sözlüğü övmelerim ve minik uğraşlarım sonucu yeni kaydolmuş en sevdiğim arkadaşım ve çok ama çok tatlı birisi kendileri. * .
ayrıca daha şimdiden çok güzel tanımlara imza atarak şaşırtmıştır da beni.

umarım uzun süre burda olur ve yazmaya devam eder. güzel tanımlarıyla,neşesiyle,yazma hevesiyle gerçekten güzel zamanlar geçireceğini umuyorum.

tekrardan hoş gelmiş tatlı yazarımıız * .
devamını gör...

tam karşılığı çözücüdür. her hangi bir maddeyi bileşenlerine ayırır. tiner ve aseton da bir nevi çözücüdür. üzerimize dökülen her hangi bir kimyasalı ya da araçlardaki armayı-logoyu söktüğümüzde, geride kalan lekeleri kolaylıkla çıkaran kimyasaldır. yanıcıdır ve solunduğunda kötü yolculuklara sizi uğurlar.
devamını gör...

bir ırkın bir din, veya dil mensubu bir toplumun kitle halinde yok edilmesini (exterminasyon) amaçlayan harekete denir ve diğer bir ismi de "soykırım"dır. bu hareketler, genellikle politik amaçla yapılır. jenosid bazı yönlerdenırk ayrımına benzese de amaç ve metod bakımından tamamen farklıdır. çünkü, ırk ayrımında, bir topluluğun horlanması, kötü muamele görmesi, bir kısım haklarının kısıtlanması veya kamu hayatında önemsiz durumda bırakılması varken, jenosid de bir topluluğun kökünün kazınması şeklinde yok edilmesi esas amaçtır.

tarih boyunca birçok jenosid olayları görülmüştür. en önemli olanı, nazi almanyası'nın ikinci dünya savaşı öncesi ve savaş sırasında yahudilere karşı izlediği politikadır. polonya "varşova gettos", alman topraklarında da "auschwitz, buchenwald ve dachau kampları" şeklinde anılan bu yerlerdeki uygulamalar sonucu yaklaşık 6 milyon kadaryahudinin yok edilmesi üzerine savaştan sonra harp suçlularını yargılamak üzere kurulmuş bulunan müttefiklerin nürnberg mahkemesi'nde bir kısım nazi sorumluları jenosidden yargılanarak idam ve diğer ağır cezalara çarptırılmışlardır. ayrıca, stalin devrinde savaş sırasında rusya'daki kırım tatarlarının da kitle halinde sibirya'ya ağır şartlardaki kamplara sürülmesi ve kırım'da hiç tatar bırakılmaması da bu tür savaşlardan sayılmaktadır. daha sonra kruçev devrinde bu olay bir suç olarak resmen kınanmış ve sözü geçen toplumdan arda kalan yerlerine dönme müsaadesi hükümetçe resmen verilmiştir.

1940'da birleşmiş milletlerce, jenosid hareketi resmen bir suç olarak tanınmış ve tescil edilmiştir.
devamını gör...

fakat sol frame'e bakınca hiç de öyle görünmemesi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

verilmesi gereken eğitimdir. ayıp şist öyle sey konusulurmu gibi cümlelerin olmamasıdır.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

lakap alabilmek için madalyalık tanım yazmak gerektiğini anlatan başlık. madalyalık tanım yazmanız yetmez ayrıca bunu görmeleri ve madalya vermeleri için modların gözüne sokmalı, eski defterleri karıştırıp madalyalık eski tanımlarınızı bularak da aynı işlemi yapmalısınız. gerçekten hem enerjinizi hem de sözlükte yükselme(!) azminizi takdir ediyorum.
devamını gör...

gaziantepte yaşayıp kızın çevresini de çocuğun ailesini de tanıdığım için bu konuda bir şeyler yazmak istiyorum.
bahsi geçen çocuk babasının evde çalışan kadını hamile bırakmasıyla dünyaya geliyor. tabi bunlar olurken adam evli. çocuğun annesi yabancı uyruklu. zaten psikolojik açıdan sağlıklı bir ortamda yetişmiyor. babasının parasıyla kendini adam yerine koyan gününü gün eden çocuk, bu olaydan önce gaziantepte 25 aralık hastanesinin orda ehliyetsiz araç kullanırken hamile bir kadına çarptı. kadın da bebek de öldü. sonra ne oldu? hiçbir şey.

atlantik halının sahibinin oğlu olunca böyle oluyor demek ki.

kız barışmak için gittiği evden ölü ayrılıyor. intihar diyor bir de ifadesinde. komşular kızın şiddet gördüğünü gelen seslerden dolayı doğruluyor. peki burda suç sadece çocuğun mu? yoksa o seslere kulak tıkayan, ilk hatasında ona ceza vermeyen, bir cana kıydığında serbest bırakan insanlarda da suç var mı?

soldurduğunuz çiçeklerin hepsi bahçenizin laneti olsun. bir daha ne yüzünüz gülsün, ne vicdanınız rahat uykularınız olsun.
devamını gör...

neysem oyum. zaten sözlükte kozunu açıkta oynayan bir insan olduğum için eskilerden olanlar beni az çok tanıyorlar.
sözlükte uzunca bir süre radyo yayını yaptım ve zaten kişisel olarak zevklerim, mizacım az çok belli.
sözlüğün istanbul buluşmasına da katıldım ve birçok yazarla yüz yüze de görüştüm muhabbet ettim.
e sözlükteki birkaç özel kişi benim kişisel youtube kanalımı da biliyorlar.
daha napiyim lan ? nikahıma mı alayım sizi ? sjjs
devamını gör...

normal şartlar altında yanınıza bile yaklaşamayacak bir insanın size it gibi davranması, davranabilmesi, buna hak bulabilmesi ve bunun üzerine sizin belli kalıplar içinde kalarak kendisine durumu izah etmeye çalışıp kılıktan kılığa girmek zorunda kaldığınız zamanlarda yani kısacası bahsi geçen mahlukat sizin müşteriniz olduğunda yaşadığınız hissiyat. bir çağrı merkezinde çalıştığım ilk gençlik yıllarımdan geliyor;

ben: iyi günler ben miko, size nasıl yardımcı olabilirim?
abone: merhaba ben bir numaraya kontör yüklemek istiyorum.
ben: tabi yardımcı olayım hemen memnuniyetle, öncelikle işlem yaptırmak istediğiniz numara 05** *** ** **'midir? (sesli yanıt sisteminde tuşladığı yahut ilgili tuşlamayı es geçti ise direkt olarak aramayı gerçekleştirdiği numara)
abone: hayır hayır, bu benim numaram, ben kız arkadaşımın hattına kontör yükletmek istiyorum, numarası 05** *** ** **.
ben: kontrol ediyorum... 05** *** ** ** numarasına lira yüklemek istediğinizi belirttiniz, hitap etmek açısından isminizi öğrenebilir miyim?
abone: erdem ben.
ben: erdem bey, yükleme kartınız yanınızda mı?
abone: evet ama öncelikle bir sorum olacak, benim elimde şu an itibariyle 2 tane yükleme kartı bulunuyor, biri 30 liralık, biri 50 liralık, hangisini yüklersek kız arkadaşım daha avantajlı bir şekilde görüşme yapar?
ben: kontrol edelim. bu hatta 30 tl'lik yükleme yaparsanız... (bilgi aktarılır) 50 tl'lik yükleme yaparsanız... (ilgili bilgi aktarılır)
abone: anladım, ben de şu an bilgisayar başındayım da, sizin sitenizdeyim şu an, hangi tarifede benim kız arkadaşım, ben de kontrol edeyim.

(tam bu noktada sorun başlıyor, normalde bu bilgiyi paylaşmamam gerek, zira abone hattın yasal sahibi değil aynı zamanda setteki numara ile (arama gerçekleştirdiği numara) işlem yapmak istediği numara farklı, yani hattın kullanıcısı muamelesi de yapamıyorum ki zaten abone hattın farklı bir kullanıcı ve sahibe ait olduğunu çağrı esnasında belirtiyor, hiç kıvırmayacağım tongaya düşüyorum iyi niyetli konuşmasından mütevellit ve tarife bilgisini paylaşıyorum.)

abone: anladım, peki biliyorsunuz ayda bir yükleme yaparsa tarifesi geçerli, eğer kız arkadaşım hattına bu bir ay içinde yükleme yaptıysa şimdi gerçekleştirmeyeceğim boşu boşuna yüklemeyi, size zahmet bir kontrol eder misiniz ne zaman yükleme yapmış ve hattında ne kadar kontör var?

(burada kıllanıyor ve diyorum ki nihayet...)

ben: erdem bey, bu bilgiyi hattın yalnızca yasal sahibi ile paylaşabiliyoruz.
abone: nasıl yani anlayamadım, hattın tarife bilgisini teyitsiz bir şekilde paylaşabiliyorsunuz ama bu bilgiyi paylaşamıyor musunuz?
ben: doğrudur.
abone: takım liderleriniz sizinle aynı fikirde değil yalnız.
ben: anlayamadım?

(bu arada ilgili kontrolleri sağlıyorum, tarife bilgisini kimle ne şart ve koşullar altında paylaşabileceğim bilgisini netleştiriyorum ekranlardan, hata yapıp yapmadığımdan emin olmak için ve hata yaptığıma kesin kanaat edip, içimden küfür ederek dinlemeye devam ediyorum.)

abone: şöyle ki, benimle paylaşmamanız gereken bir bilgiyi paylaştınız bu hatla ilgili, sizden şikayetçiyim lütfen kendi hakkınızda bir şikayet kaydı oluşturur musunuz?
ben: tabi, ilgili ekranlarıma ulaşmak ve işleminizi gerçekleştirmek üzere sizi çok kısa süreliğine hatta bekletebilir miyim lütfen erdem bey?
abone: hayır bekletemezsin, ekranlarına falan ulaşmayacaksın, gidip takım liderine ben ne yapacağım diye soracaksın, ben söylüyorum işte ne yapacağını, kendi hakkında bir şikayet kaydı oluşturacaksın!
ben: tabi erdem bey, şu anda işlem gerçekleştiriyorum, mh hizmet kaydı şikayet talebinizin sisteme girişini gerçekleştiriyorum, size hangi irtibat numarasından ulaşılsın konuya binaen?
abone: sen hangi numara üzerinden kayıt açıyorsun?
ben: arama gerçekleştirdiğiniz numara üzerinden.
abone: kime sordun bunu yaparken?
ben: bunun için herhangi bir sorgulama gerçekleştirmem gerekmemekte, şikayet taleplerinizi arama sağladığınız hat üzerinden açabiliyoruz ya da sizin yasal sahibi olduğunuz başka bir hat üzerinden. dilerseniz böyle bir hat varsa, bilgi teyidi sorularıma yanıt verin, bu hat üzerinden açalım kaydı.
abone: yetkilini ver bana.
ben: tabi, konuyla ilgili çok kısa süreliğine hatta beklemenizi rica ediyorum, teşekkürler erdem bey.
abone: onay verdim mi beni bekletmen için, niye teşekkür ediyorsun?
ben: müsaade etseydiniz niçin teşekkür ettiğimi açıklayacaktım, onay verdiğiniz için değil, sözümü kesmeden beni dinlediğiniz için teşekkür ettim erdem bey.
abone: sen benim adımın erdem olduğunu nereden biliyorsun?
ben: bu şekilde beyan ettiniz isminizi, beyanınıza uyarak size bu şekilde hitap ettiğim için hata mı ediyorum erdem bey?
abone: benim ismim erdem değil.

(zayıf noktasını yakalıyorum, çağrıyı sonlandırmak için üç kez küfür ettirmem gerektiğini bildiğimden bu noktadan başlıyorum saldırmaya.)

ben: peki size ne şekilde hitap etmemi istersiniz erdem bey?
abone: bana erdem diye hitap etme.
ben: ama isminizin erdem olduğunu belirtmiştiniz yanılıyor muyum erdem bey?
abone: yetkilini ver bana.
ben: bunun için hatta beklemeniz gerekmekte erdem bey.
abone: beklemiyorum ne olacak?
ben: siz bilirsiniz, beklemezseniz yetkilime aktaramam çağrıyı erdem bey.
abone: benim adım erdem değil dedim sana..!
ben: isminiz nedir o halde erdem bey?
abone: tamam bekliyorum aktar beni.
ben: teşekkür ediyorum erdem bey.

(abone beklemeye alınır çağrı yetkiliye aktarılır yetkili abonenin isteği doğrultusunda hakkımda şikayet kaydı oluşturur. soy isim ve sicil numaramı isteyen aboneye bu bilgiyi vermeyen yetkili hakkında şikayet kaydı oluşturmak için abone hakkımda oluşturduğu şikayet kaydı tamamlanır tamamlanmaz telefonu kapatıp tekrar arar ve başka bir müşteri temsilcisine yetkilim hakkında şikayet kaydı oluşturtur...)

işte çıldırmak bu'dur, bu aboneden sonra yaşadığınız hissiyattır. kompleks sahibi, psikopat bir beynin tarafınıza yaşattığı anlar bütünüdür, eliniz ayağınız kesilir, betiniz benziniz atar, hakkında şikayet kaydı açtırmadığı müşteri temsilcisi ve takım lideri kalmayan bir manyak yüzünden yaşadığınızdır. ne için? çıldırtmak için! eline ne geçiyor? temellendiği noktanın ne olduğu muamma olan bir haz... size ne kalıyor, bunları yıllar sonra buraya yazmaya itecek bir sinir ve anlamsızlıklar bütünü.

peki abi, takıl sen!!

erdem bey!!!!
devamını gör...

katranı kaynattın,olmadı şeker sayın karahanlı.bundan sonra daha da kaynatirsan,olup olacağı zifttir! (bkz: hüsrev ağa)
devamını gör...

kapattım.nicedir ne saçma bir döngü içindeymişim .
devamını gör...

#682615 aynen.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bunu birçok şey için söylüyorum
devamını gör...

arapça edeb kelimesinden türetilmiştir. türk toplumunda ilk kez şinasi tarafından sanat türünün adı olarak kullanılmıştır.
etkileyici söz sanatını ifade eder. duygu ve düşünceleri insanın iç dünyasında güzel duygular uyandıracak biçimde aktarma sanatıdır.
devamını gör...

parodisi en çok yapılmış tablolardan biridir.* 1930'da grant wood tarafından yapılmıştır.

incelemek gerekirse:

portrenin önplanında, çiftçinin yanında bulunan ciddi duruşlu kadının sıkıca toplanmış topuzundan sarkan bir tutam saç, bir bir yıkılmaya başlamış taşranın bastırılmış değerlerine karşı bir hicvidir. grant wood'un kendi kız kardeşinden ilham alarak çizdiği, kadının yakasında bulunan broşun, hades tarafınca tecavüze uğramış yarı tanrıça persephone'nin mitolojik hikayesine bir atıf olduğu genel kanısı mevcuttur.

etraflıca tartışılmış konulardan başka birisi, kadının sıkıca toplanmış saçından düşen bu tutamın ve kadının korku & ciddiyetle başka bir yöne bakışının, sanatçının hayatında yakın zamanda gerçekleşmiş mitolojidekine benzer bir olayın yansıması olma ihtimali üzerinedir.
devamını gör...

günahımı vermem buradakilere, nude ne ki? iç sesim yine koyayım nudenize diyor lakin pek belli etmek istemiyorum. neyse, ne diyorduk?
devamını gör...

kendinize yüklenmeyin bu kadar.
ayrıca sözlük yazarlığıyla övünmek mi? ben kimseye söylemiyorum sözlükte yazdığımı.
devamını gör...

hezar gıpta o devr-i kadim efendisine ne kendi kimseye benzer, ne kimse kendisine...
yahya kemal / süleyman nazif
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim