3 mart 2023 meral akşener'in açıklamaları
başlık "anadolu goblini" tarafından 03.03.2023 15:23 tarihinde açılmıştır.
41.
derin bir analiz, yorum yapmak istemiyorum fakat;
bu seçim de kaybedilirse tarih hem kılıçdaroğlu'nu hem de akşener'i hain olarak yazar.
bu kadar net.
bu seçim de kaybedilirse tarih hem kılıçdaroğlu'nu hem de akşener'i hain olarak yazar.
bu kadar net.
devamını gör...
42.
meral akşener zekası zaten tartışılmaz. yine düşünmüş taşınmış ben bu masada harcanırım demiş.
ne diyelim. kurtlar sofrası yürü bacım yolun açık olsun. adayını kulağımıza fısılda.
ne diyelim. kurtlar sofrası yürü bacım yolun açık olsun. adayını kulağımıza fısılda.
devamını gör...
43.
beklenen bir sonuçtu, bakalım şimdi neler olacak.
devamını gör...
44.
ne olmuş olabilir diye bir soru sorduğumda, aklımda şöyle bir varsayım beliriyor. başından bir varsayım olduğunu ortaya koymam gerekiyor çünkü bu tür şeyleri kimse kesin olarak kestiremez.
belediye seçimlerin hemen akabinde, siyaset türkiye'de yeniden şekillendi ve sanırım erdoğan'ın siyaset hayatı boyunca karşılaştığı en zor süreç, hem karşındaki adaylar dolayısıyla hem de ekonomik koşullardan dolayı başlamış oldu.
imamoğlu ve yavaş.
cumhurbaşkanlığı adaylığı için bu iki aktörü analiz edelim,
imamoğlu sol popülist diyebileceğimiz bir figür, erdoğan'ın seküler karşılığı yani. bu aktörün hem karadenizde, hem kürt seçmende hem de büyükşehir tandanslı şehirli nüfusta karşılığı var, haliyle önemli bir aday.
yavaş,
orta anadolu seçmeni nezdinde güçlü bir aday, lakin şehirli sol seçmen, kürt seçmeni ve karadeniz seçmeni için soru işareti oluşturuyordu.
bu noktada, hem akşener hem de kılıçdaroğlu anketlere güvenmedi sanırım. erdoğan da imamoğlu'nu siyaset yasağı ile tehdit edince, başka bir yol düşünmüş olmalılar.
zaten, chp istanbul'u hiçbir şekilde bırakmak istemiyor. her şeyden önce cumhurbaşkanlığı seçimine giderken istanbul'u akp'ye vermek saçmalık, diğer yandan belediyeyi akp'ye verip tekrar belediye seçimlerinde almaya çalışmak başka bir ahmaklık, unutmayın chp 25 sene sonra ibb'yi sayılmayan seçim sonrası, halkın büyük reaksiyonu sayesinde aldı. istanbul'u verirseniz, bir daha almanız kolay değil. imamoğlu bir sürü proje üretti, bu projelerin hepsinin çöpe atılması demek istanbul'dan vazgeçmek. projeleri merak ediyorsanız, haliç sahiline bir göz atın derim.
ankara'yı feda ettiler.
altılı masa, her şeyden önce şu amacı taşıyordu bana göre, akp'ye güçlü alternatif oluşturabilecek olan yeni tarz akp'nin oluşumunu paralize etmek. hem davutoglu hem de babacan chp ile yan yana gelince, istedikleri sıçramayı yapamadılar. chp, akp'den kopan iki yapıyla ittifak yaparak, yeniden kendini revize edecek akp tarzı bir partiyi kontrol altına aldı. haliyle siyasette hala erdoğan'ın karşısında en güçlü aday, imamoğlu ve yavaş olmaya devam etti. yukarıda imamoğlu'nun neden olmadığını yazdım, geriye tek bir kişi kaldı o da yavaş.
ancak yavaş ile tek başına erdoğan'ın karşısına çıkmayı muhtemelen riskli gördüler. çünkü erdoğan siyasi olarak manevra kabiliyeti yüksek birisi, yavas'ı ciddi anlamda yıpratabilirdi. diğer yandan yavas'ın mhp geçmişi de, hem sol hem de kürt seçmen nezdinde soru işareti oluşturuyordu. bu nedenle, bana göre iki adayla girmeye karar verdiler.
sol, kürt, karadeniz oylarını sol popülist demirtas ve imamoğlu nezdinde kılıçdaorğlu temsil edecek. yani kılıçdaorğlu imamoğlu, demistas örtülü bir ittifak ile seçime girecek.
akşener ve yavaş ise sağ oyları temsilen başka bir ittifak olarak ortaya çıkacak. peki ne olur?
erdoğan sağ popülist bir siyasetçi olarak, bu seçimde hem sol popülist bir ittifak ile uğraşmak zorunda kalacak, hem de orta anadolu seçmeni nezdinde çok güçlü bir aday olan yavaş ile uğraşmak zorunda kalacak. muhtemelen, en fazla oy alan aday ile muhalefetin diğer adayı ikinci tur için bir ortak metin hazırlayıp öyle girecek seçime. yavaş önde bitirse, kürt ve sol oyları chp üzerinden yavas'a kanalize edecekler. kılıçdaroğlu bitirse, bunu yine deneyecekler fakat ne kadar başarılı olurlar, zaman gösterecek.
bu hamle mantıklı mı, bilmiyorum. yaşayıp, goreceğiz. benim düşüncem bu, ben akşener ile kılıçdaroğlu'nun gerçekten kavga edeceğine inanmıyorum.
belediye seçimlerin hemen akabinde, siyaset türkiye'de yeniden şekillendi ve sanırım erdoğan'ın siyaset hayatı boyunca karşılaştığı en zor süreç, hem karşındaki adaylar dolayısıyla hem de ekonomik koşullardan dolayı başlamış oldu.
imamoğlu ve yavaş.
cumhurbaşkanlığı adaylığı için bu iki aktörü analiz edelim,
imamoğlu sol popülist diyebileceğimiz bir figür, erdoğan'ın seküler karşılığı yani. bu aktörün hem karadenizde, hem kürt seçmende hem de büyükşehir tandanslı şehirli nüfusta karşılığı var, haliyle önemli bir aday.
yavaş,
orta anadolu seçmeni nezdinde güçlü bir aday, lakin şehirli sol seçmen, kürt seçmeni ve karadeniz seçmeni için soru işareti oluşturuyordu.
bu noktada, hem akşener hem de kılıçdaroğlu anketlere güvenmedi sanırım. erdoğan da imamoğlu'nu siyaset yasağı ile tehdit edince, başka bir yol düşünmüş olmalılar.
zaten, chp istanbul'u hiçbir şekilde bırakmak istemiyor. her şeyden önce cumhurbaşkanlığı seçimine giderken istanbul'u akp'ye vermek saçmalık, diğer yandan belediyeyi akp'ye verip tekrar belediye seçimlerinde almaya çalışmak başka bir ahmaklık, unutmayın chp 25 sene sonra ibb'yi sayılmayan seçim sonrası, halkın büyük reaksiyonu sayesinde aldı. istanbul'u verirseniz, bir daha almanız kolay değil. imamoğlu bir sürü proje üretti, bu projelerin hepsinin çöpe atılması demek istanbul'dan vazgeçmek. projeleri merak ediyorsanız, haliç sahiline bir göz atın derim.
ankara'yı feda ettiler.
altılı masa, her şeyden önce şu amacı taşıyordu bana göre, akp'ye güçlü alternatif oluşturabilecek olan yeni tarz akp'nin oluşumunu paralize etmek. hem davutoglu hem de babacan chp ile yan yana gelince, istedikleri sıçramayı yapamadılar. chp, akp'den kopan iki yapıyla ittifak yaparak, yeniden kendini revize edecek akp tarzı bir partiyi kontrol altına aldı. haliyle siyasette hala erdoğan'ın karşısında en güçlü aday, imamoğlu ve yavaş olmaya devam etti. yukarıda imamoğlu'nun neden olmadığını yazdım, geriye tek bir kişi kaldı o da yavaş.
ancak yavaş ile tek başına erdoğan'ın karşısına çıkmayı muhtemelen riskli gördüler. çünkü erdoğan siyasi olarak manevra kabiliyeti yüksek birisi, yavas'ı ciddi anlamda yıpratabilirdi. diğer yandan yavas'ın mhp geçmişi de, hem sol hem de kürt seçmen nezdinde soru işareti oluşturuyordu. bu nedenle, bana göre iki adayla girmeye karar verdiler.
sol, kürt, karadeniz oylarını sol popülist demirtas ve imamoğlu nezdinde kılıçdaorğlu temsil edecek. yani kılıçdaorğlu imamoğlu, demistas örtülü bir ittifak ile seçime girecek.
akşener ve yavaş ise sağ oyları temsilen başka bir ittifak olarak ortaya çıkacak. peki ne olur?
erdoğan sağ popülist bir siyasetçi olarak, bu seçimde hem sol popülist bir ittifak ile uğraşmak zorunda kalacak, hem de orta anadolu seçmeni nezdinde çok güçlü bir aday olan yavaş ile uğraşmak zorunda kalacak. muhtemelen, en fazla oy alan aday ile muhalefetin diğer adayı ikinci tur için bir ortak metin hazırlayıp öyle girecek seçime. yavaş önde bitirse, kürt ve sol oyları chp üzerinden yavas'a kanalize edecekler. kılıçdaroğlu bitirse, bunu yine deneyecekler fakat ne kadar başarılı olurlar, zaman gösterecek.
bu hamle mantıklı mı, bilmiyorum. yaşayıp, goreceğiz. benim düşüncem bu, ben akşener ile kılıçdaroğlu'nun gerçekten kavga edeceğine inanmıyorum.
devamını gör...
45.
böylesi çok daha iyi oldu. kemal kılıçdaroğlu'nu görece sol muhalefet de destekleyeceği için yakın siyasi gelecekte konumlanamayacağını bilen meral akşener mızıkçılık yaptı. kimmiş kendi koltuğunu, kendi siyasi ikbalini düşünen şimdi ortaya çıktı işte. böylesi sahiden daha iyi, ittifaktan bir faşist eksildi en azından
devamını gör...
46.
muhalif kesim birlik olduğunda akp'nin oyunu geçemiyor. akp'den oy alman yani akp'yi bölmen gerek. onlardan aldığın bir oy sandıkta sana iki oy olarak dönüyor hem kendi oyunu arttırdığın hem de rakibin oyunu düşürdüğün için. akp'li seçmen 10 seçim kaybetmiş kılıçdaroğlu'na mı oy verir yoksa milliyetçi kökenli, seçildiği günden beri işini düzgün yapan, kimsenin bir çamur atamadığı mansur'a mı?
madem amaç iktidarı değiştirmek, kılıçdaroğlu neden her ankette röportajda halkın istediği siyasette yeni soluk etkisi yaratacak adamlara yol vermiyor. birkaç siyasinin kimi istediğimi daha önemli oyu kullanacak olan halkın kimi istediği mı?
bu seçimi de kaybedersek ülkeden ümidin kesildiğinin resmidir. ölene kadar tayyip'i görürüz herhalde. ülke tamamen batar. ülkenin her anlamda en dibe vurduğu dönemde bu inatlaşmalar umarım milyonlarca gencin kaderini belirlemez.
muhalif kesim bir şekilde birlik olmak zorunda. herkes kendi adayını çıkarır, ikinci tura kalınır. orada tayyibin karşısına ilk turda en çok oy alan muhalif kişi çıktığında diğer herkes o muhalifin safında birleşmeli. ilk turda şansını deneyip kazanamadığını kabullenip, ağlamadan çirkefleşmeden tayyibe karşı tepkisini göstermeli. yoksa naneyi yeriz.
madem amaç iktidarı değiştirmek, kılıçdaroğlu neden her ankette röportajda halkın istediği siyasette yeni soluk etkisi yaratacak adamlara yol vermiyor. birkaç siyasinin kimi istediğimi daha önemli oyu kullanacak olan halkın kimi istediği mı?
bu seçimi de kaybedersek ülkeden ümidin kesildiğinin resmidir. ölene kadar tayyip'i görürüz herhalde. ülke tamamen batar. ülkenin her anlamda en dibe vurduğu dönemde bu inatlaşmalar umarım milyonlarca gencin kaderini belirlemez.
muhalif kesim bir şekilde birlik olmak zorunda. herkes kendi adayını çıkarır, ikinci tura kalınır. orada tayyibin karşısına ilk turda en çok oy alan muhalif kişi çıktığında diğer herkes o muhalifin safında birleşmeli. ilk turda şansını deneyip kazanamadığını kabullenip, ağlamadan çirkefleşmeden tayyibe karşı tepkisini göstermeli. yoksa naneyi yeriz.
devamını gör...
47.
kılıçdaroğlu aday olmasın diye millet bas bas bağırıyorken, imamoğlu yada yavaşın halktan desteği varken masanın kalan dördünü açıkça kimse bir yerlerine takmazken bekleneni yapmıştır.
en başından beri seçimin kaderini belirleyecek isimdi akşener.
ama şunu da sormadan edemiyorum. be ileri zekalı masa bunca zamandır o yaptığınız toplantılarda ne konuştunuz.
hala mansur yavaş mı, imamoğlu mu, kılıçdaroğlu mu aday olsun diye tartışılıyor.
yapacağınız işe sokayım.
en başından beri seçimin kaderini belirleyecek isimdi akşener.
ama şunu da sormadan edemiyorum. be ileri zekalı masa bunca zamandır o yaptığınız toplantılarda ne konuştunuz.
hala mansur yavaş mı, imamoğlu mu, kılıçdaroğlu mu aday olsun diye tartışılıyor.
yapacağınız işe sokayım.
devamını gör...
48.
sokakta misketleri ütülünce, mızıkçılık yapan çocuk gibi davranan birisinin açıklamalarıdır.
gılıçdarıçoğunluk sevmiyor istemiyor da ama başından beri 6'lı masanın adayını destekleyeceğiz diyip sonra adayı beğenmeyince ağlamak yakışmaz.
ülkeyi resmen ateşe atmıştır.
gılıçdarıçoğunluk sevmiyor istemiyor da ama başından beri 6'lı masanın adayını destekleyeceğiz diyip sonra adayı beğenmeyince ağlamak yakışmaz.
ülkeyi resmen ateşe atmıştır.
devamını gör...
49.
meral akşener partisi açısından doğru olanı yapmıştır, aslında istemeden bile olsa 5 li masaya bile iyilik yapmıştır.
artık hdp yüzünden iyip ye gitmeyecek muhafazakar ve seküler milliyetçi oyları "ama" sız iyip ye akma potansiyeli var, aynı zamanda iyip var diye kk ye oy vermeyecek kürt oyları da beşli masaya akar olay bu kadar.
açıklamayı okudum rasyonel olmayan yollarla aday önermeyin profesyonel anket şirketlerine anketlerimizi yaptıralım sonra karar verelim derken önüne veri konmamış kk dayatılmıştır.
masadaki partilerin oy oranı % 5 bile değilken ortalama % 13 oyu olan iyip yi yok sayarak karar alıp dayatmışlardır.
zaten kadın diyor ki ekrem yada mansur olsun gene başarıyı chp alsın. 2015 seçimlerini hatırlar mısınız bilmem? devlet bahçeliye başbakan ol demişlerdi masayı devirmişti aha işte aynı onu yaptı dedi ki aday rasyonel olsun sizden olsun ama kazanacak biri olsun.
ha bu mazerette olabilir bilemem. şahsen kk ye oy verirken imamoğlu kadar acaba demem ben (adam hem müteahit,hem karadenizli yetmez gibi bir de trabzonlu benden gebertseler oy alamaz.)
yalnız ben en çok ümit özdağ' ı merak ediyorum şöyle ki şu an bir yerlerde anıra anıra gülüyordur lan.
artık hdp yüzünden iyip ye gitmeyecek muhafazakar ve seküler milliyetçi oyları "ama" sız iyip ye akma potansiyeli var, aynı zamanda iyip var diye kk ye oy vermeyecek kürt oyları da beşli masaya akar olay bu kadar.
açıklamayı okudum rasyonel olmayan yollarla aday önermeyin profesyonel anket şirketlerine anketlerimizi yaptıralım sonra karar verelim derken önüne veri konmamış kk dayatılmıştır.
masadaki partilerin oy oranı % 5 bile değilken ortalama % 13 oyu olan iyip yi yok sayarak karar alıp dayatmışlardır.
zaten kadın diyor ki ekrem yada mansur olsun gene başarıyı chp alsın. 2015 seçimlerini hatırlar mısınız bilmem? devlet bahçeliye başbakan ol demişlerdi masayı devirmişti aha işte aynı onu yaptı dedi ki aday rasyonel olsun sizden olsun ama kazanacak biri olsun.
ha bu mazerette olabilir bilemem. şahsen kk ye oy verirken imamoğlu kadar acaba demem ben (adam hem müteahit,hem karadenizli yetmez gibi bir de trabzonlu benden gebertseler oy alamaz.)
yalnız ben en çok ümit özdağ' ı merak ediyorum şöyle ki şu an bir yerlerde anıra anıra gülüyordur lan.
devamını gör...
50.
basın toplantısını izledim. bence başarılı bir konuşma hazırlanmış ve gayet de başarılı bir şekilde aktarıldı.
merak akşener’in dediği gibi en sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. bu karar ile birlikte başlayan yeni dönem vatana ve millete hayırlı olsun.
deprem gerçeği bence bütün siyaseti baştan yazdı. 10 ilde etkisini gösteren deprem istanbul depremi gündemini yeniden hortlattı.
hortlattı diyorum çünkü 99 depreminden sonra unutulan bu gerçek yeniden hatırlandı. bu nedenle istanbul’un yeniden imar edilmesi gerektiğini herkes gördü.
merkezi hükümetin kendiden olmayan belediyelerin çalışmalarını siyasi rant sebebiyle baltaladığını daha önce defalarca gördük.
elbette tüm sosyal projeler ve ihtiyaç sahiplerine tüm yardımlar önemli ancak deprem söz konusu olduğunda olay tam anlamıyla bir ölüm kalım meselesi haline geldi.
türkiye büyük bir ülke ama istanbul tek başına bu toplamda önemli bir yer tutuyor. olası bir istanbul depreminde yaşanacak can ve mal kaybı düşünüldüğünde bunun tüm türkiye için etkileri ele alındığında istanbul depreminin türkiye’nin varoluşu ile doğrudan ilgili bir mesele olduğunun son derece açık net olduğunu düşünüyorum.
daha önce iki defa seçimi kazanmış ve hdp’nin de oyunu alarak seçimi kazanmış karadenizli bir inşaatçı olarak ekrem başkan’a sempati duyuyor değilim ancak bu saatten sonra kendisini sevsek de sevmesek de istanbul ile ilgili neler yapabileceğini ele almam gerekiyor bence.
mevcut hükümetin olası bir istanbul depremine karşı nasıl bir yaklaşımı olduğunu 10 ili etkileyen deprem felaketi ve kanal istanbul projesi mantığı ile yeterince anladığımızı düşünüyorum.
beş parti bir araya gelmiş biri en fazla oyu alıyor diye başkan olmuş kalanlar da son 20 yılda içlerinden bu partiye küfretseler de koltuk alalım bakanlık alalım yönetime gelip eşi dostu sağa sola atayalım böylece büyüyelim oyumuzu yükseltelim istiyor.
siyasetin mantığı açısından bunu anlamak zor değil zira siyaset tam da bu yandaşları ihya ermek için yapılır. sınıf siyaseti yapan partiler bunun için vardır.
adı deva olmuş gelecek olmuş saadet olmuş veya x partisi olmuş hepsinin adı farklı olsa da seçmeni aynı. bu seçmenin düşüncesi de iktidar partisi ile aynı. daha düne kadar hepsi zaten aynı çatı altındayken koltuk belasına ayrı parti kurdular.
bu 4 parti en başından beri ne idiyseler bugün de hala aynı yerdeler ama chp gibi bir partinin sırf başkan olmak için ülkede bir mutabakat varmış gibi gösterip kendisini dayatması anlaşılabilir değil.
kemal bey kötü bir insan olmayabilir ama merhum baykal’ı koltuğundan edip onu koltuğa oturtanların iradesine bağlı kalmaya devam ettiği sürece 70+ yaşında bir genel başkan olarak türkiye’nin dönüşümünü sağlayacak potansiyele sahip olmadığını düşünüyorum.
şu aday iyidir bu kötüdür demiyorum . diyorum ki bir çok nedenden kemal bey doğru aday değildi. bu nedenle ben meral hanımın hem kendi siyasi geleceği için hem ülkenin geleceği için doğru bir karar verdiğini düşünüyorum.
tek adam rejiminin nasıl bir şey olduğunu hepimize anlatan kemal bey söz konusu kendi adaylığı olduğunda farklı davranmıyorsa neden onu seçmek zorunda olalım bunu anlamak mümkün değil.
siyaset artık yeni yüzler genç isimler istiyor. muharrem ince 140 jurnosta izledim. ısrarla ben cumhurbaşkanı olsaydım böyle olmazdı falan diyor. şu şartlarda bile ben söyledim onlar yaptı vs diyerek kendini ortaya atıyor.
dedikleri doğru bile olsa depremden günler sonra depremin acısını daha içimizde tazece hissederken deprem belgeselinde sürekli ben ben ve ben demesinden ben şahsen hiç hoşlanmadım.
ümit özdağ ve mülteci meselesi hassasiyetini anlıyorum ve destekliyorum hele ki deprem olduğunda yaşanan soygun yapma ve talandan sonra artık suriyelilerin misafirliği bitmeli.
ancak sadece tek boyutlu bir ülkede yaşamıyoruz. elbette türkiye’deki yabancılar beka sorunudur ve çözülmesi gereken en acil meseledir ancak ülkemizde etnik kökenli kavgalar ve mezhep tartışmaları devam ederken bu kadar keskin bir dilin bizim bölünmüşlüğümüzü daha da derinleştirir.
sayın mansur yavaş’ı bir kaç kere izledim. iyi birine benziyor. dürüst ve namuslu bir insan vibe’ı alıyorum ayrıca hukukçu olması da çöl de bir vaha gibi olabilir ama kaostan beslenen türk siyasetinde onun başarılı olmak için gereken köpek balığı yırtıcılığına sahip olmadığının da belli olduğuna inanıyorum.
ekrem imamoğlu hiç değilse muharrem ince gibi seçimde o veya bu nedenle ortadan kaybolmadı ve sürekli ekranda göründü hakkını aradı. muharrem bey benim elimde ıslak tutanak yoktu ekrem beyin vardı ben bu nedenle çıkamadım o çıktı dese de bence böyle olmadı.
muharrem bey çıkıp gerekirse gönül verdiği partiyi yakmalıydı. % 30 oy aldım cumhurbaşkanı olamadım ama genel başkan kesin olurum ana muhalefet lideri olarak hayatıma devam ederim rahatlığına kapılmamalıydı üzgünüm ama kapıldı.
dindar bir insan değilim ama bu ülkenin umreye giden, yasin okuyan yani gerektiğinde sağ seçmene şirin görünüp bizden biri bu hissettiren bir adaya ihtiyacı var yoksa ezici çoğunluk ile seçimi kazanamaz.
2-3 puan fark olursa seçime hile karıştı diyerek yenileme imkanı doğar. istanbul seçiminde aynı zarfta kullanılan diğer oyları geçerli sayarken tek oyu geçersiz bulup seçimi yenileyen ysk , mühürsüz pusulaları kabul eden ysk yine aynı kararları alarak seçimi yeniler.
bu nedenle hem istanbul ve dolayısıyla tüm ülkenin deprem mücadesi için hem seçim sonuçları mücadelesi için bize hem bizi birleştirecek hem de savaşacak dinç dişli biri lazım.
bu kişi de bu kadar yıldır girdiği seçimlerin hepsini kaybetmiş 70+ yaşında kemal bey değil.
merak akşener’in dediği gibi en sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. bu karar ile birlikte başlayan yeni dönem vatana ve millete hayırlı olsun.
deprem gerçeği bence bütün siyaseti baştan yazdı. 10 ilde etkisini gösteren deprem istanbul depremi gündemini yeniden hortlattı.
hortlattı diyorum çünkü 99 depreminden sonra unutulan bu gerçek yeniden hatırlandı. bu nedenle istanbul’un yeniden imar edilmesi gerektiğini herkes gördü.
merkezi hükümetin kendiden olmayan belediyelerin çalışmalarını siyasi rant sebebiyle baltaladığını daha önce defalarca gördük.
elbette tüm sosyal projeler ve ihtiyaç sahiplerine tüm yardımlar önemli ancak deprem söz konusu olduğunda olay tam anlamıyla bir ölüm kalım meselesi haline geldi.
türkiye büyük bir ülke ama istanbul tek başına bu toplamda önemli bir yer tutuyor. olası bir istanbul depreminde yaşanacak can ve mal kaybı düşünüldüğünde bunun tüm türkiye için etkileri ele alındığında istanbul depreminin türkiye’nin varoluşu ile doğrudan ilgili bir mesele olduğunun son derece açık net olduğunu düşünüyorum.
daha önce iki defa seçimi kazanmış ve hdp’nin de oyunu alarak seçimi kazanmış karadenizli bir inşaatçı olarak ekrem başkan’a sempati duyuyor değilim ancak bu saatten sonra kendisini sevsek de sevmesek de istanbul ile ilgili neler yapabileceğini ele almam gerekiyor bence.
mevcut hükümetin olası bir istanbul depremine karşı nasıl bir yaklaşımı olduğunu 10 ili etkileyen deprem felaketi ve kanal istanbul projesi mantığı ile yeterince anladığımızı düşünüyorum.
beş parti bir araya gelmiş biri en fazla oyu alıyor diye başkan olmuş kalanlar da son 20 yılda içlerinden bu partiye küfretseler de koltuk alalım bakanlık alalım yönetime gelip eşi dostu sağa sola atayalım böylece büyüyelim oyumuzu yükseltelim istiyor.
siyasetin mantığı açısından bunu anlamak zor değil zira siyaset tam da bu yandaşları ihya ermek için yapılır. sınıf siyaseti yapan partiler bunun için vardır.
adı deva olmuş gelecek olmuş saadet olmuş veya x partisi olmuş hepsinin adı farklı olsa da seçmeni aynı. bu seçmenin düşüncesi de iktidar partisi ile aynı. daha düne kadar hepsi zaten aynı çatı altındayken koltuk belasına ayrı parti kurdular.
bu 4 parti en başından beri ne idiyseler bugün de hala aynı yerdeler ama chp gibi bir partinin sırf başkan olmak için ülkede bir mutabakat varmış gibi gösterip kendisini dayatması anlaşılabilir değil.
kemal bey kötü bir insan olmayabilir ama merhum baykal’ı koltuğundan edip onu koltuğa oturtanların iradesine bağlı kalmaya devam ettiği sürece 70+ yaşında bir genel başkan olarak türkiye’nin dönüşümünü sağlayacak potansiyele sahip olmadığını düşünüyorum.
şu aday iyidir bu kötüdür demiyorum . diyorum ki bir çok nedenden kemal bey doğru aday değildi. bu nedenle ben meral hanımın hem kendi siyasi geleceği için hem ülkenin geleceği için doğru bir karar verdiğini düşünüyorum.
tek adam rejiminin nasıl bir şey olduğunu hepimize anlatan kemal bey söz konusu kendi adaylığı olduğunda farklı davranmıyorsa neden onu seçmek zorunda olalım bunu anlamak mümkün değil.
siyaset artık yeni yüzler genç isimler istiyor. muharrem ince 140 jurnosta izledim. ısrarla ben cumhurbaşkanı olsaydım böyle olmazdı falan diyor. şu şartlarda bile ben söyledim onlar yaptı vs diyerek kendini ortaya atıyor.
dedikleri doğru bile olsa depremden günler sonra depremin acısını daha içimizde tazece hissederken deprem belgeselinde sürekli ben ben ve ben demesinden ben şahsen hiç hoşlanmadım.
ümit özdağ ve mülteci meselesi hassasiyetini anlıyorum ve destekliyorum hele ki deprem olduğunda yaşanan soygun yapma ve talandan sonra artık suriyelilerin misafirliği bitmeli.
ancak sadece tek boyutlu bir ülkede yaşamıyoruz. elbette türkiye’deki yabancılar beka sorunudur ve çözülmesi gereken en acil meseledir ancak ülkemizde etnik kökenli kavgalar ve mezhep tartışmaları devam ederken bu kadar keskin bir dilin bizim bölünmüşlüğümüzü daha da derinleştirir.
sayın mansur yavaş’ı bir kaç kere izledim. iyi birine benziyor. dürüst ve namuslu bir insan vibe’ı alıyorum ayrıca hukukçu olması da çöl de bir vaha gibi olabilir ama kaostan beslenen türk siyasetinde onun başarılı olmak için gereken köpek balığı yırtıcılığına sahip olmadığının da belli olduğuna inanıyorum.
ekrem imamoğlu hiç değilse muharrem ince gibi seçimde o veya bu nedenle ortadan kaybolmadı ve sürekli ekranda göründü hakkını aradı. muharrem bey benim elimde ıslak tutanak yoktu ekrem beyin vardı ben bu nedenle çıkamadım o çıktı dese de bence böyle olmadı.
muharrem bey çıkıp gerekirse gönül verdiği partiyi yakmalıydı. % 30 oy aldım cumhurbaşkanı olamadım ama genel başkan kesin olurum ana muhalefet lideri olarak hayatıma devam ederim rahatlığına kapılmamalıydı üzgünüm ama kapıldı.
dindar bir insan değilim ama bu ülkenin umreye giden, yasin okuyan yani gerektiğinde sağ seçmene şirin görünüp bizden biri bu hissettiren bir adaya ihtiyacı var yoksa ezici çoğunluk ile seçimi kazanamaz.
2-3 puan fark olursa seçime hile karıştı diyerek yenileme imkanı doğar. istanbul seçiminde aynı zarfta kullanılan diğer oyları geçerli sayarken tek oyu geçersiz bulup seçimi yenileyen ysk , mühürsüz pusulaları kabul eden ysk yine aynı kararları alarak seçimi yeniler.
bu nedenle hem istanbul ve dolayısıyla tüm ülkenin deprem mücadesi için hem seçim sonuçları mücadelesi için bize hem bizi birleştirecek hem de savaşacak dinç dişli biri lazım.
bu kişi de bu kadar yıldır girdiği seçimlerin hepsini kaybetmiş 70+ yaşında kemal bey değil.
devamını gör...
51.
"sattı", "döneklik yaptı" gibi tespitleri ibretle izliyorum. neden son ana kadar en akıllıca aday için "masasını" ikna etmeye çalışmış olmasın mesela akşener? bu arada işler çok birbirine girdi. daha da girecek gibi. biz, "başımızda rte olmasın da kim olursa olsun"cular fazla birbirimize girmeyelim derim. babamlar sağlam kılıçdaroğlucu. bugün biraz gerildik ve tartıştık pederle ama sonra tatlıya bağladık. keşke herkes öyle yapabilse...
devamını gör...
52.
kendisinin fabrika ayarlarına döndüğüne işaret ediyor.
devamını gör...
53.
zamansız ve üslup olarak tatsız ama içerik olarak son derece isabetli açıklamadır.
kafamda bazı “keşke”ler ve bir adet soru var. keşke’lerin ne olduğu çoğu kişi için malum.
ekrem imamoğlu’nun davasının sonucunun açıklandığı ve kılıçdaroğlu’nun diplomat pasaportu olmasına rağmen şov amacıyla berlin havalimanında pasaport kuyruğunda beklediği (şaka tabii, eminim o kuyrukta fotoğrafının çekilmesinin daha asil bir gayesi vardır) bir gün vardı. sonrasında saraçhane miting(ler)i düzenlendi mesela. keşke o vakit bu ayrılık sinyali verilseydi ve ekrem imamoğlu ama chp ama 6’lı masanın tamamı tarafından aday gösterilseydi.
keşke bu ayrılık çok daha önceden, “aday kim olacak?” sorusunun iyiden iyiye kızıştığı 2022 başında açığa çıksaydı ve seçenekler sanki ayıpmış, günahmış gibi saklanmadan açık açık konuşulsaydı. “yıpratılmamak için açıklanmıyor abi..” bahanesi vardı bir zamanlar. e adam kendini açıkladı işte? kendinden başka kimseyi korumak derdinde falan değilmiş. bu durumda “sevilme/yıpratılmış olma oranı” açık ara en yüksek kişi olan mansur yavaş’ın adı daha çok zikredilseydi mesela. (imamoğlu ülke çapında daha çok seviliyor bile olabilir ama paydadaki yıpratılma kısmı onun için çoktan çalışmaya başladı bile).
başka keşkeler de var. masadaki bu çatlağı kapatacak veya bugünkü gibi çat diye kırmadan sakince ayırıp yeni çözümler aratacak zaman dilimleri var… hepsi geride kaldı ama en büyük “keşke”ye gelmedik henüz.
o da şu: 15 mayıs 2023 sabahı “keşke kılıçdaroğlu aday olmasaydı” diyebileceğimiz “keşke”.
bu keşke’nin bir rakibi, bir muadili, bir eşi yok. bu keşke’nin dönüşü de yok. belki de hesap sorabileceğimiz son seçim olacak bu 2023 seçimi. spesifik bir kişiden hesap sormaktan bahsetmiyorum, genel bir konsept olarak zaten erimekte olan “hesap sorabilme” kültürünün tabutuna son çivi çakılacak belki de o gün.
madem bi "keşke enflasyonu" yarattık, bir tane de ben ekleyeyim: keşke bu en büyük “keşke” kesinlikle gerçekleşmez diyebilseydik. bunu gerçekten isterdim ve (her halükarda oy verecek olsam da) içim çok daha rahat oy verirdim kılıçdaroğlu’na. eminim bunu akşener benden bile çok isterdi hatta; zira bir insan ittifakta olduğu birinin kazanabilme ihtimaline inansa neden ona köstek olmaya kalksın? bu kadın, kemal kılıçdaroğlu’nun kazanabileceğine ihtimal vermiş olsa neden bugünkü açıklamaları yapsın? önerdiği iki ismin de halihazırda chp’li olmasına değinmiyorum bile!
ama “böyle bir şey olmaz ya” diyemiyoruz. yalnızca diyemiyor değiliz. akşener’in açıklamasında da dediği gibi sayısız rapor, sayısız anket ve analiz de bunu gösteriyor. kazanma ihtimali, iki alternatife göre de hatırı sayılır miktarda düşük olan birini, sırf o “birisi” istiyor diye aday olarak dayatmak fikri de tam olarak bu yüzden acı verici.
keşke’ler bitti. şimdi gelelim soruya.
şayet kaybederse, kemal kılıçdaroğlu 15 mayıs günü (veya hadi resmi sonuçlar 2-3 gün sürsün, 18 mayıs diyelim) ne diyecek?
soru bu kadar. sadece basit ve net bir açıklama istiyorum. tam olarak nasıl bir “hesap” verilecek, belki de geri dönüşü olmayan bu kaybediş için? yardımcı da olayım hatta, 1-2 seçeneği eleyerek:
1) “kandırıldım, beni gaza getirdiler”
diyemez, çünkü 2 yıldır “kılıçdaroğlu aday olmasın” diye bir meme yaratıldı sosyal medyada. bu sadece basit bir gösterge ama yalnızca twitter kullanan insanlar anonim olarak oy verebilse, kılıçdaroğlu adaylığı lehine oy oranı %2 falan olurdu sanırım. bununla kalmadı, bazı siyasi liderler alenen “sen olma, başkası olsun” dedi. direkt yerine isim bile önerdiler. akşener’in açıklaması bunların yalnızca en güncel olanı. yani kamuoyunun samimi desteğinden yoksun olduğunu, oy verenlerin yalnızca mecbur olduğu için verdiğini bilmiyor olamaz. geçtik.
2) “eh denedik, olmadı”
e hayır? denemedi ki. farklı bir şeye yeltenmeye, kendini en iyi olduğu alanda (arkada, doğru isimleri doğru şekilde destekleyen bir figür) kullandırarak yeni denemelere girişmedi. bunu iki kere yaptı (2018 ve 2019 seçimleri) birini kazandı öbürünü biraz adayın (ince) o geceki açıklanamaz tutumu ve biraz da yine kendi sabotajıyla kaybetti. bu seçimde ise en jenerik kibir hareketiyle tutup kendini aday gösterdi. herhangi bir deneme yanılma yok. kaldı ki bu seçim de “deneyelim yanılalım, olmazsa önümüze bakarız” seçimi değil. hatta yaşayan insanların gireceği, bu ihtimalden en uzak seçim belki de. çünkü “önümüz” kısmının varlığı şaibeli.
peki ne diyecek? bu retorik bir soru değil, gerçekten merak ediyorum. nasıl bir açıklama olabilir bu inadın ardından? bu soruya verecek cevabı varsa devam etsin, biz yine vereceğiz oyumuzu elbette; fakat buna bir cevabı yoksa ve bugün meral akşener’in yaktığı köprülerin boşa gitmemesini, gerçekten memleketin faydasına olmasını istiyorsa pazartesi günü kendisi haricinde bir aday göstermeli. ancak ve ancak bu şartlar altında kemal kılıçdaroğlu’nun ülkenin çıkarını kendi menfaatlerinin önüne koyduğuna inanır, “gerektiğinde tükürdüğünü bile yalayabilen adammış, helal olsun” derim.
kafamda bazı “keşke”ler ve bir adet soru var. keşke’lerin ne olduğu çoğu kişi için malum.
ekrem imamoğlu’nun davasının sonucunun açıklandığı ve kılıçdaroğlu’nun diplomat pasaportu olmasına rağmen şov amacıyla berlin havalimanında pasaport kuyruğunda beklediği (şaka tabii, eminim o kuyrukta fotoğrafının çekilmesinin daha asil bir gayesi vardır) bir gün vardı. sonrasında saraçhane miting(ler)i düzenlendi mesela. keşke o vakit bu ayrılık sinyali verilseydi ve ekrem imamoğlu ama chp ama 6’lı masanın tamamı tarafından aday gösterilseydi.
keşke bu ayrılık çok daha önceden, “aday kim olacak?” sorusunun iyiden iyiye kızıştığı 2022 başında açığa çıksaydı ve seçenekler sanki ayıpmış, günahmış gibi saklanmadan açık açık konuşulsaydı. “yıpratılmamak için açıklanmıyor abi..” bahanesi vardı bir zamanlar. e adam kendini açıkladı işte? kendinden başka kimseyi korumak derdinde falan değilmiş. bu durumda “sevilme/yıpratılmış olma oranı” açık ara en yüksek kişi olan mansur yavaş’ın adı daha çok zikredilseydi mesela. (imamoğlu ülke çapında daha çok seviliyor bile olabilir ama paydadaki yıpratılma kısmı onun için çoktan çalışmaya başladı bile).
başka keşkeler de var. masadaki bu çatlağı kapatacak veya bugünkü gibi çat diye kırmadan sakince ayırıp yeni çözümler aratacak zaman dilimleri var… hepsi geride kaldı ama en büyük “keşke”ye gelmedik henüz.
o da şu: 15 mayıs 2023 sabahı “keşke kılıçdaroğlu aday olmasaydı” diyebileceğimiz “keşke”.
bu keşke’nin bir rakibi, bir muadili, bir eşi yok. bu keşke’nin dönüşü de yok. belki de hesap sorabileceğimiz son seçim olacak bu 2023 seçimi. spesifik bir kişiden hesap sormaktan bahsetmiyorum, genel bir konsept olarak zaten erimekte olan “hesap sorabilme” kültürünün tabutuna son çivi çakılacak belki de o gün.
madem bi "keşke enflasyonu" yarattık, bir tane de ben ekleyeyim: keşke bu en büyük “keşke” kesinlikle gerçekleşmez diyebilseydik. bunu gerçekten isterdim ve (her halükarda oy verecek olsam da) içim çok daha rahat oy verirdim kılıçdaroğlu’na. eminim bunu akşener benden bile çok isterdi hatta; zira bir insan ittifakta olduğu birinin kazanabilme ihtimaline inansa neden ona köstek olmaya kalksın? bu kadın, kemal kılıçdaroğlu’nun kazanabileceğine ihtimal vermiş olsa neden bugünkü açıklamaları yapsın? önerdiği iki ismin de halihazırda chp’li olmasına değinmiyorum bile!
ama “böyle bir şey olmaz ya” diyemiyoruz. yalnızca diyemiyor değiliz. akşener’in açıklamasında da dediği gibi sayısız rapor, sayısız anket ve analiz de bunu gösteriyor. kazanma ihtimali, iki alternatife göre de hatırı sayılır miktarda düşük olan birini, sırf o “birisi” istiyor diye aday olarak dayatmak fikri de tam olarak bu yüzden acı verici.
keşke’ler bitti. şimdi gelelim soruya.
şayet kaybederse, kemal kılıçdaroğlu 15 mayıs günü (veya hadi resmi sonuçlar 2-3 gün sürsün, 18 mayıs diyelim) ne diyecek?
soru bu kadar. sadece basit ve net bir açıklama istiyorum. tam olarak nasıl bir “hesap” verilecek, belki de geri dönüşü olmayan bu kaybediş için? yardımcı da olayım hatta, 1-2 seçeneği eleyerek:
1) “kandırıldım, beni gaza getirdiler”
diyemez, çünkü 2 yıldır “kılıçdaroğlu aday olmasın” diye bir meme yaratıldı sosyal medyada. bu sadece basit bir gösterge ama yalnızca twitter kullanan insanlar anonim olarak oy verebilse, kılıçdaroğlu adaylığı lehine oy oranı %2 falan olurdu sanırım. bununla kalmadı, bazı siyasi liderler alenen “sen olma, başkası olsun” dedi. direkt yerine isim bile önerdiler. akşener’in açıklaması bunların yalnızca en güncel olanı. yani kamuoyunun samimi desteğinden yoksun olduğunu, oy verenlerin yalnızca mecbur olduğu için verdiğini bilmiyor olamaz. geçtik.
2) “eh denedik, olmadı”
e hayır? denemedi ki. farklı bir şeye yeltenmeye, kendini en iyi olduğu alanda (arkada, doğru isimleri doğru şekilde destekleyen bir figür) kullandırarak yeni denemelere girişmedi. bunu iki kere yaptı (2018 ve 2019 seçimleri) birini kazandı öbürünü biraz adayın (ince) o geceki açıklanamaz tutumu ve biraz da yine kendi sabotajıyla kaybetti. bu seçimde ise en jenerik kibir hareketiyle tutup kendini aday gösterdi. herhangi bir deneme yanılma yok. kaldı ki bu seçim de “deneyelim yanılalım, olmazsa önümüze bakarız” seçimi değil. hatta yaşayan insanların gireceği, bu ihtimalden en uzak seçim belki de. çünkü “önümüz” kısmının varlığı şaibeli.
peki ne diyecek? bu retorik bir soru değil, gerçekten merak ediyorum. nasıl bir açıklama olabilir bu inadın ardından? bu soruya verecek cevabı varsa devam etsin, biz yine vereceğiz oyumuzu elbette; fakat buna bir cevabı yoksa ve bugün meral akşener’in yaktığı köprülerin boşa gitmemesini, gerçekten memleketin faydasına olmasını istiyorsa pazartesi günü kendisi haricinde bir aday göstermeli. ancak ve ancak bu şartlar altında kemal kılıçdaroğlu’nun ülkenin çıkarını kendi menfaatlerinin önüne koyduğuna inanır, “gerektiğinde tükürdüğünü bile yalayabilen adammış, helal olsun” derim.
devamını gör...
54.
bana kamuoyu yoklaması gibi gelen açıklamadır.
devamını gör...
55.
rte'nin karşısında kim varsa onu desteklemeyecek kişi net bu ülkeden nefret eden çomardır.kalkıp da hala aday beğenmezlik yapıyorsanız bu ülkeyi anlayamamışsınızdır derim... mantıklı veya akıllıca hamleler bekleyip, bu hamleleri göremeyince daha da mantıksız kararlar vererek ülkeyi batışa sürükleyecek kararlar vermeyin.çok dikkat edin yoksa milyonlarca genç çeşit çeşit ülkelere çil yavrusu gibi kaçar gideriz, çomarlarla kalırsınız mazallah.hem de rte'nin ayak kokulu anadolu çomarları .
devamını gör...
56.
sabahtan beri kafam patlamak üzere ders çalışmaya uğraşıyorum bi yandan şahsi problemler yok meral mommy rest çekmiş bilmem ne. kardeşim bi susun kafamız şişti. ayrıca hatay'da adıyaman'da su yok bi bununla ilgilenin. iki dk bi rezillik peşinde koşmayın bi ara verin ya
edit: susmasını istediğim kişiler aziz milletimiz değil. meral mommy ve şürekası filan. neyin peşindesiniz garip garip hareketler yetti be
edit: susmasını istediğim kişiler aziz milletimiz değil. meral mommy ve şürekası filan. neyin peşindesiniz garip garip hareketler yetti be
devamını gör...
57.
meral mommy'nin kilicdarogluna ,hdp'ye,sincap reis davutoglu ve ingiliz temel'e keserin sapını gösterdiği açıklama olmuştur.
ali babacan ve diğer kımıl zararlisini hesaba kalmıyorum zaten onların kendine hayrı yok.
uyanıklar iyi partinin oylarını cebine koyup seçim 2. tura kaldığında hdp'yi kritik parti konumuna getirerek bütün taleplerini kabul edeceklerdi ama mommy meral son dakika golüyle bu kurdolarin sinsi planını mabadlarina yerleştirdi.
şimdi keserin sapı yaglandi ve 6'li pardon 5'li masaya doğru uzatıldı.
sırayla otururlar artık.
ali babacan ve diğer kımıl zararlisini hesaba kalmıyorum zaten onların kendine hayrı yok.
uyanıklar iyi partinin oylarını cebine koyup seçim 2. tura kaldığında hdp'yi kritik parti konumuna getirerek bütün taleplerini kabul edeceklerdi ama mommy meral son dakika golüyle bu kurdolarin sinsi planını mabadlarina yerleştirdi.
şimdi keserin sapı yaglandi ve 6'li pardon 5'li masaya doğru uzatıldı.
sırayla otururlar artık.
devamını gör...
58.
şu anlaşıldı ki, tüm partiler tekrar tayyip seçilsin diye elinden gelen desteği yapıyor. aday gösterdikleri ya boomer ya alkolik ya da küçük tayyip. hakikaten aday yok.
devamını gör...
59.
ssk müdürlüğünden, cumhurbaşkanlığına uzanan çetin yol diye kitap yazacaktı herif yazdırmadınız ya la...aşkolsun aşkolar ve dahi kuşkolar.
sayın muharrem ince'nin teee aylar önce dediği gibi. bunlar hiçbir şeyde anlaşamamış ülke mi yönetecekler demişti. bugün de görüyoruz ki ellerine 10 tane davar versek 5 ini otlakta bırakır gelir bu masa.
bi halt olmaz!
umut adına, yenilik adına, güven adına, dürüstlük adına, gelecek adına zaten gram örnek görmediğim 6 lı bilmem ne nin yerle yeksan olması olayıdır.
azıcık umudu olan insanlar adına, bunların ağzından çıkacak sözlere bel bağlamış insanlar adına, bıkmış, bezmiş, yılmış ve artık olan biten herşeyden tiksinmiş insanlar adına üzülüyorum ben. onların hayal kırıklıkları adına üzülüyorum.
hani sadri alışık o filminde, o üzgün ses tonu ile buda mı gol değil be? diyor ya hani. o geliyor kulaklarıma ve gözlerimin önüne.
gerçekten üzgünüm.
akepeye bi 20 yıl daha hayırlı olsun!
bu olayın yapım ve gelişim aşamasında emeği geçen kim varsa da allah bin belasını versin.
sayın muharrem ince'nin teee aylar önce dediği gibi. bunlar hiçbir şeyde anlaşamamış ülke mi yönetecekler demişti. bugün de görüyoruz ki ellerine 10 tane davar versek 5 ini otlakta bırakır gelir bu masa.
bi halt olmaz!
umut adına, yenilik adına, güven adına, dürüstlük adına, gelecek adına zaten gram örnek görmediğim 6 lı bilmem ne nin yerle yeksan olması olayıdır.
azıcık umudu olan insanlar adına, bunların ağzından çıkacak sözlere bel bağlamış insanlar adına, bıkmış, bezmiş, yılmış ve artık olan biten herşeyden tiksinmiş insanlar adına üzülüyorum ben. onların hayal kırıklıkları adına üzülüyorum.
hani sadri alışık o filminde, o üzgün ses tonu ile buda mı gol değil be? diyor ya hani. o geliyor kulaklarıma ve gözlerimin önüne.
gerçekten üzgünüm.
akepeye bi 20 yıl daha hayırlı olsun!
bu olayın yapım ve gelişim aşamasında emeği geçen kim varsa da allah bin belasını versin.
devamını gör...
60.
#sinsirella meral'in masadan kalkacağı, ittifakı bozacağı ta altı yedi ay öncesinden belliydi. burada da defalarca yazdım, erdoğan'ın meclisteki oylarına iyip'in oylarını da ekleyin diye. şimdi anayasa değişikliği var, bakın orada da erdoğan'ın yeni anayasasına evet diyecekler. çünkü sağcılar yawşaktır, sözlerine güvenilmez. otuz kuruşluk çıkar için babalarını bile satarlar. çünkü kuzudan post faşistten dost olmaz.
tabi bu çıkışıyla partisinin ipini çekmiştir. aslı dururken (mhp) kimse suretine oy vermez. kendi ikbalini de garantilemiştir. erdoğan'ın sağında, soylu ve kurtulmuş arasında bir yerde koltuk bulur kendisine.
not düşün bunu.
tabi bu çıkışıyla partisinin ipini çekmiştir. aslı dururken (mhp) kimse suretine oy vermez. kendi ikbalini de garantilemiştir. erdoğan'ın sağında, soylu ve kurtulmuş arasında bir yerde koltuk bulur kendisine.
not düşün bunu.
devamını gör...
"3 mart 2023 meral akşener'in açıklamaları" ile benzer başlıklar
meral akşener
164