artırılmış gerçeklik
etrafımızda gördüğümüz gerçek dünyaya, bilgisayarla oluşturulmuş sanal cisimlerin yerleştirilmesiyle ortaya çıkan teknoloji.
bu teknoloji oyunlardan mimariye kadar birçok alanda kullanılıyor. genel olarak 2 çeşidi var diyebiliriz:
1- konum tabanlı
sensörler ve gps aracılığıyla konum bilginiz alınır ve konumunuza göre bazı bilgiler sanal olarak gözlük ekranına yerleştirilir.
2- işaretçi tabanlı
yakınınızdaki bazı cisimler işaretçi olarak kabul edilir. bu işaretçilere sanal cisimler yerleştirilir. bu cisimlere baktığınız zamanlarda çeşitli animasyonlar başlatılır ve cisimlerle etkileşime girebilirsiniz.
bu teknolojinin hepimiz tarafından en iyi bilinen uygulaması pokemon go oyunu oldu. hatırlarsanız olur olmaz yerlerde beliren pokemon imgelerinin peşinde, elinde telefonla koşan insanlar sarmıştı ortalığı.
bu teknoloji oyunlardan mimariye kadar birçok alanda kullanılıyor. genel olarak 2 çeşidi var diyebiliriz:
1- konum tabanlı
sensörler ve gps aracılığıyla konum bilginiz alınır ve konumunuza göre bazı bilgiler sanal olarak gözlük ekranına yerleştirilir.
2- işaretçi tabanlı
yakınınızdaki bazı cisimler işaretçi olarak kabul edilir. bu işaretçilere sanal cisimler yerleştirilir. bu cisimlere baktığınız zamanlarda çeşitli animasyonlar başlatılır ve cisimlerle etkileşime girebilirsiniz.
bu teknolojinin hepimiz tarafından en iyi bilinen uygulaması pokemon go oyunu oldu. hatırlarsanız olur olmaz yerlerde beliren pokemon imgelerinin peşinde, elinde telefonla koşan insanlar sarmıştı ortalığı.
devamını gör...
yazarların çocukluk anıları
yaş kaç hatırlamıyorum ama baya küçük olduğmuzu hatırlıyorum. bir bayram kuzenimle şeker toplamaya karar veriyoruz. halamdan izin alıyoruz halam da sadece apartmanı dolaşmak şartıyla şeker toplamamıza izin veriyor. sonra bütün apartmanı dolaşıyoruz 1 ya da 2 evin kapısı açılıp komşular bize şeker veriyor. biz de apartman dışına açılmaya karar veriyoruz. yandaki apartmanı ziyaret edip şeker toplamak varken biz evimize 2 dk uzaklıkta olan markete gidiyoruz çünkü neden olmasın? şeker çikolata standı var, çocuk aklı; gözümüzde şekere çikolataya en hızlı ve kolay ulaşılacak orası var. marketteki standdan şeker toplamaya yeltenen kuzenimi "bırak şekeri şimdi burada çikolata var" diyerek uyarıyor, elimle tam çikolataya dokunduğum an omzumda bir el hissediyorum: babam. gmfnfnnfnffnnf. eniştemle bizi takip ederek markete kadar gelmişler. o ana ait en son hatırladığım şey yakalandığımız anda yaşadığım dehşetti. gerisini hatırlamıyorum. ama üstünden yaklaşık 16 sene geçmiş bu olay, her bayram hatırlayıp kahkahalarla güldüğümüz bir andır.
devamını gör...
halimiz itten beter keyfimiz paşada yok
gaye su akyol'dan:
"bi’ kuruş yok cepte
ama yedi cihan benim
derdimin karnı tok
seneler ne hain
bahtım ağlar ardımdan
hep aza talim
halimiz itten beter keyfimiz paşada yok
koy masaya bir duble buzsuz olsun
bu garip devranda seni aradım durdum
varlıktan geçip yokluğa tutundum
ah’lar ağacında ham meyvayım
buldum sandım, kavruldum, kaçamıyorum
halimiz itten beter keyfimiz paşada yok
koy masaya bir duble buzsuz olsun"
buradan
"bi’ kuruş yok cepte
ama yedi cihan benim
derdimin karnı tok
seneler ne hain
bahtım ağlar ardımdan
hep aza talim
halimiz itten beter keyfimiz paşada yok
koy masaya bir duble buzsuz olsun
bu garip devranda seni aradım durdum
varlıktan geçip yokluğa tutundum
ah’lar ağacında ham meyvayım
buldum sandım, kavruldum, kaçamıyorum
halimiz itten beter keyfimiz paşada yok
koy masaya bir duble buzsuz olsun"
buradan
devamını gör...
yemek yerken bir şeyler izleyen insan
ben de bu kategori içerisindeyim. yemek yemek benim için zaruri bir ihtiyaçtan ziyade çoğu zaman keyifli bir eylem oluyor. bu yüzden yerken sevdiğim bir şeyleri izlemek bunu çarpı iki üç hatta beşe katlayabiliyor. çok sevdiğim bir şeyi yiyorsam özellikle ona layık çok sevdiğim bir şey izlemek zorundaymışım gibi hissediyorum. bu sadece bir şeyler izlemek değil, o süreçte sevdiğim insan bana bir şeyler anlatsa da olur. ama ben konuşmayım. tabi bu biraz ekran bağımlılığımızdan da kaynaklanıyor.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarından aforizmalar
hakkında ne kadar az şey bilirlerse o kadar özgür olursun.
devamını gör...
zaman makinesi
dördüncü boyut olarak kabul ettiğimiz zaman içerisinde ileri ya da geriye doğru hareket etmeyi sağlayan kurgusal araç.
kurgusal desem de, büyük hadron çarpıştırıcısı aslında bir çeşit zaman makinesi. bu makine içerisinde parçacıklar, ışık hızının yaklaşık % 99.999999 oranına kadar hızlandırılabiliyor. bu bir anlamda anlık olarak geleceğe yolculuk yapan parçacıklar demek.
bu arada, bazı fizikçilerin gerçek bir zaman makinesi yapılabileceğine olan inancı sürüyor. fizikte bir şeyin matematiksel olarak ispatlanması gerekir önce. matematik herhangi bir şeyin olmasının mümkün olduğunu söylüyorsa o şey genellikle yapılabilir demektir. matematik, zamanda yolculuk için herhangi bir engel olmadığını gösteriyor. bu da zaman kavramını belki de bizim çok yanlış anlıyor olduğumuz gerçeğini çıkarıyor ortaya.
kurgusal desem de, büyük hadron çarpıştırıcısı aslında bir çeşit zaman makinesi. bu makine içerisinde parçacıklar, ışık hızının yaklaşık % 99.999999 oranına kadar hızlandırılabiliyor. bu bir anlamda anlık olarak geleceğe yolculuk yapan parçacıklar demek.
bu arada, bazı fizikçilerin gerçek bir zaman makinesi yapılabileceğine olan inancı sürüyor. fizikte bir şeyin matematiksel olarak ispatlanması gerekir önce. matematik herhangi bir şeyin olmasının mümkün olduğunu söylüyorsa o şey genellikle yapılabilir demektir. matematik, zamanda yolculuk için herhangi bir engel olmadığını gösteriyor. bu da zaman kavramını belki de bizim çok yanlış anlıyor olduğumuz gerçeğini çıkarıyor ortaya.
devamını gör...
atatürk ne yaptıysa doğrudur ve asla sorgulanamaz
tüm atatürkculerin katıldığı düşünce ne yazık ki budur.
atatürk dışında tarihteki hiçbir lider kanunlara tabii olmamıştır. ne hitler'e ne de stalin'e özel yasa yoktur.
dinler bile bu kadar kapalı degil be kardeşim.
dinler bile düşünmeye iter insani, sorgulamaya iter.
sonra ülke neden gelismiyor?
aynen devam böyle. soran olursa atatürkçülük bu ülkeyi 100 yıl ileri goturdu dersiniz.
edit: güzel kardeslerim atatürk de başta olmak uzere hiçbir insana düşman değilim, hiçbir insanin sahsindan da nefret etmem.
ben sadece kapalı düşüncelere dusmanim.
atatürk dışında tarihteki hiçbir lider kanunlara tabii olmamıştır. ne hitler'e ne de stalin'e özel yasa yoktur.
dinler bile bu kadar kapalı degil be kardeşim.
dinler bile düşünmeye iter insani, sorgulamaya iter.
sonra ülke neden gelismiyor?
aynen devam böyle. soran olursa atatürkçülük bu ülkeyi 100 yıl ileri goturdu dersiniz.
edit: güzel kardeslerim atatürk de başta olmak uzere hiçbir insana düşman değilim, hiçbir insanin sahsindan da nefret etmem.
ben sadece kapalı düşüncelere dusmanim.
devamını gör...
rurouni kenshin (yazar)
"bir işaret var biliyorum. birçok tesadüfün bütünü tüm bunlar."
parktaki tüm çocuklara oyuncaklarını dağıttığı için elleri boş kalan ama gülümseyerek diğerlerinin oynayışlarını izleyebilecek koca yürekli insan.
farklı bir bakış açısı olduğundan anlamlandırmak için iyice kulak vermeniz gereken, sözlerini önce havaya saçıp sonra farklı bir mozaik ile dillendiren yazar.
ahh bir de her söze uygun bir alıntı ile yolunuzu şaşırtacak kişi.
anime demiş miydim? demeyeyim o sularda boğulabilirim. bir de sarumancı olmasa idi harika olmaz mıydı? *
parktaki tüm çocuklara oyuncaklarını dağıttığı için elleri boş kalan ama gülümseyerek diğerlerinin oynayışlarını izleyebilecek koca yürekli insan.
farklı bir bakış açısı olduğundan anlamlandırmak için iyice kulak vermeniz gereken, sözlerini önce havaya saçıp sonra farklı bir mozaik ile dillendiren yazar.
ahh bir de her söze uygun bir alıntı ile yolunuzu şaşırtacak kişi.
anime demiş miydim? demeyeyim o sularda boğulabilirim. bir de sarumancı olmasa idi harika olmaz mıydı? *
devamını gör...
konu neydi radyo yayını
merhaba kafa sözlük,
adil ve hasan bu akşam sizlere sözlük radyosu üzerinden marilyn monroe eşliğinde seslenecek.
bu hafta konularımız sizi ısıtacak ya da tanınmaz hale getirene kadar yakacak.
bir fare yalnız ve güzel ülke montu giyecek, bir tavuk yaşama savaşı verecek ama unutmayın kazanan insanoğlunun kaliteli yaşamı olacak.
siz değerli sözlük yazarlarını ve bizleri dinlemek isteyen herkesi saat 21:00’da sözlük radyoya bekliyoruz.
not: sondaki müzik güzel hepsini dinleyin.
adil ve hasan bu akşam sizlere sözlük radyosu üzerinden marilyn monroe eşliğinde seslenecek.
bu hafta konularımız sizi ısıtacak ya da tanınmaz hale getirene kadar yakacak.
bir fare yalnız ve güzel ülke montu giyecek, bir tavuk yaşama savaşı verecek ama unutmayın kazanan insanoğlunun kaliteli yaşamı olacak.
siz değerli sözlük yazarlarını ve bizleri dinlemek isteyen herkesi saat 21:00’da sözlük radyoya bekliyoruz.
not: sondaki müzik güzel hepsini dinleyin.
devamını gör...
ağza sıkmalık çikolata
bilindik hâliyle tüp çikolata olarak geçer. çocukların sevgilisi olsa da gizli gizli cici bebe yiyenler bunu da cebinden çıkarıp çıkarıp gömerler.
devamını gör...
bir dergiye yazı yollamış yazarlar veri tabanı
ulusal ve uluslararası hakemli dergilere makalelerimi gönderdim, yayımlandı. bir de dijital bir edebiyat dergisinin her sayısında edebî yazılarım ve makalelerim yayımlanıyor.*
devamını gör...
ağlamamak için kendini zor tutmak
önce boğaz düğümlenir sonrasında yutkunmaya çalışırsın ama yutkunamazsın. tutarsın kendini öyle tutarsın lakin o boğazda ki düğümü yutmadan ağlamamak imkansızdır. bırakın ağlayın, acınızı yaşayın. içimize attıklarımız, zorumuza giden şeylerin bir kere acısını yaşayalım.
devamını gör...
tanım beğenmek
güzel bir eylemdir. beğen butonu çökene kadar yüklenebilirsiniz.
devamını gör...
1. geleneksel normal sözlük yazarları buluşması
adminler gelirse konuşmanın yasak olucağı buluşmadır.
devamını gör...
tolstoy'un bisikleti
bir metafor.
ben bu hikayeden "hiçbir şey için geç değildir!" anlamını çıkarmıyor, dahası bu anlamı saçma buluyorum. adam bisiklet sürmüş, prömiyer ligde futbolcu olmamış. bazı şeyler sizden geçmiştir, bu kadar net. tolstoy'un bisiklet sürmeyi öğrenmesi başka sizin hedefleriniz bambaşka olabilir. kaldı ki 67 yaş bisiklet sürmeyi öğrenebilmek için çok saçma bir yaş da değil.
burada önemli nokta tolstoy'un oğlunu kaybetmesinden duyduğu derin üzüntüyü bir meşguliyetle, uğraşla hafifletmesidir. oğlunu kaybettiği dönem kendisine bisiklet hediye edilmiştir ve tolstoy evinin bahçesinde bu bisikleti düşe kalka sürmeyi öğrenir. buradaki mesaj "meşguliyet hayatta tutar" olabilir en fazla. üzüntünüzü, bunalımınızı, derin yaralarınızı bir şey öğrenmeye çalışarak, meşgul olarak, hayatın içinde bir çocuksuluk arayarak biraz olsun sarabilirsiniz. sonra bir bakmışsınız o yaşta bisiklet sürmeyi öğrenmişsiniz, bir şey katmışsınız kendinize. sürecin kendisi yaralarınızı sararak iyi gelirken sonuç da bir edinim olarak iyi gelir.
tolstoy'a bisiklet sürdüren itki yaşadığı hüzündür, "bisiklet süreyim de gençlere hiçbir şey için geç olmadığını göstereyim" değildir. tolstoy bisiklet sürmeye kendiliğinden yönelir. bir dış motivasyona "hiçbir şey için geç değildir" gazına ihtiyacı yoktur çünkü amacı süreçtir. eğer bir şey yapmadan önce tolstoy'un bisikleti metaforu gibi gazlamalara ihtiyaç duyuyorsanız muhtemelen o iş sizden geçmiştir. tolstoy gibi akışta olmanız, o meşguliyette kendinize bir sığınak bulmanız gerekir. siz kendi hedefinize yönelirken tolstoy'un yaşadığına benzer bir sarılma, tutunma ihtiyacı hissetmelisiniz ki bu metaforun hakkı olan anlam çıkarılabilsin.
ne demiş nietzsche?
yaşamak için bir neden'i bulunan, tüm nasıl'lara katlanabilir.
ben bu hikayeden "hiçbir şey için geç değildir!" anlamını çıkarmıyor, dahası bu anlamı saçma buluyorum. adam bisiklet sürmüş, prömiyer ligde futbolcu olmamış. bazı şeyler sizden geçmiştir, bu kadar net. tolstoy'un bisiklet sürmeyi öğrenmesi başka sizin hedefleriniz bambaşka olabilir. kaldı ki 67 yaş bisiklet sürmeyi öğrenebilmek için çok saçma bir yaş da değil.
burada önemli nokta tolstoy'un oğlunu kaybetmesinden duyduğu derin üzüntüyü bir meşguliyetle, uğraşla hafifletmesidir. oğlunu kaybettiği dönem kendisine bisiklet hediye edilmiştir ve tolstoy evinin bahçesinde bu bisikleti düşe kalka sürmeyi öğrenir. buradaki mesaj "meşguliyet hayatta tutar" olabilir en fazla. üzüntünüzü, bunalımınızı, derin yaralarınızı bir şey öğrenmeye çalışarak, meşgul olarak, hayatın içinde bir çocuksuluk arayarak biraz olsun sarabilirsiniz. sonra bir bakmışsınız o yaşta bisiklet sürmeyi öğrenmişsiniz, bir şey katmışsınız kendinize. sürecin kendisi yaralarınızı sararak iyi gelirken sonuç da bir edinim olarak iyi gelir.
tolstoy'a bisiklet sürdüren itki yaşadığı hüzündür, "bisiklet süreyim de gençlere hiçbir şey için geç olmadığını göstereyim" değildir. tolstoy bisiklet sürmeye kendiliğinden yönelir. bir dış motivasyona "hiçbir şey için geç değildir" gazına ihtiyacı yoktur çünkü amacı süreçtir. eğer bir şey yapmadan önce tolstoy'un bisikleti metaforu gibi gazlamalara ihtiyaç duyuyorsanız muhtemelen o iş sizden geçmiştir. tolstoy gibi akışta olmanız, o meşguliyette kendinize bir sığınak bulmanız gerekir. siz kendi hedefinize yönelirken tolstoy'un yaşadığına benzer bir sarılma, tutunma ihtiyacı hissetmelisiniz ki bu metaforun hakkı olan anlam çıkarılabilsin.
ne demiş nietzsche?
yaşamak için bir neden'i bulunan, tüm nasıl'lara katlanabilir.
devamını gör...
hasan saltık
devamını gör...
illuminati oyun kartları
1975 yılında yayımlanmış olan the illuminatus! trilogy isimli kitaptan esinlenen, steve jackson games tarafından piyasaya sürülmüş olan ve sınırlı sayıda üretilmiş oyun kartları.
piyasaya ilk sürülüşü 80'li yıllarda. 2-8 kişi ile oynana bir oyun.
esas ilginç olan versiyonu illuminati: yeni dünya düzeni adıyla 1994'te piyasaya sürüldü. ilginç olmasının nedeni, 11 eylül saldırılarından önce piyasaya sürülen versiyondaki şu 2 kart:

bu kadar da olmaz demeyin, olmuş. 11 eylül saldırılarından daha sonra piyasaya sürülen versiyonu da var, ancak bu kartlar o versiyonda değil, öncekinde bulunuyor.
cia sitesine bile konu olmuş.
diğer kartları internetten bulup incelemesi size kalmış.
piyasaya ilk sürülüşü 80'li yıllarda. 2-8 kişi ile oynana bir oyun.
esas ilginç olan versiyonu illuminati: yeni dünya düzeni adıyla 1994'te piyasaya sürüldü. ilginç olmasının nedeni, 11 eylül saldırılarından önce piyasaya sürülen versiyondaki şu 2 kart:

bu kadar da olmaz demeyin, olmuş. 11 eylül saldırılarından daha sonra piyasaya sürülen versiyonu da var, ancak bu kartlar o versiyonda değil, öncekinde bulunuyor.
cia sitesine bile konu olmuş.
diğer kartları internetten bulup incelemesi size kalmış.
devamını gör...
çocukların yarattığı kelimeler
kuru safiye - kuru fasulye
devamını gör...