uyuşturucu ile kesin ve keskin mücadele eden bir bakanımız var, süleyman soylu.
bu ulvi göreve soyunarak zaman zaman güneydoğu bölgesindeki illerimizi teftişe ve bilgilendirmeye gider.
insanı derin düşüncelere sevk eden sonuçlarla daha fazla meraklandım şimdi...
devamını gör...

ev telefonunun sürekli meşgul çalmasına sebep oldukları için aile üyeleri tarafından azarlanmış nesildir.
devamını gör...

içinde olduğum insan.
bizim oraların adeti.
yavaş konuşan insanı dinlemek beni yoruyor.
(bkz: mesut yılmaz) bu konuda istisna olan bir karadenizli.
adam bir cümleye başlardı bekle ki gerisi gelsin.
devamını gör...

adam 391000 kişiden 2 milyar tanım toplamış.
bildiğiniz üzere günümüzde kişisel veriler çok önemli ve sözlükteki tanımlardan daha iyi kişisel veri olabilir mi?
olamaz.
kaynak: sonsuzhayalgücümhaber.com
devamını gör...

sözlükte ''kabul edilmesi için öne sürülen görüş, düşünce.'' anlamına gelen sözcüktür.

(bkz: teklif) kelimesi yerine de kullanılabilir.
devamını gör...

hayır imaninizi kaybetmek istemiyorsaniz asıl kuran gibi kutsal kitaplardan uzak durun okuduktan sonra inanmak hayli güç
devamını gör...

mevcut platformdan çaylaklık öncesinde haberdar olmuş ve katılmış, çaylaklıktan yazarlığa geçişi için bilmem kaç puan, bilmem kaç tanım, bilmem kaç favori yada beğeni almakla değil bir tıpçı edasıyla komiteye girmesi gereken, türetmekten yana olmayıp türetenleri tüketmekten yana girişimlerde bulunan, yazdığının ne anlama geldiğini bilmeyen ve okuduğuna idrak edemeyen beynini kullandığını sanan, başlık açmak için başlık açmaya zorlayıp saçmalayan, tanım ola beri gele düşüncesiyle klavyeye saldıran tek dişi eksik canavarlar için yeni uydurduğum bir kelimedir bu arkadaşlar.

aynı kökten türettiğim bir diğer kelime de yazarımsız, bu tür zararsızdır. etliye sütlüye karışmazlar, uzaktan seyrederler, aman üzerime sıçramasıncılar düşünce akımına mensupturlar. %1 kuralında ki %99'luk kısımda bilgi tüketicisidirler, bu tüketim sürecini beslenme ve diyapoz olarak adlandırabiliriz. yeterli birikimi sağladıklarında ve geçerli çevre şartları sağlandığında kademeli olarak %1'lik kısımda yazarlığa adım atacaklardır.

yazarımsı aynı zamanda; yazarımsız olmadan, süreçlerinini tamamlamadan yazar olmuş yazamayanlar demektir.
devamını gör...

(bkz: biri demiş öldü kral geri döndü)
devamını gör...

1.

gün aydınlanmak üzereydi. balkona çıktı. güneş, tüm çirkinliği ile önünde uzanan beton yığınlarının arasından kendini göstermeye başlamıştı. saatine baktı. tüm şehir uyanmıştı ama adam yine uykusuz bir geceyi daha devirmişti. sigarasından derin bir nefes çekti. savurdu gökyüzüne doğru. içindeki tüm karamsarlıkla birlikte saldı nefesini. hepsi annemin suçu diye düşündü.
- çocukken o hayalleri satmasaydı bana bugün "onun gerçekten aşık olacağım kadın olduğunu" düşünmeyecektim.
çünkü annesi, tüm çocukluğu boyunca bir gün gelecek ve ruhunu gören bir kadın bulacaksın, o zaman çok sevildiğini hissedeceksin, üstelik tüm bu parasızlıktan kurtulacak iyi bir işin olacak, demişti. olmuştu da kendi işini kurmuş çok güzel para kazanmıştı. paranın satın alabileceği her şey elinin altındaydı. ve ruhunu gören ilk kadına da aşık olmuştu. demek ki annesinin sözleri tesir etmişti ruhuna yıllarca.

