bir müptezelin kızın kafasını kesip intihar etmesi

bu olayın adaletle, hukukla, cezaların az olmasıyla ilgili olduğunu düşünmüyorum.

bence bu kadar manyakça bir işe kalkışan insanı isterse idam cezası olsun, o bile durduramaz ki, zaten intihar etmiş. problem bence toplumun çok agresifleşmesinde, kafayı yemesinde. asıl bunun sebepleri problemin temeli.
bu sebeplerde bence ekonomik sıkıntı, insanların geleceğe yönelik hiçbir beklentisi kalmaması, ekonomik sıkıntılardan dolayı insan gibi yaşayamamanın getirdiği ruhsal bozukluklar.

katilin sur tepesinde kurbanını sergilemesi posing örneğidir. daha önceden yaptığı bir çizime uyacak şekilde poz verdirmiş. bunun için kızın ailesine de haber vermiş ruh hastası.



böyle şeyler türkiye'de görülmezdi. intiharı da dahil olmak üzere her şeyi en baştan ince ayrıntısına kadar planlamış ve açık alanda sergilemiş. kaçmak, yakalanmamak gibi bir planı yokmuş.

sıradaki cinayet, adalet sistemine güvenen tc'nin tüm "uysal" vatandaşlarına gelsin.
...
zor zamanlar sert önlemleri gerektiriyor.
gangren olan bir uzvu nasıl ki kesmek icap ediyorsa,
uyuşturucu bağımlıları, klinik psikopatlar, canavarca hisle cinayet işleyenler gibi rehab edilemeyecek canlıları toplumdan ayıklamak zorundayız.
devletin rehab'dan anladığı siyasetin çarkları içinde untermensch'leri mankurt haline getirip çeşitli suçlarda kullanmak. bu geçmişte de böyleydi simdi de böyle.

(bkz: ökkeş kenger)
(bkz: zülküf isot)
(bkz: ogün samast)
(bkz: eray özyağcı)

bu bağlamda ya bu canlıları toplumdan ayıklayayacaksınız, ya da evinizde adaletinizi sağlamak üzere bir silah bulunduracaksınız.

bu olay giderek çürüyen bir türkiye tablosunu yansımasıdır.

birçok türk gencinin doğru düzgün bir anne baba figürü yok, eğitimi yok, gidip uyuşturuculara ve seri katillere özenen psikopatlara dönüşüyorlar. bunların hepsi türkiye'deki yaşam koşulları ile doğrudan orantılı.

bir de twitterda kadın düşmanlığı, incel muhabbeti yapan sayfalar var. bunlar satir eleştiri kılığında kadın düşmanlığını ve cinayetini körükleyip, güzelliyorlar. vahşi şekilde öldürülen kadınlar hakkında alay edip, tecavüz esprileri yapıyorlar. devlet için bunlara el atmanın zamanı şimdi değilse ne zaman?

söylentiler doğru ise maktüllerden birini uzun zamandır rahatsız ediyormuş. şimdi biz kadın hakları deyince bu işler abartılıyor diyen vicdan yoksunları bence iyice düşünsünler. bu kadını kanunlar caydırıcı cezalarla koruyabilselerdi ve bu deliyi de aramızda tutmasalardı böyle bir şey yaşanmayacaktı. kadının ailesinin o görüntüyü görmesi için çağırdı ise bu kaçıncı seviye bir kötülük aklım yetmedi. keşke geberemeseydi de kendisi için ayrıca bir ritüel düşünülseydi.

hala uyanamadıysanız aşk ile bir kez daha

çok değil azıcık şu ülkeyi tanıyorsam tüm bu olanların video kayıtları başka katilleri gaza getirecektir ve zincirleme böyle olaylar gerçekleşecektir. hani " cani - manyak " falan yazılıyor ya görüntülerin altına. heh işte onlar için bunlar birer övgü. bu övgüye nail olabilmek için onlarda şimdi cesaretlenecekler. bu ülkeyi iyi tanıyın.

medyada sansürlenmeliydi her şey.

brad pitt 'le morgan freeman'ın oynadığı "se7en" yedi filmi aklıma geldi. o filmde kevin spacey caniyi oynuyordu ve öldürdüğü kadınlar için "benim eserim" diyordu.

bu şahsı o kategoride değerlendirmek lazım.

bi de iş bu noktaya gelene kadar kimse, olm sen ne ayaksın, dememiş mi, demediyse neden dememiş?!... hiç arkadaşı yok muymuş?!...

kız arkadaşına video göndermiş, kız videoyu niye açık etmemiş?!... kız videoyu açık etse, adamın yüzü şekli şemali belli, gider alırsın, biz bu videoyu niye kız öldükten sonra izliyoruz?!...

kız "öleceğini bilerek" mi gitmiş?!...

bu ne, bi "tarikat" falan mı?!...

kendisini aşağı atmak istememiş sanırım. sağ ve soldan ipler gerip boynuna ilmiği geçiriyor ve sert bir hamle ile aşağı atlıyor, boynundaki ip kasılınca havada kısa fren yapması bu yüzden. lavuk kendisini surlara asmak istemiş. aşağıda bulduklarında boynunda ip olması bu yüzden. twitterde dolanan komplocular bambaşka yorumlar yapıyor. diğer yandan arkada görünen adam üzerinden de bir komplo peşindeler lakin o kişi sanırım vinçle yukarı çıkan bir sivil polis.

