"ne çıkar yanımda olmasan,
kalbim senden ibaret değil mi?
uzaktan sevmek zor demişsin,
etme sevdam!..
görmeden sevmek ibadet değil mi?"

cemal süreya'nın bu dizeleri yok mu... ne zaman uzaklık özlemi içimi burksa aklıma gelir bir kez daha. içime bir ferahlık getirir, yaz gününde güneş tepedeyken içilen o soğuk su gibi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

nuruosmaniye camii, istanbul'daki bir selâtin camiidir. caminin en önemli özelliklerinden bir tanesi osmanlı’nın ilk barok eseri olmasıdır. ismi, “osmanlı’nın nuru” manasına gelir. kapalıçarşı’nın çemberlitaş kapısından çıkınca girilen kapının solunda rastlanabilecek, merkezi bir konumda bulunan bir camidir. caminin dış avlusunun iki kapısından biri kaplıçarşı’ya, diğeri ise çemberlitaş’a açılır. caminin inşâ edildiği konumda daha evvel osmanlı şeyhülislamlarından hoca saadeddin efendi’nin eşi fatma hatun’un mescidi bulunuyordu. ancak bu mescidin yıkılmak üzre olduğu fark edilince ı. mahmud’un emri ile buraya bir camii inşâ edilmeye başlandı. inşaat, mustafa ağa ve yardımcısı mimar simeon tarafından 1748-1755 arasında gerçekleştirilmiştir. osmanlı mimarisinde bir dönüm noktası olarak kabul edilen eserin inşâsı; devletin, batılılaşma dönemine rastlar. caminin inşâ emrini her ne kadar ı. mahmud vermiş olsa da caminin tamamlanmış halini görmeye ömrü vefa etmemiş ve kardeşi ııı. osman zamanında tamamlanmıştır. caminin isimlendirilmesinde bu etkenin de önemli bir payı olduğunu söyleyebiliriz. cami ile birlikte medrese, imarethane, kütüphane, türbe, çeşme ve sebilden oluşan bir külliye inşa edilmiştir. çevresindeki birkaç dükkân da külliyeye dahildir. barok sanatının etkisi kütüphane, türbe, çeşme ve sebilde de görülmektedir. caminin kütüphanesinde 5000’den fazla yazma ve basma eser bulunmaktadır. yüksek mermer merdivenlerle iki yönden camiye çıkılır. barok üslupta inşa edilen camii, kare plan üzerine inşa edilmiştir. harim kısmı tek bir kubbe ile örtülmüştür. iki yanda revaklı birer koridor bulunur ve bu koridorlardan harim kısmına birer giriş vardır. eteği 32 pencere ile çevrili olan ana kubbe 26 metre çapındadır. osmanlı camilerinde kullanılan en büyük kubbelerden biri olan bu kubbe, duvarların üstüne oturan kemerler tarafından taşınır. kubbe kemerlerinin duvar üzerindeki bitiminde bir kuşak halinde fetih suresi yazılıdır. kubbede ise en-nur suresi’nin 35. ayeti yer alır: “allah, göklerin ve yerin nurudur. cami, beş sıra halindeki 174 pencere ile aydınlatılır. pencereler, barok stilinde ve alçıdandır. beş kubbeli son cemaat yeri u biçimindedir. cami yazıları hattat rasim, abdülhalim, müzehhip ali, mehmet refi efendi'nindir. mihrap, çıkıntılıdır ve klasik osmanlı camilerinden farklı olarak çok köşelidir ve bir yarım kubbe ile kapanmıştır. mahfil katına, ana giriş kapısının iki yanındaki mermer merdivenlerden çıkılır. mahfil katı balkonları doğu ve batı cephelerindeki iki koridor üzerinde uzanır. hünkar mahfili, doğu koridorunun sonunda bulunur. mahfile dışarıdan, padişahın atı üstünde camiye girişine yol veren rampalı bir giriş bağlanmıştır. hünkar mahfili, günümüzde eminönü müftülüğüne hizmet verir. yapıya bitişik iki şerefeli iki minaresinin taş külahları bulunur. kurşun yerine taş alemler ilk defa bu camide kullanılmıştır. cami, revaklı ve çok köşeli bir avluya sahiptir. bu özelliği ile osmanlı mimarisinde türünün tek örneğidir. şadırvanı yoktur, önde ve arkada abdestlikleri vardır, ayrıca ek bir abdestlik giriş kapısı karşısında bodrumdadır.
devamını gör...

türkan şoray, her zaman kazanır dostum.
devamını gör...

bazen insanı üzen kaybetmek değil yarım kalmak oluyor. sanki elinin birini kaybetmiş de bir daha hayata tutunamayacak gibi, sanki bir bacağı kopmuş da bir daha ayağa kalkamayacak gibi...

hani birinden umutlanıyorsun o varken bana bir şey olmaz dediğin kişi koca bir hiç çıkıyor ya, en önemlisi de ona olan bütün güvenini boşa çıkarıyor ya, o zaman öyle derin bir hayal kırıklığına uğruyor ki insan... toparlaması da öyle kolay olmuyor.

bazıları onun için üzülme değmez diyor ama onun için harcanan onca özveriden haberi olmuyor.

gönül bir şeylere alışıyor elbet, bazı şeylere katlanıyor. ama yaşadıklarını asla unutmuyor. *
devamını gör...

80 darbesi , kıbrıs harekatı , gölcük depremi.
devamını gör...

başkenti monrovia'dır. a.b.d'nin köleliği kaldırmasından sonra geri gönderilen bazı eski kölelerin kurduğu ama bir türlü rahata eremeyen, iç savaş yaşayan bir ülkedir.
devamını gör...

ankara ayazına karşı hayatta kalmayı sağlar. sıkıcı, gri şehri gökkuşağına çevirir.
devamını gör...

şebnem ferah'a hayran olmamın sebebi olan şarkıdır. zevkle dinlerim.
devamını gör...

gerçek bir olaydan esinlenerek pınar kür tarafından yazılmış ve 1979'da basılmış eser. melek adında genç bir kadının kocasını öldürdüğü suçlamasıyla yargılanma sürecini konu alıyor. kitapta 3 anlatıcı bulunuyor: hakim, melek ve melek'in sevgilisi yalçın. tamamen bilinç akışı tekniğiyle yazılmış ve her anlatıcının bölümü sosyo-kültürel seviyelerine çok uygun bir şekilde oluşturulmuş. noktalama işaretlerinin kullanımı, kelime seçimleri, yazım hataları, düşünceler arasındaki geçişlerin hepsi anlatıcıların birbirlerinden ne kadar farklı olduğunu gözler önüne seriyor. okurken gerçekten karşınızda o karakterler var ve onların ağzından dinliyormuşsunuz gibi.

melek bu toplumdaki ezilmiş birçok kadının temsili niteliğinde. eğitim görememiş, eziyet edilmiş ve çocuk yaştan beri birilerine hizmet etmesi için görevlendirilmiş. melek'i kimse dinlememiş, sözlerine kulak vermemiş. sapık bir adamla evlendirildiğinde kendini savunamayacak kadar bastırılmış bir kadın. öyle ki mahkemede kendini ifade edemiyor bile ve ön yargılarının esiri olmuş kadın düşmanı hakimin kafasında yargılanıyor acımasızca. ilginçtir ki bu kadar gerçekçi karakterlerin ve olayların olduğu bir kitap basıldığı dönem absürt sebeplerle yasaklanmış.

kitap daha sonra aynı isimle filme de uyarlanmış. açıkçası kitabı okuyan birinin o filmden aynı tadı alması imkansız. kendi başına iyi bir film olabilir ama şahsi görüşüm kitabın seviyesine asla erişemeyeceği.
devamını gör...

sıkça yaptığım durumdur. acıdan kıvranırsın, o an aklın bambaşka yerdedir ama aynı zamanda kimse anlamasın diye gülersin.
ve kimse gerçekten de anlamaz o an nerede olduğunu.
devamını gör...

milli mücadeleye, kahraman şehitlere ve gazilere ve bu kahramanca mücadelede görev almış olan herkese hakaret içeren bir söylemdir.

ama ne oldu, bunu söyleyen kişiye de kalmadı dünya.
devamını gör...

yeni rütbemdir.
bir hayırlı olsun favı alırım.
devamını gör...

(bkz: ben mutlu genç göremiyorum)
devamını gör...

isviçre'nin masalsı kenti bern’in almanca konuşulan bölgesinde bir çeşme. çeşmenin ilk ismi platzbrunnen yani meydan çeşmesiymiş fakat çeşmeyi süsleyen heykelde bir çuval dolusu çocuğu yiyen bir adamın bulunması zaman içinde buranın adını çocuk yiyen* çeşmesi olarak değiştirmiş.

çeşmede ki figür hakkında çeşitli rivayetler;
1- bu çocuk yiyenin alp dağlarının halk öykülerinde yer alan noel baba’nın kötü arkadaşı canavar krampus olduğu ve noel baba uslu çocuklara hediyeler dağıtırken, sırtında bir çuvalla dolaşan krampus'un yaramaz çocukları yediği, boğduğu ve cehenneme taşıdığı.
2- heykelin hıristiyan çocuklarını yiyen bir yahudi olduğu.
3- heykelde yunan tanrısı cronus'un betimlendiğini. kronos, babası uranüs’ün erkekliğini bir orakla yumurtalıklarını keserek yok etmesinin ardından kahinlerin onun da kendi çocukları tarafından devrileceğini söylemeleri üzerine, kızları hestia demeter, hera ve oğulları hades ile poseidon’u doğar doğmaz yediği.
4- bern’i kuran duke berchtold v’in ağabeyi olduğu. dükün gölgesinde kalan ağabeyin kentteki çocukları toplayıp yediği.
5- anne-baba sözü dinlemeyen çocukları korkutmak için yapılmış bir karnaval karakteri olduğu yönündedir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

ben devletim.
neden üreteyim canım!
dünyada bunu yapanlardan alıp kendi vatandaşımın poposundan kan alırım.
anasından emdiği sütü, ağzından burnundan getirmek benim işim.
sen kimsin ki yurtdışından telefon getirirsin?
getirirsen eğer paşa paşa gidip vergi dairesine bu parayı ödeyeceksin.
bu bedelde her iki ayda yüzde 40 artış gösteriyor.
çok değiş iki yıl önce 180 tl idi.
dolardan bile daha hızlı yükseliyor.
hem öyle kendime alayım, anama da alayım olmaz!
o pasaporta iki yılda sadece bir kere kayıt işlemi yapacaksın!
rabbena hep bana!!!
vergilerle geçinen bir ülke düşünün ve bu vergileri sadece orta sınıftan kesintisiz bir şekilde alan ülke....
devamını gör...

çay içmeye fırsat olmayabilir ama; ilk girişte kolonya döndürüldüğü için o sekmez
devamını gör...

mutlu aile hayatı ile dikkatimi çeken, yakışıklı, güzel bir eşe ve tüm bebekler gibi dünya güzeli bir bebeğe sahip olan, son oynadığı kuruluş osman dizisinde ki rolünden önce çalıkuşu ve kara sevda dizilerinde de çok beğendiğim türk erkek oyuncu.
devamını gör...

can yazardır. seviliyorsun.
devamını gör...

uyku süresi boyunca hiç uyanılmayan uzun uyku.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim