küçük deniz kızı ponyo
hayao miyazaki imzalı bu filmin kötü olma olasılığı yok* 2009 yapımı bu film japonya'da gişe rekorları kırdı. küçük japon balığı olan ponyo'nun en büyük hayali insan olmaktır, hayalini gerçekleştirmek için 5 yaşındaki ufak arkadaşı ile iş birliği yapar. özellikle film çevre sorunlarına dikkat çekmeyi de ihmal etmez tabiri caizse hiç göze sokmadan bu soruna değinir. bu filmin naif çocuksu hikayesi her yaştan insanı kaplayan cinsten 6 yaştan 66 yaşına kadar. imdb puanı ise 7.7'dir.
anime kültürümün olmamasına rağmen şans verdiğim film üzgün bir biçimde belirtmeliyim ki biraz da önyargım da vardı bu film anime izlemeye de bir kapı açtı bu arada hiç hayal kırıklığına uğratmadı aksine daha önce neden izlemedim diye düşündüm. hayal gücünü zorlayan bir film. animasyonun kalitesi oluşturulan dünya hem içine çekiyor hem de 2009 yapımı olmasına rağmen hala canlı ve dinamik. mantık aramadan izlemeniz gerektiğini söylememe gerek yoktur herhalde*) kafanızı dinlemek hayatın monotonluğundan ayrılmak ve soft bir film izlemek istiyorsanız kesinlikle şans vermeniz gereken bir filmdir kendileri. benim verdiğim puan ise 10/8
anime kültürümün olmamasına rağmen şans verdiğim film üzgün bir biçimde belirtmeliyim ki biraz da önyargım da vardı bu film anime izlemeye de bir kapı açtı bu arada hiç hayal kırıklığına uğratmadı aksine daha önce neden izlemedim diye düşündüm. hayal gücünü zorlayan bir film. animasyonun kalitesi oluşturulan dünya hem içine çekiyor hem de 2009 yapımı olmasına rağmen hala canlı ve dinamik. mantık aramadan izlemeniz gerektiğini söylememe gerek yoktur herhalde*) kafanızı dinlemek hayatın monotonluğundan ayrılmak ve soft bir film izlemek istiyorsanız kesinlikle şans vermeniz gereken bir filmdir kendileri. benim verdiğim puan ise 10/8
devamını gör...
geceye sürekli bir şeyler bırakmamızın nedeni
gece örter üstünü
sesim çoğalır su olur
zaman siler her şeyi
geride kalır sesim
...
düş sokağı sakinlerini getirdi aklıma.
sesim çoğalır su olur
zaman siler her şeyi
geride kalır sesim
...
düş sokağı sakinlerini getirdi aklıma.
devamını gör...
fark edilenler
-bir kişinin dört dörtlük olması sizi mutlu edeceği anlamına gelmez.
- bazı kişiler sevdiği kişiden daha iyisini bulduğu için değil mutsuz olduğu, değer görmediği, anlaşılmadığı için bazı ilişkileri sonlandırır.
- seversiniz lakin toksik bir şey ise kendiniz için zor da olsa sonlandırınız, gerekirse yardım alınız.
- duygularınız yüzünüzden üzüldüğünüz zaman akıllanırsınız ve mantık çalışır. mantık bazen çok acımasız olur ve unutmayınız ki o acımasız ise doğru yaptığınızın kanıtıdır,devam ediniz.
- kendi hayatınızda kendinizi düşünmeniz bencillik değildir, kendinizi sevmenizdir. sizi hiçe sayanlara hak ettiğini veriniz.
-seviyorum, diyen herkes aynı zamanda senin yanındayım, seni anlıyor ve ne olursa olsun destekliyorum demez.
- bazı kişiler sevdiği kişiden daha iyisini bulduğu için değil mutsuz olduğu, değer görmediği, anlaşılmadığı için bazı ilişkileri sonlandırır.
- seversiniz lakin toksik bir şey ise kendiniz için zor da olsa sonlandırınız, gerekirse yardım alınız.
- duygularınız yüzünüzden üzüldüğünüz zaman akıllanırsınız ve mantık çalışır. mantık bazen çok acımasız olur ve unutmayınız ki o acımasız ise doğru yaptığınızın kanıtıdır,devam ediniz.
- kendi hayatınızda kendinizi düşünmeniz bencillik değildir, kendinizi sevmenizdir. sizi hiçe sayanlara hak ettiğini veriniz.
-seviyorum, diyen herkes aynı zamanda senin yanındayım, seni anlıyor ve ne olursa olsun destekliyorum demez.
devamını gör...
tek bakışta insan analizi yeteneği
böyle bir şeyin mümkün olmadığını belirtmek isterim. inssnların her durum karşısında davranışları ve tavrı değişebilir. sadece bir davranışa odaklanıp bir insan hakkında analiz yapılamaz. yapan insanlar tabi ki var onlar insankurdu olduğunu söylerler. itibar etmeyiniz.
devamını gör...
4 ocak 2021 alkollü içeceklere ötv zammı
yakında bira firmaları da diğer gıda firmalarına özenip biraların gramajını düşürürse şaşırmayın. ellilik bira diye aldığımız bira birden kırıklık bira olabilir.
devamını gör...
gül suyu
en sevdiğim koku.
allerjik bir bünyeye sahip olduğum için parfüm kullanamıyorum haliyle
evimde her yerde mevcuttur.
çok fonksiyonlu olarak kullanırım gül suyunu.
tatlılara ve içeceklere de katılıyor ama ben o boyuta geçemedim.
gıda olarak da sadece reçelini kullanabiliyorum.
allerjik bir bünyeye sahip olduğum için parfüm kullanamıyorum haliyle
evimde her yerde mevcuttur.
çok fonksiyonlu olarak kullanırım gül suyunu.
tatlılara ve içeceklere de katılıyor ama ben o boyuta geçemedim.
gıda olarak da sadece reçelini kullanabiliyorum.
devamını gör...
geceye bir bilgi bırak
saç ve tırnaklarımız, yüzyıl ve daha öncesinde yaşayan insanlara oranla çok daha hızlı uzuyormuş.
sebebi;
saç ve tırnaklar keratinden oluşan yapılar, keratin ise sertleşmiş bir protein. vücutta keratin eksikliği saçlarda zayıflama dökülme, tırnaklarda kırılmalara sebep oluyorken, oranın yükselmesi doğal olarak bu yapıların daha iyi beslenmesini ve sağlıklı olmasını sağlıyormuş.
bugün bizler atalarımıza göre daha fazla hayvansal proteinlerle * besleniyoruz. bu durum da saç ve tırnakların hammaddesi keratini besliyor ve saçlarımız ve tırnaklarımızın çok daha hızlı * uzamasını sağlıyormuş.
sebebi;
saç ve tırnaklar keratinden oluşan yapılar, keratin ise sertleşmiş bir protein. vücutta keratin eksikliği saçlarda zayıflama dökülme, tırnaklarda kırılmalara sebep oluyorken, oranın yükselmesi doğal olarak bu yapıların daha iyi beslenmesini ve sağlıklı olmasını sağlıyormuş.
bugün bizler atalarımıza göre daha fazla hayvansal proteinlerle * besleniyoruz. bu durum da saç ve tırnakların hammaddesi keratini besliyor ve saçlarımız ve tırnaklarımızın çok daha hızlı * uzamasını sağlıyormuş.
devamını gör...
üç kelimelik hikayeler
sen aslında yoksun
devamını gör...
şu yaşa kadar hiç yapılmayan şeyler
balona binmedim*
yamaç paraşütü yapmadım*
çok yüksek bir dağa tırmanmadım. *
ralli pilotu olmadım. *
kudüs'e gitmedim. *
ingiltere'ye gitmedim. *
bongee jumping yapmadım. *
hindistan gitmedim. *
rafting yapmadım. *
kamp yapmadım*
asya mutfağını tatmadım. *
yamaç paraşütü yapmadım*
çok yüksek bir dağa tırmanmadım. *
ralli pilotu olmadım. *
kudüs'e gitmedim. *
ingiltere'ye gitmedim. *
bongee jumping yapmadım. *
hindistan gitmedim. *
rafting yapmadım. *
kamp yapmadım*
asya mutfağını tatmadım. *
devamını gör...
uzay mekiği alırken dikkat edilecek hususlar
ayağı yerden kesmesi ve yarı yolda bırakmaması yeterli. dünyadan uzak bir yere götürebilecek kapasitede olması kafi.
ayrıca herkes fikir sunmuş ama kimse link bırakmamış. sevgili ölmedim ama hafif sürünüyorum'la uzun zamandır uzay mekiği arayışındayız. elinde fazla olan, bir tanıdığında bulunan, gören bilen varsa bir tık uzaktayım. *
ayrıca herkes fikir sunmuş ama kimse link bırakmamış. sevgili ölmedim ama hafif sürünüyorum'la uzun zamandır uzay mekiği arayışındayız. elinde fazla olan, bir tanıdığında bulunan, gören bilen varsa bir tık uzaktayım. *
devamını gör...
martin luther
protestanlığın kurucusu olarak kabul edilen bir devrimci. türkler hakkında görüşleri şöyledir:
söylemlerinde “ türk” kelimesi korku ve barbarlığı sembolize eder. bu nedenle almanca’da bazı şarkılar türkleri tanrı'nın cezası, tanrının kırbacı ve şeytanın hizmetçisi" olarak tanımlandı. hıristiyanlar günah işledikçe tanrıtürkler aracılığıyla onlarıcezalandınyordu. hatta luther türklerin truvalıların torunları olduğunu bile iddia etti. luther için türkler, dünyanın sonunun yaklaştığını haber veren daniel apokalipsann'i gerçekleşmesi anlamını taşımaktaydı. martin luther ayrıca, türk tehdidinin hıristiyanlar üzerinde ilahi bir kamçı olduğunu iddiasında da bulunmuştur. luther ayrıca yapıtlarında ıslâm'a ve osmanlı tehlikesinin yayılmasına ilişkin pek çok atıfta da bulunmuştur. örneğin, islam, ortaçağ'da deccal'in hizmetindeki bir şiddet hareketi olarak görülmüş, islâm'ın akla kapalıolduğu düşünülmüşve bu nedenle de dönüştürülemeyeceği kabul edilmiştir. o dönemdeki anlayışa göre, islâm'a ancak kılıçla karşıkonulabilirdi ve bundan da söz etmek her zaman mümkün de ğildi. fakat zamanla yaşanan değişiklikler sonucunda islâm'ın gerçek deccal olmadığı, asıl deccal'in başka bir yerde bulunduğu fikri kafalara yerleşmiştir. bu fikir, papa'nın (protestanlara göre) ve türklerin "isa'nın ve kutsal kilise'nin iki temel düşmanı" olarak algılanmalannı doğurmuştur. bu açıdan türkler deccal'ın bedenini, papa ise onun başını temsil etmekteydi. ızlanda'da kiliselerde okunmakta olan lutheryen dua kitabı, allah'tan, kendilerini "papa'nın kurnazlığından ve türklerin teröründen" korumasını diliyordu.
kaynak : avrupa aynasında türk kimliği.
söylemlerinde “ türk” kelimesi korku ve barbarlığı sembolize eder. bu nedenle almanca’da bazı şarkılar türkleri tanrı'nın cezası, tanrının kırbacı ve şeytanın hizmetçisi" olarak tanımlandı. hıristiyanlar günah işledikçe tanrıtürkler aracılığıyla onlarıcezalandınyordu. hatta luther türklerin truvalıların torunları olduğunu bile iddia etti. luther için türkler, dünyanın sonunun yaklaştığını haber veren daniel apokalipsann'i gerçekleşmesi anlamını taşımaktaydı. martin luther ayrıca, türk tehdidinin hıristiyanlar üzerinde ilahi bir kamçı olduğunu iddiasında da bulunmuştur. luther ayrıca yapıtlarında ıslâm'a ve osmanlı tehlikesinin yayılmasına ilişkin pek çok atıfta da bulunmuştur. örneğin, islam, ortaçağ'da deccal'in hizmetindeki bir şiddet hareketi olarak görülmüş, islâm'ın akla kapalıolduğu düşünülmüşve bu nedenle de dönüştürülemeyeceği kabul edilmiştir. o dönemdeki anlayışa göre, islâm'a ancak kılıçla karşıkonulabilirdi ve bundan da söz etmek her zaman mümkün de ğildi. fakat zamanla yaşanan değişiklikler sonucunda islâm'ın gerçek deccal olmadığı, asıl deccal'in başka bir yerde bulunduğu fikri kafalara yerleşmiştir. bu fikir, papa'nın (protestanlara göre) ve türklerin "isa'nın ve kutsal kilise'nin iki temel düşmanı" olarak algılanmalannı doğurmuştur. bu açıdan türkler deccal'ın bedenini, papa ise onun başını temsil etmekteydi. ızlanda'da kiliselerde okunmakta olan lutheryen dua kitabı, allah'tan, kendilerini "papa'nın kurnazlığından ve türklerin teröründen" korumasını diliyordu.
kaynak : avrupa aynasında türk kimliği.
devamını gör...
herkes mahlasına yakışanı yapsın
deme öyle deme işte ya ben yapmasam daha iyi sjsjjsjsjsjsj.
devamını gör...
siklotimik bozukluk
bipolar bozukluktan daha hafif düzeyde belirti gösteren bir duygudurum bozukluğudur. bu kişiler depresif dönemlerinde içlerine kapanık, içe dönük, karamsar, ağlamaklı biri olurlar ve üretkenlikleri düşer. hipomani dönemlerinde ise enerji dolu, daha fazla insan içine giren, daha övüngen ve şakacı biri olurlar. depresif ve hipomani dönemleri arasında haftalar yada aylar süren olağan duygudurum dönemleri olabilir. genelde psikolojik bir yardım almazlar. çünkü işlevsellik bozucu düzeyde değildir ve belirtileri kişilik özelliği olarak algılarlar.
devamını gör...
bir cümleyle hayattan öğrendiklerimiz
bi insanın hiç akrabası olmaması * çok büyük bir şans bence.
devamını gör...
sözlükte yazmak ama okumamak
gerçek hayatta konuşup dinlememeye benzer.
devamını gör...
hiçbir tanımı beğenmeyen yazar
ego kasmaktan türk milletinin ömrü kısaldı yeminle. yapmayın kasmayın bu kadar beğendiysen beğendin bitti gitti.(bkz: swh)
devamını gör...
mamudo kurban
canım mahzuni babanın mükemmel eserlerinden biri daha. orjinalinin yeri tabi ki bir başka. ama yine torunu sevgili yiğit mahzuni bu eseri de çok güzel cover olarak yorumlamış. keyifli dinlemeler
devamını gör...
polikistik over sendromu
kadınlarda overler de bulunan foliküllerin ,ovulasyona uğrayamamasından kaynaklı sönümlenmesi ve beraberinde gelen hormonal dengesizlikleri barındıran metabolik sendromdur. endokrin bir rahatsızlık olduğundan dolayı insülin direnci, kc yağlanması gibi sekonder rahatsızlıkları da beraberinde getirebilir.
devamını gör...
normal sözlük yazarlarının karalama defteri
kalem… yazmak, çizmek, karalamak için kullanılan bir alet, yardımcı. kimi zaman açılır, kimi zaman tükenir. açılırken kalemtraşta kalan kırık kalem uçlarına inat insanın ve kalemin içinde hep bir umut vardır.
tükenmez demişler; ama gayet de tükeniyor. duygular gibi, sevgi gibi, ömür gibi… bir hoh yapmanın sıcaklığıyla kalemin içindeki mürekkep yeniden canlanıyor. keşke bazı insanların kalbine de hoh yaptığımızda o insanın kalbindeki duygular canlansa. bir nefesle kalbinin odalarındaki ışıklar yansa.
bir kalemi aydınlatan bir hoh’sa bir insanı aydınlatan da yazmak eylemi olmalı. kalemler tükenir, kırıldıkça kırılır, yine tükenir. lakin tükenen kalemlerle bir şeyler yazarken kelimeleri tüketmek mümkün değil.
yazmak; bir kalemle bembeyaz sayfayı kirletmek olmalı. öyle ya tükenmezin, kurşunun izi hep bembeyaz bir defter yaprağında. beyaz kağıt yaprakları kirlenecek diye mi yazmaktan hep korktum? belki de… bazı yazılanları silmek mümkün değil. silgi işlevsiz. karalamak adice… üstünü çizmek yok saymak sayılmıyor maalesef… hep bi iz kalıyor. izler… her yerde bir iz bırakmak mümkün. bazen bir kağıtta, bazen bir kalpte, bazen bir vücutta.
ben bugün saçımda bir iz bıraktım. hem de bir tükenmez kalemle. saçımın uzunluğu, boynun bitip omuzların başladığı hizaya gelince bunaldığımı hissettim. saçımın kısalığına alışmışım. * baktım, idare edemeyeceğim, sürekli yaptığım işe burnunu sokuyor, yanımda toka da yok, alternatif bir yol bulmalıydım. masamın üzerinden bir kalem aldım ve kısacık saçımı bir güzel topladım. aynaya baktım güzeldi. odaklanmama problemimi çözen saçıma taktığım bembeyaz defterin katili olan bir kalemdi. katil olan, benim hayatımı kurtarmıştı. öğle molasına öyle çıktım. “konforlu olduğum her halim benim için iyidir. doğallıktan ödün vermem. neysem o’yum” mottolarımı bir kez daha kendime kanıtlamıştım. akşam oldu eve öyle gittim. saçımdaki kalem gün boyu bana arkadaş olmuştu. saçıma, varlığıma alışmıştı da. sağlamdı. çoğu tokadan daha sağlam…
her konuda hayat kurtaran bir eşyaydı, kalem. üstüne yüklediğimiz misyonlar ona ağır gelmişti. ben bugün onun misyonunu biraz hafiflettim. tatil ona iyi geldi. sanırım mutlu. * * umarım mutlusundur sevgili kalem; çünkü sen bir kalemden daha fazlasısın.
tükenmez demişler; ama gayet de tükeniyor. duygular gibi, sevgi gibi, ömür gibi… bir hoh yapmanın sıcaklığıyla kalemin içindeki mürekkep yeniden canlanıyor. keşke bazı insanların kalbine de hoh yaptığımızda o insanın kalbindeki duygular canlansa. bir nefesle kalbinin odalarındaki ışıklar yansa.
bir kalemi aydınlatan bir hoh’sa bir insanı aydınlatan da yazmak eylemi olmalı. kalemler tükenir, kırıldıkça kırılır, yine tükenir. lakin tükenen kalemlerle bir şeyler yazarken kelimeleri tüketmek mümkün değil.
yazmak; bir kalemle bembeyaz sayfayı kirletmek olmalı. öyle ya tükenmezin, kurşunun izi hep bembeyaz bir defter yaprağında. beyaz kağıt yaprakları kirlenecek diye mi yazmaktan hep korktum? belki de… bazı yazılanları silmek mümkün değil. silgi işlevsiz. karalamak adice… üstünü çizmek yok saymak sayılmıyor maalesef… hep bi iz kalıyor. izler… her yerde bir iz bırakmak mümkün. bazen bir kağıtta, bazen bir kalpte, bazen bir vücutta.
ben bugün saçımda bir iz bıraktım. hem de bir tükenmez kalemle. saçımın uzunluğu, boynun bitip omuzların başladığı hizaya gelince bunaldığımı hissettim. saçımın kısalığına alışmışım. * baktım, idare edemeyeceğim, sürekli yaptığım işe burnunu sokuyor, yanımda toka da yok, alternatif bir yol bulmalıydım. masamın üzerinden bir kalem aldım ve kısacık saçımı bir güzel topladım. aynaya baktım güzeldi. odaklanmama problemimi çözen saçıma taktığım bembeyaz defterin katili olan bir kalemdi. katil olan, benim hayatımı kurtarmıştı. öğle molasına öyle çıktım. “konforlu olduğum her halim benim için iyidir. doğallıktan ödün vermem. neysem o’yum” mottolarımı bir kez daha kendime kanıtlamıştım. akşam oldu eve öyle gittim. saçımdaki kalem gün boyu bana arkadaş olmuştu. saçıma, varlığıma alışmıştı da. sağlamdı. çoğu tokadan daha sağlam…
her konuda hayat kurtaran bir eşyaydı, kalem. üstüne yüklediğimiz misyonlar ona ağır gelmişti. ben bugün onun misyonunu biraz hafiflettim. tatil ona iyi geldi. sanırım mutlu. * * umarım mutlusundur sevgili kalem; çünkü sen bir kalemden daha fazlasısın.

devamını gör...