sesini düşündü kadının, kahkahalarını. onda hiç kimsede olmayan bir şey vardı. konuştukça hiç susmasın istiyordu. o anlatınca her şey kulağına masalsı geliyordu.
ben hiç masal dinlemedim çocukluğumda demişti kadına, sonra aynı gece telefonuna onun için yazılmış bir masalın kaydı gelmişti. yüreği titremişti. ne zaman canım sıkkın dese kadına, onu neşelendirecek başka bir hikaye ile geliyordu karşısına.
harbi kadındı. delikanlıydı. özü sözü birdi. öfkelendiğinde o küçücük bedenine rağmen önünde durmak oldukça güçtü.
gözlerini hatırladı sonra gülüşü gözlerine yansırdı, hüznü de. kırılgandı çok. çabuk acıyordu. küçük bir kız gibi küsüveriyordu da. öyle kaybetmişti zaten. küstürmüştü.
çok çabuk sinirleniyordu adam. sinirlendiğinde de karşısında kim olursa olsun istemsizce kusuyordu tüm öfkesini. kontrol edemiyordu kendini.

çok da kıskançtı.kadın demişti bir gün " sanırım sen beni bir cam kavonoza koyup kimselere göstermek istemiyorsun.", "hayır, ben seni etrafı kaplı bir kavonoza koyup içine atlayıp kapağını kapatmak istiyorum; senin ve benim dışımda kimsenin olmadığı bir dünya olsun istiyorum." diye yanıtlamıştı kadını. kadının gözlerinde sevgi aynı zamanda da bir korku görmüştü. zaten anlamıyordu kadını. bunu sürekli ona da söylüyordu. senin gibi sevgi dolu birinin, benim gibi kavgacı biri ile ne işi var anlamıyorum, diye. sevilmeye bu kadar alışkın birinin, bu kadar gel-gitleri olan hayata karşı acımasız duran bir adamla, onu acıtmak için ağzına geleni söyleyen bir adamla ne işi olurdu ki?
sanırım ben ona farklı geldim, diye düşündü. ona attığı bir mesajı hatırladı.
"aşık oldum sana anlıyor musun? bu hayatta tek bir kadına aşık oldum, bir kadını kıskandım, bir kadını sevdim, bir kadını kırdım. parçalıyorsun beni. bu da can yapma. sen bir söylüyorsun ben bin parçalanıyorum. gidiyorsun. tam toparlanıyorum. her dönüşünde ben tekrar dağılıyorum. bu da hayat. yapma." böyle yazıyordu. ama içten içe hep gelsin istiyordu. kadın gittiğinde her yerde onu takip ediyor hayatından asla çıkamıyordu.
"nasıl bir belaya bulaştım ben, nasıl kurtulucam bu boktan. cesaretim yok. gitsin istemiyorum o da tam olarak gelmek istemiyor. beni asla benim onu sevdiğim kadar sevmedi. bunu bile bile bir kenarda bekleyip duruyorum. her gelişinde dünyam aydınlanıyor, her gidişinde dünya kararıyor." diye düşünüyordu.
çokça dağıtmıştı kendini. uyuyamıyordu. günde birkaç saat uyuyabilirse, birkaç lokma yerse kendini iyi hisseder hala gelmişti. her gece ya bir şişe viski ya bir şişe votka ile başlıyor, gün aydınlanana dek bir sigara yakıp diğerini söndürüyordu. iki ayda on kilo vermiş 65 kiloya düşmüştü. geçmeyen mide ve baş ağrıları şimdilik tek arkadaşıydı. dayanamıyordu. kadının hayatını yaşamasını izliyor. öfkesi günden güne büyüyordu. en sonunda patladı. bütün ipleri koparmak istiyordu. biliyordu kadın ona her döndüğünde karşısında duramayacağını , ona hayır diyemeceğini.

bu yüzden kadına savurdu bütün öfkesini. kustu içinde ne varsa. çok sevmekten, çaresizlikten böyle ama nefret ediyorum artık bu durumdan, dedi. ağzından çıkanları kulağı duymaz hale geldi. bir küfürle taçlandırdı cümlelerini.
gitti kadın. bu kez gerçekten gitti. dönmemek üzere. aylar geçti. sesine hasret aylar.

artık güneş doğmuş, tüm şehir aydınlanmıştı. caddeyi arabaların gürültüsü, insanların sesleri kaplamıştı. kalabalıkların içinde yapayalnız hisseden adam, "mutluluk kapıdan şöyle bir başını uzattı, itiverdim onu ellerimle." diye düşündü.
devamını gör...

bununla kalmayıp hoca arkaya bakmayı unutur diye bir de ok çizerek işi sağlama alan benim bu.
devamını gör...

80'li yılların sonlarında taze sebze-meyve ihracatı karşılığında macaristan'dan satın alınan otobüslerdir. uzun yıllar büyük şehirlerde, şehiriçi toplu taşımacılığına hizmet etmiştir.

kağıt biletlerin atıldığı çelikten bilet kutusunun içinde yakıldığı, ilk modellerinin egsoz borusunun otobüsün sol arka köşesinden tavana doğru yükselerek çıktığı (kış aylarında bu köşe çok kıymetliydi) , fazla sürat yaptığında (fazla dediğimiz 70-80 km civarı) her yanı dağılacakmış gibi titreyen, acayip sert çarpan otomatik kapısı olan, altı fazla yüksek olduğu için yaşlıların binmek için olimpik hareketler sergilediği, kabız ama dayanıklı otobüs markasıdır.

istanbul'dakilerinin gümrük vergisi belediye tarafından ödenmediği için plakasız ve ruhsatsız, geçici permiyle yıllarca kullanılmıştı.

mitolajik tanım: labirentten kaçmak için kendisine ve babasına balmumu kanatlar yaparak yükselen ama güneşe fazla yaklaştığı için kanatların sıcaktan erimesiyle ege denizine düşüp ölen karakterdir.
devamını gör...

maalesef çeşitli sosyal mecralarda varlığını sürdürmeye çalışan, aciz, zavallı, omurgasız ve beyinsiz yobazdır.

aradan bunca yıl geçmiş olmasına rağmen maalesef hala atatürk korkusunu iliklerine kadar hissedip, her uyandığı yeni günde acaba bugün atatürk’e karşı ne argüman üretebilirim diye kendi kıt kanaat zeka seviyesiyle bir şeyler yapmaya ve yazmaya çalışır.

oysa ki ortamlarda ta.ak malzemesidir. zekasızlığının, vizyonsuzluğunun, haysiyetsizliğinin makaraya alındığını bilmez.

iki cümleyi denk getirip yazabilirse, kendi omurgasızlığıyla bir kenara geçip vazifesini tamamlamış köpek minnettarlığıyla bir sonraki hareketini düşünerek kemiğini yalamaya devam eder.
devamını gör...

cevap verseniz bir türlü vermeseniz bir türlü olan sorulardır.
(bkz: evlilik ne zaman)
(bkz: kilo mu aldın)
(bkz: ne kadar maaş alıyorsun)
devamını gör...

birbirimizin çoğu yönde tam zıt karakterleri olmamız. benim eksik olduğum yerlerde onun fazlalıkları, onun eksik olduğu yerlerde benim fazlalıklarım var. ve yapbozun yanyana olması gereken iki ayrı parçası gibi tamamlıyoruz birbirimizi. ayrıca ikimizin de çok emin olduğu bi konu var. kavga edebiliriz, küsebiliriz, çok sık ters düşebiliriz ama gün sonunda birbirimize sarıldığımızda çok mutlu olacağız.
devamını gör...

“adımı sesince duymaktan vazgeçtim.”
devamını gör...

ağlamak. becerebildiğim zamanlar en etkili yöntemimdir. beceremediğimde şiir yazmayı denerim.
devamını gör...

area araştırma şirketi'nin şubat ayı başlıklı gündem anketi.
bu çalışmada dikkat çekici hususlar;
akp'nin ekonomi politikasını başarılı bulanların oranı yüzde 22.9
cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi'ni başarılı bulanların oranı yüzde 38.9
akp'nin ekonomi politikasını başarısız bulanların oranı da yüzde 67.1 
kaynak
devamını gör...

sözlüğün en mikkemmel, en ponçik konuşma tonuna sahip yazarlarından bir tanesidir.
ayrıca sözlüğün en çapkın ve çılgın atan bıçkın delikanlılarından spawn 'ın da sevdiceğidir...
zaman zaman ilişkileriyle sözlüğü pembeye boyayıp, etraftan gökkuşağı çıkartan ve kuşlara asla zarar vermeyen havai fişekler patlatırlar...
iyi ki vardır(lar)...
devamını gör...

saçlarım.
devamını gör...

üyesi olduğumuz hunidaşlar kulübündeki en ılımlı* ve aktif üyelerdendir. kafa sözlük aşık atışmasındaki nahifliği tartışılmaz üzmeyin beni der gibi.* karalama defterinde hayata dair ne varsa içini döker uzun ve şiirsel bir dille. son zamanlardaki en güzel keşiflerimden biri oldu. sevdiğim yazarlardandır artık kendisi. atmosferi kısıp ara ara uğrarım mitosfer dünyasına.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim