yüksek sesi, gürültüyü, çocuk sesini kafam kaldırmıyor.
hiç bir şeye enerjim yok yatıp kalkıyorum.
devamını gör...

arkadaştan kasıt selamlaşıp hal hatır sormaksa son yıllarda fazlaca edindim onlardan. mizacımın biraz yumuşaması nedeniyle eskisi kadar soğuk değilim. fakat bir şeyler paylaşabildiğim, birlikte eğlenebildiğim, yanında olduğum gibi olabildiğim kimse yok diyebilirim eşimden başka. zaten onunla evlenme sebebimlerim arasında ilk sırada yer alır bu durum.
elimde değil, sıkılıyorum insanların arasında. samimiyetsizlik boğuyor beni. onlar konuşurken içlerini görüyorum. onların anlatmadıklarını işitiyorum. bencillikleri karşısında buz gibi soğuyorum.
bu taşımak isteyebileceğim bir yük değil. bu yüzden yalnızlık tenhada büyüyen bir çiçek gibi kıymetlidir benim için.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

denize yedirdim renkleri,
yavaş..yavaş..*
devamını gör...

kullandığınız ürüne para vermiyorsanız ürün sizsinizdir.
devamını gör...

neden böyle bir videonun var olduğunu anlamadığım videodur.
futbolculara dmden yazarak yürüyen danla biliç böyle bir röportajı niye yapıyor.
kilolu insanlarla dalga geçen danla biliç böyle bir röportajı niye yapıyor.
hadi o prim için her şeyi yapar. siyasi bir kimlik olan ekrem bey neden şirin gözükmek için böyle bir mevzunun içinde yer alıyor.
ayrıca videoyu izlemedim ama soruların zor olmadığına eminim.
yapılan işe emeğe saygım var ama danla biliç o işin içinde bulunuyorsa maalesef.
devamını gör...

mutsuzluğun da, hüznün de, kızgınlığın da bu hayatta bir yeri olduğunu; bu hislerin de yaşanması gereken şeyler olduğunu unutmayın. ancak bu hisleri heybenize atıp onları sizinle birlikte geleceğe sürüklemeyin, geldikleri anda yaşayın ve bitirin.
devamını gör...

yeniliğe her zaman alkış...
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

helal olsun tartarus. önce tankları durdurdun, o yorgunlukla kalkıp bir de film çekmişsin. sözlük senin gibi fedakar bir yazara sahip olduğu için çok şanslı.

eline emeğine sağlık.
devamını gör...

ne doğduğun ne doyduğun yer, sevebildiğin yer memleketindir.
devamını gör...

(bkz: lucifer'ın artık bayması)
devamını gör...

burdan neneme selamlarımı iletiyorum. bayramda gelicez kısmetse.*
devamını gör...

(bkz: abla sen erkek misin)
(bkz: abi sen kız mısın)
devamını gör...

izlediğim en komik filmlerden biri olabilir life of brian. absürd ve cesur bir film olup, ele aldığı konuyla değil de ele alış biçimiyle öne çıkar.

bu filmi izlediğinizde ya baş ucu filmlerinizden biri olur ya da daha 10 uncu dakkada "bu ne lan?" diyip kapatır ve çok şey kaybedersiniz.
devamını gör...

ilteriş sançar
ersagun akbar
gökbörü saltar

teknik adam ünal karaman'ın çocuklarının ismi. dede korkut hikayelerinden fırlamış gibi eşi benzeri olmayan, öz türkçe isimler.
devamını gör...

beni gerim gerim geren, huzurumu kaçıran ve beni tepeyi terk etmeyen tek okçu gibi hissettiren bir durumdur. zihin sarayıma girmeni isteseydim buraya yazmak yerine sana söylerim değil mi aynı evde yaşamakta olduğum insan? eğer bunu da okuduysan profilimden sessizce ayrıl tamam mı?
devamını gör...

genç bir adam uzun bir seyahate çıkar. california sınırlarında dinlenmeye karar verir ve etrafa kalabileceği bir yer sorar. herkes hotel california’yı tavsiye eder. adam bu sevimli otelde kalmaya karar verir. otelde kaldığı sırada bir kıza aşık olur ve onunla tanışır. kız da aşkına karşılık verince sevgili olurlar ve bir yazı birlikte geçirirler. yaz bitiminde ayrılık vakti gelir. ancak uzak şehirlerde yaşadıkları için görüşmeleri neredeyse imkansızdır. bunun üzerine düşünüp bir karar verirler: eğer bir sene sonra birbirlerini unutmaz ve hala seviyor olurlarsa gelecek yaz, tanıştıkları ilk gün hotel california’da buluşacak ve bir daha asla ayrılmayacaklardır.

aradan bir yıl geçer ve genç adam içinde büyük bir heyecanla hotel california’ya varır. otelin önünde büyük bir kalabalık vardır. ne olduğunu anlamaya çalışırken kapkara olan oteli görür ve dehşete düşer. adam bir kenarda sevgilisini beklerken yanına otelin bekçisi gelir ve adama acı haberi verir: genç kız bir gün önceden gelip sevgilisiyle kaldıkları odayı tutar ve maalesef bi önceki gece çıkan yangında can verir.

eagles grubu üyeleri bu hikayeyi duyunca çok etkilenir. olaya şahit kişilerle görüştükten sonra bu hikayeyi şarkı yapmaya karar verirler. ve işte ortaya hotel california adlı o muhteşem eser çıkar.
devamını gör...

yardımcıları ile ziyarete geldiğinde millet kaçacak delik ararken hoşgeldiniz diyerek tokalaştığım genel müdür.gözlerde çok büyütülen hatta korkulan üst düzey yönetici.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu şarkılar nedir ama ya, ciğer falan kalmadı bende. babildeki bahçe özellikle, of diyorum hem de ne of. *
devamını gör...

hayvansal hiç bir gıda ya da giyim vs vs kullanmayan kişilerdir.

the vegan society'nin kurucularından donald watson 'vegan' kelimesini ilk kullanan ve tanımını yapan kişidir.

1944 yılında yapılan bu açıklama hayvanlar alemine yapılan zulümlerin önüne geçmenin. yapılan tüm sömürüleri engellemenin bir yolu olarak veganizm'i işaret etmiştir. tüm hayvansal gıdaları ve ürünleri ellerinin tersiyle itip bitkilerle yaşamanın daha doğru olduğunu dile getirmiştir bir bakıma. hayvanlardan üretilen tüm ürünlerin alternatifi olduğunu ve yapılan bu zülmü yok etmek adına onların tercih edilmesi gerektiğini dillendirmiştir.

türkiye'de ilk 1990 yılında basında geçmiştir vegan kelimesi. bunun dışında türk kültürünün benimsediği doğrular doğrultusunda pek tercih edilmeyen bir felsefedir.

evet aslında veganlık bir felsefedir. hayvanlara en az ya da hiç zarar verilmeyecek şekilde yaşamımıza devam edebilme görüşü, felsefesi olarak düşünebiliriz. zaten the vegan society veganlıkla ilgili tanımını en aşağıya bırakıyorum. dernekte hala daha belgelerde bu şekilde geçmektedir. ve orada detaylı bahsedilmiştir.

aslında zaman zaman sıcak baktığım bir kültürdür. hayvanların çektiği sıkıntılar vs göz önüne alınınca hatta çoğu zaman kendime kızdığım bile olur ama malesef antepli olmak sanırım bu işi zorlaştırıyor. yani abartmıyorum neredeyse doğduğumdan beri löp löp etin içindeyim. kundak yerine ete sarmışlar o derece. ve eğer et yemezsem ne yiyeceğim diye zaman zaman çok düşünmüşümdür. tamam et yemeyeceğim belki denerim ama diğer ürünlerinde olmayışı türkiye gibi bir yerde çok zor gibi. gerçi türkiye gibi bir yerde artık et yemek büyük lüks hepimiz yarı vegan sayılırız bu yüzden.

açıkçası benim kafamı bitkilerin yenmesi de karıştırıyor. yani belki bitkide bilinç yok ama büyüyor. hatta verdiğimiz enerjiye göre bu iyi ya da kötü yönde değişiyor. yani bitkilerin tam manasıyla bilinçsiz olduğunu kabul edemeyiz bu sebeple. sanirim kendime et yemek için bahaneler üretiyorum püff. umarım bir gün tam manasıyla veganlığa açık olabilirim.

bir dönem bir arkadaşım ben vegan olacağım diye çıktı geldi. bizde o ara ölümüne et, balık, tavuk mangal gömüyoruz. neyse efem saygı duyup buluşma saatlerini ona göre ayarlamaya başladık. bir gün mangal buluşmasına yarım saat geç geldim. baktım oturuyorlar başlamışlar yemeye bir baktım bizim vegan arkadaşta hüpletiyor etleri. dedim hayırdır teneffüste misin? halsizim, sabahları uyanamıyorum falan filan saydı işte doktora gittim demirim çok düşmüş ondan şimdilik bıraktım dedi. kızım dedim 3 günde demir mi düşer? bari haftayı tamamlasaydın. neyse buda böyle bir anımdır.

gerçekten yapabilenlere saygım çok fazla keşke bende yapabilseydim ama malesef. bir arkadaşım hayvanları bu kadar seviyorsun onları nasıl yiyorsun diye sormuştu. yine aynı mangal grubundan. yani kendi de etçil. antepliyim çünkü sevilebilinenleri seviyor yenebilinenleri yiyorum demiştim. saçma sapan bir tipti kendileri elindeki koca tavuğu dişlerken yani ağzına girene bakmazken ağzından çıkanada bakmıyordu.

belki bir gün kim bilir?


vegan kelimesi daha sonra 1979 yılında the vegan society tarafından şu şekilde tanımlandı:

“[veganlık] hayvanların gıda, giyim ya da başka amaçlarla maruz kaldıkları sömürü ve zulmün her türlüsünden -uygulanabilir olan en mümkün mertebede- kaçınan ve buna ek olarak insanların, hayvanların ve çevrenin yararına, hayvan kullanımı içermeyen alternatiflerin geliştirilmesini ve kullanımını destekleyen felsefe ve yaşam biçimidir. beslenme söz konusu olduğunda, hayvanlardan tamamen veya kısmi olarak elde edilen ürünlerin reddedilmesini ifade eder.”[6]

devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim