alfabe ve dil reformlarını destekleyen yeni cumhuriyet elitlerinin yanında, kamuoyunun da desteğinin alınmasını sağladı. böylece devrimin önündeki en büyük olası sorun da çözülmüş oldu. artık yüzyıllarca bu toprakları tutsak etmiş cehalet esareti sonlandırılacak, türk toplumu da bilginin engin hazinesine muvaffak olabilecekti.
öncelikle bir dil komisyonu kuruldu. yalnızca türkiye'den de değil, bütün türk dünyasından dil bilimcilerin ve edebiyatçıların fikirleri alındı. çalışmalar tamamlandı, yeni türk alfabesi kararlaştırıldı. işbu giride ve zamanının devrimcileri tarafından ısrarla "latin alfabesi" yerine "türk alfabesi" ifadesinin kullanılması boşuna değildir. zira süreç ciddi bir modifikasyonu beraberinde getirmiştir. türkçe'nin ifadesine ve yazımına uygun olmayan harfler (örneğin q, w, x) dahil edilmemiş, gerekli durumlar için yeni harfler (ğ, ı, ş, büyük i) bizzat türetilmiş ya da hazırdaki özel harfler (ç, ö, ü) kullanılmıştır.
dil bilimcilerin aylar ve hatta yıllarla zaman biçtikleri devrime atatürk tarafından 3 ay zaman verilir. her ne yapılacaksa 3 ay içinde yapılmalı, bu denli kökten bir değişimin sebep olacağı sarsıntı olabildiğince çabuk atlatılmalıdır. nitekim öyle de olacaktır. önce kanunun çıkarılmasından hemen bir ay sonra, 1 aralık 1928'de her türlü gazete, dergi, ilan, afiş ve benzerinin yeni harflerle basılması emri verilir. 1 ocak 1929'dan itibaren ise kitaplar da bu emre dahil edilir. ayrıca bütün resmi dairelerin ve diğer kurum ve kuruluşların yapacakları bütün yazışmaları yeni alfabeyle yapmaları zorunlu tutulur.
hızlıca bir eğitim öğretim seferberliği başlatılır. atatürk memleketin her bir köşesini gezerek insanlara yeni alfabeyi tanıtır. zaten başöğretmen unvanını da faraziden değil, bizzat halkın öğretmeni olduğu için alacaktır.

o meşhur fotoğraf. atatürk diyar diyar gezip insanlara alfabeyi bizzat kendisi öğretiyor.
seferberlik atatürk'le de kalmayacak, açılan okuma yazma kursları ve hatta akşam okulları aracılığıyla cumhuriyetin idealist öğretmenleri tarafından devam ettirilecektir. bu sayede cumhuriyet kurulduğunda %5'leri bulmayan okuma yazma oranı, devrimin 10. yıl dönümünde %25'lere kadar gelmiş olacak ve o tarihten sonra da sürekli olarak, muhteşem bir ivmeyle artacaktır.
bugün hala daha birtakım çevrelerin eleştirisi altındaki harf devrimi; işte böylesine bir sürecin ürünü olarak, bir nebze de olsa eğitimli bir toplum olmamızın en büyük nedenidir. bugün harf devrimi'nin ve bizzat bizim alfabemizin, türk alfabesinin başarısı sayesinde okuyup yazabilen* insanlar, varsın durmaksızın yersinler onu. çünkü onun başarısı, cumhuriyetin çıkardığı ve birtakım insanlara rağmen çıkarmakta olduğu harikulade nesillerde saklıdır.
devamını gör...
yazarların şu an yapmak istedikleri şey
gitmek, gidebildiğim kadar uzaklara gitmek
devamını gör...
gutta cavat lapidem non vi sed saepe cadendo
latin atasözüdür. “taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir” anlamına gelir.
devamını gör...
bebeto
bu sefer farklı ıp değiştirme metotları ile sözlüğe üyelik alabilmiş olsa da kafa sözlük polisleri tarafından yakalanmış ve uzaklaştırılmıştır.
devamını gör...
boş boş konuşan kişiyi susturma yöntemleri
ortamı aniden ve hiçbir şey söylemeden terk etmek, onunla aynı anda ve daha yüksek sesle konuşmak, polis imdatı aramak, şahsı pencereden atmak ya da bizzat atlamak. seçim sizin. buyrun.
devamını gör...
eşek hoş laftan ne anlar
nedir bu eşeklerin çektiği
(bkz: eşek hoş laftan ne anlar)
(bkz: oku baban gibi, eşek olma)
eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer denesi kalır.
(bkz: eşek hoş laftan ne anlar)
(bkz: oku baban gibi, eşek olma)
eşek hoşaftan ne anlar, suyunu içer denesi kalır.
devamını gör...
tıvorlu ismail
hela vela velvela,
sığır çaldı çantamı,
seyit abi nerde abi?
gelmezse s*k abi.
öküz,zerzeve,buluşalım.
sözleri ile sürrealist türkü janrasının temellerini atmış halk ozanı.
tivorlu live in beytüşşebap
tivorlu mehmetçik özel concert
tivorlu live in beka vadisi(ypg fest)
tivorlu michael jackson parody in coachella
tivorlu first ever live performance debut (born of a star)
sığır çaldı çantamı,
seyit abi nerde abi?
gelmezse s*k abi.
öküz,zerzeve,buluşalım.
sözleri ile sürrealist türkü janrasının temellerini atmış halk ozanı.
tivorlu live in beytüşşebap
tivorlu mehmetçik özel concert
tivorlu live in beka vadisi(ypg fest)
tivorlu michael jackson parody in coachella
tivorlu first ever live performance debut (born of a star)
devamını gör...