çocuğun bir yıl önceki videosu düşmüş sosyal medyaya. öldürmek için daha önce hamle yapmak istemiş lakin vazgeçmiş. kızın kalbini, gözlerini çıkarmak istediğini söylediği yerde duraksıyor ve "sen zaten biliyorsun" diyor. demek ki öldürme fantezileri ile merhumeyi ciddi manada rahatsız etmiş şerefsiz karaktersiz it.

bu başlık bile o kadar yanlış ki. bu olay, bir "müptezelin" uyuşturucu etkisiyle işlediği bir cinayet değil. çok uzun yıllardır devam eden ölüm tehditleri var, kızı nasıl öldüreceğini anlattığı videosu bundan bir sene önceye ait, kasaplık öğrenmeye başlıyor, çizimleri var, olay anından önce gidip ip almış, halat almış kendi kafasında çoktan planlı bunların hepsi. bir anlık cinnet ya da uyuşturucu etkisiyle işlenen bir cinayet değil, bu planlı bir katliamdır. kız daha önce defalarca anlatmış bu durumu herkes biliyor. şikayet de etmiş, çocuğu babası bile mahkemeye vermiş. daha önceden sabıka kaydı var, bir senede tam 5 kez ruh hastalıkları hastanesinde yatmış. bu insan bugün sokakta rahatça dolaşabildiyse bu devlet eliyle olan bir durumdur bunu anlayın artık. caydırmayan ve şiddeti tetikleyen, failleri cezalandırmayan devlet suçludur.
ayrıca yarım saatte 2 tane cinayet işliyor, surlara tırmanıyor, vücudu parçalara ayırıyor. polis nerede bu sırada? bu kadar güvende değiliz işte. öyle ki bir anne, kızının parçalanan kafasını birebir görüyor. anne, olay yerine gelene kadar polis gelip buna engel olamıyor bile. bunların tamamı çürüme ve yozlaşmadır. bu ülkede şiddetin bilerek önüne geçilmiyor ve üzgünüm ama bu bir tercih artık.

1999-şehriban ç. olayı var . hepsi arkadaştı ve satanizm saçmalığına inanıyordu ,çektiler otu ,tozu yada hapı veya şu yeni uyuşturucuları ,şehriban ç.'yi kurban ayini yapıp öldürdüler.
bu da aynı ,topkapı surlarını en tepesinde 2 kızın ne işi var ,belki de kendileri ölmek istedi şeytana yada başka bir varlığa ulaşmak için.
kleopatra örneği var ,kleopatra'nın bütün nedimeleri sonsuz mutlu ve zengin yaşama ulaşmak için kendilerini zehirlediler ,hepsi öldü.
manson olayı,isviçre ve kanada toplu tarikat intiharları.
hatta bir ara almanya'da bir japon ilan vermiş önce sevişip, sonra penisi kesip beraber yiyelim sonra ölecek erkek arıyorum diye , hamşonun teki ta avustralya'dan kalkmış gelmiş ,almanya'ya (yada hollanda idi ) ,yiyişmişler birbirlerini iskmişler ,sonra japon kesmiş diğerinin penisini kızartı yemişler ,ve japon adamı öldürmüş kesmiş biçmiş dondurucuya koymuş çıkartı yiyormuş ara sıra .
manyak dolu dünya ,anne baba ağlıyor haklılar ama 19 yaşında birinin ne işi var sur'un tepesinde .

ben hepsine acıdım gencecik çocuklar .

bu bildiğimiz yüzlerce kayıp genç varmış kim bilir nelere maruz kaldılar.
ailesine yazık ölene kadar azap çekecek anne baba kardeş. allah yardım etsin.
komplo teorisi yada sallama ama şu narin kızımız olayında ben hep kurban ayini olabilir diyorum ,hükümet ne yapsın açıklasa köyü yakarlar .

kötü zamandayız.
gençlere tavsiyem en fazla 2-3 arkadaş ne halt yerseniz yiyin evde yiyin dışarısı cehennem.

bu ülkede doğdum, büyüdüm, okudum ama benim geleceğe dair inancım kalmadı. yeni mezunum, yapmak istediğim birçok şey var. ama hangisini yaparsam yapayım bir gün başıma böyle bir şeyin gelmeyeceğinin garantisi yok. toplum çürüyor. biraz olsun umudu olanların da inancı tükeniyor. en temel ihtiyaç güvenlik. bunu sağlamak bu kadar zor olmamalı.
aynı gün bir genç kız yolda tacize uğruyor. tacizciler serbest bırakılıyor. sosyal medyadan tepki gelince tekrar tutuklanıyor. peki sosyal medyaya yansımayan olaylar ne olacak?

birisi ölür rahmet dilersin, birisi birisini vurur beddua edersin, söversin ama ben bu vahşete sabahtan beri diyecek bir şey bulamadım.

bunun idam cezası, gece dışarı çıkmamak, abidik gubidik tiplerle görüşmemek falan gibi zırvalarla çözülemeyecek kadar devasa bir sorun olduğunu düşünüyorum.

bu tip insanların hayatın akışında bir noktada devlet tarafından çözüme ulaştırılması gerekiyor. ruh hastası mı kapat hastaneye tedavisini yap iyileşmeden insan içine çıkartma. suçlu mu tık içeri çürüsün. devlet ucundan kıyısından bir şey yapıyor gibi yapıp bunları toplum içine salmaya devam ettiği sürece, kadın erkek fark etmeksizin hepimiz tehlikedeyiz.

suni gündemlerle bizi oyalıyorlarken, biz aslında ülke olarak sosyal çürümenin dibini sıyırıyoruz.

bir ülkede dokuz ayda 270 kadın öldürülüyor .
- hakimler, duruşmaya takım elbiseyle geldi, kendilerine "evet efendim" dedi diye katillere iyi hal indirimi veriyor.
- emniyet sadece solcuların, hakkını arayan insanların peşinde dolanıyor. polonez sucuklarının grevine 1500 polis gönderiyor, işçileri dövdürüyor ama bir müptezeli, örneğin trabzon'da zorunlu ikamete tabi tutamıyor.
- ölenlerin taleplerine rağmen koruma sağlamıyor.
-
-
-
bunlar devletin bittiğini gösterir. türkiye cumhuriyeti artık yoktur. sadece bürokrasi elitinin refahını ve burjuvazinin çıkarlarını koruyan bir zorba mekanizma vardır.
bu en başından beri böyleydi. ama son on yıldır ayyuka çıkmıştır. buyrun bakın, cinayet geliyorum demiş.

ne söyleyeceğimi bilmiyorum, dün geceden beri uyuyamıyorum. aklım almıyor,gündemin korkunçluğu ve bir ay sonra hiçbir şey olmamış gibi tekrardan hayatımıza kaldığımız yerden devam edecek oluşumuz...
gencecik çocuklar bunlar, ölümün böylesine maruz kalmış olmaları içimi acıtıyor. ailelerine allah sabır versin hiç kolay değil. deliyi sal ,sabıkalıyı sal, tacizcileri sal, bağımlıları sal birine musallat olup canını alana kadar da suçlu gözüyle bakma sonra da adın adalet sarayı olsun! ailelerinin bile şikayetçi olduğu pisliklere o konforu siz veriyorsunuz!
başlıkta aşırı rahatsız etti beni.

daha önce beş defa psikolojik tedavi görmüş bir manyak.

benim aklım hafsalam almıyor, bilen biri aydınlatırsa memnun olurum; bu psikolojik tedaviler süresince bu manyağın ne kadar tehlikeli olabileceği anlaşılamiyor mu? neden yatırılmıyor? birini oldurecekse de bu kendisi olsun. neden kapatilmiyor...

derken aklıma geldi, ulan biz suçları sabit bir ton sapığı da sokağa salan bir adaletin olduğu ülkede yaşıyoruz ya!

yarım saat ara ile iki kız evladı katletmiş...

nasıl bir yere gidiyoruz? nasıl insanlarla bir aradayız her şey hasbelkader... bir saniye daha nefes alabilmeniz şans eseri oldu bu çağda...

ne diyebiliriz ki? hangi kelime bu duruma tercüme olabilir? hangi cümle geri getirir ki? inanın durumun ciddiyeti o kadar acı ki... bu insan adı altında toplanmış varlıklarla bırakın aynı alanda yaşamayı solumak bile zoruma gidiyor... neden,neden ve neden???
yani aklım hiçbir kadın cinayetini almadı ve almayacak.
hiçbir açıklama, hiçbir suçlama, hiçbir sebep bir kadının ölümüne sebep olamaz.
ya herkes mi kör?
bütün savcılar, bütün avukatlar, bütün mahkeme, jandarması, polisi... kim varsa hepsi mi?
neden herkesin ağzı açılmaksızın kilitlenmiş, neden konuşulması gereken yerde kimse konuşmuyor.
ya biz size güvenmeyeceksek pardon da neden varsınız?
suçluları dışarı salın diye mi maaş alıyorsunuz? hadi aldınız gerçekten yiyebiliyor musunuz? vicdanınız sizi hiç yoklamıyor mu? o kadar büyük bir tehlikenin ortasındayız ki. şimdi çok daha iyi anlıyorum annemin endişesini... çevreye güvenmiyorum derken haklıymış... allah hepimizin karşısına yolda yürürken bile iyi insanlar çıkarsın.
kötülerle, kötü niyetlilerle karşı karşıya gelmeyelim.
kötüler kötülerle karşı karşıya gelsin. kendi kötülüklerinde boğulsunlar inşallah.
yemin ederim her şey boğazımda düğüm düğüm...
bu allah'ın belası varlık iyiii ki intihar etmiş. yoksa alacaklardı içeri yiyip, içip yatacak birkaç aya da çıkacaktı...
böyle kolay ölmesini istemezdim ama dışarı çıkmamasından daha iyidir.
hepimiz elbette öleceğiz , hiçbirimiz kazık çakmaya gelmedik.
zaten şu iğrenç dünyada kazık çakmak gibi bir niyetim de yok ama ölümün de hayırlısı be kardeşim.
bu annenin, babanın, sevdiklerinin acısı.. zaten bir kayıp var gencecik daha... ama bu şekilde bir kayıp çok acı verici. allah'ım sabır versin, omzunda ki yükü, kalbindeki acıyı hafifletsin...
ve son olarak merak ettiğim bir şey var olaylar bu son noktaya gelene kadar anladık kimse müdahale etmemiş de . bu ülkenin askeri,polisi neden ailenin evladını o şekilde görmesini engelleyemedi? bu kadar yavaş olmamalı, olmamalıydı...

bütün gece rüyamda kesilen kafalarla parçalanmış cesetlerle uğraşmama neden olmuş olay. kaç kere kan ter içinde uyandım bilmiyorum, günüm gündüzümse berbat geçti, twitter'a girmek bile istemedim

normalde ölüm, ölü, ceset, kan gibi görseller beni pek etkilemez. hatta şöyle ki bir dönem bir doktor derneğinde çalışırken yapılan ağır ameliyatların falan videolarını düzenlerken bilgisayar başında bir yandan da yemek yiyordum görenlerin çok garibine gidiyordu. ama bu olay farklı, bu olay başka

bu üzücü olayla alakalı en acı verici olay ve en büyük travmayı yaşayan kafası kesilip aşağı atılan masum kızcağızın annesi oldu. bakın belki bir çoğunuz ölü görmemişsinizdir, ya da sevdiği birinin, yakınının ölüsünü de görmemişsinizdir. bu kadın canından bir parçasının, evladının kafasının bedeninden ayrılmış halini gördü.

durumun vehametini şöyle anlatayım: bu bahtsız ana kızının bedenine mi sarılıp ağlayacak yavrum diye, yoksa o caninin kesip surlardan attığı başını mı öpüp koklayacak yavrum diye. içimi en çok darlayan ve belki de gece kabuslar görmeme sebep olan buydu. hani nasıl denir; allah düşmanıma yaşatmasın

toplumsal sorunlarla ilgili iki farklı görüş bulunmaktadır.
birincisi günümüzde suç oranlarının giderek arttığını ileri sürer.
ikincisi ise toplumun her zaman böyle olduğunu, sadece iletişim olanaklarının gelişmesiyle bu tip olayların daha görünür olduğu yönündedir.
bir dönem haberleri sadece gazetelerden ve tek televizyon kanalından alıyorduk.
daha sonra gazeteler ve çok sayıda televizyon kanalı olan döneme geçtik. çok sayıda tv kanalı vardı ama bunları kontrol altında tutmak pek de zor değildi.
internetin yaygınlaşması ve cep telefonu dediğimiz cep bilgisayarları herkesin eline geçince bir anda toplumsal olaylarda patlama olmuş hissini yaşıyoruz.
benim yaşam tecrübelerime göre toplum hep böyleydi ve olay sadece görünürlüğün artmasından ibaret. elbette bu öznel bir görüş belki de suç vakalarında gerçekten artış da vardır.
ben görünürlüğün arttığını düşünüyorum, eğer siz diğer görüşü savunuyorsanız yani hayat tecrübeniz sizin için ikinci görüşü mantıklı kılıyorsa aslında şanslısınız.

tüm suç ana babada yahut genlerinde veya hastalığındaymışmış. mesele hiç de sizin hayatlarınıza etki edebilen bir şeyin sonucu değilmiş!

boşverin bacım !!