"aslında kısacık mesafe, neden bu kadar abartılıyor, neden bu yolun bu kadar edebiyatı yapılıyor?" diyebilirsiniz. cevap veriyorum:

her yeri yokuş olan bir şehirde yürüyecek azıcık düz bir alan bulan masum ankaralı edebiyatı bu.
devamını gör...

uzun süredir takip ettiğim ve yazdıklarımı takip eden, okunduğu kadar da okuyan, uzun tanımlar yazmak yerine kendi düşünceleriyle tanımlar giren değerli kafadaşımız.
devamını gör...

thomas anders ve dieter bohlen adlı sanatçılardan oluşan müzik grubu.

garip bir havası vardır şarkılarının. onlarla büyümüşseniz, kaç yıl geçerse geçsin bıkmadan dinleyebilirsiniz. alır götürürler sizi her şeyin yolunda olduğu, hayatın can sıkmadığı, kaygısız çocukluk günlerinize... banu alkan filmlerinin vazgeçilmezlerindendir ayrıca bu şarkılar ki o filmler de çoğunlukla güneşli, sıcak günlerde, deniz kenarlarında çekilmiştir ve insanı alıp yine bambaşka anılara götürürler. güzel bir çocukluk geçirenlere, çocukluklarını hatırlatan her şey gibi kıymetlidir modern talking.

devamını gör...

ders çalışmamak. çalışsam şimdi başbakandım(!).
devamını gör...

çok şaşırdım anlamında kullanılan bir deyim. sevgili meja sağolsun sayesinde bol bol kullanıyoruz.
devamını gör...

normal bir iş yapıyordur. özellikle tek yaşıyorsa zaten mecburi olarak yapmalıdır.

eğer ki evliyse de gayet normal bir eylem yapan erkektir.
devamını gör...

gerçek islam'ın ta kendisidir. kendisine müslümanım diyen birisi laik olamaz. müslüman, allah'ının emrettiği kanunlara körü körüne biat eden bir şeriatçı olmak zorundadır. çünkü islam toplumsal bir dindir. kendine ait bir hukuk sistemi vardır. siyasetle iç içedir.
devamını gör...

üzüldüğüm anlar, yaşam daha yoğun ve kıvamlı bir hâl alıyor. cidden.

edit: hayatı kek hamuruna benzetmiş olmam... işte vizyon.
devamını gör...

kandırılmanın önündeki en büyük engeldir.
devamını gör...

"olgunlaştıkça kimseyle uğraşasın gelmiyor. kendini yetiştirememiş insanlardan uzaklaşıyorsun. seni hasta edecek insanlarla birlikte olmaktan vazgeçiyorsun." demiş freud. çok da güzel demiş.
devamını gör...

mesleğimi bırakır tır şoförü olurdum
devamını gör...

iflah olmaz bir gerilimci olarak listem aşağıdaki gibidir, hepsi de izlenmeye değer, gerilim severleri gerim gerim gerecek filmlerdir:
(bkz: the shining)
(bkz: el cuerpo)
(bkz: contratiempo)
(bkz: loft)
(bkz: nocturnal animals)
(bkz: hodejegerne)
(bkz: julıa's eyes)
(bkz: don't breathe)
(bkz: the invisible guest)
(bkz: eden lake)
(bkz: the hidden face)
(bkz: the others)
(bkz: el secreto de sus ojos)
(bkz: split)
(bkz: vertigo)
(bkz: durante la tormenta)
(bkz: secuestro)

mutlaka izlemelisin dediğiniz filmler varsa tavsiye alırım.
devamını gör...

en bilindik nedenlerinden birisi travma yaşamış olmak olan hastalık. bir psikolog ile bu travmanın üzerine gidip, onu kazıyarak bilinçaltından yük atılabilir. bu sayede kişi bir hayli hafifler, obsesif kompulsif bozukluk da azalış gösterir.
devamını gör...

murat yalçın tarafından yazılan, 1998 baskısında anlatı, sonrasında roman olarak farklı yayınevleri tarafından yayınlanan kitap. özellikle başlangıçta parantez içine alınmış harfler, söz oyunları dikkat çekiyor ve ister istemez enis batur'u da hatırlatıyor. ki geçmişte birlikte çalıştıkları bilinen bir gerçek. ancak bu oyunları bu kitapta sevdiğimi söyleyemeyeceğim.

kitapta pek çok yazardan alıntılar mevcut, zaman zaman anlatıcı bu yazarlara da sataşmayı ihmal etmiyor, yeri geldi mi onlara hesap dahi soruyor. farklı yazarlarla tanışmak için alıntılar güzel. okuyucu olarak her birine yetişmek ve anlamak güç olsa da yazarın neyden bahsettiğini bildiği, anlatısında bir temele dayandığı açık. edebi olarak kendini ne kadar iyi beslediğini yazarı tanımadan bu kitaptan dahi görmek mümkün.

kitap boyunca üzerinde durulan birkaç imge var fakat söylemeliyim ki bende bir imgelem doğmadı. yazılan her şey ardı ardına bir karmaşa içinde adeta bir bombardımana dönüşüyor. mizahın gölgesinde güzel noktalara dokunuluyor fakat yine de bir şeylerin eksikliğini duydum bu kitapta. yine de hakkında bir karara varmak için son sayfayı bitirinceye kadar bekledim.


"dalından bu sabah düşmüş taze ceviz kokusu yaymasını, ellere kına olup yakılmasını isterdim yazdıklarımın. benimki çiğ, acı ekşi."


kaynak: hafif metro günleri, murat yalçın, can yayınları, 1. basım.
devamını gör...

her gün alırım bir dal. genelde "inşallah yüzün hiç gülmez. allah belanı versin" şeklinde olur. öyle tövbe falan da etmez. bayağı içinden söylüyor bunları. sağ olsun.
devamını gör...

yöresel ağız yaparak konuştuğunda komik olduğunu sanan kişi ile aynı kişidir.
devamını gör...

kulağa hoş gelen her şey dinlenebilir yani, ne var bunda? başlığı açan yazar herhalde 40 dil falan biliyor.
devamını gör...

eğer kafam dağılsın , 20-30 dk lık çerez gibi komedi izleyeyim diyorsanız kesinlikle modern family öneririm.
devamını gör...

o kadar şey yazılan ama en önemli şeyi yazılmayan başlık ve tanımdır.
din yazılmamış.
din tüccarlığını hafife mi alıyoruz sorusu akıllara geldi.
devamını gör...

son işaret fişeğini kullandığı halde kimse tarafından fark edilmeyen gemi çaresizliğine benzer durum.

şakası bir yana da, güzellik çirkinlik falan boş işler. kendine güvenen insan çekicidir. kendinize güvenin yeter.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim